argamcı, kıldan veya yünden yapılmış ip.
argamcıla- , argamcıla bağlamak.
argamcılan- , argamcıla bağlanmak.
argamcılat- , argamcıla bağlamak, argamcıla bağlatmak.
arganday = ar kanday (bk. ar I).
argasız, çaresiz, zarurî; mecburî, muztar; argasız bol- : mecbur olmak; argasız kıl- : mecbur eylemek.
argasızdan- , zorluk, çaresizlik hissetmek.
argasızdık, çaresizlik, zaruret, ıztırar.
argen, r. yahut argen sandık: lâterna çalgısı; argendin ünü: hoş ses; aytkan sözünğ argendey folk. : sözlerin ahenklidir, hoştur; ününğ argen cez nayday folk. : sesin lâterna, bakır ney gibi (hoştur).
argı I, cel argı: hafif rüzgâr,nesim.
argı- II, hızlı koşmak (koşu atı hakkında).
argımak, argamak, (cins, asil at) ; argımaktın cakçısı çapsa- külük, satsa- bul ats. argımağın şusu iyidir, ki binilirse, koşu atı olur; satılırsa para eder.
Dostları ilə paylaş: |