kama- I, 1. çevirmek; sarsmak; kuşatmak; cılkını korooğo kama: atları ağıla kapat; 2. tevkif etmek.
kama- II, dişi kamaştırmak; tonğ alma tişimdi kamadı: ham elma dişimi kamaştırdı.
kamaara, kamaarı- , (yalnız menfi şekilde) : kamaaraba: merak etme; keler onğunan, kamaaraba: yoluna konur, hiç üzülme; kamaarabağan kişidey: yabancı ve hiç aldırmayan kimse gibi; al kamaarap da koyboyt: hiç endişe etmiyor; aslâ aldırmıyor.
kamak, tevkif, hapis; kamakka al- : muhafaza altına almak; hapse tıkmak.
kamal I, kale duvarı, sur.
kamal- II, 1. çevrilmiş, kuşatılmış olmak; 2. hapse düşmek; tevkif edilmek.
kamala- 1. sarmak, kuşatmak; her yandan hücum etmek; 2. bir çıkmaza sokmak (mes. , yırtıcı hayvanı, avı) .
kamalış- , müş. kamal II’den.
kaman, yabanî domuz.
kamaş- I, müş. kama- I’den.
kamaş- II, kamaşmak; tişim kamaştı: dişim kamaştı.
Dostları ilə paylaş: |