|
|
səhifə | 887/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| karcalt-, et. karcal-‘dan.
karcay-, kemikleri çıkık durmak, zayıf olmak.
karcayt-, et. karcay-,’dan; bul atınğdı karcaytıp emne kılamın?: bu kötü atını ben ne yapayım?
karcı, a. harç, masraf (para masrafı).
karcıla-, (para) sarfetmek, harcamak.
karç, gıcırtı ve kıtırtıyı taklit; karç ettir: gıcırdatmak, kıtırdatmak; kara canın karç urup işteyt: canla başla çalışıyor.
karça- = kalça- ıı.
karçığa, 1. atmaca; 2. döş (derisi yüzülmüş hayvan göğdesinin bir kısmı).
karçıt, 1. butun iç yanı; 2. yan, böğür; karçıtıman karmap koydu: böğürümden yakaladı; ok karçıtıma tiydi: kurşun böğürüme deydi; karçıtı biyik çonğ korğon folk. suları yüksek olan kale, hisar.
karçıttuu, geniş kemikli.
karçıy-, sivrilip çıkık durmak (aşırı zayıf vücudunun kemikleri hakkında); pek fazla zayıflamak.
Dostları ilə paylaş: |
|
|