Her Gün Ölünün Cennet Veya Cehennemdeki Yeri Ona Gösterilir
Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'inde:
«O ateş ki, sabah, akşam ona arz edilirler.» 57
îbn-i Ebi Şeybe, Hüzeyl'den rivayet ettiğine göre;
Firavun milletinin ruhları kara kuşlar cevfinde, sabah a cehenneme arzedilirler. İşte âyetteki arz edilme budur, demiş
Lalkâi ve îsmaili, ibn-i Mes'ud (Radıyallahû anh) 'dan riv&yH'ettiklerine göre:
Firavun milletinin ruhları «Kara Kuşlar» cevfinde her gün iki sefer Cehenneme arzedilirler. Onlara işte yurdunuz burasıdır, denilir ve âyet-i kerime'deki arzedilmeden kasıt da budur, demiş.
İbn-i Ebî Hatem, Abdurrahman bin Zeyd bin Eslem'den «Sabah akşam ateşe arzedilirler» mealindeki âyet-i kerime hakkında şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Onlar kıyamete kadar her gün Cehenneme götürülüp getirilirler.
Buhari ve Müslim, ibn-i Ömer (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«Herhangi biriniz öldüğünde yeri kıyamete kadar her gün sabah akşam ona gösterilir. Cennetlik ise, Cennet ona gösterilir. Cehennemlik ise Cehennem ona gösterilir.»
- Kurtubi demiş ki: «Bu durum, azap görmeyecek mümine mahsustur.»
Başkaları ise «ona mahsus değildir.» demişler.
Belki de azap görecek mümin, Cennet ve Cehennemdeki yerlrini, bir anda veya ayrı ayrı zamanlarda görebilir.
Kurtubi, demiş ki; Rivayete göre, bu arz edilme yalnız ruh içindir. Ruhun bedenin bütünüyle veya bir parçasiyle ilişkili olması caizdir. Kabir sorgusu için ruh kabirde cesede geldiği gibi bu gösterilme anında da cesede gönderilir.
Ben de derim ki, Lalkai «Sünnet»de, hadisi, «yeri ruha arze-e dil ir.» ibaresiyle nakletmiştir.
Hennad «Zühd»de, ibn-i Ömer (Radıyallahû anhüma) 'dan rivayet ettiğine göre, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Kabirde kişinin Cennet veya Cehennemdeki yeri, her gün sabah akşam ona gösterilir.
Beyhaki Şuâb-i îman»da Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh)'-dan rivâyeteitiğine göre, o her gün sabah akşam iki sefer şöyle bağırıyordu:
Sabahleyin, «Gece gitti, gündüz geldi. Firavun milleti Cehenneme arzedildi» derdi, sesini işiten herkes, ateşten Allah'a sığmıyordu.
Akşamleyin, yine aynen: «Gündüz gitti, gece geldi, Firavun milleti, ateşe arzedildi», derdi, sesini işiten herkes mutlaka ateşten Allah'a sığmıyordu.
İbn-i Ebi Dünya, Evzaî'den: «Ölümden sonra yaşayanlar» adlı ki-tapta, şöyle nakletmiştir:
O, Askalan'da iken sahilde bir adam
«Yâ Ebâ Ömer! Biz denizden siyah kuşların çıktığım sonra aynı kuşlar ak olarak döndüklerini görüyoruz. Bunun farkına vardınız mı,» diye sordu.
Evzâi:
Onların kursağında, Firavun milletinin ruhları vardır. Cehenneme arzedilirler, tüyleri siyahlanır. Sonra o tüyleri atınca aklaşıyor-lar. Kıyamete kadar böyle devam eder, onlara «Firavun 'milletini en ağır azaba sokunuz» 58denilir. 59
Dirilerin Amelleri Ölülere Arzedîlir
îmam Ahmed, Hakim-i Tirraizi «Nevadirül-Usûl»de, ve ibn-i Mende Enes (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre Resûlul-lah (Saîlallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Amelleriniz, ölü, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise, müjdelenirler. Değilse, «Yâ Rabbi, bize hidâyet verdiğin gibi, hidayet vermeden onları öldürme» derler.
Tayalis, «Müsned»inde Câbir bin Abdullah'dan rivayet ettiğine göre, Resûlullah (Saîlallâhû Aleyhi ve. Sellem) şöyle buyurmuştur:
Amelleriniz, kabirdeki, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise onunla müjdelenirler. Değilse, «Yâ Rabbi ibadet ve tâatin için onlara şuur ver» derler.
îbn-i Mübarek, ibn-i Ebi Dünya, Ebû Eyyûb (Radıyallahû anh)'-dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:
Amelleriniz ölülerinize arzedilir. Güzelse, sevinir ve müjdelenirler, kötü ise «Yâ Rabbi geri çevir» derler.
Ibn-i Ebi Şeybe «Musannef»de Hâkim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya İbrahim bin Meysere'den rivayet ettiklerine göre, şöyle nak-letmiştir:
Ebû Eyyûb (el-Ensari) (Radıyallahû anh) İstanbul'a savaşa çıktı. Çok kıssa anlatan bir adamın yanmdan geçti. Adam şöyle diyordu :
«Kulun gündüzleyin erken yaptığı ameller, akşamleyin, kabirdeki tanıdıklarına arzedilir. Akşama doğru yaptığı ameller, sabahleyin kabirdeki tanıdıklarına arzedilir.
Ebû Eyyûb:
«Ne diyorsun?» dedi.
Kıssacı î
«O, dediğim gibidir.»
. Ebû Eyyûb: «Yâ Rabbi, Ubâde bin Sâmit ve Sa'd bin Ubâde'nin yanında
ayıbımı açığa çıkartma.» dedi. \
Kıssacı:
«Allah, kişinin ayhını örtüp en iyi ameliyle onu övmeden onu yanma almaz» dedi.
Hâkim-i Tirmizi, «Nevâdir»de Abdulgafûr bin Abdulaziz'deö, babasından, dedesinden, rivayet ettiğine göre Resûlullah (Sallalla-hû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur
Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arzedilir. Onun hasena-tiyle sevinirler. Yüzleri aklaşir, parlar. Öyle ise Allah'dan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz
Hakim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya, «Rüyalar» kitabında Bey-haki «Şuâb-ı îmanda» Numan bin Beşir (Radıyallahû anh) 'dan o da Resûlullah (Saîlallâhû Aleyhi ve Sellem)'den şöyle işittiğini rivayet etmişler:
«Kabirlerdeki kardeşleriniz için Allah'dan sakınınız, çünkü amelleriniz, onlara arzedilir.»
îbn-i Ebi Dünya, Isbehâni «Tergibde; Ebû Hüreyre (Radıyal-lahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi vo Sellenı) :
«Ölülerinizi, kötü amellerinizle utandırmayın. Çünkü amelleriniz kabirdeki dostlarınıza gösterilir.»
İbn-i Ebi Dünya, ibn-i Mende ve ibn-i Asâkir... Muhammed bin Abdullah'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:
Ubbâd el-Havas, İbrahim bin Salih el-Hâşemi'nin Filistin valisi iken yanma gitti. İbrahim «Bana va'z et» dedi. Ubbâd dedi ki:
«Sen Resûlullah'ın akrabasısm. İşittiğime göre, dirilerin amelleri, ölmüş akrabalarına arz edilir. Bakalım seninkinden, Resûlullah'a ne arz edilecek.»
İbn-i Ebi Dünya, Ebû Derda (Radıyallahû arihVdan rivayet ettiğine göre şöyle diyormuş :
«Yâ Rabbi, dayım Abdullah bin Revâha ile karşılaştığımda bana kızmasından sana sığınıyorum.»
(Abdullah bin Revana daha önce ölmüştü.)
îbn-î el-Mübarek, İsbehâni, Ebû Derdâ (Radıyallahû anh)'dan p-ivâyet ettiklerine göre:
«Amelleriniz ölülerinize arz edilir. Onunla ya sevinirler ya bozulurlar... Yâ Rabbi Abdullah bin Re vahaya eziyet yerecek bir iş yapmaktan sana sığınırım» derdi.
Yine ibn-el-Mübarek, Osman bin Abdullah bin Evs'ten rivayet ettiğine göre Said bin Cübeyr şöyle demiştir:
«Kardeşim Amr bin Evs'in kızı, Osmanın hanımıydı. Abdullah
bin Evs yanma girmek için izin istedi. İzin verdi. Yanına girdi, «kocan sana nasıl davranıyor» diye sordu.
«İyilik yapabildiği kadar iyidir» dedi.
Abdullah:
«Oğlum Osman! Hanımına iyi davran. Çünkü ona iyilil yaparsan mutlaka Amr bin Evs'e gider.» dedi. Osman dedi ki: «Ben dirilerin haberi ölülere gider mi?» diye sordum.
O:
«Evet, dostu olan herkesin akrabalarının haberi ona ulaşır. İyi haber verilse, sevinir, ferahlanır, tebrik edilir. Haber kötü ise darılır, üzülür. Öyle ki, onlar, yeni ölmüş adamı hayatta sanıp ne yapıyor diye sorarlar. «O öldü, size gelmedi mi?» denilince. Onlar:
«Hayır, demek sığınağı olan Cehenneme gitti» derler.
lbn~i Ebi Dünya, Ebû Bekir bin Ayyaş tarikiyle Esed kabilesfl.-den olan bir kabir kazıcısından rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir
Bir gece kabristanda idim. Birden kabrin birinden; «Yâ Abdullah!» diye bir ses geldi. Öbür kabirden; «Ne istiyorsun ya Câbir» dedi. Câbir dedi ki:
«Yarın anam bize gelecek. Fakat ne yazık ki bize kavuşamayacak. Babam ona kızmış, namazını kılmamak için yemin etmiş.
Sabahleyin bir adam geldi, onlardan ses işittiğim, «Şu iki kabir arasında bana bir kabir kaz» dedi. Ben «bunun ismi Câbir, diğerinin de Abdullahdır, dedim, akşamleyin işittiğimi ona anlattım. Meğer ki, o adam, Cabir'in babasıymış, Bana «evet hanımını öldü, fakat ben namazmı kılmamak için yemin ettim. Madem Cabir Öyle demiş, kefaretimi ödeyip namazını kılacağım» dedi.
Ebû Nuaym, ibn-i Mesud'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir :
«Babanın dost olduğuyla, sen de dost ol. Çünkü kabirde, Ölüye yapılan iyilik ve alaka ancak onun dünyada kalan dostlarına iyilik yapmak ve ilişki kesmemekle olur.»
îbn-i Hibban, îbn-i Ömer (Radıyallahû anhî'dan rivayet ettiğine göre Resûlullah Efendimiz (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Babasını kabirde ziyaret etmek isteyen kimse, babasının sağ» kalan kardeş ve dostlarını ziyaret etsin.»
Ebû Davud ve îbn-i Hibban, Ebû Esved es-Saidi'den şöyle rivayet etmişlerdir:
Resûlullah Efendimizin yanına bir adam geldi ve:
«Ebeveynimin ölümünden sötıra, onlara yapabileceğim bir iyilik kaldı mı?» diye sordu.
Resûlullah Saîlallâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Evet» dedi. Yapılacak dört şeyin kaldı. Onlara duâ etmek, onların sağken verdikleri sözlerini gerçekleştirmek, onların dostlarına ikramda bulunmak ve onlar tarafmdan olan akrabalarla ilgiyi kesmemektir. 60
Dostları ilə paylaş: |