inhabit -de yasamak, oturmak
Investigation arastirma, sorusturma
|
keeper "(i.) saklayan veya koruyan kimse; bekçi; gardiyan; bakıcı; uzun zaman dayanan şey
|
magnificent "(s.) ihtişamlı, görkemli, şaşaalı, debdebeli, tantanalı: fevkalade, nefis. magnificence (i.) ihtişam
|
Mention söyleme, bahsetme, anma
|
Monument "(i.) abide, anıt; mezar taşı; eser; sınır taşı; tarihi yapı. monumen'tal (s.) anıtsal; muazzam, heybetli
|
occupy "(f.) tutmak, zaptetmek, işgal etmek; meşgul etmek
|
Path keçiyolu, patika; yol; (bir seyin izledigi) yön, rota,
|
|
peace baris; rahat, huzur; asayis, güvenlik
|
pottery çanak çömlek; çömlekçilik
|
prosperity basari, refah, gönenç
|
|
Dostları ilə paylaş: |