A zeki veliDÎ togan bugünkü TÜRKİLİ (TÜRKİstan) ve yakın


Hiwç dî parûzda yani ~ Sana verildi



Yüklə 6,51 Mb.
səhifə60/617
tarix05.01.2022
ölçüsü6,51 Mb.
#75197
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   617
Hiwç dî parûzda yani ~ Sana verildi.

Kamma bir khiyanet ikkikh, udh w yari finunan ravnna giprikh yani =r Sen hiyanet edersin ve yahut bilhassa şu çiftliğe dönüp gelirsin1^1).

Baktra‘lar ise Şimalî Afganistan, Balkh, Badakhşan ve Doğu Bu- khara taraflarında bulunup, bunların Doğu Bukhara taraflarındaki bölümleri, milâttan önce birinci asırda Sır Derya taraflarından gelerek oralara hâkim olan Tokhar adında bir kavmin ismiyle «Tokhar» ( jUJ* v« ) ve işgal ettikleri saha da «Tokharistan» tesmiye olunmuştur. Bunlar farsçaj'a pek yakın olan bir İran diliyle konuşmuşlardır60 61). Bugün Balkh, Badakhşan, Doğu Bukhara, Pamir ve Doğu Türkistanm Khuteıı ve Yarkend taraflarındaki Tacikler bunların torunlarından ve yahut onlar tarafından temsil edilip dillerini kabul etmiş olan diğer unsurlardan ibaret olsa gerektir. Yukarıda «Kent Türkü» bahsinde an- ^ lattığımız .gibi, Vakhan ve Şugnan ahalisi Tacikleri, arap kaynaklarına göre, ilk İslâm asırlarında Türk sayılıyorlardı. Bunlar menşe bakımından galiba Türk olmuşlar, sonra Tokharistan hanlıları tarafından temsil edilmişlerdir. Umumen Baktra-Tokhar’lar İran yoluyla Şimalî Afga- nistana gelen aryanî unsurlarının en eskisi ve kuvvetlisi olmuşlardır. MakedonyalI İskender ile gelen Yunanlılarla da karışarak vaktiyle kuvvetli bir medenî unsur teşkil etmişler ve Türkistanda Buda dininin yayılmasında büyük rol oynamışlardır. Eski türkçe buda eserlerinin mühim bir bölümü tokharcadan tercüme edilmiştir.

Soğd’lar ise yine Avrupadan, bir bölümü Kafkasya-İran yolundan, diğer bir bölümü Kırım taraflarından ve Hazar Denizi şimalinden geçerek Türkistana pek eskiden gelmiş olan bir kavimdir. Kırımda «Sudak» (Suğdaq), Gürcistanda eski «Soğdbil» şehri, Kazakistanda Kara-Tav ın şimalindeki «Suzak» («Sugdaq») bunların müstâmereleri olmuştur. Soğdlar Türkistan *ve Möğolistanm muhtelif yerlerine dağılarak oturmuşlardır. Bunların mühim kısımları Bukhara ile Semerkand

kendi adlarıyla «Soğd» (Yunan menbalarında «Sogdiana») tesmiye olunan bölgede ve «Yedisu» taraflarında Çu havzasında yaşayıp, diğer kısımları Şimaligarbî Çinde, Doğu Türkistanda (Turfanın batısında) ve Moğolistanda «Selenge» ırmağı havzasında («Bay-Balıq» şehri) yaşamışlar ve hepsi ticaretle meşgul olmuşlardır. Tiirkler bunlara «Suğdak» demişlerdir. Soğdlarm ticarette rolleri fevkalâde mühim oltıp, Turan ve Iran arasındaki savaşlar bazan bunların İranlılarla ticarî rekabetleri yüzünden çıkmıştır. Bunlar eski zaman Türkistanınırr Ya- hudileri mesabesinde olmuşlardır. Bütün sermaye bunların elinde olmuş, bu cihettendir ki eski Türkler «Başsız börk olmaz, Tatsız Türk olmaz» demişlerdir' «Tat» kelimesi eski zamanın Suğdak, Khorezmli ve As gibi tüccar aryanı kavimlerine itlâk olunmuştur. Khorezmlilerle Tokharlar kendi ülkelerinde siyasî hâkimiyete mâlik oldukları halde, Soğdlular hiçbir zaman siyasî hâkimiyete mâlik olmamış ve belki de ona ciddî olarak temayül bile göstermemişlerdir. Bu kavim, daha pek eski zamanlarda kendi dillerinden başka türk ve fars dillerinde de konuşmuşlar; her yerde türk ve İran unsurları arasında azlık olduklarından yavaş yavaş türkîeşmiş yahut tacikleşmişlerdir. Bunun neticesinde İslâm çağında Mâverâünnehirde birbiriyle mücadelede bulunan diller olarak «türkçe» ile «farsça» (tacikçe) kalmıştır. Araplar yeni geldiği zaman Semerkand ve Bukharanın etrafındaki Suğdaklar kendi dil. leriyle konuşuyorlardı; hattâ müslüman Suğdaklara camilerinde namazda kendi dillerini kullanmaya bile müsaade edilmişti 10a). Milâdî onuncu asırda Bukhara civarında ancak bazı «rustak» (nahiye) 1ar suğdakça bilirlerdi. 1 1 ve 12 nci asırlarda bu dil tamamen unutuldu. Ancak bazı kısımları, Zerefşan havzasının yukarı bölümlerinde «Yagnub»' ırmağı üzerinde «Yagnub» adında bir küçük tacile uruğu şeklinde, eski dilini kısmen saklıyabilmiştir.

Bugün alman ve rus ıisaniyatçılan tarafından öğrenilmekte olan Yagnub dili, buralarda incelemelerde bulunan iraniyatçı A n - d r e e v’in malûmatına göre, Yagnub ırmağının sol kıyısında oturanların lehçesi «Birinci Yagnub» ırmağın sol kıyısında oturanla- rınki «İkinci Yagnub», Yagnubun başmdakilerinki «Üçüncü Yagnub». Yagnubun «KÖl» adlı kolu boyunda yaşıyanlarının lehçesi de «Dördüncü» olmak üzere dört grupa ayrılmaktadır.

Meselâ «rükû ediniz» yerine soğdça olarak bakmtankint. «secde ediniz •> mânasında negûniya negunî demişlerdir, bk. Narşakhî. Tarikh~i Bukhara-, ed.' £!h. Schefer, s. 47.

sırasında bulunan bu eserleri alman, fransız, ve rus bilginleri (M ü 1 1 e r, Gauthiot, P e 1 1 i o t, R o s s e n b e r g) neşretmişlerdir ve et inektedirler. Eski soğd dilinin bugünkü tacikçe ve farsçaya ancak ar- yanî-iran dilleri zümresinden olmakla ilişikliği vardır. Yoksa büsbütün başka bir dildir.



Yüklə 6,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   617




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin