(1853-1925) Son Osmanlı vak'anüvisi, devlet ve fikir adamı.
İstanbul'da doğdu. Tophâne-i Amire Muhasebe Kalemi mümeyyizlerinden Hasan Efendinin oğludur. İlk tahsilinden sonra Eyüp Rüşdiyesi'ne, ardından Mekteb-i Sultanîye girdi; 1873'te buradan mezun oldu. Sırasıyla Mahrec-i Aklâm-ı Şâhâne. Mekteb-i Sultanî ve Dârülmuallimîn'de tarih-coğrafya öğretmenliği. Mekteb-i Mülkiye'de müdürlük yaptı. Uzun ve başarılı eğitim hayatı boyunca birçok nişan ve madalya ile mükâfatlandırıldı. II. Meşrutiyetin ilânından sonra âyân âzası. 1907 ve 1909'da iki defa Maarif nâzın oldu. Asıl şöhrete, 1909 yılından 1 Kasım 1922'ye, yani saltanatın ilgasına kadar yürüttüğü vak'anüvislikle kavuştu. Böylece Osmanlı Devleti'nin son resmî devlet tarihçisi oldu. 1918de bir ara Evkaf nazırlığı yaptı. Cumhuriyetin ilânından sonra İstanbul'dan ikinci devre milletvekili seçildi. 18 Şubat 1925'te Ankara'da öldü: mezarı Edirnekapı dışında Otaktepe aile kabristanındadır.
Abdurrahman Şeref, resmî görevleri yanında telif faaliyetlerinde de bulunmuş, çoğu ders kitabı mahiyetinde birçok eser kaleme almıştır. Hilâl-i Ahmer Cemiyetrnin ve 27 Kasım 1909'daki kurulan Târîh-i Osmânî Encümeni'nin başkanlığını yapmış, bu kurulun yayın organı olan Târîh-i Osmânî Encümeni Mecmuasi'nda çeşitli makaleler yayımlamıştır. Bazı gazetelerde neşredilen yazılarını Târih Musahabeleri 486 adı altında toplamıştır. Vak'anüvisliği sırasında yazdığı ve 1908-1918 yılları arasında cereyan eden olayları ihtiva eden Vekâyi'nâme adlı eserini ise yayımlama mıştır. Bu eser dönemin politikasına uygun biçimde kaleme alınmıştır. Halbuki uzun süre devlet hizmetinde bulunan ve birçok olayın yakın şahidi olan müellifin, devrin tarihine ışık tutacak pek çok konuya açıklık getirmesi beklenirdi. Eser Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'ndedir. 487 Müellif ayrıca Lutfî Târihi'nin VIII. cildini genişleterek neşretmiştir. Diğer eserleri şunlardır: Fezleke-i Târîh-i Düvel-i İslâmiyye 488; Târîh-i Devlet-i Osmâniyye 489; Târîh-i Asr-ı Hâzin Harb-i Hâzırın Menşei 490; Fezleke-i Târîh-i Devlet-i Osmâniyye. 491 Târih Musâhabeleridaha sonra yeni harflerle de birkaç defa basılmıştır. 492
1- BA-Sicill-i Ahüâ! Defterleri, nr. 72.
2- Cemâleddin, Osmanlı Târih ve Müverrihteri (Âyine-i Zurefâ), İstanbul 1314.
3- Efdaleddin, Abdurrahman Şeref Efendi; Tercüme-i Hâli, Hayat-ı Resmiyye ve Husûsiy-yesi, İstanbul 1927.
4- Babinger (Üçok).
5- Mükrimin Halil (Yınanç), “Abdunahnıan Şeref Efendi”, TTEM, sy. 9 115), (1341).
6- Mükrimin Halil (Yınanç), “Tanzimat'tan Meşrutiyete Kadar Bizde Tarihçilik”, Tanzimat I, istanbul 1940.
7- Bekir Kütükoğlu. “Vekâyi-nüvis”, İA, XIII, 286. 493
ABDURRAHMAN TAC
(1896-1975) Ezher şeyhi, Mısırlı hukukçu ve devlet adamı.
Mısır'ın Asyût vilâyetinde doğdu. Hafızlığını orada tamamladı ve temel Öğrenimini de Asyûfta yaptıktan sonra ailesinin İskenderiye'ye yerleşmesi üzerine İskenderiye Din Enstitüsü'ne (Mahedü'1-İskenderiyyeti'd-dînî) girdi (1910). Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi'ni 1926'da bitirdi. Bir süre Asyüt ve Kahire din enstitülerinde öğretmenlik yaptı. 1933'te Şeriat Faküftesi'ne hoca oldu; iki yıl sonra da bu görev uhdesinde kalmak üzere Fetva Kurulu (Lecnetü'l-fetvâ) Hanefî mezhebi üyeliğine getirildi.
1936'da Ezher tarafından Sorbon Üniversitesi'ne gönderildi; orada hazırladığı “Babîlik ve İslâm” konulu tezi ile felsefe ve dinler tarihi doktoru unvanını aldı Paris dönüşü yine Ezher'deki hocalığa ve Fetva Kurulu üyeliği görevine devam etti: bunu çeşitli idarî görevler takip etti. Abdurrahman Tâc aynı zamanda ilmî araştırmalardan da geri durmuyordu. Bu arada hazırladığı “es-Siyâsetü'ş-şer'iyye” adlı teziyle Cemâatü kibâri'l-ulemâ üyeliğine hak kazandı (1951). Bir süre Aynişems Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeliği ve Anayasa Komisyonu üyeliği yaptıktan sonra Ezher şeyhliğine tayin edildi (1954) Ezher'e eğitim ve yönetimle ilgili yeni düzenlemeler getirdi. Mısır dışından gelen öğrenciler için yurtlar yaptırdı. 1958'de Mısır ve Suriye'nin birleş mesiyle Birleşik Arap Cumhuriyeti kurulunca bakan olarak hükümette görev aldı. 1963'te Arap Dil Akademisi 494 ve daha sonra Ezher İslâmî Araştırmalar Akademisi 495 üyeliğine getirildi. 12 Nisan 1975'te vefat etti.
Eserleri. el-Ahvâlü'ş-şahşiyye fi'i-fıkhi'l-İslâmî 496; es-Siydse-tü'ş-şer eiyye; Hükmü'r-ribâ ü'ş-şericati'l-İslâmiyye; Şerikâtü't-temîn min vicheti nazari'ş-şeri'ati'i-İslâmiyye. Son iki eser Mecmau'l-buhûsi'l-İslâmiyye'nin yedinci yıllık kongresine sunduğu bildirilerdir. 497
Bibliyografya
1- Ali Abdülazîm. Meşîhatü'l-Ezher, Kahire 1399/1979, II, 165-177;
2- Muhammed Abdûla-lîm Hüseyin. el-Ezherü'ş-$erlf ft cTdihi'l-etft, Kahire 1403/1983, s. 259, 260;
3- Şüyûhui-Ezher, Kahire, ts., s. 43-44;
4- Muhammed Mehdî Allâm. el-Mecma'iyyûn fî hamsine câmen, Kahire 1406/1986, s. 155-157. 498
ABDÜRRAHMAN b. TOGAYÜREK
(ö. 541/1147) İrak Selçuklu Devleti emîri ve hâcibi.
Sultan Mahmud'un (Mahmud b. Mu-hammed Tapar) emirlerinden Togayü-rek'in oğludur. Hayatının ilk yılları hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte, muhtemelen babasının iktâ sahası olan Halhal bölgesinde yetişti. 1138'de Fars Valisi Mengü Bars ile Boz-aba'nın Sultan Mesud'a karşı giriştikleri harekete katıldı. Ancak daha sonra, Sultan Mesud tarafından bağışlanarak onun emirleri arasına girdi. İsabetli görüşleri ve ölçülü hareketleriyle kısa zamanda sultanın teveccühünü kazanarak hâciplik mevkiine yükseldi. 1145'te Rey Hâkimi Abbas ve Fars Valisi Boz-aba, Sultan Mesud'a karşı yeniden harekete geçince, sultanla birlikte Bağdat'a gitmek mecburiyetinde kaldı. Damadı olan Arrân (Errân) Valisi Çavlı Candar'ın Sultan Mesud ile anlaşıp âsilere karşı hareket etmesi ve böylece sultan üzerinde nüfuz kazanması üzerine, damadının aleyhine çalışmaya başladı. Çavlı bunu öğrenince Bozaba'ya katılarak sultanın aleyhine döndüyse de Zencan'a geldiği sırada öldü (1146).
Abdurrahman daha sonra damadının ölümüyle boşalan Arrân valiliğini elde etmek istedi. Çünkü bu bölgenin geliri çoktu. Bundan dolayı Arrân'a hâkim olanlar, devlet idaresinde büyük bir güç ve nüfuz sahibi oluyorlardı. Burayı elde etmek için Boz-aba ve Abbas ile anlaşmaktan çekinmeyen Abdurrahman. bu emirler sayesinde Arrân valiliğini ele geçirdiği gibi, oğlu Argun'u da Bağdat şahne'si yaptırdı ve idarede söz sahibi oldu. Bu sırada Gürcüler'İn Arrân bölgesine akınları üzerine bölgeye gitmek zorunda kalması, onu ortadan kaldırmak isteyen Sultan Mesud'a beklediği fırsatı verdi. Nihayet Arrân'da sefer ha-zırlıklarıyla uğraşırken Sultan Mesud'un çok sevdiği Emir Has Beg tarafından öldürüldü. 499
Bibliyografya
1- Ahbârü'd-devleti's-Selçûkiyye (nşr. Muhammed İkbâl), Lahor 1933.
2- Bundan. Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi (Zübdetu'n-Nuşra ve nuhbetü'l-Usra, trc. Kıvamed-din Bursları), İstanbul 1943.
3- İbnü'l-Esîr. ei-Kâtnil (nşr C I Tornberg), Leiden 1851-76-Beyrut 1399/ 1979.
4- Reşîdüddin, Cami'u't-tevârîh (nşr Ahmed Ateş), Ankara 1960.
5- M. Th. Houtsma. “Abdurrahman”, İA, I, 52. 500
Dostları ilə paylaş: |