1-Ahmed b. Ziyad b. Caferi Hamazani (r.a.) Umeyr b. Yezid’den şöyle naklediyor: Ben Ebul Hasan’i Rıza (a.s)’ın yanında idim, İmam Muhammed b. Cafer b. Muahmmed hakkında şöyle buyurdu:
“Ben Onunla bir evde kalmama karar aldım.” Ben kendi kendime şöyle düşündüm. Bu bizleri iyi işlere ve sıla-i rahim (yakınları gözetme) yapmamızı emrediyor, ama amcası hakkında söylediklerine bak. Bunun üzerine İmam bana dönerek şöyle buyurdu: “Bunun kendisi iyilik ve sılayı rahimdir. Çünkü o, benim yanıma gelip gittikçe hakkımda birşeyler söylüyor ve halkta onu destekliyor ama bana gelmez ve bende ona gitmezsem söylediği şeyleri halk kabul etmez.”
2-Muhammed b. Ahmed b. İdris (r.a.) Muhammed b. Halid’in şöyle dediğini naklediyor: Reyyan b. Salt, Merv’de iken Fazl b. Salt onu Horasan’ın bazı şehirlerine vali olarak gönderdiği zaman bana şöyle dedi: Ebu’l-Hasan (a.s)’dan ona selam vermem için bana izin almanı, elbiselerinden ve kendi ismine basılmış olan paralardan bir miktar vermesini istiyorum. Ben hazretin yanına girdim ve henüz bir şey söylemeden kendileri söz e başlayıp şöyle buyurdular: “Reyyan b. Salt bizim yanımıza gelmek, elbiselerimizden ve bir miktar para vermemizi istiyor ki ben kendisine izin veriyorum” Sonra Reyyan gelerek selam verdi. İmam (a.s) ona iki elbise ve kendi ismine basılmış olan paralardan 30 dirhem verdi.
3-Ebul Kasım Ali b. Ahmed b. Abdullah b. Ahmed b. Ebi Abdullah-u Berği (r.a.) Hüseyin b. Musa b. Cafer b. Muhammed’i Alevi’den şöyle naklediyor: Biz, Ben-i Haşin gençleri, Ebu’l-Hasan Rıza (a.s)’ın yanındaydık. Cafer b. Ömer-i Alevi kötü bir halde yanımızdan geçti, bizlerden bazılarımız birbirine bakarak Cafer b. Ömer’in durumuna güldük. Bunun üzerine Rıza (a.s) şöyle buyurdular: “Sizler yakında onu çok zengin ve çok taraftarı olan biri olarak göreceksiniz.” Bir ay veya daha yakın bir zaman geçmişti ki, Cafer Medine valisi oldu durumu düzeldi. Yanımızdan tekrar geçtiğinde etrafında atlılar ve korumalar vardı. Bu Cafer b. Muhammed b. Ömer b. Hasan b. Ali b. Ömer b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebi Talip (a.s) idi.
4-Babam (r.a.) Saad b. Abdullah’tan o Hüseyin b. Beşşar’dan İmam Rıza (a.s)’ın şöyle buyurduğunu naklediyor: “Abdullah Muhamemdi öldürecektir.” Kendilerine şöyle arzettim: Abdullah b. Harun mu Muhammed b. Harun’u öldürecektir? İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Evet şu anda Horasan’da bulunan Abdullah Bağdat’ta bulunan Muhammed b. Zübeydi öldürecektir.”
5-Hamza b. Muhammed b. Ahmed b. Cafer b. Muahmmed b. Zeyd b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib (a.s) 339 yılının Recep ayında Kum şehrinde Ali b. İbrahim’in kendisine şöyle yazdığını naklediyor: Muhammed b. İsa b. Ubeyd, Abdurrahman b. Ebu Necran ve Saffan b. Yahya’dan şöyle dediklerini zikrediyor: Hüseyin bin Kıyama Vakifilerin1 Reisi bizden İmam Rıza (a.s)’ın yanına gidebilmesi için kendisine izin almamızı istedi. Biz de aynısını yaptık. İmam’la karşılaştığı zaman şöyle dedi: Siz İmam mısınız? İmam (a.s) “Evet ben İmamım” diye buyurdular. İbn-i. Kıyame: Ben senin imam olmadığına Allah’ı şahid getiriyorum dedi. İmam bir müddet başını aşağı dikerek sessiz bir şekilde bekledi sonra şöyle buyurdu: “Benim imam olmadığımı nerden biliyorsun.” İbn-i Kıyame: “Çünkü bizlere İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyorlar: “İmam Akim (erkek çocuğu olmayan) olmaz.” Halbuki sizin yaşınız geçtiği halde bir tek çocuğunuz dahi yoktur. İmam (a.s) kafasını yere dikerek öncekinden daha uzun bir müddet sustu ve sonra şöyle buyurdu: “Ben de Allah’ı şahit tutuyorum ki Allah bana erkek bir çocuk verecektir. Abdurrahman b. Necran şöylediyor: “Biz ayları tek tek sayıyorduk imamın bu sözlerinden bir sene geçmemişti ki Allah-u Teala, İmam Cevad (a.s)’ı kendilerine verdi.1 Ravi şöyle diyor: Hüseyin b. Kıyama tavaf esnasında İmama bakınıp şaşkın şaşkın duruyordu. İmam ise kendilerine bakarak “Ne oldu sana? Allah seni şaşırsın” dedi. Bu duanın tesiriyle adam donup kaldı.
6-Babam (r.a.) Saad b. Abdullah’dan, o da Musa b. Harun’dan şöyle naklediyor:İmam Rıza (a.s)’ı, Medine’de Harseme’ye bakarak şöyle buyurduğunu gördüm: “Sanki Onu Merv’e götürdüklerini ve kafasını kestiklerini görüyorum.” Ve aynen buyurdukları gibi oldu.2
7-Ahmed b. Ziyad b. Caferi Hamedani (r.a.) Ali b. İbrahim b. Haşim’den o da Erreyan b. Salt’tan şöyle naklediyor: Irak’a gitmek istediğim zaman veda etmek için Rıza (a.s)’ın yanına gittim. Kendi kendime şöyle diyordum: İmamla veda edeceğim zaman Hazretin elbiselerinden gömleğini kendime kefen yapmam için ve kızlarıma yüzük almam için bir miktar para isteyeyim. Kendilerine veda edip ayrıldığım için beni üzüntü ve ağlama sardı; önce düşündüğüm şeyleri unuttum ve dışarı çıkıp yola koyulduğumda arkamdan bağırarak beni çağırdı: “Ya Reyyan dön.” Ben geldiğimde şöyle buyurdu: “Acaba gömleklerimden birini ecelin geldiği zaman kendine kefen yapman için vermemi istemiyor musun? Ve kızlarına yüzük alman için bir miktar para vermemi istiyor musun?” Ben: Ey benim efendim ben bunları sizden istemeyi aklımdan geçiriyordum. Ama sizden ayrılmanın üzüntüsü onları unutturdu. İmam (a.s) yastığın arkasından bir gömlek ve seccadenin altından bir miktar para çıkararak bana verdi. Ve saydığımda 30 dirhem idi.
8-Hüseyin b. Ahmed b. İdris (r.a.) Babasından o İbrahim b. Haşim’den, O Muhammed b. Hafs’dan o da Hamza b. Cafer-i Ercani’den şu şekilde naklediyor: Mescid’ül-Haram’da Harun bir kapıdan, İmam Rıza (a.s)’da diğer bir kapıdan çıktılar. İmam Rıza (a.s) ibret olsun diye Harun’a: “Ne kadar uzak bir evdir ama Tus’ta (Şimdi Meşhed şehri) görüşmesi çok yakın ey Tus ey Tus, çok yakında beni ve onu bir yere getireceksin.”
9-Ebu Muhammed Cafer b. Naim Hakimi Şazani (r.a.) Hasan b. Ali’den şöyle rivayet ediyor: Rıza (a.s) bana şöyle buyurdu: “Beni Medine’den çıkarmak istediklerinde kendi ailemi toparladım ve onlara benim için ağlamalarını duymak istediğimi emrettim. Sonra yanımda bulunan 12 bin dinarı onların arasında taksim ettim. Ve onların arasında tekrar dönmeyeceğimi söyledim.”
10-Ali b. Hüseyin b. Şazaveyh Mueddib (r.a.) Abdullah b. Muğayre’den şu şekilde naklediyor: Ben vakifi mezhebinden idim ve bu inanç üzerinde de hacca gittim. Mekke’ye ulaştığımda kalbimden (zihnimden) birşeyler geçti. Orada mültezeme (Hacer’ul-Asved ile Kabe’nin kapısı arası) sığındım ve şöyle dedim: Allah’ım sen benim ne istediğimi ve ne talep ettiğimi biliyorsun. Kendin beni en iyi mezhep ve yolla tanıştır ve beni irşad et. Zihnime Rıza (a.s) ile görüşmek geldi. Medine’ye ve İmam’ın evine gittim. Hizmetçilerine, efendine kapıya Irak’lı bir kişi gelmiş ve içeri girmek için izin istiyor söyle dedim. Bu orada İmamın sesini işittim ki şöyle buyuruyordu: “İçeri gel ey Abdullah b. Muğayre” ben içeri girdim bana bakar bakmaz şöyle buyurdu: “Allah duanı kabul etti ve seni doğru yola hidayet etti.” Ben ise şehadet veriyorum ki sen Allah’ın hüccetisin ve Allah’ın kulları arasında eminisin dedim.
11-Babam (r.a.) Davud b. Razin’den şöyle naklediyor: Benim yanımda Ebu’l-Hasan Musa b. Cafer (a.s) için bir miktar para vardı. Hazret birilerini göndererek bir kısmını aldı ve diğerleri yanımda kaldı. Ve şöyle buyurdu: “Benden sonra gelen onu talep ettiğinde kendilerine verin ki o senin İmamındır.” İmam Musa Kazım (a.s)’ın vefatından sonra oğlu Ali Rıza (a.s) birilerini yanıma göndererek: Falan miktar para sizin yanınızdadır. Onu gönderiniz.” Diye buyurdular. Ben de yanımda bulunan bütün mal ve paraları kendilerine gönderdim.
12-Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. Velid (r.a.), Hasan b. Ali’yi Vaşia’dan şöyle naklediyor: Abbas b. Cafer b. Muhammed b. Aşes benden Rıza (a.s)’a onun mektubunun başkalarının eline geçmemesi için yakmasını söylememi istedi. Vaşi’a şöyle diyor: Ben bunu hazrete haber vermeden kendilerinden gelen bir mektupla şöyle yazıyorlardı: “Dostuna mektubunu okuduktan sonra yaktığımı söyle.”
13-Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. Velid (r.a.) Ebi Muhammed Basri’den şöyle naklediyor: Ebul Hasan Rıza (a.s) geldiğinde ona dışarı gidip Mısır’da ticaret yapmak için izin istediğimi yazdım. İmam (a.s) şöyle cevap Yazdılar: “Şu anda sabrediniz.” Ben iki sene bekledim ve üçüncü sene kendilerinden izin alabilmek için tekrar mektup yazdım. Cevaplarında şöyle buyurdular: “Gidebilirsin Allah mübarek etsin. Bu seferi Allah-u Teala senin için hayırlı kıldı.” Bu sefere çıktıktan sonra çok hayırlar gördüm ki, Bağdat’ta karışıklıklar başa gösterdi ve ben bu fitnelerden kurtulmuş oldum.
14-Muhammed b. Musa b. Mütevekkil (r.a) bir kişiye bakarak şöyle buyurdu: “Ey Allah’ın kulu, kendinden sonra yapılmasını istediğin şeyi vasiyet et ve kendini kurtuluşu olmayan şeye hazırla.” Buyurdukları gibi de oldu. Adan ondan üç gün sonra vefat etti.
Bu kitabın yazarı şöyle diyor: İmam Rıza (a.s)’ın ilmi babalarından ve Resulullah (s.a.a)’den dir. Şöyle ki Cebrail, Peygamber’e gelerek Halifelerin beni Ümeyye ve beni Abbas’ın çocuklarının haberlerini ve ileride olacak haberleri ve onların yaptıklarını haber veriyordu. Allah’tan başka güç ve kudret yoktur.