9î G. Cıırson, Russia .in Cantral Asia, L.ondon, 1890, 3. 310: t am showing
that while English statesmen have chatcered in Parli&ncnt, or poured gallons cf jnk över reams of paper in dipl-omatic lutilities at the Foreign Office, Russia, oıır only admitted rival in the East, has goııe cdntinuosly and surey to \vork, • procec ciing by the three successive stages of eonquest, assimilation, and consolidation.
— r>99 —
leri, beynelmilel karışık variyetten istifadede maharet göstererek muhafaza etmek siyasetidir. lngilterenin Ortaasyada, Hindistan dışında, kuvvetli bir siyaset takip edebileceğini tasavvur etmek güç ise dahi !n- gilizîer, Türkistanlıların kendisiyle pek yakından alâkadar olmalara icap eden bir millettir. Çünkü bu millet, cenubî ve Ortaasyada garp medeniyetinin hakikî mümessilidir. Diğer taraftan Türkistanlı muhacirler Hindistanda umumiyetle hüsnükabui gördüler ve birçok genç Türkistanlılar da orada İngiliz mekteplerinde okuyorlar. Herhalde Ingilizler Türkistanlılara düşman bir millet • değildir. -
Daha bir cihet var: Dünyanın milletleri arasında İngilizlerle Plansızlar^ nüfus fazlalığına mâlik oîmıyan, şarktaki müstemlekelerinde ve nüfuz sahalarında, kendi İngiliz ve Fransız muhacirlerini iskân edecek, oraların yerli kavimlerinin istikballerini herbad edecek milletler olmadıklarından müstakbel münasebetler bakımından diğer milletlere tercih edilebilirler. Keza Japonya da Ortaasyayı Japon muhacirleriyle iskân edecek bir millet olmadığından Türkistan için tehlikesizdir. İngiltere ve Japonya Orta-ve Uzak Doğuda iki başlıca âmildirler. Türkistanlılar için İngiliz ve Urdu dilleri istikbalin dilleridir. Türkistan için iki milyon Hind muhacirinden ikiyüz bin Rus muhaciri daha tehlikelidir. Hindİiier 7 ürkistanlılara binlerce senedenberi malûm Hind medeniyeti ile muasır Anglo-Sakson medeniyetini getireceklerdir. Hindistanda İngiliz hâkimiyeti kalktıktan sonra dahi burada Anglo-Saksön medeniyeti hâkim kalacaktır. Çünkü hayatı idare eden asrî müşterek dilleri odur. Dünyanın her tarafı, bütün Baluİmuhiti Kebir, Amerika, Avustralya, Cenubî- ve Şarkî Çin ve Japonya şimdi umumî lisan olarak İngilizceyi kullanı- vor]ar. Bugün İngilizce 100 milyon insan kitlesinin ana dili olmaktan başka bütün Güney-ve Doğuasyanm medenî ve İktisadî hayat dilidir. Dünyanın, istikbali en parTak olan dili budur. Biz gelecekte Çin, Japon, Hindİiier ve Avrupalılarla bu dilde anlaşacağız. Türkistanlılar Urdu dilinin tahsiline de ehemmiyet vermelidirler. Afganistan şehirlerinde, hattâ Herat’ta bile, Ingiliz ve Urdu dilleri ilim ve muamele dili olarak yayılmaktadır. Oralarda- maliye hep Hind mâliyesi, tababet te Hind tababetidir. Tıp kitapları oıdııcaciır. Bir gün Termiz ve Balkh’ia Pişaver arası Parisle Berlin, yahut Pavisle Marsilya arasından daha yakın, doğ rusıı Berlinle Münih yahut Terrnizle Taşkent arası kadar mesafe olup kalacaktır.
Rusların son cihanşümul imperyalist plânlarım gerçekleştirmeye muvaffak olup olmıvacağı taassupla ve bir taraflı olarak izah edilecek meselelerden değildir. Bîtaraf muhakeme edilecek olursa bu meseleye hem müsbet ve hem menfi cevap verilebilir. Çünkü'her iki ihtimal kuv-