Bilinç madde değildir ve bilincini özgür kılabilmişsen, dünyada yaşarken cennetini yaşaman mümkündür; “korku”yu atabilmiş, “dün” ve “yarın” düşüncesinden kurtulabilmişsen!.
“Dün” yapılanların sonuçları bugün yaşanacaktır; kesindir! Kimse bunu değiştiremez!. Ama, bunu yaşarken dahi, sana hoş gelmeyen bir yaşantı ise bu, ondan bilinç boyutunda kurtulabilmen mümkündür! Kendini beden olduğun yolundaki düşüncenden arındırman ölçüsünde!.
Sana, “SANAL DÜNYAN”ın kapısı her an açıktır!.
Her gece uykuya girdiğinde, “sanal dünyan”a girdiğin gibi, ölüm sonrasında dahi kıyâmete kadar, “sanal dünyan”da yaşayacaksın!.
Cennet, zaten tümüyle “sanal dünyan”dır!.
Sana, tüm gerçekler çeşitli misâllerle anlatılmıştır! Sen bu misâllerle işâret edilenleri kendine GÖRE çeşitli nedenlerle anlamamakta ısrar edersen, bunun sonuçlarını da kaçınılmaz olarak yaşarsın!.
Belâlar hakkedilmiştir! İnsanlar, kopan tesbih tanelerinin dökülüşü gibi hakkettiklerini yaşayacaklardır. Aralarındaki hakketmeyenler de, diğerlerinin âkıbetine katlanacaklardır, paylaşacaklardır. Bu da kaçınılmazdır.
Buna karşılık akıllı olanların, bedensel sıkıntıları bir yana koyup, “sanal dünya”larına kaçma yolu açıktır!. İbrahim aleyhisselâm’ın olduğu gibi, ateşin içinde cennet ortamını yaşamaları mümkündür.
“Ama herkes yanarken, ben nasıl gülerim” deme sakın!. Lâflama!… Komik olma!.
Tüm yaşamın, her an milyarla insanın açlık sınırında bir deri-bir kemik yaşadığı dünyada geçiyor; onları hiç düşünmeden sen keyfine bakıyorsun!… Milyonla hane ağlarken, sen zevklerin peşinde koşuyorsun!.
Bonfileyi eksik etmezken sofrasından, kesilen kurbanlara acıdığını söyleyen; keyf için balık avlarken, kurban kesimine karşı çıkanların ilkel komikliğine düşme!
Sakın kendini aldatma!.
Kendini aldatmanın asla telâfisi yoktur!.
Aklını başına topla ve cennetini keşfetmeye çalış!… Yoksa, ‘’biri daha gitti’’ diyecekler ardından!.
* * *
Dostları ilə paylaş: |