24. BÖLÜM
ŞAM’LI ADAMIN MÜ’MİNLERİN EMİRİ HZ. ALİ (A.S.)’A SORDUĞU SORULAR
(24. Bölüm iki hadisten oluşmaktadır. Bazı isim ve meselelerin açıklamalarıyla ilgilidir ve hadisin de sahih bir senedi bulunmadığından zikrini gerek görmedik.)
25. BÖLÜM İMAM RIZA (A.S.)’DAN ZEYD B. ALİ HAKKINDA NAKLEDİLENLER:
1- İbn-i Ebi Ebdun babasından şöyle naklediyor: Zeyd b. Musa b. Cafer Basra’da kıyam edip Beni Abbas’a ait evleri yakınca yakalanıp Memun’un yanına getirildi. Me’mun o’nun kardeşi Ali b. Musa er-Rıza (a.s.)’ın hatırına bağışlayarak şöyle dedi: Ey Ebel Hasan kardeşin kıyam etti ve yapabileceği her şeyi yaptı. Ondan önce Zeyd b. Ali aynı şekilde kıyam etmiş ve öldürmüştü. Eğer senin hatırın olmasaydı onu öldürürdüm, çünkü onun yaptıkları hafife alınacak şeyler değil.
İmam Rıza: (Memun'a hitaben) benim kardeşim Zeyd ile Zeyd b. Ebi Ali’yi kıyaslama. O Peygamber ailesinin alimlerindendir .O Allah için gazaplanmış ve Allah’ın düşmanlıyla öldürülünceye kadar Allah yolunda savaşmıştır. Babam Musa b. Cafer babası Cafer b. Muhammed b. Ali’den şöyle duyduğunu bana nakletti: Allah amcam Zeyd'e rahmet etsin. Çünkü o, halkı Muhammed'in seçkinine davet ediyordu; Kendisine değil. Eğer zafere ulaşsaydı, halkı davet ettiği şeye sadık kalacaktı. O kıyamı hakkında benimle meşveret etti ve ben ona şöyle dedim: “Ey amca! Eğer katledilip Kunase mahallesinde dar ağacına çekilmeğe hazırsan kıyam et.” Zeyd oradan ayrıldıktan sonra Cafer b. Muhammed şöyle buyurdu: Onun feryadını duyduğu halde yardımına koşmayanın vah haline. Memun: Ey Ebel Hasan! Acaba imamet hakkı olmadığı halde imamet iddiasında bulunanların aleyhinde rivayet yok mudur?
İmam Rıza (a.s.): Zeyd b. Ali kendisine ait olmayan bir hakkı talep etmemiştir. Onun Allah Teala karşısındaki takvası bundan çok daha yüceydi. O diyordu ki: “Ben sizleri Al-i Muhammed (a.s)'den razı olunana davet ediyorum.” O rivayetler, Allah’ın kendisini imamete atadığını iddia ettiği halde insanları Allah’ın dininden başka bir dine davet edip onları Allah’ın yolundan saptıranlar hakkında varit olmuştur. Andolsun Allah’a Zeyd: “Allah için hakkıyla cihat edin o sizi seçmiştir.” Ayetinin muhataplarındandır.
Elinizdeki kitabın yazarı Muhammed b. Ali b. Hüseyin (r.a.)Şöyle diyor: İmam Rıza (a.s.) Dışındaki imamlardan da Zeyd b. Ali hakkında bir çok fazilet nakledilmiştir ki ben bu hadisten sonra onları naklederek bu kitabı okuyanların, şianın Zeyd b. Ali hakkındaki görüşünü öğrenmelerini istiyorum.
A) Hz. Resulullah (s.a.a.) Hz. Hüseyin (a.s.) Şöyle buyurdu: Ya Hüseyn! Senin soyundan kendisine Zeyd denen bir şahıs çıkacak. O ve ashabı kıyamet gününde yüzler nurlu bir şekilde halkın saflarından ayrılacak ve hesapsız olarak cennete gireceklerdir.
B) Ömer b. Hilit diyor: Zeyd b. Ali b. Hüseyin saçını tutmuş olduğu bir halde bana buyurdu: Babam Ali b. Hüseyin saçlarını tutmuş bir halde bana buyurdu: Hüseyin b. Ali saçlarını tutmuş bir halde bana buyurdu: Ali b. Ebi Talib saçlarını tutmuş bir halde buyurdu: Resulullah (s.a.a.) Saçlarını tutmuş bir halde bana buyurdu ki: Her kim benim saçımdan bir teli incitirse beni incitmiştir. Her kim beni incitirse Allah Teala’yı incitmiştir ve her kimse de Allah Tealayı incitirse Allah Teala gök ve yerin büyüklüğünce ona lanet eder.
C) Muammer diyor ki: bir gün mescitte İmam Sadık (a.s.)’ın yanında oturmuştum ki Zeyd b. Ali gelerek elini kapıya yasladı .İmam Sadık (a.s.) O’na dönerek: Amcacığım dar ağacına asıldığın halden Allah’a sığınırım, dedi. Zeyd’in annesi İmam (a.s.)’A: Andolsun, Allah’a sen bu sözü oğluma duyduğun hasetten dolayı sarfettin. İmam (a.s.) (üç kere) Keşke hasedimden dolayı söylemiş olsaydım dedi ve şöyle ekledi: Babam dedemden şöyle dediğini bana nakletti: Benim soyumdan Zeyd adında birisi gelecek. O’nu Kufe’de katlederek dar ağacına asacaklar. Kıyamette kabrinden çıktığında göklerin kapıları Onun ruhuna açılacak. Onu ruhunun vesilesiyle yer ve göklerin ehli mutlu olacaklar. Ruhu yeşil bir kuşun göğsüne kanacak ve o cennetin neresine gitmek isterse gidecek.
Ç) Cabir b. Zeydi Cufi diyor: Birgün İmam Bakır (a.s.)’ın yanına gittim. Kardeşi Zeyd'de yanındaydı. Bu esnada Maruf b. Harrabuzi Mekki İmam (a.s.)’ın yanına geldi. İmam (a.s.) O’na şöyle buyurdu: Ya Maruf! Bildiğin şiirlerden birisini bana oku. Maruf şu beyitleri okudu: 1-Senin canına andolsun ki Ebu Malik zayıf değildir.
2- Eğer hekim birisi onu uyarırsa, konuşmada inat edip ona düşmanlık etmez.
3- O kendi akranlarına üstün ve yüce sıfatlarına sahip birisidir ki başkaları onu iyilikle ararlar.
4- Eğer ona üstün gelirsen sana itaatte kusur etmez. Ona’da her ne görev verirsen o görevin hakkından gelir.
Maruf diyor: İmam (a.s.) Elini Zeyd'in omuzuna koyarak: Bunlar senin vasıflarındır ey Ebel Hüseyin, buyurdu.
D) Abdullah b. Siyabe diyor: Biz yedi kişilik bir gurup halinde Medine’de İmam Sadık (a.s.)’ın yanına gittik. İmam (a.s.) Bize: Acaba amcam Zeyd ile ilgili bir haberiniz var mı? Buyurdu. Dedik ki: O kıyam etti.
İmam (a.s.): Eğer elinize başka bir haber geçerse bana iletin, buyurdu. Biz birkaç gün Medine’de kaldırdıktan sonra Bessam Sayrufi bir haberciyle bize bir mektup gönderdi ve o mektupta şunlar yazılıydı: “Zeyd b. Ali Sefer ayının ilk çarşambasında ayaklandı ve bu kıyam Cuma gününe kadar davet etti. Cuma günü kendisi ve beraberindeki filan şahıslar “öldürüldüler.” Biz İmam Sadık (a.s.) Yanına giderek mektubu kendisine takdim ettik. İmam (a.s.) Mektubu okuyunca ağladı ve sonra şöyle buyurdu: Biz Allah’tanız ve Allah’a döneceğiz (inna lillah ve inna ileyhi raciun) Amcamın musibetinden dolayı Allah’tan sabır diliyorum. Doğrusu o iyi bir amcaydı. Amcam hem dünya ve hem de ahiretimiz için yararlı birisiydi. Andolsun Allah'a amcam şehit olarak bu dünyadan gitti. O aynı Resulullah,Ali, Hasan ve Hüseyi’nin (Allah’ı selamı onlara olsun) yanında savaşarak şehit düşünler gibidir.
E) Fuzeyl b. Yesar diyor: Kıyam ettiği günün sabahı Zeyd b. Ali (a.s.)’ın yanına gittim, o şöyle diyordu: Kim Şam halkıyla savaşmada bana yardım etmeye hazır? Andolsun Muhammed (s.a.a.)’İ müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderen Allah’a, her kim bana onlarla olan savaşımda yardım ederse kıyamet günü Allah’ın izniyle onu kendi ellerimle cennete sokacağım.
Zeyd b. Ali öldürülünce bir merkep kiralayarak Medine’ye hareket ettim. Medine’de Zeyd’in öldürülüşünü üzülmesin diye İmam (a.s.)’I haber vermeme kararı aldıktan sonra İmam Sadık (a.s.)’ın yanına gittim. İmam (a.s.) Bana şöyle dedi: Amcam Zeyd ne yaptı? İmam bu soruyu sorunca beni ağlama haleti aldı. İmam: o’nu öldürdüler mi? Buyurdu.
Ben: Andolsun Allah’a o’nu öldürdüler.
İmam (a.s.): o’nu dar ağacına astılar mı?
Ben: Vallahi o’nu dar ağacına astılar. İmam (a.s.) Bunları duyunca ağlamaya başladı ve gözyaşları inci taneleri gibi sakalına akmaya başladı ve sonra şöyle buyurdu: Ey Fuzayl! Amcamın Şamlılarla olan savaşında sende var mıydın?
Ben: Evet
İmam (a.s.) Onlardan kaç tanesini öldürdün.
Ben: Altı tanesini
İmam (a.s.) Onların kanlarının dökülmesi gerektiğinde şüphen var mıydı?
Ben: Eğer şüphede olsaydım onları öldürmezdim. Bu esnada İmam (a.s)’ın şöyle dediğini duydum: Allah beni dökülen kanların sevabına ortak etsin. Andolsun Allah’a amcam Zeyd ve ashabı aynı Ali b. Ebi Talip ve ashabı gibi bu dünyadan şehit olarak göçtüler.
Şey Saduk buyuruyor ki: Bu hadisten sadece ihtiyaç duyulan kısmı naklettim (ve geri kalanını nakletmedim) Tevfik Allah Teala ‘dandır.
Dostları ilə paylaş: |