Belgn
yordu. Osrutl beyi;
tinde kaldı.! da dev'o'f' mektec problem ;.
128 BA, Mühimime Defteri, nr. 136, sh. 218; Subhî Tarihi, İstanbul 1198, vrk. l/a-34/a; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 204-218.
tine inan™-:,'.! 1732 tarifti Vehhâbi"
Mideiaı tarafından S
KADIMI Verd-i t Râziye Kafel baldir.9-»
U99,sU-»J
İFA'., I
BİLİNMEYEN OSMANLI
219
İran'ı mu'tedil bir İmâmiyye-i İsnâaşeriyye ve Ca'ferî mezhebi çizgisine getirdi. Osmanlı Devleti'ne bu mezhebin hak bir mezheb olduğunu tasdik ettirmek istediyse de, Şeyhülislâmın ve âlimlerin muhalefet etmesi üzerine muvaffak olamadı. 7 yıl süren barış halinden sonra, Doğuda Timuroğullarına büyük zararlar veren Nâdir Şah, yeniden Irak cephesinden Osmanlıya saldırdı (1743). Musul şehri kahramanca savunuldu ve Nâdir Şah büyük kayıplarla geri çekildi. 1744'de Kars'ı muhasara etti; ancak muvaffak olamadı. Yeniden sulh istedi ve 1723'den beri çok sayıda Müslümanın kanının akmasına sebep olan bu harp, 1746 İstanbul Muahedesi ile sona erdi. Neticede İran, Osmanlı Devleti'ne İsnâaşeriyyeyi yine hak mezhep olarak kabul ettiremedi.
İran'ın Osmanlı Devleti'ne saldırılarından memnun olan Rusya, fırsatı ganimet bilerek 1736 yılında Azak Kalesini ele geçirdi. Kırım'a giren ve büyük tahribat yapan Ruslar, Kırım Hanı Fetih Giray tarafından Kırım'dan kovuldular. Bu arada Rusya'nın müttefiki olan Avusturya, Polonya'yı paylaşmak ümidiyle 1737 yılında Osmanlı Devleti'ne harp ilan etti ve üç koldan Osmanlı ülkesine saldırdı. Niş'i düşüren, Eflak, Sırbistan ve Bosna'ya giren Avusturya orduları, Ağustos 1737'de Şehid Ali Paşa'ya Banyaluka'da yenildiler. Osmanlı Devleti aynı anda, İran, Avusturya ve Rusya ile harp halindeydi. 1739 yılında Belgrad'a yürüyen Osmanlı ordularından çekinen Avusturya sulh istedi. Müzâkerelerini bizzat Sadrazam Hacı İvaz Mehmed Paşa'nm yürüttüğü sulh teşebbüsleri, Eylül 1739'da Belgrad Muahedesi ile neticelendi. 1718 Pasarofça Andlaşması ile Avusturya'ya bırakılan yerlerin bir kısmı geri alınıyor ve Azak Kalesi de Ruslardan geri alınıyordu. Karadeniz Osmanlı Gölü olarak devam edecekti. Belgrad Muahedesi, Osmanlı Devleti'nin hâlâ dünyanın birinci devleti olduğunu isbat ediyordu. Bu arada Osmanlı Devleti'ne yardımlarından dolayı, Dünyanın 2. büyük gücü olan Fransa da bazı imtiyazlar yani kapitülasyonlar elde ediyordu. Üç imparatorluk ile aynı anda savaşan Osmanlı Devleti, hepsinde de galip olarak sulh müzâkerelerine katılıyordu.
Belgrad Anlaşması ile Osmanlı Devleti 28 yıllık bir barış dönemine imza atmış oluyordu. Osmanlı Devleti, devamlı savaş halinde bulunduğu için, içeride de halkın derebeyi adını verdiği a'yân denilen bazı mahallî mütegallibelerle de uğraşmak mecburiyetinde kaldı. Bunların bir kısmı devlete itaat adı altında halka zulm ediyordu ve bir kısmı da devlete baş kaldırıyordu. Aydın taraflarındaki Sarı Beyoğlu bunların başında gelmektedir. Dış problemleri halleden Padişah, Haziran 1740 tarihli Adâletnâmesiyle bu problemi de halletmeye çalışıyordu. Humbaracıbaşı Ahmed Paşa'nm gayretiyle 1734'de Maaşlı Humbaracı Ocağını teşkil etmiş ve yeni askerî düzenlemelerin zaruretine inanmıştır. Bu arada bozulan tımar ve ze'âmet usulünü ıslah etmek üzere Ocak 1732 tarihinde yeni bir tîmâr kanunu çıkarmayı ihmal etmedi. Necid'de ortaya çıkan Vehhâbî meselesi de, Sultân Mahmûd'un meşgul olduğu problemlerdendi.
Mide kanamasından muzdarip olan I. Mahmûd, 13 Aralık 1754 tarihinde Demirkapı tarafından Saray'a girdiğinde vefat etti.
KADIN EFENDİLERİ: 1- Hâce Âlî-cenâb Baş Kadın. 2- Hâce Ayşe Kadın. 3- Hâce Verd-i Nâz Dördüncü Kadın. 4- Hatice Rami Altıncı Haseki. 5- Hâtem İkinci Kadın. 6-Râziye Kadın. İKBALLERİ: 7- Meyyâse Hanım; Baş İkbal. 8- Fehmî Hanım; İkinci İkbaldir. 9- Habbâbe Hanım. 10- Sırrî Hanım. ÇOCUKLARI: Hiç çocukları olmamıştır129.
i
129 BA, Mühlmme Defteri, nr. 126, sh. 44-45; Subhî Tarihi, İstanbul 1198, vrk. l/a-238/b; İzzî Tarihi, İstanbul 1199, sh. 2-289; Vâsıf Tarihi, İstanbul 1219, c. I, sh. 2-40; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 210-336;
220
BİLİNMEYEN OSMANLI
BİLİNMEYEN OSM/"
XXV- SULTAN III. OSMAN DEVRİ
131. III. Sultân Osman kimdir? Ailesi ve devrindeki önemli olaylar hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
III. Osman, I. Mahmüd'un kardeşi olup II. Mustafa'nın 1699 yılında Şehsiivâr Valide Sultân'dan doğma oğludur. Baş hocası Feyzullah-zâde İbrahim Efendi olan III. Osman, 2 yıldan biraz fazla sürecek olan saltanat tahtına ağabeyinin vefatı üzerine 13 Aralık 1754 yılında oturdu. Şişman, asabî ve geçimsiz bir devlet adamı olduğu ve sadrazamlardan hiç biri ile geçinemediği söylenmektedir. Sadrazamları arasında yer alan Hekimoğlu Ali Paşa, Yirmisekizçelebi-zâde Mehmed Said Paşa ve son sadrazamı olan Koca Mehmed Râgıb Paşa, gerçekten değerli olan devlet adamlarındandır. Ağabeyinin aksine müziği sevmez ve kadınlara iltifat etmezdi. Tebdil gezmek en önemli merakı idi. Kadınların sokaklarda serbestçe dolaşmalarını ve giyinip süslenmelerini ciddi manada sınırlamalara tabi tutmuştu. Hekimoğlu Ali Paşa, padişahın bazı makul olmayan tekliflerini şiddetle reddedecek kadar dirayet sahibiydi ve arada sırada onunla tartışırdı.
III. Osman zamanının hatırlanacak olan en önemli olayları, İstanbul'un büyük bir kısmını ve hatta Paşakapısını dahi yok eden Hocapaşa ve Cibali yangınları; çok insanın ölümüne sebep olan veba salgını ve denizleri donduran müthiş kışlar gibi dahili hâdiselerdir. Kısaca III. Osman, çok yönleriyle diğer padişahlara benzemeyen farklı bir insandır ve 30 Ekim 1756 tarihinde şirpençeden dolayı vefat etmiştir.
KADIN EFENDİLERİ: 1- Leyla Baş Kadın. 2- Zevkî Üçüncü Kadın. 3- Ferhunde Emîne Dördüncü Kadın. Çocukları olmamıştır130.
XXVI- OSMANLI DEVLETİ'NİN GERİLEMEYE BAŞLAMASI; SULTÂN III. MUSTAFA DEVRİ
132. III. Mustafa, ailesi ve döneminde meydana gelen önemli olaylar hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
III. Ahmed'in 1717 yılında Emine Mihrîşah Sultân'dan dünyaya gelen oğludur. Laleli Camiinin banisi olan III. Mustafa, Ekim 1756 yılında III. Osman'ın vefatı üzerine Osmanlı tahtına oturmuş ve 1769 tarihinden itibaren de Gazi unvanını kullanmıştır. Müneccimlik ve ilm-i nücûma aşırı bir ilgisi olduğu söylenmektedir. Şâir, hattat ve âlim bir padişah olan III. Mustafa, sadrazamı Koca Râgıb Paşa olması hasebiyle, saltanatının ilk on yılını huzur içinde devam ettirmiştir. Râgıb Paşa, akıllı bir vezirdir ve Padişahın harp ilanı arzularını 6 yıl boyunca dirayetle reddetmiştir. 1757'de son cülus
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, nr. D. 8075; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 95-96; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, sh. 228-229.
130 Vâsıf Tarihi, c. I, sh. 45-92; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 337-341; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh.97; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, sh. 230.
bahşişini veren ve da^g ki problemleri ı devlet adamla: çalışmış; piyadeye fi Berrî-i Hümâyûn i 1766 yılında büyük 1 depremleri olurken,Ş
Rusların i etmesi ve Pa dilmesine sebepe Han'ı Giray Han'ıni hazırlıksız olması fc almışlardır. Karasr-Î sürpriz bir seki* •
İşte I
per güç olal erdi. Çün (Larga) t mağlup ı rım'ın kap devlet olarak! buren özelliğini! sından
devletin tojıral soktu Devleti'™ j tından sonra ti
ZEVı
Kadın Efenin çüncü I ÇOCUKUM :jj hân Sulta»;:¦< 9- MihrlıraH
Kadınları ten
BİLİNMEYEN OSMANLI
221
¦:¦-
fcve İP
MI
İla-
bahşişini veren ve daha sonra bu âdeti ortadan kaldıran III. Mustafa, devlet hayatındaki problemleri ıslaha meyilli, malî konularda hassastır. Süveyş Kanalını açmayı düşünen devlet adamlarındandır. Kapıkulu Ocaklarını rahatsız etmeden bazı reformlar yapmaya çalışmış; piyadeye dokunmadan topçu ve bahriye subayları yetiştiren Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn ve Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn'u kurmuştur. 22 Mayıs 1766 yılında büyük İstanbul depremi onun zamanında olmuştur. Avrupa'da iktidar depremleri olurken, Osmanlı Devleti bu depremlerden etkilenmemiştir.
Rusların andlaşmalara aykırı olarak Polonya'ya asker sokması, Fransızların teşvik etmesi ve Padişah'ın savaşa meyilli olması, Ekim 1768'de Rusya'ya karşı harp ilan e-dilmesine sebep olmuştur. Çariçe II. Katerina komutasındaki Rus orduları, önce Kırım Han'ı Giray Han'ın darbelerine maruz kalmışlar ise de, Osmanlı ordusunun tecrübesiz ve hazırlıksız olması hasebiyle, 1769 son baharında Polonya'nın kapısı olan Hotin'i teslim almışlardır. Karadeniz Osmanlı Gölü olması sebebiyle Fin Körfezinden Akdeniz yoluyla sürpriz bir şekilde Mora'ya Rumlarla birlikte asker çıkaran Ruslar, 1770 Nisan'ında perişan edildiler; ancak Baltık Filosu ile Ege'ye yönelen Rus kuvvetlen Temmuz 1770'de Koyun Adaları açıklarında Osmanlı gemilerine karşı büyük kayıplar vererek çekildi; sonra da Çeşme Limanında Osmanlı gemilerine baskın düzenleyerek çok büyük kayıp verdirdiler. Avrupa'da büyük akisler uyandıran Çeşme Baskınının intikamı Cezayirli Hasan Paşa tarafından alındı.
İşte Osmanlı Devleti'nin asırlardır, yani en az 1453 yılından beri dünyada tek süper güç olarak hayatını devam ettirmesi, bundan sonra meydana gelecek olaylarla sona erdi. Çünkü Kont Romanzov komutasındaki Rus kara askerleri Boğdan'ın Kartal (Larga) denilen bir mevkiinde Sadrazam İvaz-zâde Halil Paşa'yı Ağustos 1770 yılında mağlup ediyor ve Bender Rusların eline geçiyordu. Rusya bununla da kalmadı ve Kırım'ın kapısı olan Orkapı'yı kuşattı. Çariçe, Osmanlı Devleti'nden ayrılırsa bağımsız bir devlet olarak kabul edeceğini söyleyerek Kırım'ı ikiye böldü ve Kırım Rus işgaline mecburen boyun eğdi (Temmuz 1771). Artık Osmanlı Devleti dünyanın 1. Devleti olma özelliğini kaybetmişti. 1771 yılı içinde Ruslar Eflak'i yani Romanya'yı işgal ettier. Arkasından Dobruca'dan Bulgaristan'a giren Rusların bu ilerlemeleri, açtığı harp sebebiyle devletin başına büyük felâketlerin gelmesine sebep olduğunu düşünen Padişah'ı zora soktu ve sıkıntılar içinde nüzul hastalığına tutularak vefat etti (Ocak 1774). Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemini başlatan Kaynarca Andlaşması, III. Mustafa'nın vefatından sonra I. Abdülhamid devrinde imzalanacaktı.
ZEVCELERİ: 1- Ayn'ül-Hayât Baş Kadın Efendi. 2- Mihr-i Şâh Valide Sultân; Baş Kadın Efendi ve III. Selim'in annesi. 3- Rifat İkinci Kadın Efendi. 4- Ayşe Âdil-şah Ü-çüncü Kadın Efendi. 5- Fehîme Üçüncü Kadın Efendi. 6- Binnaz Üçüncü Kadın Efendi. ÇOCUKLARI: 1-Şehzâde Mehmed. 2-Şehzâde Sultân Selim III. 3-Şah Sultân; 4- Beyhan Sultân; 5- Hatice Sultân; 6- Fatma Sultân; 7- Hatice Sultân; 8 - Hibetullüh Sultân; 9- Mihrimah Sultân; 10- Mihrişah Sultân131.
131 Vâsıf Tarihi, I, sh. 92-327; c. II, sh. 2-278; Özellikle hayatı için bkz. Sh. 279-282; Mustafa Nuri Paşa, Netâyic'ül-Vukû'ât, c. III, sh. 43-54; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 341-420; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 98-105; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, sh. 231-236.
222
BİLİNMEYEN OSMANLI
BİLİNMEYEN 0^
XXVII- SULTAN I. ABDULHAMID DEVRİ
133. I. Abdülhamid Hân, ailesi ve devrindeki olayları kısaca özetler misiniz?
III. Ahmed'in Râbi'a Şermî Kadın'dan 1725 yılında dünyaya gelen I. Abdülhamid, günümüze kadar Osmanlı soyunu devam ettiren bir padişah olarak Ocak 1774'de Osmanlı tahtına oturdu. Yaratılışı itibariyle saf, halka karşı merhametli, kerametleri halk arasında yayılacak kadar mütedeyyin ve devlet işleriyle de yakından ilgilenen bir padişahtır. Hayatı boyunca dirayetli sadrazamları ve devlet ricalini iş başına getirerek, Osmanlı Devleti'nin muhtâc olduğu ıslâhatı yapmaya uğraşmıştır. Sadrazam Koca Yusuf Paşa'nın 1788'de Avusturya İmparatoru II. Josef'i mağlup etmesi üzerine Gazi unvanını kullanmaya başlamıştır.
Tahta çıktığında bütün cephelerde Osmanlı kuvvetleri büyük sıkıntılarla karşı karşıyaydılar. Ruslar, Şumnu'daki Osmanlı ordugâhına kadar gelmişler; Rusçuk ile Silistre'yi muhasara etmişlerdi. Bu kritik günlerde, Rusya içindeki karışıklıkların da yardımıyla, 1774 baharında Tuna yakınlarındaki Küçük Kaynarca Kasabasında sulh müzâkereleri başladı. Rusyayı Prens Renin ve Mareşal Romanzov, Osmanlı'yı ise, sadâret kethüdası Resmi Ahmed Efendi ile Reisülküttâb İbrahim Münîb Efendi temsil ediyordu. 28 madde ve 2 ilaveden meydana gelen ve Osmanlı Devleti'ni dünyada dördüncü devlet haline getiren muahede 17 Temmuz 1774 tarihinde imzalandı. A-vusturyalılar da kendilerine pay çıkarmak için Boğdan'ın kuzeyindeki Bukovina'yı işgal ettiler ve 1775 yılında yapılan bir andlaşma ile bu da kabul edildi. 1683 Viyana Bozgunundan sonra, Müslüman Türklerin karşı karşıya kaldıkları en büyük hezimetti.
Tahta geçtikten 6 ay sonra Kaynarca Muahedesini imzalayan Padişah, bir kaç ay sonra da İran ile yüz yüze geldi. Kaçarlar'ın rakibi olan Kerim Han Zend, 1775'de Basra'yı muhasara altına alınca, Mayıs 1776'da İran'a harb ilan edildi. 1776'da İranlıların eline geçen Basra, ancak üç yıl sonra geri alınabildi. Bu arada iç karışıklıklar da devam ediyordu. Ağustos 1774'de Kaynarca Muahedesinin üzüntüsüyle vefat eden Sadrazam Muhsin-zâde Mehmed Paşa'nın yerine gelen sadrazamlar bir türlü dikiş tutturamıyorlar-dı.
Kırımlılar Osmanlı Devleti'ne yaptıkları ihanetin cezasını çekiyorlardı; zira Ruslar söz vermelerine rağmen askerlerini Kırım'dan çekmemişlerdi. Osmanlı taraftarı IV. Devlet Giray'ın yerine Rus hayranı Şahin Giray Kırım tahtına oturmuştu (1775). Kırım'daki bu keşmekeşi kabul etmeyen Osmanlı Devleti harbe karar verince, Fransa'nın araya girmesiyle, Rusya ile Aynalıkavak'ta yeni bir andlaşma imzalandı (Mart 1779). Andlaşma Osmanlı Devleti'nin aleyhine işledi ve neticede Rus hayranı Şahin Giray Kırım tahtına oturdu. Bu akılsız Hân, her türlü gayr-i meşru işlere dalarak ve Çariçe'nin imkânlarını kullanarak, mürteci diyecek kadar hakaret ettiği Osmanlılardan intikam alıyordu. 1782'de kahraman Kırım halkı bu hâine karşı ayaklandı ve II. Bahadır Giray'ı tahta oturttu ise de, bu da devam etmedi. Şahin Giray'ın gafleti ile Rusya tekrar Kırım'a girdi. Çariçe'nin Temmuz 1783 tarihli fermanıyla Kırım Rusya'nın bir eyâleti oldu ve
artık Kırım
merkezi olar;
Kırımlılar, uç
men Müslur
başbaşa kaim
yeti 310
Rusya'ya Çariçe
olan Osmanlı
arasında d
günden mil
içindi ve h
harb ilan c : 1788'de II. Josf.
ya'yı berta Müslüman olan Hotın'i de kederinden 1789). Cenı türbesine defn Sultân I. dığı hatt-ı hû yeniden ke zun eyledi, Yaran geçtiğini bana
ZEVCELI tafa'nın annesi ve önce İkinci Şah Baş Kadın Dilpezîr Kadın di. 10- M Dördüncü fendi; Baş ikbal tân Mustafa Mehmed, 5-Ş Şehzade Mel Esma Sultan, lî Sultân. 16-f. tân. 20-
2-364, Uzunç, Öztun.ı
BİLİNMEYEN OSMANLI
223
artık Kırım Müslümanların değil Ortodoks Rusların hâkimiyetine girdi. Artık saltanat merkezi olan Bağçesaray, Rus vilayet merkezi olan Akmescid'e taşınıyordu. Maalesef, Kırımlılar, üç asır boyunca hâkimiyetlerine karışmayan Osmanlı Devleti yerine, tamamen Müslüman olan Kırım'ı Ruslaştıran ve burayı ikinci bir Endülüs yapan Ruslarla başbaşa kaldılar. Binlerce Müslüman öldürüldü. Osmanlı Devleti'nin Kırım'daki hâkimiyeti 310 yıl devam etmişti. Osmanlı Devleti, 8 Ocak 1784 tarihli Andlaşmayla Kırım'ın Rusya'ya ilhakını kabul etti.
Çariçe 1787'de 60.000 askeriyle Kırım'a geldi ve zaferini kutladı; bundan rahatsız olan Osmanlı Devleti Ağustos 1787 tarihinde yeniden harp ilan etti. 1768-1774 tarihleri arasında devam eden Osmanlı-Rus Harbi, Polonya'nın istiklâli için yapılmış göründüğünden millete mal edilememişti. Ancak bu yeni harp Müslüman Kırım'ı kurtarmak içindi ve herkes Ruslara diş biliyordu. Şubat 1788'de Avusturya da Osmanlıya karşı harb ilan etti. Sadrazam Koca Yusuf Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, Eylül 1788'de II. Joseph komutasındaki Alman ordusunu bozdu ve Osmanlı ordusu Avusturya'yı bertaraf ederek Ruslarla başbaşa kaldı. Aralık 1788'de Özi Kalesini alarak burada Müslüman katliamı yapan Rus ordusu, bununla da yetinmeyerek Podolya'nın merkezi olan Hotin'i de teslim aldı. Hotin ve Özi'deki Müslüman katliamları, Osmanlı Padişahının kederinden dolayı beyin kanaması geçirerek vefat etmesine sebep oldu (7 Nisan 1789). Cenazesi, Bahçekapıdaki İmaretinin yani şimdiki 4. Vakıf Han'ın karşısındaki türbesine defn edildi.
Sultân I. Abdülhamid'in Hotin ve Özi'nin düşmesi münasebetiyle bizzat kaleme aldığı hatt-ı hümâyûn insanı ağlatacak kadar manalıdır: "özi'nin düştüğü takriri alimallah beni yeniden kederlendirdi; bu kadar Müslüman erkek, kadın, küçük ve büyüğün kâfir elinde kalması beni mahzun eyledi. Yârab! Sen Mâlik'ül-mülksün. Senden niyazım, ölmeden bu beldeleri tekrar Müslümanların eline geçtiğini bana göster".
ZEVCELERİ: KADIN EFENDİLERİ: 1- Ayşe Sine-perver Valide Sultân; IV. Mustafa'nın annesi ve IV. Kadınefendi. 2- Nakş-ı Dil Valide Sultân; II. Mahmûd'un annesi ve önce İkinci İkbal sonra Kadın Efendi. 3- Hatice Ruh-şah Baş Kadın Efendi. 4- Hümâ Şah Baş Kadın Efendi. 5- Ayşe Baş Kadın Efendi. 6- Binnaz İkinci Kadın Efendi. 7-Dilpezîr Kadın Efendi. 8- Mehtâbe Dördüncü Kadın Efendi. 9- Misl-i Nâ-yâb Kadın Efendi. 10- Mu'teber Kadın Efendi. 11- Nevres Üçüncü Kadın Efendi. 12- Fatma Şeb-safâ Dördüncü Kadın Efendi. 13- Mihribân Üçüncü Kadın Efendi. 14- Nükhet-sezâ Hanımefendi; Baş ikbal. 15- Ayşe Hanımefendi; İkinci İkbaldir. ÇOCUKLARI: 1-Şehzâde Sultân Mustafa IV. 2-Şehzâde Sultân Mahmûd II. 3-Şehzâde Abdullah. 4-Şehzâde Mehmed. 5-Şehzâde Ahmed. 6-Şehzâde Abdülaziz. 7-Şehzâde Abdurrahman. 8-Şehzâde Mehmed Nusret. 9-Ahter-Melek Hanım. 10- Ayşe Dürr-i Şehvar Sultân. 11-Esmâ Sultân. 12- Ayn-i Şah Sultân. 13- Hatice Sultân. 14- Ermîne Sultân. 15- RâbPa Sultân. 16- Fatma Sultân. 17- Âlem-Şah Sultân. 18- Sâliha Sultân. 19- Hibetullah Sultân. 20- RâbPa Sultân132.
132 BA, Hatt-ı Hümâyûn, nr. 126; Vâsıf Tarihi, c. II, sh. 282-315; Cevdet Paşa, Târih, c. I, sh. 2-334; c. II, sh. 2-364; c. III, sh. 2-439; c. IV, sh. 2-242; Mustafa Nuri Paşa, Netâyic'ül-Vukû'ât, c. III, sh. 54-72; c. IV, sh. 4-21; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 420-546; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 105-115; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, sh. 237-241. ¦¦¦¦¦-'¦•-.' ; .
¦¦224
BİLİNMEYEN OSMANLI
BİLİNMEYEN C""'
134. Kaynarca Mu'âhedesi, neden Osmanlı Devleti açısından bu kadar a-leyhte yorumlanmaktadır?
17 Temmuz 1774 (8 Cemaziyülevvel 1188) tarihinde imzalanan ve Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yapılan Kaynarca Andlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybından ziyade, diğer hükümleri açısından Osmanlı Devleti için bir intihar andlaşması olmuştur. 28 maddeden ibarettir. En önemli hükümleri arasında şunlar bulunmaktadır: 1) Kırım Hanlığı artık müstakil bir devlet haline geliyordu. Ancak Osmanlı Halifesi, bütün Müslümanlar gibi Kırımlıların da halifesi kabul ediliyordu. 2) Eflak ve Boğdan'ın muhtariyeti genişliyordu (Romanya). 3) Rusya Ortodoks olan Osmanlı tebaasına yani Rumlara ve Ermenilere, Osmanlı Devleti'nin şefkatli davranmasını istiyor ve bu konuda makul bir isteği olursa, özellikle Eflak ve Boğdan'la ilgili olarak ve ancak kapalı ifadelerle bütün Osmanlı topraklarını kapsayarak, hami sıfatıyla şikâyetlerini Bâb-ı Âli'ye iletebilme hakkını elde ediyordu. Kaynarca Andlaşmasının asıl önemli olan maddesi buydu ve daha sonraki bütün azınlık ayaklanmalarında Rusya bu maddeyi kullanarak Osmanlı Devlet'ini rahatsız etmişti (7., 8. ve 14. Maddeler). 4) Karşılıklı toprak alıverişleri tanzim edilmişti. 5) Rusya da, İngiltere ve Fransa gibi Osmanlı Devleti'ndeki adlî ve iktisadî kapitülâsyonlardan faydalanacaktı.
Bize göre Kaynarca Andlaşmasının en önemli maddeleri, 3. ve 4. şıktaki hükümleri düzenleyen maddeleri idi. Bu mu'âhede ile ne oldu? 1) Osmanlı Devleti, dünyanın 1. Devleti olmaktan çıkıp İngiltere, Fransa ve Rusya'dan sonra 4. Devlet haline geldi. Rusya ise 4.lükten 3.lüğe yükseldi. 2) Karadeniz Osmanlı Gölü olmaktan çıktı ve Rusya burada sahil edindi. 3) Rusya, Kaynarca Andlaşmasındaki Ortodoks ifadelerine ve ilgili hükümlere dayanarak, Osmanlı Devleti'ne istediği zaman müdahale imkânını elde etti. 4) Önlenemeyen dev bir Rusya dünya hakimiyetindeki yerini almış oldu. 5) Andlaşma ile Kırım üzerinde Osmanlı Devleti'ne verilen haklar ve Kırım'ın bağımsızlığı gibi lehte hükümler, bu zamana kadar işletilemedi. Kaynarca Andlaşmasının temelini 7. Madde teşkil ettiğinden, bunu özetle zikretmek istiyoruz: "Deviet-i AMyyemiz taahhüd eder ki, Hıristiyan dininin hakkına ve kiliselerine kuvvetli bir şekilde himaye göstere ve Rusya Devleti'nin elçilerine ruhsat vere ki, gerek 14. Maddede zikr olunan İstanbul'daki Kilise ve gerek hademesinin korunmasına yönelik girişimlerde bulunabile". Rusya bu maddeyi Demoklesin kılıcı gibi kullanmıştır. Kısaca Kaynarca Mu'âhedesi, Osmanlı devleti için sonun başlangıcı oldu133.
XXVIII- SULTÂN III. SELİM DEVRİ
135. III. Selim, ailesi ve zamanında meydana gelen olaylar hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
III. Mustafa'nın Mihrişah Sultân'dan Aralık 1761 yılında dünyaya gelen III. Selim, amcasının cephelerdeki duruma üzülerek beyin kanaması geçirmesi ve vefat etmesi
üzerine Osmanlı t vukufu, şiir, i denilebilir ki, ] maradır. III.! Padişahtır. ( da uzun çalışması, ( ile birlikte ı
Saltanat! Avusturya Fokşani Meydan fi orduları, Rus t uğradılar (li mağlubiyet!! vusturyalılsrJ kaleme aldıfy *| di. Osmanlı li de, Tuna'nı arasındaki ter i geçirmiş oldu (ip hiç işine yaram»! lattı ve A«ıstwsl desl ile Avu sona erdffic!H manlıla1 Ocak 1792 tam sahil şeiırti
133 Vâsıf Tarihi, c. II, sh. 302-315; Cevdet Paşa, Târih, c. I, sn. 72-80, 279-294; Mustafa Nuri Paşa, Netâyic'ül-Vukû'ât, c. III, sh. 54-72; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV, Kısım I, sh. 422-427.
için büyük! düzenlenmesi}^. yıkılmanın m[ Kura
lerf/f
duygular»" 1| manii Deve i nasıl yap1* esas alıMıtl edildi. ta? I Nldfrü yıldır dost s Bonapar»:! şu halin! BİLİNMEYEN OSMANLI
225
üzerine Osmanlı tahtına Recep 1203/Nisan 1789 tarihinde oturdu. İslâmî ilimlere vukufu, şiir, hat ve diğer güzel san'atlardaki mahareti ve kısaca kültürü açısından, denilebilir ki, 1595'de vefat eden III. Murad'dan sonra gelen Padişahlar içinde bir numaradır. III. Selim, aynı zamanda dirayetli, merhametli ve ıslâhata taraftar olan bir Padişahtır. Geldiğinde sadrazamlık koltuğunda Koca Yusuf Paşa'nm bulunması ve sonra da uzun müddet Kaptan-ı Deryalık görevinde bulunan Cezayirli Gâzî Hasan Paşa ile çalışması, onun için büyük bir fırsat olmuştur. Damad Melek Ahmed Paşa ise, III. Selim ile birlikte nizâm-ı cedîd mücadelesini veren sadrazamdır.
Saltanat III. Selim'e intikal ettiğinde, cephelerde durum çok kötüydü. Zira Rus ve Avusturya cephelerinde savaş bütün hızıyla devam ediyordu. Boğdan sınırlarındaki Fokşani Meydan Muharebesinde, Kemankeş Mustafa Paşa kumandasındaki Osmanlı orduları, Rus ve Avusturya kuvvetlerinin iki taraflı saldırıları üzerine ağır bir hezimete uğradılar (1203/Ağustos 1789). Bunu Rusların galibiyeti ile sonuçlanan Boza (Buzaov) mağlubiyeti takip etti (Eylül 1789). Ruslar Boğdan'ın başşehri Yaş'ı işgal ederken, A-vusturyalılar da Bükreş'i teslim alıyorlardı (Ekim 1789). III. Selim'in askerlere hitaben kaleme aldığı ve İslâm'daki gaza ruhunu hatırlatan hatt-ı hümâyûnu da müessir olamadı. Osmanlı kuvvetleri, Eflak'a bağlı Yerköyü'nde Avusturya kuvvetlerini mağlup etseler de, Tuna'nm güneyine çekilmek durumunda kaldılar. Ruslar, Besarabya ile Dobruca arasındaki Osmanlı savunma merkezlerini, bazı kayıplar ve mağlubiyetlerle birlikte ele geçirmiş oldu (İsmail, Kili, Tulça gibi, 1790). İsveç'le yapılan ittifak Osmanlı Devleti'nin hiç işine yaramadı. Bu sırada 1789 Fransız İhtilalinin olması, Osmanlı Devleti'ni rahatlattı ve Avusturya sulh andlaşması istedi. Ağustos 1791'de imzalanan Ziştovi Muahedesi ile Avusturya-Osmanlı Harbi sona erdi. Böylece tarihteki son Alman-Türk savaşı sona erdiği gibi, Alman kuvvetler, Belgrad başta olmak üzere işgal ettikleri yerleri Osmanlılara iade ettiler. Osmanlı Devleti ile başbaşa kalan Rusya da sulha yanaştı ve Ocak 1792 tarihinde imzalanan Yaş Andlaşması ile Özü ve Hocapaşa (Odesa) gibi bazı sahil şehirleri Ruslara bırakılarak, Osmanlı-Rus savaşına da son verildi.
Dostları ilə paylaş: |