Ahlak Temizliğine Duyulan İhtiyaç Ahlak Temizliğinin Etkileri ve Önemi Şeyh Hüseyin Behrani


Makam ve Mevki Karşısında Ülke Yöneticilerinin Etkilenmemesi



Yüklə 1,71 Mb.
səhifə27/68
tarix03.08.2018
ölçüsü1,71 Mb.
#66881
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   68

Makam ve Mevki Karşısında Ülke Yöneticilerinin Etkilenmemesi


Ne yazık ki bazı kapasitesiz insanlar bir makam ulaşınca hemen değişmektedir. Normal hallerinde böyle olmayan bu insanlar, hatta böyle sıfata sahip olan kimseleri şiddetle kınamaktadırlar. Gerçekten bu insanlar, neden böyledir. Acaba makam ve mevki elde etmek veya servet sahibi olmak, insanın hakiki şahsiyetini veya varlıksal mahiyetini değiştirebilme gücüne sahip midir? Hz. Ali (a.s) ordu komutanlarına yazmış olduğu bir mektupta bu hakikati dile getirerek şöyle buyurmaktadır: “Emir sahibinin eline bir mal geçtiğinde veya bir nimete özgü kılındığında emri altındakilere karşı değişmemesi gerekir. Aksine Allah’ın kendisine verdiği nimetler, O’nun kullarına yakınlaşmasına ve kardeşlerine karşı merhametli olmasına neden olmalıdır.”2

Hz. Ali'ye (a.s) göre idareci insanlarda bu tür bir değişim doğru değildir. Özellikle de Müslümanların önderinin gözetiminde olan ve onun izniyle siyasi ve toplumsal faaliyetlerini yürüten yöneticilerin bundan şiddetle kaçınması gerekir. Şüphesiz böyle bir makam sahibi olan kimse her açıdan örnek olmalı ve İslam ümmeti için güven icat etmelidir. Bütün yöneticiler, hizmet aşığı olmalıdır; kudret ve riyaset düşkünü değil. Şüphesiz bu durumda yönetici kimseler Allah'ın inayetine mazhar olacak, bir avuç insanın dalkavukluğuna kendilerini muhtaç görmeyecek ve sürekli olarak Müminlerin Emiri Hz. Ali'ye (a.s) uyarak zorbalar için yaygın olan yalakacılıktan uzak duracaklardır.


“Benimle zorbalarla konuştuğunuz gibi konuşmayınız.”


Evet Ali (a.s) sürekli olarak dünyevi menfaatler elde etmek, idarecilerin rızayetini kazanmak, beytülmali talan etmek veya bir devlet makamı edinmek üzere kendisine yalakacılık eden kimselere birkaç gün daha fazla kudrette kalmak için hiçbir zaman ihtiyaç duymamıştır. Oysa görüldüğü gibi bütün bunlar zorba ve diktatör yöneticiler için sıradan işler konumundadır.

Hz. Ali (a.s) hiç kimseye, kendisine karşı yalakacı olmasına izin vermemektedir. Dolayısıyla kimseye karşı kendisini borçlu hissetmemekte, aşağılık kimselerin meşru olmayan isteklerine kulak vermemektedir. Bu yüzden Hz. Ali'nin (a.s) sürekli kendisine bir takım menfaatçi kimseleri düşman ve hoşnutsuz ettiği söylenmiştir. Aslında bu, Hz. Ali'nin (a.s) övünç kaynaklarından biridir. Mukaddes hedeflerini hayata geçirme peşinde koşturan idealist devrimci kimseler, “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfüdür. Allah'ın lütfü ve ilmi geniştir.”1 ayeti gereğince menfaatçi insanları kendisine düşman ve hoşnutsuz kılmaktadır. Bu yüzden her ne kadar dostlarından çok olmasa da kendi zamanındaki düşmanları hiçbir zaman az olmamıştır. Eğer Hz. Ali'nin (a.s) şahsiyeti tahrif edilmez ve olduğu gibi gösterilseydi, bir çok dostluk iddiasında bulunan kimseler, kendisine düşman olurdu. 2

Bu esas üzere Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) herkese ve özellikle de insani olmayan hedeflerine ulaşmak için kendisine yalakacılık eden kimselere her türlü özür kapısını kapatarak şöyle buyurmaktadır: “Ben, sizden nefsimi büyütmenizi (yalakacılık etmenizi) beklemiyorum.”3

Halka Teveccüh ve Yoksullara Yardımcı Olmak


Müminlerin Emiri Hz. Ali'ye (a.s) göre toplumda yoksul ve fakir olan insanlara yardımcı olmak, yöneticilerin temel bir görevidir. Zira halk kesimleri içinde yoksul olanlar, adalet ve insafa herkesten daha çok muhtaç konumdadır.

Özellikle zorbalık ve diktatörlük esasları üzerine kurulu olan devletler, daha çok zengin ve etkili sınıflara teveccüh etmekte ve tüm gücünü onların sınırsız isteklerini temin etme yolunda harcamaktadır. Bu arada teveccüh edilmeyen tek sınıf, toplumun mahrum ve zayıf kesimidir. Böylesine diktatör bir devlette yer alan yöneticiler, sürekli olarak toplumun yoksul kesiminin haklarını ortadan kaldırmaya çalışmakta ve usulen onları dikkate bile almamaktadır. Dolayısıyla özgür insanların lideri olan Hz. Ali (a.s) toplumdaki fakir insanlara yardımcı olmak ve onların hakkını almak hususunda çok güzel sözler söylemiş; kıyamete kadar baki kalacak olan unutulmaz, doğru ve mantıklı delillerle iç içe önemli tavsiyelerde bulunmuştur. Aslında Hz. Ali'nin (a.s) bu konudaki bütün sözleri insanlık tarihine geçmiş nurlu ve unutulmaz hakikatlerdir. Örneğin Hz. Ali'nin (a.s) şu sözüne dikkat ediniz: “Allah için, Allah için, hilesi düzeni olmayan aşağı tabakayı gözet. Onlar yoksul, muhtaç, darlıktan bunalmış, dertlerle boğuşan, kazançtan aciz kişilerdir. İçlerinde dilenenler olduğu gibi, bir şey uman fakat, kimseden bir şey istemeyenler de vardır. Allah onlara bir hak tayin etmiş ve senden de ona riayet etmeni istemiştir. O halde onu korumaya çalış. Onlara beytülmalinden bir pay ayır ve her şehirde İslam’a (devlete) ait arazilerin gelirlerinden de bir pay ver. Zira o şehre uzak olanların da, yakın olan kimseler gibi hakkı vardır. Senden uzak ve yakın herkesin hakkına riayet etmen istenmiştir.”1

Özgür insanların önderi Hz. Ali (a.s) Mısır valisine yazmış olduğu bu mektubunda zalim idarecilerin kurbanı olan yoksullara yardımcı olmayı önemle vurgulamış ve hiçbir zaman yöneticiler tarafından saygı görmeyen bu insanlara hizmet etmeyi teşvikte bulunmuştur. Valisine bu gruba yardımcı olmaktan gaflet etmemesini emretmiş, zenginlere teveccühün yoksullara hizmete engel olmamasını hatırlatmıştır. Zira yoksul insanların eli bir yere varmamakta veya sahip oldukları haya sebebiyle ihtiyaçlarını dile getirememektedirler. Dolayısıyla bu grup asla unutulmamalı ve yönetici kimseler, bu tür insanların elini tutmaktan gaflet etmemelidirler.

Ali (a.s) mahrum, yalın ayaklı ve muhtaç kimselerin haletini çok iyi bilmektedir. Aynı zamanda bunların karşısında yer alan ve tür olarak mal ve makam düşkünü bulunan kimseleri de çok iyi tanımaktadır. Bu yüzden Hz. Ali (a.s) Mısır valisine, etrafına toplanan zenginlerin baskısının kendisini etkilememesini ve sonuçta fakirlere yardımdan geri kalmamasını hatırlatmaktadır. Zira devletin varlığını koruyan ve aynı zamanda devlet düzeninin siyasi yapısını güçlendiren kesim de toplumda yer alan bu zayıf ve yoksul kesimdir. Zira bu grup çok önemli bir takım özelliklere sahip bulunmaktadır. Onlar, bir çok ihtiyaçlarına rağmen sahip olduklarıyla yetinmekte ve yöneticilerden haddinden fazla bir beklenti içinde bulunmamaktadırlar. Zatları gereği, mal biriktirmeye meyletmemekte ve bütün alanlarda devlet için sağlam bir dayanak olmakta, her türlü tehlikeler karşısında devleti savunmaya öncülük etmektedirler.

Takva sahiplerinin mevlası olan Hz. Ali (a.s) Malik-i Eşter'e yazmış olduğu uyarıcı mektubun devamında, bu konuda çok önemli tavsiyelerde bulunmakta ve şöyle buyurmaktadır: “Gurur ve şımarıklık seni onlardan gafil kılmasın. Zira önemli işlerle meşgul olman, küçük sayılan işlere bakmana mazeret olamaz. Böyle bir özür kabul de edilemez. Önemli saydığın işlere dalman, sana onları unutturup yüz çevirtmesin.

Onlardan, insanlar tarafından hakir görülen fakat, gelip sana dert anlatmayanları ara bul. Onları bulmak, hallerini anlamak için, Allah’tan korkan, büyüklenmeyen, mütevazi kişiler yolla da o kimselerin durumlarını sana iletsinler. Sonra insanlar hakkında buluşma gününde Allah’a mazeret getirebileceğin bir şekilde davran. Fakirler ve sefiller, insanlar içinde insafa en fazla layık kişilerdir. Haklarını eda etmede, Allah katında bir mazeretin olacak şekilde hareket et. Bir hile yapmayan, kimseden bir şey istemeyen yetimlerin, yaşlıların hakkını da gözet. Bu valilere ağır bir yüktür. Fakat hak, bütünüyle ağırdır. Allah, yalnızca güzel bir akıbet isteyen, sabretmeye zorlayan ve Allah’ın kendisi hakkındaki vaadine güvenen insanlara o yükü hafifletir.”1


Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin