"Cennete en son girecek kişiye, bu dünyanızın on misli büyüklüğünde bir dünya verilir ve orada dilediğini iste denilir!."
Kısacası cennet ortamına gidecek her kişiye, üzerinde yaşadığımız bu dünyanın çok sayıda büyüğü birer dünya düşecektir!. Ve bu insanlar, o yıldızlarda ya da boyutlarda; dünyada kendini tanıyabildiği nispette, kendisine zevk verecek şeyler arasında yaşamına devam edecektir.
“Cennet”ler denilen sayısız gezegenlere giden hologramik dalga bedenler (ruhlar) kendi türünden olan oradaki sayısız varlıklarla görüşüp konuşmak, ilişki kurmak; orada kendisindeki üstün güçler dolayısıyla dilediği gibi tasarruf edebilmek imkânına kavuşacaklardır!.
Âdeta tâbiri câizse, o gittiği gezegenlerin tanrısı (!) gibi olacaktır!.
Zîra, kendisi, ALLAH'ın yeryüzündeki Hâlifesi olarak meydana getirilmiş ve sayısız ilâhî güçlerle donatılmış ve bezenmiştir.
Halbuki o gezegenin kendine has varlıkları, insanda bulunan bu toplu güçlerden yoksundur.
Dolayısıyla, “Cennet”e gidenler, hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın duymadığı, hiç bir dilin söylemediği nimetlere kavuşacaktır... Bizim bu konudaki bütün tahayyülümüz yetersiz kalır.
* * *
1-EF’ÂL CENNETİ
Herkes, ortak olarak ef'âl cenneti hâlini yaşayacaktır.
* * *
2-ESMÂ CENNETİ
Esmâ cenneti ise bedenî değil, düşünsel zevkler cennetidir. Ki, dünya hayatı sırasında bu şekilde yaşamaya başlamış kişilere has bir yaşam şeklidir.
* * *
Bir de 5 duyunun ötesinde tefekkürle ilhamla yaşanacak olan ilâhi isimlerin mânâlarından oluşan âhiret var… Buna tasavvufta “Esma cenneti” derler… “Efal cenneti” değil; beden boyutuna karşılık olan cennet değil! Allah’ın isimlerinin mânâlarından oluşmuş cennet, “Esma cenneti” denilen yaşam!
İşte bu, mânâ boyutundaki ahirettir. Senin şu andaki aklının, idrâkının ve hâlinin getireceği bir sonraki hâl!.
Bu sonraki hâl şu anda ölümü tadana kadarki devrede her ne kadar büyük gelişmelere tekâmüle açıksa da ölümü tattıktan sonra dünyada edindiğin sınırlar içinde kalır. Daha fazlasını orada elde ertmek mümkün değil!
İşte eğer bunu burada idrak ederse kişi, dünyadayken bütün gücünü kuvvetini kudretini Allah’ı daha iyi tanımaya verir! Allah’ı ne kadar yakından tanırsan, yakından derken mesafe anlamında değil; -iyi tanıma anlamında, geniş kapsamlı tanıma anlamında- tanırsan bir sonraki âlemde yani ölümle birlikte ba’s olacağın yeni yapıda o kadar iyi tanıyabilirsin.. Tek şansın burada bu kadar iyi tanıyabilmek!.
* * *
Dostları ilə paylaş: |