kayrım, acıma; kederini paylaşma, hayırseverlik; kayrımı cok: merhametsiz, taş yürekli.
kayrımduu, hayırsever, iyi kalpli.
kayrımduuluk = = kayrım; cönököydö karılğan kayrımduuluk emes, başına tüşkön kara kündürdö kayrımduuluk: alelâde günlerde yapılan iyilik, iyilik değildir; asıl iyilik kara günlerde yapılan iyiliktir.
kayrımsız, merhametsiz, gaddar, taş yürekli.
kayrıyat, a. iyi, hariyet; iyi ki (yoksa...), bereket versin.