kancığa, eğerin terkisi; kancığağa bayla- : terkilere bağlamak; kol kancığa: eğerin ön kaşındaki terkiler; kancığa col: patika, keçi yolu.
kancığalan- , parçalanıp tel tel olmak.
kança,ne kadar; kaç; ar kança: ne kadar olursa.. bir kança: birkaç; çokça
kançalık, kaç; ne kadar, kançalık araket kılsak da: ne kadar çalışsak da, bütün çalışma ve çabalarımıza rağmen; alda kançlık coğoru: oldukça yüksek; bir kançalık ukabıt ötköndön kiyin: mühimce bir müddet geçince.