Ab-i hayat 7 Tasavvuf Adlı Ab-ı Hayat 7


ABBAS b. ALİ b. EBÛ TALİB



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə15/54
tarix06.01.2019
ölçüsü1,43 Mb.
#90549
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   54

ABBAS b. ALİ b. EBÛ TALİB

(ö. 61/680), Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehid edilen baba bir kardeşi. Annesi Ümmü'I-Benîn bint Hızâm'dır. Kaynaklarda Abbas'ın Kerbelâ Vak'ası'ndan önceki hayatı hakkında bilgi yoktur. Sünnî ve Şiî kaynakların hemen hemen ittifakla naklettiklerine göre Abbas b. Ali. Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbelâ'da bulunmuş ve orada Ehl-i beyte su temin ettiği için “es-Sekkâ1” lakabıyla anılmıştır. Hüseyin ve yanındakilerin susuzluğu dayanılmaz hale gelince Abbas b. Ali su bulmakla görev­lendirilmiş, o da bir gece bu görevi ba­şarıyla yerine getirmiştir. 9 Muharrem 61112 günü. Hz. Hüseyin adı­na Kûfeli askerlerle görüşmüşse de ne­tice alamamıştır. Hüseyin, Kûfeliler'in ertesi gün saldıracaklarını tahmin ede­rek yanında kilerin kendisini bırakıp git­melerini istemiş, fakat Abbas buna şid­detle karşı çıkarak, “Allah bunu bize hiçbir zaman göstermesin” demiştir. Ab­bas ertesi gün Kerbelâ faciası esnasında Hz. Hüseyin'i korurken, kardeşleri Ab­dullah, Ca'fer ve Osman'ın arkasından şehid edilmiştir. Başı diğer Kerbelâ şe­hitleri ninkiyle birlikte Şama gönderil­miş, cesedi Gâdiriyye köyünün sakinleri olan Benî Esed tarafından şehid edildi­ği yere gömülmüştür. Daha sonra Ker­belâ'da Hz. Hüseyin'in türbesinin kuzey tarafında bugünkü türbesi yapılmıştır.

Şiî gelenek, Abbas b. Ali'ye Kerbela Vak'ası'na katılanlar arasında müstes­na bir mevki verir; onu menkıbevî bir şahsiyet olarak daima saygı İle anar ve yüceltir. Muharrem âyinleri sırasında gençler ona benzemek için âyine katı­lanlara su temini hususunda âdeta yarı­şırlar ve “Yâ Hazret-i Abbas!” nidalarıyla duygularını dile getirirler. Abbas b. Ali, Abbâsîler'in son dönemlerine doğru İran, Azerbaycan ve Hindistan bölgelerinde fütüvvet ve tarikat zümreleri arasında da aynı özelliklerle şöhret bulmuştur. 113

Bibliyografya



1- Dîneverî. el-Ahbârü'l-tıuâl (nşr. Abdülmun'im Âmir), Kahire 1960, vd.

2- Taberî. Târîh (nşr. M. I. de Goeje). Leiden 1879-1901.

3- Şeyh Müfîd, el-İrşâd, Kum, ts.

4- Ebü'l-Kâsım el-Mûsevî, Mu'cemü ricali l-hadîş, Necef 1973.

5- Şeyh Abdiinnebî el-Kâzimî. Tekmi-letü'r-ricâl (nşr. M. Sâdık), Mecef, ts.

6- Muhsin el-Emîn, Acyânü'ş-Ştca (nşr Hasan el-Emîn), Beyrut 1403/1983.

7- J. Calmard. “Abbâs b. 'Alî”, Ek., I, 77-79. 114

ABBAS b. AMR el-GANEVÎ

(ö. 305/917-18) Abbâsi kumandanı. Rakkada doğdu. Kumandanlığa tayin edilinceye kadar geçen hayatı hakkında bilgi yoktur. Resmî ilk görevi muhteme­len Fars valiliğidir. Ancak buraya ne za­man tayin edildiği de kesin olarak bilin­memektedir. Hicrî III. asrın sonlarına doğru Bahreyn bölgesindeki Karmatîler'in gittikçe kuvvetlenerek Hİcr ile Basra'yı tehdide başlamaları üzerine, Halife Mu'tezid tarafından Fars valili­ğinden alınarak Yemâme ve Bahreyn valiliğine getirildi (900) Karmatîler'in ilerlemesine engel olmak amacıyla 10.000 kişilik bir ordu ile üzerlerine yürüdü. Ordudaki bedevilerle gönüllü­lerin ordugâhı terketmeleri üzerine. Ebü Sald el-Cennâbî kumandasındaki Karmatî ordusu karşısında büyük bir yenilgiye uğradı. Kendisiyle birlikte 700'e yakın asker esir edildi. Bir müddet sonra savaşı ve savaşın so­nuçlarını halifeye anlatması için serbest bırakıldı. Bağdat'a sağ olarak dönmesi sevinçle karşılandı ve halife tarafından kendisine hil'at giydirildi.

Mu'tezid'in ölümü ve yerine Müktefi’nin geçmesi üzerine meydana gelen olaylar sırasında başkumandan Bedr'in çevresinde toplanan kumandanlar ara­sında o da vardı. Fakat yeni halifenin isteği üzerine ondan ayrıldı. Bir süre sonra Kum ve Kâşân valiliğine tayin edildi. 296'da (908-909) bu görevden azledildi. Son olarak Diyârımudar valiliği yaptı. Hayatının son yıllarını, doğduğu şehir olan Rakka'da geçirdi ve burada öldü. Bugün Nusaybin ile Sincar arasın­da Kasrülabbas adıyla anılan yer. ona nisbetle bu adı taşımaktadır. 115

Bibliyografya



1- Taberî, Târih (nşr. M. I. de Coeje), Leiden 1879-1901.

2- Arîb b. Sa'd, Şılatut-Târîhi't-Taberî (nşr. M. I. de Goeje), Leiden 1897.

3- Mes"ûdî. Mürûcü z-zeheb (nşr C. Pellat), Paris 1861-77.

4- İbn Miskeveyh, Tecâribü'l-ümem (nşr. Amedroz), Oxford 1920-21.

5- İbnü'i-Esîr, el-Kâmil (nşr. C. 1. Tornberg). Leiden 1851-76 - Beyrut 1399/1979.

6- İbn Hallikân, Vefeyât, Bulak 1299.

7- M. J. de Goeje. Mûmoire sur les Carmathes de Bahrain, Leiden 1886; C. H. Becker. “Abbas”, İA, I, 14.

8- M. Canard, “al-Abbâs b. Amr”, El2 (Fr.), I, 11. 116

ABBAS el-AZZAVİ

Abbâs b. Muhammed b. Sâmir el-Azzâvî (1890-1971) Iraklı edip ve tarihçi.

Bağdat'a bağlı Deyâirde doğ­du. Azze kabilesine mensup olduğu için el-Azzâvî diye anılır. Babasının ölümü üzerine ailesi 1894 yılında Bağdat'a yerleşti. Rüşdiyeyi bitirdikten sonra va­kıf medreselerinde dinî ilimler tahsil et­ti. Bilhassa Mercan ve Câmiu'l-hulefâ medreselerine devam ederek Şeyh Ab­dullah el-Mavsılî, Mahmud Şükrî el-Âlûsî. Ali Alâeddin el-Âlûsi’den çok fay­dalandı ve bu sonuncu âlimden icazet aldı. Irak'ta meşrutiyetin ilânından son­ra açılan ve idâdînin son sınıfına te­kabül eden “İhtiyat şubesi”ni bitirerek Hukuk Fakültesi'ne girdi. 192l'de fa­külteden mezun olduktan sonra avu­katlığa başladı. Bu arada tarihe ve özel­likle Irak tarihine ilgi duydu ve bu alan­da araştırmalara başladı. İlk yazılan, Bağdat'ta yayımlanmakta olan el-Kazdı mecmuasında çıktı. Şam'daki el-Mecmau'l-ilmiyyü'l-Arabî. Kahire'deki Mecmau'l-lugati'l-Arabiyye ve Ankara'daki Türk Dil Kurumu'na muhabir üye seçildi. Ayrıca Kahire'deki Cenriyyetü'd-dirâsâti't-târîhiyye'nin aslî üyesi olan Azzâvî, Bağdat'ta Lecnetü't-te'Iif ve't-terceme ve'n-neşr'in başkan vekilli­ğini yaptı. Tâhâ er-Râvi’nin ölümü üze­rine başkan oldu ve komisyonun ilga edildiği 1947 yılına kadar görevini sürdürdü. el-Mecmau'l-ilmiyyü'l-lrâkî'nin 1963 yılında feshine kadar da bu kurumda aslî üye olarak çalıştı. 17 Temmuz 1971’de Bağdat'ta vefat etti.

Abbas el-Azzâvî, 3500 kadarı yazma olan çok zengin bir kütüphane kurmuş­tu. Hocası Mahmud Şükrî el-Âlûsî ve di­ğer İrak ulemâsının kitaplarını topla­mak suretiyle meydana getirdiği kü­tüphanesi bilhassa yazmalar bakımın­dan çok kıymetlidir. Vefatından sonra kitaplarının tamamı, muhtelif notları, mektupları, topladığı hat örnekleri ile levhalar 1972 yılında, Bağdat'ta bulu­nan el-Müessesetü'1-âmme li'1-âsâr'ın yazmalar bölümünde “Mahtûtâtu Ab­bâs el-Azzâvî” adıyla araştırmacıla­rın hizmetine sunuldu. Aynı kütüphane uzmanlarından Üsâme Nasır en-Nakşibendî ve Zamyâ Muhammed Abbas ta­rafından konularına göre hazırlanan açıklamalı “Azzâvî Yazmaları Katalogu”. el-Mevrid mecmuasının XI/4. sayı­sından itibaren yayımlanmaya başla­mıştır. 117

Irakta yaşayan çeşitli kabilelerin tari­hi ile bazı mezhepler Azzâvrnin özellik­le ilgisini çeken konular olmuştur. Ay­nı zamanda İsİâm-Türk Ansiklopedisi'nin yazarları arasında yer alan Az­zâvî, Irak'ın tarihî, dinî ve edebî hayatı­na dair çok sayıda eser ve makale yaz­mıştır. Yirmi üçü yayımlanmış olan ki­taplarının sayısı, baskıya hazır fakat henüz neşredilmemiş olanlarla birlikte, doksan sekize ulaşmaktadır. Neşredil­memiş kitapları, oğlu tarafından Bağ­dat'ta bulunan el-Mecmau'l-ilmiyyü'l-Irâkl kütüphanesine teslim edilmiştir. Bunlar arasında Tânhul-edebi't-Türkî fil-Irâk ve el-Hattul-Arabi fî Türkiye gibi eserler de bulunmaktadır. Ha­yatta iken neşredemediği pek çok ma­kalesi ise vefatından sonra oğlu Fâzıl Azzâvî tarafından, konularına göre ayrı­larak çeşitli Arapça dergilerde zaman zaman yayımlanmaktadır.

Azzâvî, kaynaklara tamamiyle vâkıf olmakla beraber eserlerinde tarihî, sos­yal ve siyasî olayları sebep-sonuç ilişki­leri açısından ele almak yerine, daha çok dış görünüşlerinden hareket ede­rek değerlendirir. Çeşitli kaynaklardan derlediği ve doğruluğuna inandığı bilgi­leri aktardıktan sonra, doğrudan veya dolaylı olarak hatıra gelecek sebep ve ihtimallerin düşünülmesini okuyucuya bırakır. Eserlerini telifleri, tercümeleri ve neşre hazırladıkları olmak üzere üç bölümde ele almak mümkündür. Ayrıca pek çok gazete ve dergide çeşitli konularda makaleler neşretmiştir. Yayımlan­mış belli başlı eserleri şunlardır. 118


a- Telif eserleri.



1- Tânhu'l'hâk beyne ihtîlâleyn. Moğol istilâsından 1917 yılına kadar Irak tarihini ihtiva eden bu eserinde, İslâm tarih yazıcılığı geleneğine bağlı kalarak, olayları kronolojik sıra ile anla­tır. Kitapta Irak'taki vakıf eserlerin tarihine dair zengin bilgiler vardır. Eser se­kiz cilt halinde yayımlanmıştır. 119

2- Târihu'i-Yezîdiyye ve aslu 'akîdetihim. 120 Yezidîli­ğin doğuşu, esasları. Yezidîlerin inanış, yaşayış ve âdetleri hakkında bilhassa gözlemlerine dayanarak önemli bilgiler verir. Aynı konudaki çalışmalarıyla tanı­nan Fransız müsteşriki R. Lacot Az­zâvrnin bu eserini, benzeri birçok kitap arasında bir ana kaynak kabul etmiş ve çalışmalarında ondan çok faydalanmış­tır.

3- Aşâ'irul-ahâk 121 Irak'ta yaşayan kabileler hakkında kaleme alınmış derli toplu ilk eser­dir. Kaynaklardan toplanan bilgilere, müellifin görüştüğü kabile reislerinden elde ettiği malumat ilâve edilmiş, böy­lece kitaplara girmemiş pek çok orijinal bilgi derlenmiştir. Eserde göçebe ve yerleşik kabileler tanıtılmış, yaşayış ve âdetleri hakkında bilgiler verilmiştir. Müellif yalnız elde edebildiği bilgileri aktardığından bazı kabilelere 40-50 say­fa yer verdiği halde, bazılarını bir iki say­fada anlatmıştır.

4- eI-Mûsîka'I-Irâkıyye fi Cahdi'l-Moğoî ve't-Türkmân, 122

5- Târihu 'ilmi'l-felek fi'l-'lrâk ve calâkâtühû bi'l-aktâri'l-İslâmiyye ve'l- Arabiyye. 123 Bu eser daha sonra bazı ilâveler­le yeniden yayımlanmıştır. 124

6- et-Ta’rif bi'1-mü'errihîn fî ahdi'l-Moğol ve't-Türkmân, 125

7- Târihun-nukü-di'l-Irâkıyye limâ ba'de'I-'uhûdi'i-Abbâsiyye 126

8- Zikrâ Ebi's-şena el-Âlûsî 127

9- Târihu'd-darâ’ibi'l-irâkıyye min şadri'l-İslâm ilâ âhiri'l-'ahdi'l'Osmânî 128

10- Târîhu'l-edebil-Arabi fi'i-Afrâk III, 129

11- en-Nahl fî Tûrihil-'hâk 130

12- Hattu'I-Muşhafi'ş-şerîf ve'1-hattât eş-Şâh Mahmûd en-Nisabûri 131

b- Tercümeleri.



1- Rihletü'l-münşi'i'I-Bağdâdî 132 Farsça'dan tercüme.

2- Fey-lesûfü'I-'Arab Yacküb b. îshâk el-Kindi 133 İsmail Hakkı İz­mirlinin Arap Filozofu Kindf adli ese­rinin tercümesidir. 134

c- Neşre hazırladığı eserler.



1- Ebü'l-Meâlî Muhammed b. Rafı. Müntehabü'I-muhtar fî târihi 'ulemâ'i Bağdad 135

2- İbn Hassûl, Tafzîlü'i-etrâk calâ sâ'iri'i-ecnâd. Bu eser Azzâvi’nin mukaddimesiyle birlikte Serefettin Yalıkaya tarafından Türk­çe'ye çevrilerek Arapça metniyle birlikte yayımlanmıştır. 136

3- İbn Dihyetül-Kelbî, en-Nibrâs fî târihi hulefâ3i beni'l-'Abbâs 137

4- Kadı Ali b. Hanzala, Simtu'l-hakâ'ik. 138

Bibliyografya



1- ed-Delîlü'l-lrâkıyyur-resmî, Bağdad 1936.

2- Brockelmann. GAL Suppl, III, 497.

3- G. Avvâd. Mu'cemü'l-mü'evîfîne'l-'lrâkıyyîn, Bağ­dad 1969.

4- Ziriklî. el-Aclam (nşr Züheyr Fethuliah), Beyrut 1984.

5- Kehhâle, el-Müstedrek, Beyrut 1406/1985.

6- M. Fuad Köprülü. “Abbâs al-'Azzâvî, Târih-i İrak”, VD, II (1942).

7- W. Rajkowskİ, “Abbas al-'Azzâwi an lraqi Historian”, IC, XXVII (1953).

8- Ali Cevad et-Tahir l?l. “el-Üstâz 'Abbâs el-'Azzâvî”. Mecelletul'Arab, Vl/1, Riyad 1971.

9- Üsâme Nasır en-Nakşibendî-Zamyâ Muham­med Abbâs. “Mahtûtâtü'l-Azzâvî”, el-Mevrid, XI/4, Bağdad l982.

10- (T. H). “Abbas Azzâvî”, İTA. 139


Yüklə 1,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin