kanattu, işs. kanat- II’den.
kanca, çin. pipo; kanca tart- : pipo içmek.
kancar, f. hançer.
kancığa, eğerin terkisi; kancığağa bayla- : terkilere bağlamak; kol kancığa: eğerin ön kaşındaki terkiler; kancığa col: patika, keçi yolu.
kancığalan- , parçalanıp tel tel olmak.
kança, ne kadar; kaç; ar kança: ne kadar olursa.. bir kança: birkaç; çokça
kançalık, kaç; ne kadar, kançalık araket kılsak da: ne kadar çalışsak da, bütün çalışma ve çabalarımıza rağmen; alda kançlık coğoru: oldukça yüksek; bir kançalık ukabıt ötköndön kiyin: mühimce bir müddet geçince.
kançançı, kaçıncı; kançançı bet: kaçıncı sahifede?
kançı, kan alıcı (hacamatçı) .
kançık, dişi köpek, kancık.
kançoo, bir cilt hastalığının adıdır.
kanda- , 1. kan çıkarmak; 2. kana bulaştırmak.
Dostları ilə paylaş: |