innocence suçsuzluk, günahsizlik; cahillik, cehalet ;(i.) masumiyet, suçsuzluk; safiyet, saflık.
institution kurum, kurulus, dernek, müessese; yerlesmis gelenek, kurum, yerlesmis yasa; kurma
|
mortgage rehin, ipotek, tutu; ipotek senedi, rehine koymak, ipotek etmek
|
preserve korumak; saklamak, korumak, muhafaza etmek; (meyve vb.) bozulmasini önlemek, çürümesini önlemek, korumak; sürdürmek, devam ettirmek, muhafaza etmek; konservesini yapmak, reçel; özel avlanma yeri
|
relate (f.) anlatmak, söylemek, nakletmek, hikâye etmek; bağlantı kurmak, münasebet tesis etmek; münasebeti olmak; ilgili olmak, bağlı olmak.
|
represent göstermek, betimlemek, tasvir etmek, simgelemek; temsil etmek, -in adina hareket etmek; -in simgesi olmak; -in vekili olmak,
|
|
Dostları ilə paylaş: |