AileleriMİz gidenlere rahmet, sağlara selâmet



Yüklə 278,32 Kb.
səhifə3/5
tarix24.12.2017
ölçüsü278,32 Kb.
#35855
1   2   3   4   5

Eğitim Hayatı 7


Hizmetleri 8

Çocukları 9

Karekteri 9




2. HİZMET YILLARI


Akçakoca’da İlk İmamlık Hizmeti 11

Askerlik Hizmeti 11

Müezzinlik Görevi 12

İlk Resmî İmamlık Görevi ve Ticarete Başlama 13

Bolu Baysal Camii’nde İmamlık Görevi 14
3. TİCARÎ HAYAT 16

4. UNUTAMADIĞI HATIRALAR


Hafızlık Eğitimi 17

Kaçan Güvercin 20


Fâtıma Vâlidemiz 20
Konyalı Eşref Hoca 22
Büyükçayırda Patetes Tarlası 24
Dağdaki Kurdun Size Ne Zararı Var? 24

Sılâ Özlemi 26


Misafire İkramın Bereketi 28
Din Görevlileri Toplantısının Davetsiz Misafiri 28

Hac Görevi 30


Gölcük Depremi 30
5. YAŞANAN OLAYLAR

Halka Hizmet Götürme 31


Yeğen 32


6. SON İKİ YILI

2005 ve 2006 Yıllarının Bahar ve Yaz Ayları 33

Yardım severlik 34

Sebze Bahçesi 34

Baba Rızası 35

SON SÖZ 36

TAHİR AKBIYIKOĞLU



TAKDİM

Kişiler, zamanla unutulmaktadır. Daha doğrusu çocuk-lar, torunlar zamanla babalarını ya da dedelerini unutmak-tadır.

Kişileri, hatırlatacak olan eseri, genelde manevî mirası ve kültür mirasıdır. Ancak bu mirasın değeri takdir edileme-mekte ve bu mirastan yararlanılamamaktadır.

Bu mirasının büyük bir kurtarıcı olduğu unutulmama-lıdır.


Halbuki pek çok yakınımızın, dostumuzun çok değerli, yazılı veya yazısız eseri, mutlaka vardır. Derlenip toplana-bilecek olan bu eserler sayesinde, kendilerinden nesiller boyu söz edecek, bıraktığı eserinden yararlanacak, kendilerini yaşatacak, ve arkalarından duâ edecek kimseler olabilir.

Ayrıca,tecrübe ve ilim sahibi kişilerin birikimleri, kül-türleri tabii ilaçlar gibidir. Bu birikimin altında, ömür boyu kazandıkları vasıflar ve hizmetleri esnasında karşılaşıp, ak-sadığını gördüğü hususlardan dolayı, duyduğu ızdıraplar gibi zengin bir tecrübe yatmaktadır.

Yakın çevremizde bulunan, böyle eserler daha etkileyi-cidir. İnsanın ayağını kaymaktan kurtaracak örnekleri ve mânevî ikazlarla nasîhatları ihtiva edecek olan eserler, nesil-ler boyu şevkle okunacak ve yararlanılacaktır.
Ömrü boyunca cevresine ışık tutmuş, aydınlatmış, örnek olmuş ve hizmet vermiş olan Tahir Akbıyıkoğlu da, unutulmak üzere olanlardan biri ve bir değerdir. Yeni nesil- den kimler biliyor, tanıyor kendisini? Tanıma ve yararlanma; fikir, kültür ve düşünce bazında, kendisinden kim istifade edebilmektedir.

Bu nedenlerle Tahir Akbıyıkoğlu Hoca'nın hatırasını canlandırmayı ve kendisini tanıtmayı düşündük.

Bu, müsvedde durumundaki büroşürümüzde; onun kısaca hayatına, yetişmesine, hizmetlerine, ticârî faaliyetine değinilmekte ve örnek davranışlarına işaret edilmektedir.
Bunun gibi Tahir Akbıyıkoğlu ile ya da nice kültür ve bilgi birikimi olan kişilerle ilgili eser ve hatıralar derlenmeli ve istifadeye sunulmalıdır.

Bu biyografinin okunup yararlanılması ve benzer çalışmalarda bulunacak olanlara başarı dileklerimizle...



Av. Nurettin Sezen





AVŞAR KÖYÜ

T A H İ R A K B I Y I KOĞLU



1. HAYATI33

Tahir Akbıyıkoğlu, 1933 yılında Gerede’nin İkinci Avşar Köyü’nde doğmuştur. Ailesi, Çulhaoğulları'ndan ve Yunus Fehmi Hoca’nın yakın akrabalarındandır.



Annesi34 Rahime anlayışlı, nazik, terbiyeli ve kibar ko-nuşan bir İstanbul hanımefendisidir. Beş yaşında, evlatlık olarak gittiği İstanbul’da bir “paşa” tarafından yetiştırilmiş-tir. 22 yaşında iken köye dönen, anne Rahime Kur’ân-ı Kerîm’i okuyan, ilme ve okumaya değer veren bir kadındır.

Tahir Akbıyıkoğlu’nun çocukluğu köyünde geçmiştir.



Eğitim Hayatı

Önce, köy imamından dinî bilgiler ve Kur’ân-ı Kerîm öğrenmiştir.

Daha sonra köyünün imamı olan Seyit Mehmet Sezen hâfızlığa başlatmış ve bu hâfızlık süresi, kısa ara vermeler hariç iki sene kadar devam etmiştir. Bir sabah başlayan, Kur’ân-ı Kerîm’in tamamının ezber tilâveti dokuz saat sürmüş duâ ile son bulmuştur.

1946 yılında başlamak üzere, yine iki sene kadar ve Ekrem Doğanay, Kamil Orhan gibi arkadaşlarıyla beraber Gerede Yukarı Tekke Camii Kur’ân-ı Kerîm Kursu’na devam etmiştir. Burada Şeref Danışman’dan kraat dersleri almış hıfzını güçlendirmiştir. Bu arada Tüfekçi hâfız nezaretinde, Ekrem Doğanay dahil günde beş sayfa şeklinde mukabeleler okumuştur.

1948 yılında köyüne dönmüş, ancak bazılarının teşvi-kiyle İstanbul’a gitmiştir. Aksaray Murat Paşa Camii’nde ve ondan sonra da Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’nde, hemşehrisi Hafız Esat Gerede’nin himayelerinde ve nezare-tinde altı ay kadar Kur’ân-ı Kerîm kırâatına devam etmiştir.

İstanbul’daki hayatını şöyle anlatır: “Esat Gerede, bize fazla zaman ayıramıyordu. Ancak maddî imkânı bol bol sağ-lıyor ve bütün ihtiyacımızı karşılıyordu. Maaşının büyük bir kısmını bize tahsis ediyordu. Bir gün, uçakla Bursa’ya mev-lid okumaya gitti ve dönüşünde yanımıza uğradı. Cebine konan zarfı Sabit Gerede’ye verdi. İmam maaşının 60-70 lira olduğu o devrede zarftan 500 lira çıktı.”

İstanbul’da eğitimini devam ettirirken, 1949 yılında izinli olarak köyüne gelir. Köyüne geldikten kısa bir zaman sonra da evlendirilir. Artık sistemli okuma devri kapanmıştır. Bundan sonra İstanbul’a bir daha dönemez.
Hizmetleri
1949 yılının sonbaharında Akçakoca Korfa Camii’nde dört seneye yakın imam olarak görev yapar ve 1953 yılında askerlik hizmeti için ayrılır.

1953 ve 1954 yılları arasında Kırıkkale’de askerlik hiz-metini ifa eder.


Askerlik görevi biter bitmez Kırıkkale’nin merkezin-deki “Hüdâverdi Camii” müezzinliğine ve kısa bir zaman sonra da bu caminin imamlığna atanır. Bu imamlık görevi 14 sene devam eder.

Daha sonra, 1969 Yılında Bolu Baysal Camii imamlık görevine atanır. 10 sene devam eden bu görevin ardından, 7 sene de Soku Camii’nde imamlık görevini yürütür ve emek-liye ayrılır.


Bu arada, Kırıkkale’de başlayan ticârî faaliyetini emek-liye ayrıldıktan sonra da devam ettirir. 1999 İzmit/Gölcük Depremi’nden sonra ticârî faaliyetini de noktalar.


Çocukları

Üç oğlu ve bir kızı olan Tahir Akbıyıkoğlu’nun; elektrik tek-nisyeni olan büyük oğlu Sadık emekliye ayrılmıştır.

Ortanca oğlu Necati hâlen PETKİM’de makine mühen-disi olarak çalışmaktadır.

Küçük oğlu Mustafa da İzmit’te metematik öğretmen-liği yapmaktadır.

Kızı Pakize’nin evlendiği, Elektrik mühendisi olan İsmail Değirmencioğlu genç yaşta vefat etmiş ve çocukları Tahir Akbıyıkoğlu’nun korumasında yetişmişlerdir. Tekstil mühendisi olan torun Nimet hâlen Newyork’ta (Amerika’da) işletmeci olarak, diğer kızı Binnur İstanbul’da ve oğlu İbrahim de İzmit’te çalışmaktadır.

Karekteri

Tahir Akbıyıkoğlu, hoş sohbet biri olarak, halkın arasında ömrünü geçirmiştir. Kimseyi kırmamaya dikkat eden, daima aşağıdan alan konuşma ve tavırlarıyla dikkati çekmiştir. Kendisine müracaat edenlere ve tanıdıklarına hizmet etme aşkıyla yaşamış, kimseyi reddetmemiş, herkesin elinden tutmaya çalışmıştır. Gönlü, ruhu ve eli açık, samimi bir dost olarak yaşamıştır.


İzmit’te ilk işe başlayan ve tutunmaya çalışan, hemşeh-risi Dr. İbrahim Kahraman, kendisine şöyle bir teklifte bulu-nur: “Hocam, işe yeni başladım, henüz müşterim yok. Borç-landığımda bana yardımcı olur musun?”

Tereddüt etmeden şu cevabı verir: “İmkânım nisbetinde yardımcı olurum, emin olun.”35


Kış aylarını İzmit’te geçiren Tahir Akbıyıkoğlu; “Vefat ettiğimde, beni Avşar mezarlığına defnetmelerini tavsiye ediyorum.”36 diyerek, köyüne olan sevgisini dile getirmştir. Ne var ki, /10/2006 tarihinde Allah’ın rahmetine kavuştuğunda İzmit’te toprağa verilir. Allahu Teâlâ taksirâtını affetsin, kabır azâbı vermesin, mekânı cennet olsun…

* * *

Câhil ile sohbet etmek, katı âdîdir, biline,

Çünkü câhil ne gelirse onu söyler, diline,
Süfehâyı levm eden, kendisini mat eder.

Tâze necis taşlayan, üstünü berbat eder.
Süfehâyı levm eden, nefsine şetm etmiş olur.37

Yunus Çulha




Yüklə 278,32 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin