kezüülöş-, bir işi sıra ile yapmak; münavebe ile iş görmek; hayvanları sıraile gütmek.
kıba: kıbam kandı: tamamile tatmin edildim, zevkimi aldım; kıbası kanganday cümdörü cata kaldı: adamakıllı tatmin edilmiş gibi, büsbütün rahat etti; kılanı kaldıra süylödünğ: hoşa gidecek bir tarzda söyledin; kıygırgan cooğo kirgende, kıbanğdı cazar coldoşum folk. haykıran düşman üzerine saldırırken, senin can sıkıntını benim arkadaşım gideriz.
kıbaçı, 1.tecrübeli, malumatlı ve becerikli adam; işlerde tecrübe görerek pişmiş adam; 2. (islah edilmiş olan arap harflerinde ve Lâtin alfabesinin ilkin kabul edilen şekillerinde) incelik işareti.