səhifə 925/1828 tarix 03.01.2022 ölçüsü 6,96 Mb. #48112
kayırdin, a. başka dinde olan.
kayırduu, kayırluu 1. hayırlı, hayrı dokunan: 2. muvaffakiyetli; kayırduu bolsun.: muvaffakiyetler dilerim.
kayrılış- 1. yardım etmek; 2. hayırlı işler yapmak.
kayırım, iyilik, hayırhahane muamele, hayır severlik; hayrımı cok: hayrı yok, hayırsız, dikkatsiz (başkalarının ihtiyaçlarına).
kayırma 1. kıvırma; kayırma caka: yatık yaka; kayırma alış: suyu bir kenara çekmek için baş kanaldan çıkarılan kanal; 2. nakarat.
kayırmak, olta iğnesi; kayırmak sal: oltayı atmak, olta ile balık avlamak.
kayırmaluu: kayırmaluu süylöm = = kirindi süylöm (bk. kirindi).
kayırt- (rad.), çevirmek; geriye doğru kıvırmak.
kayış ı, kayış; caş kayış: çiğ kayış; bel kayış: belkayışı; con kayış: “kayış”: paldım.
kayış ıı, 1. bükülmek, iğilmek; 2. birisinin derdini anlayıp hareket etmek , ihtimam göstermek ; dikkat ve itina etmek ; 3. direnmek; kayışıp bolboy kaldı: inat etti ve kendisine karşı hiçbir çare bulunmadı.
Dostları ilə paylaş: