kayraştır- 1.iki nesneyi (mes. iki bıcağı) biri birine sürüştürmek suretiyle bilemek; 2. biri birine karşı köz kayraştır-: göz kırpışmak; kayraştırıp uruştu küçötkön sen boldunğ: tahrik ederek, dövüşü kızıştıran sen oldun.
kayraştırış-, biri biri üzerine kışkırtma, kızıştırma; köz kayraştırış: göz kırpışma.
kayraştıruu, kışkırtma.
kayrat ı, a. gayret, yararlık, cesaret, atılganlık; kayratı too: gayet gayretli; pek cesur; kayrat ayt-: cesaret vermek; teskin etmek; kayrat bayla-: cesaretlenmek; gayretlenmek; üydö oturuuğa kayratım çıdatpadı: o kadar heyecana geldim, ki evde oturamadım; kuru kayrat baş carat ats. boşuna gayret kafayı yarır.