65. BÖLÜM İMAM RIZA (A.S) HAKKINDA OKUNAN ŞİİRLER
“Ali b. Abdullah Havvafi, Hz. Rıza’ya bir mersiye okumuştur ki tercümesi şudur:
“Ey Tus şehri Allah seni rahmetiyle suvarsın.
Ki ne kadar hayır ve bereketin var dır ey Tus
Dünyada ter temiz olsun toprağın ey Tus
Bu temizliğin Senabat’ta ikamet eden ve oraya gömülen şahıs sebebiyledir.
Ölümü İslam’a ağır gelen bu şahıs
Şimdi AllahÎn rahmetine gark olömuştur.
Ey onu bağrında tutan toprak
Bil ki sende hilim, ilim ve temizlik ve mukaddeslik gömülüdür. “
“Muhammed b. Habib’in kitabında şu şiirleri gördüm:
“Tus’ta olan kabir var ki
bir İmam gömülüdür onda
ki ziyareti bize kesin ve gereklidir.
Bir kabir ki, Cennet’in Daru’us-Selam’ı onunla ayaktadır.
Veya selam ve esenlik yurdudur.
Her gün kendisine selam ve salavat gönderilmektedir...
Allah’a götüren kılavuz ve hidayeçi sizlersiniz.
Hak ve hidayet yollarını tanıyanar
Ve bizzat hidayet ve hak yolun nuru olanlar sizlersiniz.
Dünya ve ahirette Allah’ın velileri sizlersiniz
Allah tarafından saygı, itibar sahipleri sizsiniz....
Evet sizin kabirniz beni harekete geçiriyor.
Halbuki başkalarını çadırlar dikili bayraklar harekete geçirir.
Herkes zenginlere yaranmaya çalışır, onlarla övünür
Ama ben siz Ehl-i Beyt’i övüyor ve sizinle gurur duyuyorum.
Ebul Hasan Ali b. Musa’ya takdim ediyorum ki bu sevgim kabul görsün,
Bu fikir ve düşünceler bundan lezzet alsın.
Bu naçiz hediyeyi bendeniz “Zebiy’den kabul buyur
O ki sizin uğrunuzda her türlü kınanmayı göz almış ve asla bundan şikayetçi de değildir.
Eğer seni övmede Allah’ın hakkına riayet ettiysem
Misafirin ev sahibi üzerinde bir hakkı olduüundandır
Her ne kadar geciktirse de.
O halde bu misafirperverlik niyetimi kabul et
Ki kabul edersen büyük bir ganimet elde etmiş olurum.
Eğer başkaları sizin sevginizi öğrenerek derk etmişlerse
Ben ilahi ilham üzere sizlerin muhabbetine sahib oldum.”
66. BÖLÜM İMAM RIZA (A.S)’I ZİYARET ETMENİN SEVABI1
1-Ali b. Ahmed b. Muhammed İmran ed-Dekkak Hemdan ed-Divani’den şöyle naklediliyor: İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Her kim beni uzak yoldan gelip ziyaret ederse, kıyamet günü onu üç durumdan kurtaracağım.
1-İnsanlara amel defterleri sağ ve sol taraftan verildiği zaman
2-Sırat köprüsünde 3-Mizan ve terazide
2-Muhammed b. Ali Macileveyh (r.a.) Hüseyin b. Zeyd’den şöyle rivayet ediyor. Eba Abdullah Cafer b. Muhammed es-Sadık (a.s)’dan duydum, şöyle buyurdu: “Oğlum Musa (Kazım a.s.)’In Emir’el-müminin (a.s)’ın adındaki evladı, Horasanın Tusuna götürülecek, zehirle şehit edilerek, garip bir şekilde defnedilecektir. Her kim onun hakkını tanıyarak ziyaret ederse, Allah-u Teala ona, Fetih’den önce (Mekke’nin Fethinden önce) Allah uğrunda infak edip, savaşanların sevabını verecek.
3-Muhammed b. Musa b. Mütevekkil (r.a.) Davud b. Kasım el-Caferi’den şöyle naklediyor. İmam Cevad (a.s)’dan işittim ki, şöyle buyurdu: “Tus’un iki dağı arasında bir yer vardır ki, cennet mekanıdır. Her kim oraya girerse, kıyamet günü ateşten emanda olur.”
4-Muhammed b. Ali Macileveyh (r.a.) Abdulazim b. Abdullah el-Hasani’den, İmam Cevad (a.s)’ın şöyle buyurduğunu naklediyor: “Babamı Tus’ta hakkını bilerek, ziyaret edene, Allah tarafından cennet’in verilmesine kefil olurum.”
5-Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. Velid (r.a.) Ali b. Esbat’dan şöyle rivayet ediyor: “Ben, İmam Cevad (a.s)’dan şöyle sordum: Babanı Horasan’da ziyaret eden için ne tür bir sevab vardır? İmam (a.s) cevabında şöyle buyurdu: “Allah’a and olsun (vallahi) onun için cennet vardır.”
6-Ahmed b. Ziyad b. Cafer el-Hamazani (r.a.) Cabir b. Yezid el-Cifi’den şöyle rivayet etmektedir: Ben, vasilerin vasisinden, enbiyaların ilminin varisi olan, İmam Bakır (a.s)’dan işittim ki şöyle buyurdu: “Babam Seyyid’ul Abidin Ali b. Hüseyin, Seyyid-i Şuheda Hüseyin b. Ali’den o da vasilerin efendisi olan Emir’el-Müminin Ali b. Ebi Talib’den, O da Rasulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyor: “Benim bedenimin parçası Horasan’da defnedilecektir. Üzüntüsü olan, onu ziyaret ederse Allah da onun üzüntüsünü giderecektir. Günahkar giderse, Allah onun günahını af edecektir.
7-Muhammed b. Hasan Ahmed b. Velid (r.a.) Hasan b. Ali el-Veşşa’dan şöyle nakledilmektedir: Ben, İmam Rıza (a.s)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Her bir imamın, onu sevenler ve sizleri üzerine, bir ahd ve vazifesi vardır. O vazifeye tam bir şekilde vefa etmek, onların kabirlerini (güzel bir şekilde) gerektirdiği gibi ziyaret etmekle olur. Her kim (onları) büyük bir ilgi ile ziyaret eder, onların ilgi duydukları şeyi de kabul ederlerse imamlar, kıyamet gününde şefaatçileri olacaktır.
8-Muhammed b. Macileveyh (r.a.) İbrahim b. Ukbe’den şöyle nakletmektedir: Ben, İmam Hadi (a.s)’a mektup yazarak, İmam Hüseyin (a.s)’ın, İmam Ebil Hasan (a.s)’ın ve Ebi Cafer (a.s)’ın ziyaretlerini sordum. İmam (a.s) bana cevap olarak şunu yazdı: “Ey Ebu Abdullah, İmam Hüseyin (a.s)’ın ziyareti hepsinden daha da önde gelmektedir. Çünkü bu, geniş çaplı bir ziyaret olup, sevabı daha çoktur.”
9-Muhammed b. Ahmed Es-Sinani (r.a.) İsmail b. Mihran’dan O da İmam Cafer b. Muhammed (a.s)’ın şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Sizlerden herkim, hacca giderse haccını bizim ziyaretimiz ile bitirip tamamlasın. Çünkü bizi ziyaret, haccın tamamlanması için bir parçadır.”
10-Hüseyin b. İbrahim b. Ahmed b. Hişam el-Mukettib Es-Sekr bin Dulef’den şöyle rivayet etmektedir: Ben, mevlam Ali b. Muhammed b. Ali Rıza (a.s)’ın (İmam Hadi (a.s)’ın) şöyle buyurduğunu duydum: “Her kimin Abdullah’dan bir isteği, haceti olursa ceddin İmam Rıza (a.s)’ın kabirni Tus’da ziyaret etsin. Gusül alıp baş tarafında iki rekat namaz kılarak, kunutta da hacetini istesin. Allah onun istediğini, günah veya akrabalık bağını kesmemesi, şartıyla verecektir. Şüphesiz o hazretin kabirnin olduğu yer, cennet saraylarından birisinin yeridir. Mumin orayı ziyaret ettiğinde Allah onu ateşten kurtarıp cennete götürecektir.”
11-Hüseyin b. İbrahim b. Ahmed b. Hişam el-Mueddib ve Ali b. Abdullah el-Verrak (r.a.) Abdusselam b. Salih el-Harevi’den şöyle nakletmektedir: Dibel b. Ali El-Huzai (r.a.) Merv’de İmam Rıza (a.s)’ın huzuruna gelerek, şöyle arz etti: Ey Resulullah (s.a.a)’in oğlu! Senin için bir şiir yazmışım onu senden önce hiçbir kimseye okumamak için, kendime de söz vermişim.
İmam Rıza (a.s) ona şöyle buyurdu: “Getir onu oku” Dibel’de okudu. Şiirlerinin bazı kıtaları şöyleydi:
*-Ayetlerin açıklanıp tefsir edildiği yer şimdi boş kalmıştır. Vahyin nazil olduğu yer susuz çöl gibi kurumuştur.
Dibel şu cümleyi okuduğu zaman:
*-Ganimet ve Beyt’ül-mal başkaları arasında paylaştığını görüyorum. (Ali Muhammed (s.a.a)’in) onların ellerinin ondan boşalmış olduğunu görüyorum.
İmam Rıza (a.s) ağlayarak şöyle buyurdu: “Ey Huzai! Doğru söylüyorsun.”
Şu mısrayı da okuduğunda:
*-Ben siz Ehl-i Beyt muhabbetini kalbimde taşıdığımdan bütün ömrümü korku ile yaşadım. Bütün arzum ümidim ise ölümden sonra azabdan güvende olayım.
İmam Rıza (a.s) ona şöyle buyurdu: “Allah seni en büyük üzüntü gününde güvende kılsın.
Dibel şu kıtayı okudu:
*bağdat’ta bir kabir o temiz insanın kabirdir.
*Ki Allah ona cennette yurt vermiştir.(Maksad İmam Kazım’ın kabirdir.)
İmam Rıza buyurdu:
“İki beyt ekleyerek kasideni tamamlamamı ister misin?”
Dibel, “Evet ey Resulullah (s.a.a)’in oğlu! Dedi. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu:
*- Tus’da bir kabir vardır onun musibet bedeninin bütün azalarını (damar ve kalbini) haşra kadar ateşlendirir.
*-Bu, Allah Kaimi gönderip bizi bu üzüntü ve sıkıntıdan kurtarıncaya kadar devam edecektir.”
Dibel İmam (a.s)’a şöyle arz etti: Ey Resulullah (s.a.a)’in oğlu! Tus’da ki bu kabir kimindir? İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Benim kabirmdir. Çok uzun zaman geçmeden, Tus, benim şia ve ziyaretçilerimin gelip gittiği yer olacaktır. Her kim beni, Tus’da gurbet halimde ziyaret ederse, kıyamet günü bağışlanarak, derecesi benimle olacaktır...”
12-Ahmed b. Ziyad b. Cafer el-Hemezani (r.a.) Abdusselam b. Salih El-Harevi’den şöyle nakletmektedir: Ben Dibel b. Ali El-Huzai’nin şöyle dediğini işittim: Mevlam İmam Rıza (a.s)’a ilki şu şekilde olan şiirimi okuduğumda; “Ayetlerin açıklanıp tefsir edildiği yer, şimdi boş kalmıştır. Vahyin nazil olduğu yer aynen susuz çöl gibi kurumuştur.”
Şu kıtayı okuduğumda, 1-”İmam’ın ayaklanması imkan dışı değildir
Allah’ın isim ve bereketlerine sahiptirler
İçimizde her batılı haktan ayırıyor
İyi ve kötülere de mükafatlarını veriyor.” İmam Rıza (a.s) çok şiddetli bir şekilde ağladı. Daha sonra mübarek başını bana doğru kaldırarak şöyle buyurdu: “Ey Huzai! Ruh’ul-Kudus (cebrail) (a.s) bu iki mısrayı senin dilin ile okudu. Acaba o İmam kim olduğunu biliyor musun? Ben bilmediğimi arzederek, şöyle dedim: Yalnız sizlerden bir imamın kıyam edeceğini, yeryüzünde fesattan temizleyip, adaletle dolduracağını işitmiştim. İmam (a.s) şöyle buyurdu:
“Ey Dibel! Benden sonra ki İmam oğlum Muhammed, Muhammed’den sonra oğlu Ali, Ali’nin oğlu Hasan, Hasan’dan sonra oğlu Kaim (Mehdi) (a.s) Allah’ın hüccetidir. Gaybet döneminde beklenecek, zuhur ettiğinde ise emrine herkes uyacaktır. Eğer dünyanın bitmesine (kıyametin olmasına bir gün bile kalsa, Allah o günü İmam Mehdi (a.s) kıyam edinceye kadar uzatacaktır. Yeryüzü zulüm haksızlıkla dolduğu gibi, onu adaletle dolduracaktır. Ama bu ne zaman olacaktır? Onun gelme olayı aynen kıyamet ne zaman olacağı haberi gibidir. Bana babam babasından onlar da babalarından Ali (a.s)’ın Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Resulullah (s.a.a)’e şöyle soruldu: Ey Resulullah (s.a.a) zürriyetinden olan Kaim (a.s) ne zaman kıyam edecektir?
Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: Onun misali kıyamet gibidir. (sadece onu Allah bildirir) bu gök ve yeryüzünde olanlar için çok ağır gelecektir.
Dibel’in Mezar Taşına Yazılan Yazının Görülmesi
13-Eba Nasr Muhammed b. Hasan Kerhi el-Katib şöyle diyor: Ben Dibel’in mezarına şunun yazıldığını gördüm:
Dibel Allah’ın ona erişeceği güne lailahe illallahla hazırlandı. Onu ihlas ile diyordu ki Allah onu kıyamet günündeki, bütün zorluklardan kurtarsın.
Allah, resulü ve ardından gelen vasiler, onun mevlası olacaklardır.
Dostları ilə paylaş: |