impulse : itici kuvvet, etki, tahrik, içtepi
accounting i. muhasebe.
|
as it isgerçekte, hakikatte
|
binary number systemikili sayi sistemi, ikili sayi dizgesi
|
Boolean algebra Boole cebiri
|
cease"(f.), (i.) durmak, kesmek; bitmek, sona ermek; bırakmak, devam etmemek, son vermek; (i.) durma; inkıta. without cease durmadan, durmaksızın
|
Circuit dolasma, devir, tur; çevre; halka, daire; elektrik devresi; gezi, tur, ziyaret; ring seferi, tur; devre, çevrim
|
Component i. öğe, unsur, parça, eleman, cüz. s. bileşimde bulunan
|
data representationveri gösterimi
|
digitrakam; parmak
|
Directed yönet(mek
|
Division "(i.) bölme, taksim ayırma; bölünme, taksim olunma; hudut, bölme; parça, kısım, bölüm, bölge, daire; uyuşmazlık, anlaşmazlık
|
electronic circuit elektronik devre
|
entitytek ve bagimsiz varlik, mevcudiyet
|
first of allher seyden önce
|
in brief kisaca, özetle, kisacasi
|
in effect 1. aslında. 2. yürürlükte
|
inanimate"(s.) cansız, ruhsuz, ölü; donuk, sönük. inanimate nature. cansız maddeler. inanimately (z.) cansız olarak. "
|
individualbireysel; kisisel, özel; tek,kisi, birey; insan
|
instructions talimat, yönerge
|
instructions talimat, yönerge
|
interference"(i.) karışma, dokunma, sataşma; (fiz.) girişim, karışım; (radyo) parazit . "
|
|
made up ofdestekle
|
manipulate "(f.) el ile işletmek, hünerle işletmek veya yapmak, ustalıkla idare etmek, manevra yapmak; hile karıştırmak. manipula'tion (i.) el ile işletme, idare; manevra, dalavere, hile manip'ulative, me nip'ulatory (s.) el ile işletme kabilinden; dalavereci manip'ulator (i.) idare eden kimse; vurguncu kimse; telgrafta maniple; manipulatör. "
|
Manipulate f. 1. elle hareket ettirmek. 2. kullanmak, hareket ettirmek, çalıştırmak, işletmek. 3. kendi çıkarları için kullanmak. 4. hile yaparak (fiyatları) istediği şekilde değiştirmek.
|
manipulatesel ile işletir
|
numeric datasayisal veri
|
Predetermine "(f.) önceden tayin veya takdir etmek; önceden kararlaştırmak. predeterminate (s.) önceden tayin olunmuş. predetermina'tion (i.) önceden tayin veya takdir
|
Predetermined önceden belirle(mek
|
representationtemsil; betimleme, tasvir; oyun, temsil, oynama, canlandirma; temsilcilik, mümessillik; simge, isaret; gösterme
|
representedtemsil edilmis
|
Sequence "(i.) ardışıklık; ardıllık, bir birini izleme; sıra, düzen; seri; sonuç, etki; (müz.) ardıllık, artardalık
|
somewhatbiraz, oldukça
|
statesdevletler
|
Subtraction çikarma; çikarma, eksilme, eksiltme
|
unaided s. yardımsız, kendi başına, yalnız başına
|
|
Dostları ilə paylaş: |