Cehennem`in de hakikatı, orijini, zâtı Hak`tır... İnsanın da hakikati, orijini Hak`tır!.
Ama insanın sûreti ve bâtını esmâ terkibidir!.
Cehennemin ve oranın kendine özgü canlılarının da sûreti ve mânâsı, isimler bileşimidir!. Ve daima bu iki bileşimden güçlü olan, güçsüz üzerinde belli etkiler oluşturur; bu oluşmanın sonucunda da cehennem ortamında kalan insan, aslının Hak olmasına rağmen zarar görür!.
Bunun dünyadan çok basit bir misâlini şöyle verebiliriz;
"Ateş" denilen şeyi inceleyelim...
Bu ateşin aslı ve orijini, Zâtı Hak`tır!.
Nitekim Hak`kın belli isimler bileşimi, ateş dediğimiz yapıyı meydana getirir...
Kağıdın veya elinin yapısı da orijini, hakikatı, zâtı itibariyle Hak`tır!. Fakat gene de, ateşin bileşimini oluşturan isimlerin meydana getirdiği güç, yâni ateşlik gücü, senin elini veya kağıdı yakar!.
“Varlık Hak ise, yanmaması gerekir” dersin, ama iş o kadar basit değil... Ortada resmen bir yanma sözkonusu!. Birinin terkibi, diğerinin terkibinden zarar görüyor!.
Burada dikkatten kaçmaması gereken bir gerçek var ki o da şudur:
Elini veya kağıdı meydana getiren atomlar, orada, o şekilde bileşim hâlindeyken, başka şekildeki bir bileşim hâline dönerler... Ve Atomlar, elinin ya da kağıdın yanmasına rağmen, hiç bir zaman zarar görmez!.
Demek ki maddenin bileşik yapısında, o yapıya nisbetle belli bir zarar meydana geliyor; ama, bir alt boyuta zarar ulaşmıyor!. Ateş, başka şeyleri yakar, ama kendini yakmaz!. Yâni, atomik yapısı aynen devam edegider.
İşte bu örnekte olduğu gibi; birim aslının, hakikatının, zâtının Hak olmasına rağmen, terkipsel yapısı yüzünden, cehenneme gittiği zaman, yanar!. Yanma olayı meydana gelir.
Nitekim, Dünya`da da aynı olay söz konusu... Dünyada da insan, ateşe düştüğü zaman yanıyor... Veya kendine zarar verici başka bir etki ile karşılaştığı zaman, o zarara katlanmak zorunda kalıyor!.
Dostları ilə paylaş: |