Cenneti; “insanın dünyası” olarak düşünsek, “Cennetin insanı” yerine; nasıl olur acaba?.
Bunu düşünün iyice bir bakalım...
* * *
CENNETLER SAMANYOLU İÇİNDEKİ YILDIZLARIN
BOYUTSAL DERİNLİKLERİNDE MEVCUTTUR!
Gerek bizim ve gerekse bizden evvel yaşamış bir çok “hakikat ve mârifet” müşahedesi olan zevâtın müttefik olduğu, “cennetlerin, galaksi içindeki yıldızlarda yeraldığı” hususu, bu “boyutsallık” kavramı anlaşılmadan asla idrâk edilemez.
Müşahede edilen cennetler ve canlıları, bu yıldızların görülmekte olan madde yapılarında değil, boyutsal derinliklerinde mevcuttur.
Cehennem’in “GÜNEŞ” olması dahi, algılanan fizik madde boyutu itibariyle değil; şu anda yaşamakta olan geçmiş ruhların, cinlerin yaşamakta olduğu altboyut itibariyledir!.
Hadislerle sâbit olan, “cehennemlik kabir ehli”nin cehennemi ve zebânilerini görme olayı, dahi GÜNEŞ’in, ruh boyutundan algılanması sebebiyledir!.
Allah’ın takdiri ve lütfu ile vâkıf olduğumuz ve müşahede ettiğimiz bu gerçekleri elbette ki bizden evvel de müşahede eden sayısız zevât mevcuttu...
Ne var ki, onların yaşadıkları devirlerde bu “BOYUTSALLIK” gerçeği bilinemediği için, tespit ettikleri, hattâ iletişim kurdukları “ayrı boyut varlıklarını” bu biçimiyle anlatamıyorlar ve “mekânsallık” kavramı içinde, “sanki uzayın bir yerindekilerden sözediyorlarmış” gibi dile getiriyorlardı.
Gelişmek isteyen insan için en alt düşünce seviyesi şu olmalıdır:
“İDRÂK EDEMİYORSAN, hiç değilse İNKÂR ETME!.”
Şu anda biz nasıl aramızda dolaşan CİNLERİ, ya da şehidlerin, evliyanın ruhlarını göremiyorsak; oysa onlar bizim şu dünyamızı paylaşıyorlarsa; ve bu tespiti yapamayışımızın sebebi, onların aramızda, fakat ayrı bir boyutta oluşu ise...
Şu anda diğer yıldızlarda mevcut olan cennetleri ve oraların kendine has canlılarını da, o yıldızların farklı boyutlarında yaşamaları sebebiyle algılayamamakta; bilgisizlik ve peşin hükümlülük yüzünden varolan gerçekleri inkâr etmekteyiz.. Kezâ Cehennem olan GÜNEŞ de böyledir!.
Dostları ilə paylaş: |