Kendek (Araplarda yani c-u" İÎ-uj" ) köyüne - mensup «Ken-
dekî» kumaşları daha ilk İslâm asırlarında bile pek mâruftu lü7). Yine Bukharanın şimalindeki «Zenderie» köyünde yapılan kumaş da öyle idi. Fakat bu son adı taşıyan kumaş, Khıyva, Kazakistan ve BaşkuTdüstan- da daha çok makbuldü. Başkurtlar ve Batı Kazaklar yirminci asır başına
1G*>) Bk. *îqd ül-Cümân Bartoldu, s. 34-35.
Sbomik Kniaza Khilkova, s. 523, 527.
16T) İbn Khurdadbeh, s. 38, 39: ^
kadar çok defa, Khıyvada yapılan çapanları giyerlerdi. Qn yedinci asrın ilk yarısında İrana gelen Alman elçisi Oleari, Mâverâünnehir ipek lerinin yine eskisi gibi İran yoluyla Avrupaya geçmekte olduğunu söy- Jüyor 108). Fakat ipeğin Çinde işlenen en mühim kısmı şimdi, Türkistan yolıyla değil, denizden gemilerle Avrupaya gidiyordu. Elbette ti^ caretin en mühim kısmı Hindistanla yapılıyordu. Rusyaya, Astarkhana Bukhara tüccarları yılda ancak bir veya iki defa giderlerdi. Ama Hin- distana Balkh yoluyla her zaman kervan yürürdü. Ateşli silâhlar, firenk kumaşları ve çay ekseriyetle oradan gelirdi. Kıymetli eşya (1671 yılı kaydında «mücevherat») oradan gelir ve oraya çıkarılırdı. Balkh, «Hindistan ticaretinin aktarma ve dağıtma yeri» idi. Balkhlılar Rusyada da malûm olmuşlar, «Balkhintst» diye adlandırılmışlar ve Astarkhana kadar gelip gitmişlerdir. 1669 yılında Khıyva elçisi Rusyaya daha cok bağlı olan bu memlekette, rus malından çok, hind mahsulâtının makbul olduğunu ve «Örgene» de hind malları için mahzenler bulunduğunu -söylemişti. 1707 de Evrengzib’in ölümüne kadar Türkistan ile Hindistan birbiriyl e sınırdaş devlet olduklarından ve 16-17. nci asırda Hin distanın kuvvetli Moğol (Baburlular) hükümeti Balkh’a kadar olan yolların emniyetini tam ciddiyetle temin ettiğinden, bu iki ülke arasındaki İktisadî münasebetler bozulmadı. Yalnız 1 707 de «Mîr Veys Ghalcâî» nin isyanı ve Afganistanda ayrı bir hükümetin kurulması sırasında durum biraz karıştı. Fakat yine ticarî münasebetler hiçbir suretle kesil- memiştir.
Mâverâünnehrin dışarı ile olan bütün bu ticareti, Ticareti İdare î 6. ncı asırda bile pek az sermaye ile idare olu-