3- İslami Ümmetin Vahdeti
Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) siyasi düşüncesinde Müslümanların birbiriyle itikadi bağlılığını gösteren derin ümmet kavramı millet, kavim ve benzeri ifadelerle dile getirilemez. Bu yorumda dini inançlar ve ilahi değerler yerli ve yabancı olarak tanımlanmaktadır. Bu düşünce tarzında akrabalar bile yabancı sayılabilir ve uzaktakiler ise akraba yerine geçebilir. Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) bu nükteyi biset asrındaki toplumu nitelendirirken açık bir şekilde beyan etmektedir. Nitekim Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biz (İslam'ın ilk yıllarındaki Müslümanlar olarak) sürekli olarak savaşlarda Allah Resulü (s.a.a) ile birlikte bulunuyorduk. Pek çok kere (İslam'a düşmanlık eden) babalarımız, kardeşlerimiz ve akrabalarımızla savaşıyorduk, bu da sadece imanımızı artırıyordu.”
Geçekten de soy açısından son peygamberin (s.a.a) akrabası olan Ebu Leheb'in kendisine yabancı kılan ve uzak bir bölgeden gelmiş olan Selman-i Farisi’yi onunla aşina kılan ve Ehl-i Beyt'i sürmesinden sayan sadece bu mektebi unsur ve itikadi ölçüttür. İşte bu derin ilişkiye teveccühen İslam Müslümanları kardeş saymıştır ve kendi aralarında barış içinde yaşamaların ve birlik olmalarını istemiştir. 8
Allah'ın dini öğretiler kalıbında İslam birliğini önemle belirtmesi vahdet ilkesinin itikadi ve siyasi temel ilkelerden biri olarak söz konusu edilmesine neden olmuştur. Bu nüktenin önemi; Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) korumak için kendi hakkından bile vazgeçtiği ve boğazında kemik ve gözünde diken sabrettiği bir zamanda daha iyi anlaşılmaktadır.
İslam ümmetinin iç ve dış alanda birliğinin korunması önemli ve görmezlikten gelinmez temel ilkelerden biridir. İslam devleti bu konuda ilgisiz davranamaz. Dolayısıyla Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) kabul ettiği anlamda bir İslam devleti dış siyasetini bu ilkeyi güçlendirme, geliştirme ve koruma esasına dayandırmalıdır. İslam devleti dış boyutunda bu ilkeyi güçlendirmek için program yapmalı ve yaygınlaştırılması bağlamında çaba göstermelidir. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) Sıffin savaşında hakemlik olayından sonra Ebu Musa Eş'ari'ye bir mektup yazarak İslam ümmetinin birliğine karşı duyduğu sorumluluğu ve verdiği önemi şöyle beyan etmektedir: “Ben, bu işte tuhaf bir menzilde konakladım; kendilerini beğenmiş bir toplum da orada toplandı. Ben, onların kana bulanmasından korkulan yaralarını tedavi etmek istiyorum. Muhammed (s.a.a) ümmetinin birliğini, uzlaşmasını benden daha çok isteyen hiç kimse yoktur.”1
Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) Peygamber’in (s.a.a) vefatından kısa bir müddet sonra bu sözleri beyan etmiş ve yıllarca sustuktan sonra bu ilkeyi pratiğe dökmüştür.
Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) bazen İslam ümmetinin birliğini sosyolojik olarak incelemiş ve bunun önemini açıklamıştır. Bu açıklamada İslam devletleri ve milletlerin birliği veya en azından beraberliği dikkate değer bir çok sonuçlar ve etkilerle birlikte değerlendirilmektedir. Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) Kasıa hutbesinde beyan ettiği bu gerçekten kaynaklanan etkiler olarak şunlar ifade edilebilir. 2
1- Evrensel toplumda İzzet, iktidar ve azamet
2- Toplumun içinde yücelik ve keramet
3- Düşmanları def etmek
4- Afiyet, esenlik ve güvenliği temin etmek
5- Nimet elde etmek ve toplumsal refaha ulaşmak
Şüphesiz İslami devletlerin dış siyaseti eğer Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin (a.s) devlet modeli esasınca düzenlenir ve de bu ilkeler göz önünde bulundurulacak olursa; hem iç sahnede azamet ve yücelikle hayatlarını sürdürür ve hem de dış sahnede izzet ve iktidar içinde olurlar. Tabiatıyla böyle bir ilişki sayesinde toplumsal esenlik, güvenlik ve refahta kendiliğinden elde edilir.
Müminlerin Emiri Hz. Ali'ye (a.s) göre İslam devletinin dış siyaset hedefleri
Ülkelerin dış siyaset ve tavırları bağlı ve değişken olarak değerlendirilmektedir. Bu da ülkenin dış siyasetinin ilkeler ve hedefleri mecmuasının etkisi altında düzenlenmektedir. Ülkeler uygun bir strateji düzenlemek için hedeflerini sıralamakta ve öncelikler esasınca düzenlemektedir. Yaygın sınıflandırmada üç grup hedefler söz konusu edilmektedir: Uzun müddetli hedefler, kısa müddetli hedefler ve orta müddetli hedefler. 1
Birinci grup hedeflerden maksat, daha fazla fırsat ve zamanı gerektiren hedeflerdir. Kısa müddetli hedefler ise belli bir zaman diliminde gözetlenen amaçlardır. Dolayısıyla da büyük ve uzun müddetli hedefler bağlamında tanıtılabilir. Orta müddetli hedefler de iki sınıf arasındaki mesafeyi göz önünde bulundurur. Ülkelerin dış siyaset öncelikleri de bu çerçevede şekillenebilir.
İslam'ın dış siyaset hedefleri bu dinin evrensel bakışına dayalıdır. Başlıca insanın dini ve dünyevi saadetini temin etme bağlamına dayalıdır. Bu esas üzere eğer insanın kemale ulaşması ve saadetini temin etmesi nihai hedef ve uzun müddetli bir amaç olarak göz önüne alınacak olursa bu durumda İslam'ın ve dini öğretilerin yayılması ve Dar'ul İslam'ın korunması kısa müddetli veya orta müddetli hedeflerden sayılmaktadır. Bu da asıl hedefe ulaşma bağlamında şekillenmektedir. Gerçi bazı araştırmacılar, İslam'ın dış siyaset hedefleri ile temelleri arasında bir farklılığa inanmamaktadırlar. Ama az bir düşünüşle bu nükteyi derk etmek mümkündür ki dış siyaset hedefleri başlıca siyasi davranış ve fiillerde istenilen ve nihai nokta olarak tanınan stratejik ve uzun müddetli tavırlara yöneliktir. Oysa dış siyaset temelleri İslam devletinin dış siyasetinin içinde düzenlenmesi gereken tavırların tümel kalıbı ve çerçevesine yöneliktir. Bu esas üzere davet, cihat ve zulümle savaşmak, dış davranışın tümel kalıbını şekillendirmektedir ve sonuçta İslam devletine saadeti elde etme ve temini hususunda yardımcı olmaktadır. İmam Ali (a.s) ilahi bir şahsiyet olarak İslam devletinin dış siyasetini tümüyle İslam'ın nihai hedefleri bağlamında düzenlemektedir. Bu düşünce de insani kemal, nihai hedef, zulmü reddetmek ve toplumsal adaleti sağlamak, kısa süreli hedef ve asıl hedefin bütünleyicisi olarak ilan edilmektedir. Ama İslam devletinin önemli hedeflerini iç ve dış boyutlarda aşağıdaki kilit noktalarda özetlemek mümkündür
1- Dini değerlerin ortaya çıkması, korunması ve gelişmesi
2- Toplumsal hayatın ve insani ilişkilerin ıslahı
3- Toplumsal güvenliğin icadı
Dostları ilə paylaş: |