zolunan âbideleri şehir meydanlarından kaldırmak.
«Türk - Komisya» ya da müslümanlardan Turar Rıskulov, Nizam- khocayev ve Mirseyyid SultanaliyeVlerin namzetliği gösterilmişti. Le- nm bu teklifleri beğendi ve 12 temmuz radyosuna, bunların hepsini değilse bile bir kısmını derçetmiş bulunuyordu. Sovyet ricali gerek Kazak ve^ Başkurtların, gerek o zaman Moskovaya gelip arzularını beyan eden diğer Türkistanlıların taleplerine ehemmiyet verir gibi göründüklerinden, Moskova ile Ortaasya arasında oldukça samimî bir münasebet» teessüs etmeğe başlamîştı. Bolşevikler o günlerde Zakaspi vilâyetinde
Kakım vaziyette olan İngilizlerin, ancak Beyaz Rus generallerini müs- 1 iirnanîardan Bukhara emîri gibi ortaçağdan kalma mutaassıp feodalle- ve mürteci unsurları kullandıklarını, aynı zamanda Afganistan tariki İh Türkistana gelen inkılâpçılar (Bereketullah ve prens Kumar Mahand- »a Pıatap1'"1) ) la bazı İngiliz düşmanı türk zabitlerini (Kâzım Bey) ve Volga Tatar komünistlerinden kendi lehlerine istifade ettiler. Kâzım Bey bu valin mart-eylül aylarında Bukhara, Taşkent, Khıyva ve Aşkabâd i arai larmda, Mevlevi Bereketullah ise Kazan ve Başkurt münevverleri atasında boîşevik lehine büyük teşvikatta bulundular. Bakuda neşrolunan bolşevik gazetesi «Novıy Mir» , Kâzım Beyi, «bugün Sovyetlerin f ürkistandan idare olunan şark siyasetini idare eden zattır» diye tarif ediyordu r*~). Bu aralık Afganistanda vaziyet İngiliz aleyhine dönüp, verdi emir Amanullah Han, Sovyet Rusyaya büyük bir heyet yolladı. Moskova komünist fırkası merkezinin yukarıda mezkûr 12 temmuz radyosu da. Afgan heyeti âzaları olan Muhammed Veli Han, Muhammedi d ivm Han, Feyiz Muhammed ve Muhammed Sıddık Hanların ve Tür- d mümessili sıfatı ile Kâzım Bey ve diğerlerinin Taşkentte toplu bulunduğu bir zamanda gelip, güya Türkistanın bütün hukuku Moskova tarafından tanınmış gibi telâkki edilerek, şenlikler yapıldı. Muhammed \ . i; Han da Taşkentte büyük ziyafetler verdi. 1 1 eylülde Beyazların ruu mağlûbiyeti ile. Samara-Orenburgda demiryol hattı açılıp, Moskova -Taşkent münasebatı yoluna girdi. Afgan heyeti Moskovaya gelip, bilhassa Trotski bunlar ile pek tatlı ve görünüşte çok samimî muams- h hude bulundu ve aynı zamanda ilk teşrinde artık Anadolu haberleri '/ani Mustafa Kemal Paşanın hareketlerine ait malûmat ta gelip yetişti. Vekayiin efkârı umumiyeyi Ingiliz aleyhine çeviren mahiyette inkişafı İM'-Ueviklerin lehine propaganda şeklini aldı. I 1 eylülde demiryollar aodiıp Rugyadan yeni sovyet askerleri gelmesi ile bolşevıkler 26 eyliil- / «■ Os ve 30 eylülde Celâlâbâdı alıp, oradaki Rus köylülerini de kendi ! -hicrine çevirdiler. Karargâhını Samaradan Taşkende nakleden kızıl c rcîu Türkistan cephesi (Turkfront) başkumandanı Frunze, o zaman cenup cephelerinde Vrangel’e karşı mücadele etmekte olan Başkurt or- onsunun bir kısmını Türkistana celbetmek için çalıştıysa da, Başkurt kumandanlığı, Başkurt ordusunun taksim edilmiyeceğini, tekmil Başkurt ordusunun müstakil fırka sıfatı ile Türkistana celbolunmasmı talep etti. Fakat Trotski ve Ve.tsetis bu orduyu Türkistana göndermeyip, cenup
uru Bunların faaliyeti hakkında bk. W. O. von Hentig, İns Verschlos- Land, 1928. s. 238.
Novıy Mir, 15/2/1920.
ec.pheş.mde bıraktılar. C) zaman Sovyet aleyhine hiç bir fena fikir beslemiyor, ordumuzu Türkistana izamdan, orada bir millî Türk Sovyet hükümeti teşkilinden ve ona dayanç olmaktan başka bir gaye takip etmiyor idiysek te, Moskova zimamdaranını hiçbir türlü ikna edemedik. İ ürkistana Başkurt ordusu yerine «Tatar brigadası» gönderildi. Mcs- L'ovadan izam olunan yeni «Türkistan Komisyası» 1 1 sonteşrinde Tas- kende geldi. Eski « 1 ürkistan Sovyet Hükümeti» dağıtıldı. Âzalarından bazik n yerli ahalinin hatırı için nümayişkârâne bir surette Moskovaya sevk (güya n.efi) edildi. Komisyon âzaları İliava, Kuybişev, Novitski, Kudzurak, Buki, ve Galaşçukin den yani hep Ruslardan ibaret oldu. U- rnumıyetle 12 temmuz radyosu ile Taşkende bildirilen talimatın sâdece bir nümayişten ibaret olduğunu gösterdiği gittikçe tevazzuh ediyordu. Zaten Lenin, Sekizinci kongrede Başkurtlar ile anlaştığından bahsederken, bunları, kendisi ile müzakerelerde bulunan Fin burjuva milliyet- (ederinden Svenhufvud ile bir gördüğünü söylemişti ve bıı kelimenin d e -domuz başı» demek olacağına işaret etmişti. Bu kongrede kabııi e n lan programın şark ve müstemlikelere dair kısmının 4. üncü maddesindeki müslemlike milletlerde «ihtiyat» tâbiri de, her şekilde anlar m tefsir edilebilmekte, 3. üncü madde ise, milletler hakkındaki ' kararın muvakkat ve geçici mahiyette (odna iz perikhodnıkh form) olduğuma söylemekte idi. Buna bizim münevverlerden çoğu dikkat etmiyor."-a, eünkii Ruslar pek nazik hareket ediyorlardı. Bu bilhassa komünist r- kasının «müslüman fraksiyan» ve «müslüman biiro» î arını İlga meşe karinde açıkça görüldü. Bu «büro» 1ar komünistleşmekte olan yerli TüT gençliğinin yegâne toplanma yerleri idi. 1919 yıh mayıs 24 te Türkün -an « müslüman komünist büro » larının kongresi Taşkentte toplandı. Burada rol oynayanlar Turar Rıskılov, Sariıılîahklîoca Turrsırnklıoeayev ve Nizamkhocayev 1er idi. *Tiirk - Komisya» geldikten sonra, 1920 şubat 4 te toplanan ikinci kongre ise, bu «büro» 1ar için mezar oldu. Burada Rıskıılov ve Emm efendi zadelerin Türkistan] «Türk Sovyet Cumhuriyeti» tanımak, burada «‘Kızıl Türk milli askeri» teşkil etmek, «haricî işleri de Türkistan hükümetinin kendi eline almak > hakkmdaki teklifleri Rusları kuşkulandırdı. Ruslar, Rıskulov’un enternasyonaîist kesilerek milliyetçilere taarruzda bulunmasına da inanmadılar.
Nihayet Tursunkhocayev, yalnız Müslümanların değil, belki bütün 1 ürkistan Rus ve Müsîümanlarma müşterek olan «Umumî Türkistan Komünist Fırkası JVIerkez Komitesi» ( «Krayevoy komitet Turkestans- koy Kommunistiçeskoy Partiyi» = ihtisarla « Kravkom » ) serkâ - tipliğine davet edip ve kendisine güya «Türkistanın haricî işleri idaresi » ni verip Rıskulov’u « Türkistan İcra Komitesi » ( « Turkestaniski
Tsentralnıy İspolnitelnıy Komitet» — ihtisarla «Turtsik» ) reisi, Nizam- khocayev’i âza edip müslüman bürolarını güya kongrenin kendi kararı ile kapattılar. Hakikatte « Turtsik » ve « Kraykom » ların ehemmiyeti yoktu; bütün iş «Türkfront» (yani «Türkistan Cephesi» ) kumandanı Frunza’nm ve «Türk - komisya» sının elinde idi. Türkistan hükümetine istinatgah olmak üzere getirildiği söylenen «Tatar brigadası», Frunza tarafından basmacılara karşı mücadeleye, Ferganede efkârı umumiyeyi basmacılık aleyhine çevirmek yolunda istihdam edildi. Tatar brigadası ile beraber Türkistanın milliyetçi münevverleri de, lüzumu olmadan Afganistan ve Türkiye isimlerinden de istifade ederek, propaganda yapmak ve «Sovyetlerin İslâm ve Türk âleminin halâskâıı» olduğunu anlatmak için hep Ferganeye sevkedildi. Ruslar gösteriş için «fırka reisi» ve «hariciye nazırı» olarak tâyin ettikleri Sadullahkhocayı da bu propaganda seferinin başına geçirdiler. Basmacılar arasında kendi yollarının hak olup olmadığı hakında tereddüt hasıl oldu. Daha 1920 17 son kânunda «kristiyan ordusu» kumandanı Monstrov, . Sovyetlere dehalet etti. Mehmed Emin Bek*in yanında Ruslar az kaldı. 31 sonkânunda korbaşılardan Mahkem Hacı ve Ekber Ali 600 silahlı ve 2000 silahsız nefer ile 2 şubatta Parpi korbaşı 3.000 nefer ile Sovyet tarafına geçtiler. 4 şubatta Ruslar mühim kuvvetle Mehmed Emin in karargahına hücum edip, kendisini mağlûp ettiler. Martta Mehmed Emin, Sovyetler ile müzakereye başladı. Mehmed Emin yalnız kendisi için ayrı bir kıt*a istiyordu. O zaman Tatar brigadası yanma Özbek ve Kazaklardan da bir kısım kızıl asker katılarak bu askerin hepsine birden, propaganda maksadı ile, «Türk brigadası» ismi Verilmeğe başlanmıştı. Mehmed Emin Bek kendi askerlerinin şu «brigada» içinde ayrı bir kıt*a teşkil eylemeleri şartı ile 7 martta sulh akdetti ve müsalâha vesikası rusça ve türkçe olarak neşredildi l!)8). Müsalâha mucibince, Mehmed Emin Bekin bütün silâhları elinde kaldı. Mart ortasına kadar basmacı fırkalarının çoğu, kızıl orduya iltihak edip, itaat ettiler. Ruslar onlardan ayrı «Birinci Özbek süvari brigadası» teşkil edecek gibi göründüler, ve bütün korbaşılara ve milliyetçi münevverlere öyle vâdettiler.
Korbaşılardan Şirmehmed Bek (r=Kürşirmet) bu meselelerde çok hassaslık gösterdi. Sovyetlere dehalet etmedi ve sene nihayetine doğru Bukhara emîri ve Afganistan ile münasebata girdi ve Ruslar ile mücadelesine devam etti. Bu tarihten itibaren kendisinin «Emir-i leşker-i İslâm» olduğunu ilân etti. Mart - nisan aylarında Fergane basmacılığı
Dostları ilə paylaş: |