A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


kenğit- , genişletmek. kenğitil-



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə969/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   965   966   967   968   969   970   971   972   ...   1828
kenğit- , genişletmek.

kenğitil- , genişletilmek.

kenğitilü, işs. kenğitil- ’den; kenğitilüüğö tiyiş: genişletilmesi lâzım.

kenğitüü, genişletme.

kenğk, kesik ve yüksek sesi taklit; kenğ etip çüçkürüp aldı: yüksek sesle aksırdı.

kenğkeles, kalın kafalı; gabi.

Kenğkilde- , kesik-kesik ve yüksek sesler çıkarmak; kenğkildep ıyla- : hıçkırıkla ağlamak.

kenğri = = kenğiri.

kenğsalar, r. kançılarya, yazıhane, büro.

kenğsen- , kurulmak; caka satmak.

kenizek, f. folk. hizmetçi kız.

kent, f. Oturaklık yeri, meskûn mahal, şehir.

kep I, f. söz, kelime; konuşma; ciddi söz: kep ur- yahut kep uruş yahut kep sal-: sohbet etmek, çene çalmak; kep uruşup olturduk: kep ce-: söz dinlemek; başkasının sözüne hörmet etmek kep cebey ele aytışa beret: söylenen söze kulak asmadan boyuna münakaşa ediyor; kepke kel-: uyuşmak, nasihatlere kulak asmak, uysal almak; kep calgız anda emes: işin özü yalnız onda değil; ooz menen aytuu eş kep emes, kep kol menen birdey iştööçülüktö: yalnız lâfla olmaz; işle göstermek lâzımdır; kepten kep çıgıp: söz sözü çekerek; şıldınğdı koyup, kebinğdi ayt! : şakayı bırakıp, ciddî konuş!: al emi kep-kenğeşte çok mec. onun lakırdısı bile yok: papucu dama atılmış.

kep II, şekil, giyim, libas, maske; üydün kebi cakşı: evin şekli iyi; kep cığaç: kunduracı kalıbı; bürküt kep yahut kep baştık: keçeden bir torbadır, ki onun içine yakalanan yırtıcı kuşu koyarlar; kep takıya, bk. : takıya; kep çaç: eleçek’in (bk) aşağı, yani baş üzerinekonulan kısmı.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   965   966   967   968   969   970   971   972   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin