Ortada dönen oyunun içyüzü şudur:
Kişinin uyumasından, yâni "İnsan"ın bilincinin "beyin" "ve dolayısıyla "beden" üzerindeki tasarrufunun kalkmasından sonra, o uyutulan kişinin frekansına en yakın yapıdaki "CİN", onunla iletişime geçmiştir...
Önce bu CİN bir adaptör, bir radyo görevi gören o kişinin beynine sinyaller göndermeye başlamış; ve beyindeki konuşma merkezine de etki ederek, o kişinin ağzından değişik bir şekilde orada bulunanlara hitâba girişmiştir...
Ancak orada bulunan kişiler, göremedikleri için CİNnin şuraya gidiyorum, şununla görüşüyorum şeklinde uyutulana atfen sözlerini hakikat sanmışlardır.
Gerçekte ne gelen vardır, ne de giden!.
Sadece, ortada uyutulmuş ve dolayısıyla da bilincinin iradî tasarrufu ortadan kalkmış bir insan ile; onun beyninden istifade edip; orada toplananlara hitâbedip onları kandıran bir CİN vardır.
Artık bu iş gerçekleştikten sonra oyunun gücü, etkisi, hep CİNnin kapasitesine bağlıdır...
Eğer bu CİN, CİNlerin ileri gelenlerinden, zekilerinden birisi ise, orada bulunanları rahatlıkla etkisi altına alır; ve hattâ onlara istediklerinin hepsini yaptırabilir.
Çünkü, ortada kendilerine hitâbeden, onların bazı sırlarını açıklayan fakat görünmeyen bir varlık vardır!. Buna inanmamak ise, bu olaya şâhit olanlara göre, tek kelimeyle aptallık veya budalalıktır, çünkü konunun içyüzünden haberleri yoktur.
* * *
“CİNCİ”LİK VE “BÜYÜCÜLÜK
(Bkz. “B / “Büyü” ve “Büyücülük”)
* * *
“CİN YAKMAK” NEDİR? NİÇİN VE NASIL CİN YAKILIR?
Bkz. “Büyü” ve “Büyücülük”nedir?)
* * *
Dostları ilə paylaş: |