R. Howorth, History of the Möngols, II, London, 1880, p. 1006.
yamakta olan Şirin uruğunun bu kolu ile bugün Kiçi Vüz Kazaktan ve Baskurttan bir uruk olan «Tabın» uruğu bulunuyordu. Evvelce kendilerine tâbi olan «Ufa Tatarları» (yani Ufa kalesi ve civarındaki «Tu_ raiılaı») maddî ve manevî yardımda bulunuyorlardı. Fakat Orus Mirzanın muhalifi olan Tin Ahmet oğlu İştirek Beg, Ali Hanın pilânlarını bozdu. Neticede Ali Han, Ufadaki Ruslar tarafından esir edildi. Yerine geçen kardeşi «İşim Han», Mangıtlardan çok, Kalmuklara dayandı. Batı Kalmuklarmın hanı Khoorluk ile akraba olarak Rus aleyhine kendisinden istifadeye çalıştı. 1616 da Ufayı yağma etti. İşim Han bugün de Tobıl havzasının çok güzel ormanlık yerleri olan «Aman-Ka- ragay» da oturur, yanıpdaki Tabın uruğuyla bazan (1622 yılı) «Uy» ve «Ufa» (Ak Edil) kıyılarında bulunurdu. Kardeşi «Kanay Sultan» m anası Sır Derya havzasındaki Sabran’dan idi. O da oğlunu Sabranın yaptı için çağırıyordu. Ortalığın Kalmuklarla meşgul olmasına rağmen, Tura hanları Kazakistanm yalnız şimal değil, cenup bölümlerini de ellerinde bulundurmak istiyorlardı. Bu son zamanlarda Bukharada bulunan bir «inşâ» kitabında («Yusuf Münşinin eseri olan «Bedâyi ül- jnşa») «Küçüm Han» ve oğlu «İşim Han», İşimin oğlu «Abılay (yahut Abuiay) Han» ve Abuîayın oğlu «Küçük Han» ın Mâverâünnehir As- tarkhanlıiarı ile olan türkçe mektuplaşmaları dercedilmiştir. Burada Astarkhanlı hanlarından «Uvalı (yani Veli) Han» (1605-1611) Kazak hanı İşim Hana «Abuiay Sultan» m Taşkendı alıp çapulculuk yaptığından şikâyet ediyor -1-7). O vakit iki «İşim» vardı. Biri Sır Deryada Kazak hanı, öteki de Küçüm oğlu «İşim Sultan». Mektup ozaman «han» ünvanını taşıyan Kazak hanı «İşim» e gönderilmiştir. Hücum eden «Abuiay» da, Tura hanı İşim Sultanın oğlu Abuiay olsa gerektir. İşim Sultanın oğlu Abuiay Sultan 1629 da başlayıp doğudan Tomsk, batıdan Ufa arasında mütemadiyen taarruzlarda bulundu, fakat bütün hareketleri birkaç yüz kişilik kuvvetle yapılan çete hareketlerinden, ibaret kaldı. Bir netice vermiyen bu taarruzlar, Rusların elinde olan ellere pek ağır geliyordu. Onları bir taraftan Ruslar zorluyor, diğer taraftan hanlar ne için Ruslara tâbi oldunuz diye yağma ediyorlardı. Bazan bu kısım ahalinin hattâ Küçüm Hana karşı ayaklanıp Ruslara yardım ettikleri zamanlar olmuştur. Fakat Abuiay kendisini her tarafta sevdirmişti. Buna Tomsk civarında Çat Tatarlarının mirzaları «Abak» ve «Tarlap» ile cenubî Başkurt urukları yardım ediyorlardı. 1630 da Abak ve Tarlap Mirzaları öldürüldükten sonra durumu vahimleşti. Karargâhı İsim ırmağı üzerindeki « Koşkaragay » ormanlarında bulu-
İnkilâb mecmuası, N. 4, Taşkent 1922, s. 29.
nurdu. Başkurdiistandaki «Isterli Tamak» şehri yanındaki «Tura» da «Abılay» m ikametgâhı olarak gösteriliyor. Kalmuk «Khoorluk» ,da az çok yardım ediyordu. 1633 te şimalişarkî Başkurdüstanda İşet ırmağı üzerinde «Ali Bek Yurtı» 1- s) nı ve Katay uruğunu istirdada çalıştı. Kalmuklar ise Tara daki Rusları yağma edip köylülerini toptan öldürdüler. Bir kısım Kalmuklar şimdiki Başkurdüstanm Duvan kar.- tonluğuna kadar ilerlemişti. Abılay, Başkurdüstanda Ruslarla mütemadiyen harbetti. Nihayet İ 636 da «Duvan» ,- M) tarafındaki Kalınlıklarla ve kardeşi «Tüke» ile müttefikan Ruslara, onları mutlaka Ufadan çıkarmak fikriyle taarruz etti. Fakat yenilerek kendisi ve kardeşi esir edildiler. Halefi olan kardeşi «Devlet-Kiıey» Tura hanlarının sonuncusudur. Bu, Tobolskun doğusundaki « Tarkhan-Kala » ya, kardeşi Abuga bul tan ve Abıîayın oğlu Küçük Sultan ise yine diğer kalelere taarruz ediyorlardı. Kendisi Bukharamn Astarkhanhlarıyla münasebette idi. Kızkardeşi, Bukhara sultanlarından birinin zevcesiydi. Fakat Karmukların fazla sarkıntılığına karşı oradan bir yardım alamadı. Maksadı, «Ufa» ile «îcet Boyu» ve «Tara» nm geri alınması idi. 1646 da Kaî- muklarla beraber Tümen tarafına, 1648 de «Ufa Rusları» na, 1646 da Iset tarafına taaruzîarıyla Ruslara büyük güçlükler çıkardı. Kendisine yene Başkurtıar ve Ufa Turalıları yardımda bulunuyordu. Kendisi To- bıl ırmağı başlarında şimdiki Turgay vilâyetinde bulunuyordu. Fakat Kalmuklara olan ümidin boş olduğunu Tura hanlarından ancak Devlet- Kirey acı bir surette anladı. Batı Kalmuk hanı, 165 5 te Rus hâkimiyetini kabul edip Kazakistanı bırakarak Edilin batısına geçti. 165 7 de Devlet- Kırey, Kalmakların Tobılda kalanlarına taarruz etti. Askerleri Ufa etrafı Başkurtlarıyîa Tara ve Tümenden kaçıp gelen «Turalı» lardan iba retti. 1659 yılında kardeşleri Abugay ve Küçük Sultanlarla birlikte, yernlaımda bin kiş: kadar kuvvetleri olduğu halde Tümen ve İşet taraf larında Ruslarla harbeden Tura hânları siyasî faaliyetlerinin son devrinde daha ziyade Başkurtların cenupdoğu uruklarına dayandılar. Rus istilâsına uğrıyan Tabın, Barın, Katay urukları bile son dakikaya kadar Kü- çümlerle beraber bulunmuşlardır. Başkurtların Ruslara karşı 1663-1666 yıllarındaki savaşlarında yine Küçümleri görüyoruz 150°). Başkurtlar ozaman Kırım ve j ürkiye ile münasebette bulunup, Nogay ve Kalmuk- iarla da birleşerek bütün şimdiki Cenubî Rusyayı Rusa karşı cephe şekline sokmağa çalıştılar. 1666 yılında Tura (Küçüm) şehzadelerinden birisinin idaresinde olan Barın ve Katay Başkurtları, Kalmuk reisi• Dayçm Tayşı ile beraber Şimalî Kafkasyaya gelip orada Ruslarla har- bedip «Terek» kalesini yağma ettiler. 1667 yılında Şimalî Kafkasya ve Astarkhanda bulunan Evliya Çelebi de bu şehzadelerden bahsediyor. Fakat o, Rusların yalnız «bir şehzade» den bahsettikleri yerde «iki şehzade» gösteriyor. Başkurtlara Nogay ve Kalmuklar gibi « İstek » (Heşdek) diyen bu seyyaha göre, bu şehzadeler, Türkiyeden yeşil bayrak istemişlermiş, Başkurdüstandan Kırıma kadar bütün vilâyetlerde Rusların yok edilmesini, aynı zamanda Kalmuklarla da harbedip onları da ortadan kaldırmayı hedef edinmişlerdi331). Evliya Çelebi As-- tarkhandan Don yolu ile Kırıma dönmüş, fakat Yayık havzasını, Kazan ve Alatır taraflarını da gezdiği hakkında yalandan bir seyahatname uydurmuş; «Heşdek» kelimesini, ozaman Ruslara karşı isyan halinde bulunan Rusya tebaası Tatarlara, Astarkhan civarındaki «Kara Öyli. Nogay» (Yurtovskiye Tatarı) lara tâmini etmiştir. Evliya Çelebi Kırım, hududunda ve Don (Ten) ırmağında da Heşdeklerden bahsediyor. Bu. malûmatın hakikaten Başkurtlara ait olduğu başka kaynaklardan da. anlaşılmaktadır132). Macar kaynaklarına göre, o yih Macaristandaki Türkiye askerleri arasında Başkurt alayları da olmuş ve bunlar şimdiki «Debresen» şehrini yağma etmişlerdir133). Batı Kazakistanda Tura şehzadelerinin idaresi altında başlıyan bir hareketin bir ucunun Türkiye vasıtasıyla Macaristana kadar gidebilmesi dikkate değer. Tura şehzadesi' 151 152
— 1-63 —
(yahut şehzadeleri) Rusların malûmatına göre 1667 yılında kendisine tâbi Başkurtlar ile Çerkeş seferinden dönüp gelen 2000 kadar askeriyle Şimalî Kazakistanda «İşim» ırmağı havzasında «Apar Tavı» hududunda oturmuş ve izinsiz bir tarafa gitmiyeceğine inandırmak için met- buu bulunan Kalmuk reislerinden «Abılay Tayşı» ya «emanet» rehin vermişti 1:1‘). Tura şehzadelerinin bundan sonra da siyasî faaliyette bulunduklarına dair malûmata tesadüf edemedik.
Mangıt-Nogaylara gelince, Kalmuklardan en çok Mangıtlar ve 2arar görenler nihayet bunlar oldu. Edilin doğu- Kalmuklar sunc}a bulunan « Ulu Nogay » lara «Ormembet
Beğ», kardeşi «Tinmembet» ve 1604 ten sonra da diğer kardeşi «işti- rek Beğ» bek oldular. İştirek, Rusların ozaman devam eden iç ihtilâllerinden istifade edip âsi «Rus-Kozak» reisleriyle müttefik oldu. Ve Atatır hudutlarına hücum edip Rusları tâciz etti. Rus ihtilâlleri yatıştıktan sonra Moskovanın isteğine uymak zorunda kaldı ve birçok Nogay uruklarını alıp Edilin doğusuna geçip, eski görenek üzere, Yayık havzasında oturdu. Fakat bu zat, dediğimiz gibi, «Tura» hanlarına yardım etmedi (Küçüm Hanın oğlu Ali Han Ruslara karşı yardım hususunda başvurarak İştirek Beğe gelmişse de red cevabı almış ve hattâ yağma edilip babasından kalan «Aksa Kübe» nam meşhiır zırhından mahrum kalmış, sefil bir halde dönerek Yayıkta «Can-Söyük» adlı yerden Ak Edil havzasındaki Başkurtlara gelirken Ruslara tesadüf ederek esir edilmişti) 1:13). Fakat Khıyva, Kırım ve Türkiye ile münasebetini devam ettirdi. 1614 yılında Rusyaya gelen Khıyva tüccarları Yayıkta bulunan İştirek Beğ ile Kara-Kelimbet Mirzanın Karakalpak, Altı-Oğnl Khıyva ve Kazak hanları, Kırım ve Türkiye ile ve âsi Rus Kozakları ile ittifak ettiklerini, ilkbaharda rus şehirlerine (Samara’ya) hücum etmeğe hazırlandığını, Khıyva-Ürgencin «Arap Han» ile daimî münasebette bulunduğunu söylediler. Bu hareket galiba Türkiye tarafından idare olunan bir hareketti. Fakat Rusya ozaman Khıyva hududunda bulunan Yedisan mirzalarından «Abılay Mirza» yı kendi tarafına çevirmekle durumu kurtardı. Bu zat 1615 yılında 15.000 kadar ev halkı ile Klio- vezmden Astarkhan civarına göçüp geldi. Umumiyetle Ürgenç tarafı artık mirzalar için çekici bir ülke şeklini kaybetmişti. Bu aralık doğudan Kalmuklarm gelip çıkması, Nogayların Batı Kazakistan ve Khıyva hududunda Ruslara, Yayık Rus-Kozaklarına karşı bütün faaliyetlerini dürdürdü. Evvelce müttefik görünen Turgavut Kalmukları, 1620 yı- 153
hncla şimdiki Kazakistanın batısına gelip yerleşince, derhal Mangıt - Nogay mirzalarının iç işlerine karışmağa ve Mangıtlara ait olan vergilen kendileri toplamağa başladılar. Başkurtların evvelce Mafıgıt mirzalarına verdikleri vergilerin kendilerine verilmesini isteyip «Kuralay • ayşı» adında birisini Cenubî Başkurdüstan için vali tayin ettiler. Bu zat Rus tâbiiyetinde bulunmıyan Başkurtlara adalet gösterir, Ufa civarında vc şimalindeki Rusİara tâbi olan Başkurtları yağma ederdi. Başkurtların o güne kadar Tobıl ırmağı sahalarında göçmekte olanlarını Kalmuklar Ural dağlarının batı tarafına göçmeğe mecbur ettiler. Bu işi «Sehgi.il Taysı» adında birisi idare ediyordu. Başkurdüstan hududundaki Mahgıt-Nogay mirzaları daha 1654 yılında Kalmuklarla şiddetli savaşlara tutuştular. Şimdiki Bökey Ordasmdaki mirzalar ise Rusİara karşı Kalmuklardan yardım umuyorlardı.. «Iştirek Beg»in yerine geçen amcazadesi «Kanay Beğ» de, Ruslar tarafından rehine olarak Astâr- khona getirilmişti. O, Kaîmuk reisi «Khoorluk»u 1 632 yılında Astarkhavı üzerine yürümeğe gizlice davet, ediyordu. Bütün heyeti ile Cungaryayı terketmiş olan «Turgavut» Kalmukları artık «Edil» ile «Yayık» arasında -bugün Kazakistanın «Bökey Ordası» denilen bölümünde- yerleşmek çaresini gördüler. «Khoorluk» önce «Cimboyluk» Nogaylarınm reisleri «Âybal» ile «Otsık» ı yenip kendisine tâbi etti. «Yayık»ia «Edil» arasında ve Irgız, Kineli, Şamar ırmakları havzalarında Nogaylardarv vYedisan». Kıtay-Kıpçak, Maylıbas, Keleci urukları ve bir takım Baş- kurtlar yasıyordu. Bunlara ve oradaki Navman uruğuna başkanlı.; erden «linmemet» oğlu «Ycnmemet Mirza» Kanay Beğin «keykubad»! yani A cliahd naibi idi ( «nuradm, yani birinci velıahd, «Kelmemet Mirza» adında birisiydi). Kanay dan sonra keykubad «Yenmemet», Nogayîarın «büyük mirza»sı (bek) oldu. Halk arasında nüfuzu ve itibarı büyüktü. Ruslar, Kanay Beğden sonra, Mahgıt-Nogaylara büyük «bek» tasdik etmez oldular. «Ycnmemet Mirza» da Ruslarca «nuradmlık» tan sonra ikinci derecede olan «keykubadlık» mansabında sayılıyordu. Nogjıy- İarm bu şekilde Rusta-n tazjdk gören ve ayni zamanda Kaimuk çaput- 1 avına dayanamıyan ekseriyeti 1635 yılında keykubad Yenmemet Mirza idaresinde Edilin batısına, Kırım tarafına geçtiler. Bu vaka ise Batı Kazakistanın 16-17. nci asırlarda üçüncü defa boşalması demekti. 1640 yıllarında Nogayîarın bütün ileri gelenlerini, «Iştirek», «Orus», «Or- membet» Mirzaların oğullarının hepsini Şimalî Kafkasya ve Kırım sınırında görüyoruz. Bu vak alarda İ.ştirek Beğin torunu «Çoban Mbzao» (Ur azlı Oğl.) ve «Tenri-Kul Mirza» Kalmuklara karşı ciddî savaşlarıyla ün salmışlardır (destanlarda bu iki kişi «Er Çoban» ve «Er Tar- ^ıl», -«Er Targın» adlarıyla, tanınmıştır) 13W). Çoban Mirza son Nogay mirzalarının en akıllı ve dirayet sahibi olanıdır.
Bu vak’alardan sonra Mangıt-Nogaylar Batı Kazakistan tarihinde ehemmiyetli rol oynamıyorlar. Kalmuklar da bunların arkasından Edilin batısına geçmişlerdir. Kırımda ve Şimal^Kafkasyada hakim olan Tür- •kiyenin de Nogaylara ait devamlı ve muntazam bir siyaseti olmadı. Nogay mirzaları 1 728 yılında yani artık Birinci Petronun Hazar Denizi ve Kafkasya seferinden sonra Edil havzasından tamamile çekilmesine kadar, Türkiye-Kırım, Rusya-Kalmuk ve Safevî İran arasında başıboş kaldılar. Keykubad Yenmemet Mirza ve kardeşleri 1641 yılında tekrar Kırım tarafından şimdiki Bökey Ordaya geçerek yine Rus tabii oldular. 1648 de yine Edil batısına geçerek Kırım-Türkiye tebaası oldular. 1649 yılında yine dönüp Rusyaya tâbi olarak Edil-Yayık arasında yerleştiler, i 65 I yılında Rusya, Nogayları kendine celbetmek ve Kalmuklara karşı kullanmak fikriyle eski umumî Nogay «bek», «nuradm», «keykubad», «taybuğa» mansaplarmı ve mirzaların Astarkhana geldikleri zamanlarda yapılan karşılama töreni hususlrını eskiden nasıl olmuşsa öylece yeniden diriltmek için ferman çıkarmıştı154). Fakat tatbik olunduğu malûm değildir. Edil doğusunda kalan Yedisan ve Altı-oğul (Altavul) mirzaları daha 1 660 yıllarında bile Rusyaya tâbi değildiler. Başkurt ve Kalmuklarla müttefikan Ruslarla harbediyorlardı, Bunlardan Sevinç Mirza 1671 yılında 15.000 ev ile Rusyaya tâbi olup Astarhkana yakın gelmişti. Onu da, Kiçi Nogay mirzaları (Urak oğlu Yamgurçı Mirza) zorla Kırım ve Kuban tarafına göçürdü. 1696 da Ulu Nogaym Edil doğusunda kalanları Cakşat (Yakşı Saat) ve Ağış Mirzalar idaresinde yine Ldilden Kırım tarafına geçtiler. Bunlar «Yedisan» larm büyük bir bölümünü ve «Cimboyluk» uruğunu kendileriyle birlikte götürdülerse de, Kalmuklar, bu urukları yine Edil doğusuna zorla göçürdüler. Bunlar 1723 te yine Kırım tarafına taşındılar. Ertesi yıl Kalmuk ve Ruslar bunları yeniden Edil doğusuna göçürdüler. Her göçte bunlardan binlerce kişi ölüyor ve yağma olunuyordu. Ozaman burada bulunan Yedisanlar
ı 9 000 ev olup, reisleri Biy Mirza oğlu Membet Mirza, Sultan Murat oğlu Burkul Sultan idi. Cimboyluklar 3000 ev olup reisleri Akunbet Mirza idi İBunlar, Kalmuk ve Rusların kıyıcılıklarına dayanamayıp de Maiigıt-Nogay tarihinde sonuncu defa olmak üzere, yine Kırım tarafına, hatta Kırımın da ötesinde «Akkerman» tarafına geçtiler. İşte Kalmakların Edilin doğu ve batısında yaptıkları-felâketlerin bin de bu Mangıt-Nogayları tamamen berbat edip batı Kazakistan!, şım 1 1 Bökey Orda, Şamara, Orenburg, Ural vilayetlerini tamamen gayrımes- kûn bir hale getirerek, oralarının Rus eline geçip Ruslarla dolduru ma- sına yol açmalarıdır. Bunun neticesinde Kazakların «Kiçı Yuz»u, ı er e göreceğimiz üzere, Rus tâbiiyetini kabule mecbur kaldılar.
Batıya geçen Nogaylarm hayatı artık Kırım ve Kafkasya vekayny- le karışıyor. Ural ve Turgay vilâyeUer»d^eJ4a^^^leA^^Ş: ya ve Sır Derya munsaplarında kalan Mangıt-Nogay urukları ( e ı s^n=Yedi-Üru: Tabın, Altı-Oğul,Kıpçak, Çağalbaylı Tana, Çerkeş ve başka uruklar) Kazak hanlarına tâbi q!^rak ^ıSi_Yuz>> Kazak heyeti: ^^rbîTmkımı da Başkurt heyetine dahil .oldular. Diğerleri_<îpak>> adıyla müstakil' bir gurup haImde_yaşA4iIa-r- Yalnız Özbek heye- TIne~3âhH_^İ5n_T^^hgît-î'îc>gaylar Bukharada hâkim bir duruma geçe- bildiler.
Dostları ilə paylaş: |