pull away 1. hareket etmek, yola çıkmak. 2. (bir yerden) uzaklaşmak: Pull away from the curb a little. Arabayı kaldırımdan azıcık uzaklaştır. 3. geri çekilmek.
push through zorla kabul ettirmek.
shelter "i. 1. sığınak; barınak; korunak. 2. siper: They took shelter under a tree. Bir ağacın siperine sığındılar. f. 1. korumak. 2. barındırmak; barınmak. 3. saklanmak; sığınmak; siperlenmek.