Kalemi yazı yazar gibi kağıt üzerinde tutarken, kalem kendiliğinden yazmaya başlar...
Önce kendine bir isim takarak meselâ:
- Ben Mevlâna Celâleddin-i Rumi`yim!.. Ey bahtiyar kişi, ey "ALLAH" yolunun yolcusu, seni selâmlarım!.
Diye yazdırır... Yazan hayretler içinde kalmıştır. Ve devam eder...
Artık kalem kendiliğinden yazmaya alışmıştır!.
Onu yüksek bir kişi, zamanın en ileri gelen velilerinden biri olduğunu söyler ve ona evliya olduğuna dair birçok inandırıcı deliller vermeye çalışır...
Aklından geçen soruların cevaplarını kağıt üzerinde yazmaya devam eder....
Bu çeşit kişi önceleri kalemin ne yazacağını bilmese de, ileride dikkat etmeye başladığı zaman, yazmadan önce o harfin veya kelimenin hattâ daha sonraları da bir kaç kelimelik cümlelerin yazmadan önce kafasına geldiğini tesbit eder...
Bundan sonra, filanca lakaplı CİN ona şiirler, kitaplar yazdırır; çeşitli kişlerin geçmişteki yaptıklarını anlatmaya başlar... Bu arada, onun itimadını kazanmak gayesiyle bazı geleceğe ait kehânetlerde bulunur.
Bu konuda bir örnek verelim:
Bundan 1-2 yıl önce Ankara`da bir grubun yaptığı toplantılara kendini;
Dostları ilə paylaş: |