A-uyun-u Ehbar-i Rıza a



Yüklə 1,73 Mb.
səhifə37/46
tarix08.01.2019
ölçüsü1,73 Mb.
#92993
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46

46. BÖLÜM




“RIZA (A.S)’DAN, İMAMLAR (A.S)’IN İMAMETLİKLERİ HAKKINDAKİ DELİLLER, GULAT VE TEFVİZ DÜŞÜNCELERİNİ BENİMSEYENLERİN REDDEDİLMESİ HAKKINDA RİVAYETLER BÖLÜMÜ”1



1-Tamim b. Abdullah b. Tamimi Kureyşi (r.a.) Hasan b. Cahim’den şöyle naklediyor: Birgün Memun’un toplandısına gittim. Ali b. Musa Rıza (a.s)’da yanındaydı. Muhtelif fırkaların kelam alimleri (mütekellimler) ve fakihleri oradaydılar. Onlardan biri hazrete şöyle bir soru sordu: Ey Allah Resulünün oğlu İmamet iddiasında bulunanların imameti hangi yolla ispatlanır? İmam Rıza (a.s): “Nass ve delil ile ispatlanır diye buyurdular” soru soran: Öyleyse delilleri nelerdir? Dedi. İmam (a.s), “İmametin delili onun ilim ve bilgisinde ve duasının kabul olmasındadır.”

Soru soran: Sizin olacak şeylerle ilgili haber vermenizin sırrı ve vechi nerdedir? İmam (a.s), “Resulullah (s.a.a)’den bize intikal eden ilim sayesindedir.” diye buyurdu.

Soru soran: Halkın kalbinde olan şeylerden haber vermenizin sırrı nerdedir?

İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Acaba Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyuruğu size ulaşmadı mı? Müminin ferasedinden korkunuz, zira o Allah’ın nuruyla bakıyor.”

Soru soran adam: Evet Resulullah (s.a.a) öyle buyurmuştur. İmam (a.s): “Feraseti olmayan mümin düşünülemez ki ilminin, görüş ve algılamasının ve imanının miktarı kadarıyla Allah’ın nurundan istifade eder ve etrafa onunla bakar. Allah-u Teala biz imamlara, bütün müminlere verdiği feraseti toplayarak vermiştir. Ve Allah-u Teala kitabında şöyle buyuruyor: “Şüphe yok ki bunda düşünenlere ibretler vardır.”1

İşte ilk düşünenler Resulullah (s.a.a) sonra Emir’ul-Müminin Ali (a.s) daha sonra Hasan ve Hüseyin (a.s) ve Hüseyin (a.s)’ın soyundan kıyamete kadar gelecek olan diğer imamlardır.

Ravi şöyle diyor: İmam bunları söyleyince Memun İmam’a dönerek Ey Ebu’l-Hasan, Allah’ın siz Ehl-i Beyt’e vermiş olduğu o şeylerden bahset dedi.

Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Allah-u Teala bizleri kendi tarafından mukaddes ve tertemiz olan bir ruhla teyid etti ki bu bir melek değildir ve yine geçmiştekilerden hiçbirisiyle beraber değildi. Yalnız Resulullah (s.a.a) ile biz imamlarla beraberdir ki onlara yardım ve hidayette bulunuyor, o bizimle Allah arasında uzanmış olan bir nur bağıdır.” Bunun üzerine Memun imama dönerek Ey Ebul Hasan, bana bir grubun sizler hakkında (guluv) edeceğini ve haddi aşacağını söylediler dedi. Rıza (a.s) şöyle cevap verdiler: “Musa b. Cafer (a.s) babası Cafer b. Muhammed(a.s)’dan o, babası Muhammed b. Ali (a.s)’dan o, babası Ali b. Hüseyin (a.s)’dan o babası Hüseyin bin Ali A)’dan o da babası Ali b. Ebi Talip (a.s)’dan Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyor: “Beni hakkım olan makamdan yukarı çıkarmayınız, zira Allah-u Teala beni Resul ve Peygamber olarak seçmeden önce kendisine abd ve kul olarak karar verdi ve Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Hiç bir insana yakışmaz ki Allah ona kitap, hüküm ve Peygamberlik versin de sonra o, insanlara, Allah’ı bırakında bana kul olun desin. Ancak öğretmekte ve okumakta olduğunuz kitaba uyup rabbani olun der. Meleklerle Peygamberleri Allah tanıyın diye de emretmez. Artık siz Müslüman olduktan sonra küfrü emreder mi size.”1 Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “İki grup ve taife benden dolayı helak olacaktır ve bunda benim günahım yoktur. Birisi ifrat ve ileri giden dost diğeri ise haddini aşan düşmandır. Ben onlardan beri ve uzağım. Bana guluv edenlerden, beni haddimden yukarı çıkarmaya çalışanlardan Allah’a sığınırım. Aynen İsa b. Meryem (a.s) Nasara’dan (Hıristiyanlardan) uzaklaştığı gibi” Zira Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Allah, “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki ilah olarak benimseyin dedin?” Demişti de, “Haşa, hak olmayan sözü söylemek bana yakışmaz; eğer söylemişsem, şüphesiz sen onu bilirsin; sen, benim içimde olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem; doğrusu görülmeyeni bilen ancak Sensin” demişti, “Ben onlara sadece Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetçe onlar hakkında şâhiddim beni aralarından aldığında onları sen gözlüyordun. Sen her şeye şâhidsin.”1 Allah-u Teala yine şöyle buyuruyor: “Ne Mesih, Allah’a kul olmaktan çekinir ne de Allah’ın kendisine yakınlaştırdığı melekler2 Diğer bir yerde ise şöyle buyuruyor: “Meryem oğlu Mesih sadece peygamberdir, ondan önce de peygamberler geçmiştir, onun annesi dosdoğrudur, her ikisi de yemek yerlerdi. Onlara ayetleri nasıl açıkladığımıza bir bak, sonra da bak ki nasıl yüz çeviriyorlar!1 Yani medfularını çıkarma ihtiyacı duyuyorlardı.

Bizler Peygamberlerin Allah olduğuna ve İmamların Allah olduğuna ve Peygamber olduğuna ve başka birilerinin imamlığına inananlardan dünya ve ahirette uzağız.”

Memun şöyle dedi: Ey Ebul Hasan: Peki rec’at hakkında ne diyorsun. Rıza (a.s) şöyle cevap verdi: “Rec’at hak olan birşeydir önceki ümmet ve toplumlarda da vardı ki Kur’an’ın onun hakkında sözleri vardır ve Resulullah (s.a.a) ricat hakkında şöyle buyuruyor: “Geçmiş ümmetlerde olan şeylerin hepsi bu ümmette de eksiksiz olarak meydana gelecektir.”Ve şöyle devam ediyor: “Benim çocuklarımdan Mehdi (a.s) zuhur ettiği zaman İsa b. Meryem (a.s) da gökten inecek ve Mehdi (a.s)’ın arkasında namaz kılacaktır. İslam gariplikle başladı ve yakında tekrar garipliğe dönecektir. Saadet ve müjdeler olsun gariplere” sonra ya Resulullah (s.a.a) bundan sonra ne olacak diye soruldu? Resulullah (s.a.a) “Hak tekrar sahibine dönecektir” diye buyurdular.

Memun: Ey Ebul Hasan: Tenasuha2 inanlar hakkında ne buyuruyorsun? Diye sordu. Rıza (a.s), “Tenasuha inananlar kafir olmuş ve cennet ile cehennemi inkar etmiş olurlar.” Dedi. Memun: Mensuh olanlar hakkında ne diyorsunuz?

Rıza (a.s): “Onlar Allah’ın gazap etmiş olduğu ve mensuh olunan bir kavimdir. Dünyada üçgün yaşayıp sonra öldüler. Bunlardan zürriyetler dünyaya gelmedi. Dünyada görülen maymun domuz ve diğer şeylere mensuh olanların ismi verildi ve onlar aynen eti helal olmayan ve istifadesi caiz olmayan şeyler gibidir.” Memun Ey Ebul Hasan Allah senden sonra beni yaşatmasın. Allah’a andolsun ki doğru ilim siz Ehl-i beyt’ten başkasının yanında bulunmaz ve babalarının ilmi sana yetişmiştir. Allah-u Teala İslam ve ehlinden sana hayırlar versin.

Hasan b. Cehm şöyle diyor. İmam Rıza (a.s) kalktığında ben onu takip ettim ve evlerine gittiler ve ben de yanlarına giderek şöyle arzettim. Ey Resulullah (s.a.a)’in oğlu: Allah’a hamd olsun ki Emir’el-Müminin Memun nazarını size celbetti ve onun görüşlerini sizin için güzel kıldı. Görüş ve sözlerinizi kabul etmesini sağladı. İmam (a.s) ise şöyle cevap veriyor: “Ey Cehmin oğlu; Onun bana ihtiram ederek sözlerimi dinlemesi seni aldatmasın, yakında zehir vererek beni öldürecek ve bana zulmedecektir. Ben bunu babalarımdan ve Resulullah (s.a.a)’den gelen ahid1 vasıtasıyla biliyorum ve ben hayatta olduğum müddetçe buna kimseye anlatma gizli tut.” Dedi.

Hasan b. Cehm şöyle devam ediyor. Rıza (a.s) Tus’ta (Meşhed) zehirlenip dünyadan gidinceye kadar bu olayı hiç kimseye söylemedim. İmam Humeyd b. Kahtebeyi Tai’nin evinde Harun’u Raşid’in kabir yanında bulunduğu kubbe altında, onun yanında defnedildi.

2-Muhammed b. Musa b. Mutevekkil (r.a.) Hüseyin b. Halid’i Sayrefi’den İmam Rıza (a.s)’ın şöyle buyurduğunu naklediyor: “Tenasuha inanan kafirdir. Allah Gulata2 lanet etsin ve onları rahmetinden uzaklaştırsın. Keşke Yahudi olsaydılar, keşke Mecusi olsaydılar, Hıristiyan olsaydılar, Kaderiyye1 olsaydılar, Murcia2 olsaydılar, Hururiye3 olsaydılar dedi ve şöyle ekledi: Onlarla oturup kalkmayın, dostluk kurmayın, onlardan uzaklaşın, zira Allah onlardan uzaktır.

3-Muhammed b. Ali’yi Macileveyh (r.a.) Ali b. İbrahim b. Haşim’den o da Yasir-i Hadim’den şöyle naklediyor: İmam Rıza (a.s)’a şöyle arzettim: Tefviz hakkında ne buyuruyorsunuz? İmam Rıza (a.s), “Allah-u Tebareke ve Teala dininin emirlerini peygamberine bıraktı ve şöyle buyurdu:Peygamber size ne verirse onu alın ve neden vazgeçmenizi emrederse vazgeçin ondan.”4

Ama halketmek, yaratmak ve rızık vermeyi ona bırakmadı. Sonra İmam (a.s) Allah’ın şöyle buyurduğunu bildirdi. “Allah herşeyin yaratıcısıdır.”5 Sonra şöyle buyuruyor: “Öyle bir Allah’tır ki sizi yaratmıştır. Sonra rızık vermiştir size, sonra öldürür, sonra da diriltir sizi, ona eş sığındıklarınızın içinde bunlardan birşey yapabilen var mı? Münezzehtir ve yücedir; O şirk koşanların şirk koştukları şeylerden”1


Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin