Açıklama
Ehliyet, yetki belgesi olarak kullanılabilir. Birey ehliyet kazandığında, belirli standartları taşıdığı varsayılır. Standartlar, ehliyete ilişkin bilginin içinde açık ya da örtülü bir şekilde bu-lunur. Ehliyetin kendisi de bir standart olarak kabul edilebilir. “O, akademik bir dereceye sa-hip, öyleyse yeterli bir eğitim standardına ulaş-mış demektir.” cümlesi bu tür bir kullanıma ör-nek verilebilir.
Bazı ülkelerde belirli bir ehliyete ulaşmak, bireylerin birtakım iş alanlarında çalışabilmeleri ya da tıp gibi belirli meslekleri yapabilmeleri için aranan bir standart niteliğindedir.
Belirtelim ki, terime 3. tanımda yüklenen anlamı vermek üzere, giriş koşulları, iş koşul-ları ya da mesleki ehliyet terimlerinin kulla-nılması daha açıklayıcı olabilir.
Eşdeğer terimler
İNG : qualification standards
ALM : Berufsstandards,
Qualifikationatandards
FR : référerentiels professionnelles
İlgili terimler
Ehliyet
Ehliyet koşulu
Erişim
Giriş (kayıt)
GENEL KAVRAMLAR
EHLİYET YAPISI
Karşılıklı olarak birbirleriyle bağlantılı eh-liyetlerin (belirli bir düzeydeki bilgi ve niteliklerin) örgütlenmesiyle oluşan yapıdır
Açıklama
Mesleki eğitim ve öğretimde ehliyet yapı-sı, meslek eğitimi ya da kursu sonunda öğren-ciye, mesleki eğitim konusunda gereksinimi olan bütün ehliyetlerin kazandırılmasıyla olu-şur.
Ehliyet sistemleri genellikle dört yapısal düzey öngörmektedir: (1) asistanlık düzeyi, (2) temel uzmanlık düzeyi, (3) uzmanlık düzeyi, (4) orta kademe yöneticilik, danışmanlık, üst uzmanlık düzeyi.
Eşdeğer terimler
İNG : qualifications structure
ALM : Qualifikationsstruktur
FR : structure de qualifications
İlgili terimler
Anahtar beceriler / ehliyetler
Ehliyet
Ehliyet düzeyi
EĞİTİM PİYASASI
EHLİYETİN DENKLİĞİ
bkz. Ehliyetin tanınması
EHLİYETİN ŞEFFAFLIĞI
Ehliyetin sektörel, bölgesel, ulusal ve ulus-lararası düzeyde, tanımlanması ve değeri-nin karşılaştırılması için gerekli olan görü-nürlük derecesidir.
Açıklama
Çalışanların Avrupa Birliğinde serbest do-laşımı, Avrupa Birliği politikasının ana ilkele-rinden birisidir. Ancak, anılan çerçevede iş gü-cünün hareketliliği hâlâ yavaş ve sınırlıdır. Çünkü, çalışanların serbest dolaşımının önünde-ki engeller henüz tam anlamıyla kaldırılama-mıştır (“Are vocational qualifications becoming more transparent,” CEDEFOP: Info about Vocational Training in the European Union. 2/2001.)
Yapılan çalışmalar sonucunda, ehliyetlerin üye ülkelerde tanınmasını sağlamak üzere üç araç geliştirilmiştir.
-
Diploma(sertifika) eki: Kişinin sahip olduğu mesleki eğitimin ayrıntılı bir tanımıdır. Ki-şinin becerilerinin ve ehliyetlerinin işverene tanıtılmasına yarar. Bir sertifika ekinde aşa-ğıdaki bilgiler yer alır:
-
kazanılan beceriler ve ehliyetler,
-
yapılabilen meslekler,
-
diplomayı onaylayan, akredite eden kurum,
-
diploma derecesi,
-
diplomaya ulaşmanın farklı yolları,
-
daha üst eğitime hak kazanma ve giriş ola-nakları.
-
Yeknesak özgeçmiş: Bireylerin eğitimleri ve iş deneyimlerinin aynı ölçüde görülebilmesi için özgeçmiş yazılımının belirli bir stan-darda bağlanmasıdır.
-
Ulusal referans noktası: İlgili ülkelerde ulu-sal mesleki ve teknik eğitim sistemi hak-kında bilgi vermek, gerekli bilgi erişimini sağlamak üzere belirlenen kurum ya da ku-ruluşlardır. Ulusal referans noktası olarak belirlenen kurumlar uluslararası bir iletişim ağına bağlanır. Bireyin sahip olduğu ehliyet hakkında duyulan kuşkular, ulusal referans noktası olarak kabul edilen kuruma başvu-rularak giderilir.
Eşdeğer terimler
İNG : tranparency of qualifications
ALM : transparenz der qualifikationen
FR : transparence des qualifications
İlgili terimler
Ehliyet
Ehliyet koşulu
Erişim
Giriş (kayıt)
EĞİTİM PİYASASI
EHLİYETLERİN (KARŞILIKLI OLARAK) TANINMASI
-
Ulusal sınırlar içinde ya da üstünde yer alan bir sistemde, ehliyete resmî statü ka-zandıran süreçtir.
-
Bir ya da daha çok ülkede verilen ehli-yetlerin (diplomaların, sertifikaların), bir ya da daha çok diğer ülke tarafından ta-nınmasıdır.
Açıklama
1. Ehliyet tanındığında, ilgili bireyin belirli bir mesleki bilgi ve beceriye sahip olduğu kabul edilmiş ve ehliyeti güvence altına alınmış olur.
İşverenler bireysel düzeyde belirli ehliyet-leri “tanıyabilir”. Ancak terim daha çok, ehli-yete ulusal mesleki eğitim ve öğretim sistemi içinde belirli bir statü verilmesi sürecini ta-nımlamak üzere kullanılır. Pek çok ülkede bi-reyler, yasal olarak, tanınmış ehliyete sahip ol-madıkları sürece, belirli mesleklere giremez ya da o mesleklerde çalışamaz.
Terim ayrıca, bir ülkede kazanılan ehliyetin başka bir ülkede eşdeğer sayılıp kabul görmesi sürecini ifade etmek için de kullanılır.
Tanıma, genellikle yasayla öngörülen, ehli-yeti veren kurumdan bağımsız, ulusal bir kuru-luş tarafından gerçekleştirilir.
2. Ehliyetlerin ülkeler arasında değerlendiril-mesi ve karşılıklı olarak tanınması Avrupa Bir-liğinin üzerinde önemle durduğu bir konudur. Avrupa Konseyi bu konuda üç yasal düzenleme öngörmüştür:
-
En Az Üç Yıllık Mesleki Yüksek Öğrenim Diplomalarının Üye Ülkelerce Tanınması Koşulları hakkında 1988 tarihli, 89/48/EEC sayılı Yönerge,
-
Mesleki Eğitim ve Öğretimin Tanınması Hakkında 1992 tarihli, 92/51/EEC sayılı Yönerge,
-
Mesleki Faaliyetlerle İlgili Ehliyetlerin Ta-nınmasını Sağlamak Amacıyla Bir Sistemin Oluşturulması ve Ehliyetlerin Tanınmasına İlişkin Genel Sistemlerin Desteklenmesi Hakkında 1999 tarihli, 99/42/ EEC sayılı Yönerge.
Özetle belirtmek gerekirse, AB mevzuatına göre üye ülkelerde verilen diploma veya serti-fikalar kural olarak diğer üye ülkelerde kabul edilir. Ancak, bazı durumlarda, ev sahibi üye devlette, sağlanabildiği ölçüde ek bir eğitim eş-liğinde, ehliyetli bir meslek adamının sorum-luluğu ve denetimi altında bir mesleğe uyum süresinin geçirilmesi istenebilir. Ayrıca gerek-tiğinde, ev sahibi üye devletin yetkili kurum-larınca ilgili kişinin mesleki bilgileriyle sınırlı bir yetenek sınavı yapılabilir.
Eşdeğer terimler
İNG : (mutual) recognition of qualifications
ALM : (gegenseitige) Anerkennung von
Qualifikationen
FR : reconnaissance (mutuelle) des
qualifications
İlgili terimler
Akreditasyon
Değerlendirme ve belgelendirme
Eğitim ve öğretim sistemi
Ehliyet
Ehliyetin onaylanması
Ehliyetin tanınması
Eşdeğerlik
Yeterlilik
EĞİTİM PİYASASI
EKONOMİ POLİTİKASI
Temel olarak, ekonomik kaynakların kulla-nılmasını, üretimi ve ekonomik üretimin dağıtımını yönlendirmeyi amaçlayan devlet politikalarıdır.
Açıklama
Geleneksel olarak ekonomik politikanın çe-kirdeğini; faiz oranları, mevcut sermayeyle ilgi-li para politikası, her çeşit vergilendirmeyle il-gili maliye politikası ve sanayi politikasıyla re-kabet gibi daha özel politikalar oluşturur. Diğer politikalar sanayinin ve piyasaların işleyişini düzenler. Ancak kuşkusuz, söz konusu diğer politikalar da geniş anlamda ekonomik politika-nın parçasıdır.
Eşdeğer terimler
İNG : economic policy
ALM : wirtschaftspolitik
FR : politique économique
İlgili terimler
Piyasa ekonomisi
Politika
GENEL KAVRAMLAR
EKONOMİK BAKIMDAN AKTİF NÜFUS ORANI
Ekonomik bakımdan aktif nüfus oranı, be-lirli bir alanda ekonomik faaliyetlere katı-lan ya da katılmaya çaba gösteren nüfus oranıdır.
Açıklama
Örnek vermek gerekirse, bir bölgede 15-59 yaşlar arasında bulunan kadınların ekonomik bakımdan aktif nüfus oranı, anılan konumdaki kadınlar içinde, istihdamda olan, bağımsız çalışan ya da işveren konumunda bulunan veya aktif olarak iş arayanların toplam oranını ifade eder. Son grupta yer alanlar istatistiklerde kendilerini işsiz olarak kaydettirenler biçi-minde gösterilir.
Eşdeğer terimler
İNG : activity rates
ALM : Activitätsrate
FR : taux d’activité
İlgili terimler
Bağımsız çalışma
İstihdam
İşgücü
İşsizlik
İşverenler
İZLEME(K) / DEĞERLENDİRME(K) /
GÖSTERME(K) / RAPOR ETME(K)
EKONOMİK BÜYÜME
Ekonomik büyüme, bir ekonominin tama-mında ya da bir kısmında görülen işlem hacmi artışıdır.
Açıklama
Ekonomik büyüme genellikle, GSYH’da meydana gelen artışla ya da GSYH’da kişi ba-şına düşen artışla ölçülür. Ekonomik büyüme gerçek (reel) anlamda, işlem hacmindeki artış ya da itibari (nominal) anlamda, işlemdeki para değerinde meydana gelen artışla ölçülür.
Eşdeğer terimler
İNG : Economic growth
ALM : wirtschaftswachstum
FR : croissance économique
İlgili terimler
Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)
Gelir/Gider/Ürün
GSYH’yı ölçme yöntemi
Ulusal gelir
Üretim
Ürün
EKONOMİ
EKONOMİK KALKINMA
Üretimin yapısında veya miktarında ya da üretim biçiminde değişiklik olduğunda, ekonomik refah artmışsa, ekonomik kal-kınmadan söz edilir.
Açıklama
Ekonomik kalkınma, daha önce neredeyse ekonomik büyüme ile eş anlamlı düşünülmek-teydi. Bugün ise, ekonomik kalkınmanın geniş kapsamlı sosyal ve ekonomik altyapı değişik-liklerini gerektirdiği ve artık gayrı safi yurtiçi hasılada (GSYH) artış saptanmasının mutlaka zorunlu olmadığı kabul edilmektedir.
Ekonomik kalkınmanın aynı zamanda, ka-pitalist ekonomiye doğru bir geçişin de gös-tergesi olduğu kabul edilmektedir. Ancak belirt-mek gerekir ki, bu yönde mutlak bir mantıksal ilinti söz konusu değildir. Ayrıca, kapitalizmin çok çeşitli sosyal ve kurumsal türleri bulun-maktadır.
Eşdeğer terimler
İNG : economic development
ALM : wirtschaftsentwicklung
FR : développement économique
İlgili terimler
Ekonomik büyüme
Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)
Kurum
Sosyal, ekonomik değişim
Ürün
GENEL KAVRAMLAR
EKONOMİK REKABET EDEBİLİRLİK
Rekabet edebilirlik, piyasada rekabet yete-neğine sahip olmaktır. Bir piyasa ekonomi-sinde, mal ve hizmetler kısmen ya da tama-men yerlerine ikame edilebilecek diğer mal ve hizmetlerle rekabet eder. Rakiplerine tercih edilen bir ürün “rekabet edebilir” olarak nitelenir. Buna göre, piyasada tercih edilme eğilimi olan mal ve hizmetler üre-ten bir sektörün ya da ülkenin ekonomik olarak rekabet edebilir olduğundan söz edi-lir.
Açıklama
Bir ürün, diğer ürünlerle hem fiyatı hem de kalitesiyle rekabet eder. Kalite kavramının dayanıklılık, güvenilirlik, kullanma kolaylığı, müşterilerin eğitimi, satış sonrası hizmetler vb. çok çeşitli boyutları söz konusudur. Müşteriler giderek artan şekilde belirli türde ürünler ara-sından seçim yapmaya alıştıklarından, kalite, her geçen gün rekabetin daha çok önem kaza-nan bir boyutu haline gelmiştir.
Eşdeğer terimler
İNG : economic competitiveness
ALM : wirtschaftliche Konkurrenzfähigkeit
FR : compétitivité économique
İlgili terimler
Hizmetler
Mallar
Piyasa
Sektör
Ürün
EKONOMİ
EKONOMİNİN DEĞİŞEN İHTİYAÇLARINI İZLEME
Zaman içinde ekonominin ihtiyaçlarını iz-lemek ve izleme dönemine ilişkin ihtiyaç değişikliklerini belirlemektir.
Açıklama
Bir şeyi izlemek onun seyrini, akışını, yö-nünü takip etmek anlamını taşır. Bir hayvanı bulmak için, ayak izleri ya da bıraktığı diğer izler takip edilir.
Ekonominin değişen ihtiyaçları izlenirken, ekonomide ne olduğuna, ihtiyaçlarda ne gibi değişiklikler meydana geldiğine bakılır. Bu da, zaman içinde bilgi toplanıp değerlendirilebil-mesi için bir düzeneğin kurulmasını gerektirir.
Eşdeğer terimler
İNG : tracking (the changing needs of
the economy)
ALM : beobachten (den Bedarfswandel der
Wirtschaft)
FR : suivi
İlgili terimler
Değerlendirme(k)
Gösterme(k)/gösterge
İZLEME(K) / DEĞERLENDİRME(K) /
GÖSTERME(K) / RAPOR ETME(K)
EKONOMİNİN DEĞİŞEN İHTİYAÇLARINI ÖNGÖRME
Öngörme modelleri ve öngörme verileri, ekonominin nasıl tepki vereceğine ilişkin tahminlerde kullanılabilir. Bu tahminler iş-gücüne ve işgücünde aranan vasıflara iliş-kin taleplerin nasıl olacağını da içerir.
Açıklama
“Öngörme” bazen daha geniş anlamda, ge-leceğe ilişkin sonuçların tahminiyle eş anlamlı olarak kullanılır. Fakat dar anlamda düşünül-düğünde aynı sonuca varmak mümkün değildir.
Eşdeğer terimler
İNG : Forecasting the changing needs of
the economy
ALM : Prognosen über die sich wandelnden
Bedürfnisse der Wirtschaft
FR : prévision des besoins de l’économie
İlgili terimler
Model
Öngörme verisi
Öngörü
Tahmin
İZLEME(K) / DEĞERLENDİRME(K) /
GÖSTERME(K) / RAPOR ETME(K)
ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ
İşgücü piyasasının kurumsal yapısı ve bu yapı içinde kuralların belirlenmesine ilişkin süreci ifade eder.
Açıklama
Endüstri ilişkileri, işverenler ve işçi sendi-kaları arasındaki toplu pazarlık süreciyle işye-rinde, işverenler ve işçiler arasındaki sözleşme ilişkilerini kapsar.
Endüstri ilişkileri öğretisinin konuları ara-sında, iş hukuku ile birlikte, resmi ya da gayrı resmi ücret pazarlığı süreci, eğitim ve iş koşul-ları, örgütlü ve örgütsüz işçiler arasındaki iliş-kiler, işgücü piyasasının bölümleri, istihdam ile ücret politikası, eğitim, becerilerin artması ve işsizlik arasındaki ilişkiler yer alır.
Endüstri ilişkileri kavramı, iş ilişkileri ile eş anlamlıdır.
Eşdeğer terimler
İNG : industrial relations
ALM : Beziehungen zwischen Arbeitgebern
und Arbeitnehmern
FR : relations de travail
İlgili terimler
Endüstri ilişkileri sistemi
İŞGÜCÜ PİYASASI
ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ SİSTEMİ
Endüstri ilişkileri sistemi bir dizi kurum-dan oluşur. Bu kurumlar arasındaki ilişki, işgücü piyasasının işleyişinin tabi olduğu kuralların kararlaştırılıp oluşturulmasını içerir.
Açıklama
Sosyal taraflar ve endüstri ilişkileri sistemi kapsamında yer alan “ilişkiler" konusunda, ‘en-düstri ilişkileri’ kavramının giriş kısmında be-lirtilenlere bakınız.
Eşdeğer terimler
İNG : industrial relations system
ALM : Beziehungen zwischen Arbeitgebern
und Arbeitnehmern
FR : relations industrielles
İlgili terimler
Grup, takım, seri
Endüstri ilişkileri sistemi
Paydaş-çıkar grubu
İŞGÜCÜ PİYASASI
ENDÜSTRİ SINIFLANDIRMASI
bkz. Endüstri yapısı
ENDÜSTRİ YAPISI
Bir ekonomide, faaliyetlerin farklı endüstri sektörleri/kolları arasında bölünme şeklini ifade eder.
Açıklama
Uluslararası Standart Endüstri Sınıflandır-ması (USES), farklı endüstrileri büyük ölçüde tanımlayan yöntemi açıklamaktadır.
Eşdeğer terimler
İNG : industrial structure
ALM : Industriestruktur
FR : structure des activités économiques
İlgili terimler
Endüstri sektörü
Yapı
EKONOMİ
ENFLASYON
Fiyatların genel seviyesindeki sürekli artış eğilimidir.
Açıklama
Fiyatların genel seviyesindeki değişiklikler çoğunlukla, örnek malların ve hizmetlerin be-lirli bir dönemdeki fiyatları, benzer örneklerin başka bir gündeki fiyatlarıyla ilişkilendirilerek ölçülür. Bu tür bir oranlama fiyat indeksi ola-rak adlandırılır. Tüketici fiyatlarına (bireyler tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin ge-neline); perakende fiyatlarına (genel olarak mal ve hizmetlerin bireyler tarafından perakende mağazalarından satın alınmasına); toptan satın alma fiyatlarına (toptancıların depoladıkları malları satın alma fiyatlarına), hammadde fi-yatlarına; ithalat fiyatlarına ilişkin vb. çeşitli in-deksler söz konusudur. Enflasyon, bu genel fi-yat indekslerinden herhangi birindeki sürekli ar-tışlarla belirlenebilir.
Eşdeğer terimler
İNG : inflation
ALM : Inflation
FR : inflation
İlgili terimler
Enflasyon düzeyi ve eğilimleri
Fiyatlar
EKONOMİ
ENFLASYON DÜZEYİ VE EĞİLİMLERİ
Fiyatların genel düzeyi, ulusal üretimin ta-mamı ya da belirli bir bölümü üzerinden her zaman bir indeksle ölçülür. Belirli bir ay, çeyrek (üç aylık dönem) ya da tam yıl için indeks sayısı daima, baz alınan ve in-deks değeri 100 olan belirli bir yıl ile iliş-kilendirilerek belirtilir. Enflasyon eğilimle-ri, fiyat hareketlerindeki eğilimlerdir. Bun-lar, uygun bir fiyat indeksindeki eğilimler ile ölçülür. Enflasyon oranı, uygun fiyat indeksinin yukarı doğru hareket oranıdır.
Açıklama
Enflasyon her zaman fiyatların bir düzey-den diğerine değişimi olarak ölçüldüğü için, enflasyon düzeyinden çok enflasyon oranından söz etmek daha doğrudur.
Eşdeğer terimler
İNG : inflation levels and trends
ALM : Inflationsniveau und -trends
FR : niveau d’inflation et tendences
İlgili terimler
Eğilim
Enflasyon
Fiyatlar
Gösterge
İZLEME(K) / DEĞERLENDİRME(K) /
GÖSTERME(K) / RAPOR ETME(K)
E-ÖĞRENME (ELEKTRONİK ÖĞRENME)
Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) tara-fından desteklenen öğrenmedir.
Dostları ilə paylaş: |