babysitter n. one who supervises children while the parents are away from home
Broadcasting radyo veya televizyon ile yayin yapma, yayin
|
communicate "(f.) ifade etmek, anlatmak; nakletmek; meramını anlatmak; muhabere etmek, haberleşmek; bulaştırmak; aralannda bağlantı olmak; bildirmek."
|
distraction dikkat dagitici sey; dikkatini dagitma; eglence, vakit geçirecek sey
|
Disturbing rahatsizlik veren, huzur bozucu
|
divorce "(i.), (f.) boşama, boşanma, talâk; ayrılma, ayrılık; (f.) boşamak
|
each other birbirini.
|
Emotional "(s.) duygulu, hassas, hisli;
|
entertain (misafir) agirlamak; eglendirmek, hosça vakit geçirtmek; (bir öneriyi, vb.) göz önünde bulundurmak, aklinda tutmak
|
failure basarisizlik; yetersizlik, eksiklik, güçsüzlük; basarisiz kimse, sey; yetmezlik; batma, iflas
|
|
Dostları ilə paylaş: |