ABDULLAH b. AHMED b. HANBEL
Ebû Abdtrrahmân Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî (ö. 290/903) Ahmed b. Hanbel'in küçük oğlu ve önde gelen talebesi.
213 (828) yılında Bağdat'ta doğdu. Daha çocukken hadis öğrenmeye karşı büyük bir istek duyarak başta babası olmak üzere pek çok muhaddisten ders aldı. Hocaları arasında, 'bir kısmı babasının yakın arkadaşı olan devrinin şöhretli muhaddislerinden Yahya b. Mafn, Ebû Bekir ve Osman b. Ebû Şey-be kardeşler, Ebû Hayseme Züheyr b. Harb, Süfyân b. Vekr b. Cerrah da vardır. Ahmed b. Hanbel. meşhur eseri Müsned'i önce özel olarak Abdullah'a okumuştur. Abdullah, Müsned'öe, “Babam dedi ki” diye naklettiği her hadisi babasından en az iki üç defa dinlemiş olduğunu belirtmiştir. Ayrıca başkalarının soramadığı hususları babasına sorup Öğrenmiş ve ondan ez-Zühd adlı eserini, en-Nâsih ve'l-mensûh, et-Târîh, Hadîşü Şu'be, Cevâbâtü'l-Kur’ân ve el-Menâsik gibi kitapları okumuştur. Abdullah'tan hadis rivayet edenler arasında Nesâî, Ebü'l-Kâsım el-Begavi”, Mehâmilî, Ebû Ali es-Savvâf ve Ebû Bekir el-Katîî gibi muhad-disler bulunmaktadır. “Üstat oğlu üstat” diye Övülen Abdullah'ın geniş hadis bilgisini babası da takdir eder, hatta bilmediği hadisleri kendisiyle müzakere edecek kadar hadis ilminde yetişmiş olduğunu söylerdi. Nitekim Nesâî ve Dârekutnî gibi oldukça titiz iki hadis münekkidi, Abdullah'ın sika olduğuna şahitlik etmektedirler.
Babasının bazı fıkhı görüşlerini de nakletmekle birlikte Abdullah daha çok hadisle meşgul olmuş, hadis tenkidi ve ilel bilgisindeki üstünlüğünü herkese kabul ettirmiştir. Otuz bin hadis ihtiva eden Müsned, Ahmed b. Hanbel'in sağlığında bizzat kendisi tarafından tam olarak tertip ve tasnif edilemediği için bu önemli görevi Abdullah üstlenmiş ve dağınık vaziyetteki Müsned hadislerini sıraya koymuştur. Fakat bu arada bazı tertip hataları sebebiyle Medineliler'in rivayetleri Şamlılar'ınkine, Şamlılar'ınki de Medineliler'in rivayetlerine karışmış ise de eserin bu tür yanlışları daha sonra kudretli hadis hafızları tarafından düzeltilmiştir. Müsned'i tertip ettiği sırada Abdullah bu esere bazı rivayetler eklemiştir. “Zevâidü Abdillâh” diye anılan bu ilâveler, onun babası dışındaki hocalarından duyduğu hadislerle babasından duymadığı halde ona okuduğu hadislerdir. Müsned'de ibaresiyle rivayet edilen hadisler Ahmed b. Hanbel'in derlediği rivayetlerdir. Kelimesi olmaksızın şeklinde rivayet edilenler ise Abdullah'ın “Zevâid”indendir.
Ahmed b. Hanbel'in fıkıh, akaid ve ahlâkla ilgili görüşlerini talebeleri içinde en iyi toplayan yine Abdullah'tır. 411
Müsned'den seçerek meydana getirdiği Şülâşiyyât, babasından rivayet ettiği Fela'ilü Oşmân b. Affân 412, Kitâbü's-Sünne 413 ve Müsnedü'l-Enşâr 414 günümüze kadar ulaşan eserleridir.
Abdullah, babası gibi yetmiş yedi yaşında iken Bağdat'ta vefat etti; vasiyeti üzerine Bâbüttîn Kabristanı'na defnedildi. 415
Bibliyografya
1- Hatîb. Tarihti Bağdad, Kahire 1349/1931-Beyrut, ts. (Dârü'l-Kütübi'l-ilmiyye), IX. 375-376.
2- İbn Ebü Ya'lâ. Tabakâtü'l-Hanâbile (nşr. Muhammed Hâmid el-Fakki), Kahire 1371/ 1952.
3- Zehebî, Tezkiretul-huffâz, Haydarâbâd 1375-77/1955-58-Beyrut, ts. (Dâru İhyâi't-türâsi'l-Arabî), II, 665-666;
4- Zehebî, Aclâmû'n-nübei XIII, 516-526.
5- İbn Hacer. Tehzîbü't-Tehzib, V, 142-143.
6- Abdülaziz ed-Dihlevî, Büstânu'l-Muhaddisîn (trc. Ali Osman Koçkuzu), Ankara 1986.
7- Brockelmann, GAL Suppl, I, 310.
8- Sezgin. GAS, I. 506-508.
9- Muhammad Zubayr Sıddiqî. Hadith Literatüre, Calcutta 1961.
10- Sââtî. el-Fethur-Rabbânî, Beyrut, ts. (Dâru İhyâi't-türâsi'l-Arabî).
11- M. Ebû Zehre. “el-Müsned”, Tl, I, 191 vd.
12- H. A. Juynboll, “Ahmad Muhammad Shâkir and his edition of İbn Hanbal's Musnad”, Der İslam, XLIX (1972). 416
ABDULLAH b. AHMED el-VÂSİK-BİLLAH
Ebû Fâris Abdullah b. Ahmed el-Mansûr b. Muhammed Şeyh el-Mehdî el-Vâsik-Billâh (ö. 1018/1609) Fas sultanı. Sultan Ahmecl el-Mansûr'un üç oğlundan biri olup Merakeş valisi iken babasının vefatından birkaç gün sonra, 5 Eylül 1603'te aynı şehirde sultan ilân edildi. Ancak cülusundan birkaç gün evvel kardeşi Zeydân da Fas şehri ulemâsı ve halkı tarafından sultan ilân edilmişti. Bu yüzden Fas ulemâsı, Zeydân'ın meşru bir hükümdar olarak daha önce tahta geçtiğini ve Abdullah'ın annesinin azatlı bir câriye olduğunu da ileri sürerek Abdullah'ı tanımadıklarını bildirdiler. Böylece kardeşler arasında taht kavgası başlamış oldu. Mücadele sonunda mağlûp olan Zeydân, Vecde'ye kaçıp oradaki Türkler'e sığındı. Abdullah, bu defa, isyan eden diğer kardeşi Muhammed eş-Şeyh ile uğraşmak zorunda kaldı. Ancak Aklim'de (veya Marsürremâd'da) meydana gelen çarpışmalarda Abdullah yenilerek Sûs'a kaçtı (1015/1606). Fakat tahta geçen Muhammed'in uyguladığı baskı ve sindirme politikası kısa zamanda halkın isyanına sebep oldu ve Zeydân tekrar hükümdar ilân edildi. Bu hadise Abdullah ile Muhammed'i barıştırdıysa da Zeydân'ın Türk kumandanı Mustafa Paşa'nın takibi üzerine Muhammed İspanya'ya giderek III. Philip'e sığındı. Öte yandan Abdullah b. Ahmed ile Muham-med'in oğlu Abdullah. Tâzâ şehri yakınlarında Zeydân'ın kuvvetlerine karşı mücadelelerini devam ettirdiler. Mustafa Paşa'nın savaşta öldürülmesi üzerine Zeydân'ın ordusu bozguna uğradı ve Abdullah ile yeğeni şehri zaptettiler. 417 Ebû Fâris Abdullah bu zaferden sonra kardeşi Muhammed'e karşı bir komplo hazırlattı. Ancak bu komplonun yeğeni tarafından öğrenilmesi üzerine bir gece evinde boğularak öldürüldü. 418
Ebü Fâris Abdullah dindar ve zâhid bir kimse olarak tanınmıştır. Merakeş'te bir cami ile bir de kütüphane yaptırmıştır. 419
Bibliyografya
1- Auguste Cour. L'etabtissement des dynasti-es des che'rifs au Maröc et leur rivalitie auec les Turcs de ta Regence d'Alger, 1509-1830, Paris 1904.
2- Henry de Castries. Les Sources Ine'dites de L'Histoire du Maroc (Premiere serie-Dynastie Saadienne. Archives et bibliotheques des Pays-Bas), Paris 1906.
3- C. E. Bosworth, İslâm Devletleri Tarihi (trc. Erdoğan Mercü-Mehmet İpşirli), İstanbul 1980.
4- Charles Andrğ Julien. Histoire de L'Afriçue du Nord: Tunusie-Alge'ria-Maroc, Paris 1980.
5- Jamil M. Abu'n-Nasr. A History of the Maghrib in the Islamic period, London 1987.
6- A. Cour, “Abdullah”, İA, I, 29-30.
7- A. Cour, “Sa'dîler”, İA, X, 43-44.
8- R. Letourneau. “Fas”, El2 (İng), II, 819. 420
Dostları ilə paylaş: |