(1914-1984) Dinî ve tarihi romanlanyla tanınan yazar.
Babasının görevli bulunduğu Akkâ'da (Filistin) doğdu. Baba tarafından ataları Rumeli sipahilerinden olduğu ve bu sebeple aile Sipahizâde lakabı ile anıldığı için ilgili kanundan sonra Akıncı soyadını aldı. Babası, tahsilini Fâtih medreselerinde tamamladıktan sonra Suriye, Hicaz ve Mısır'da maarif müfettişliği, çeşitli yerlerde sultânı müdürlüğü yapan Abdürrahim Hilmi Bey, annesi ise Arabistan'ın çeşitli bölgelerinde rüşdiye müdireliklerinde bulunan Fatma Hanım'dır.
Suriye'nin İngilizler tarafından işgali üzerine 1919'da ailesiyle birlikte Maraş'a geldi ve burada üzerinde derin izler bırakmış olan Ma&ş muharebesini gördü. Kayseri'de başladığı tahsil hayatına Adana'da devam etti. 1929da Kuleli Askerî üsesi'ne girdi. Harbiye ve Topçu Atış Okulunu tamamladıktan sonra 1934te topçu teğmeni olarak orduya katıldı. Ordunun çeşitli kademelerinde yirmi altı yıl görev yaptı, 1960'ta albay rütbesiyle emekli oldu. Başta Yeşilay Cemiyeti olmak üzere birçok hayır derneklerinde çalıştı. 1 Ocak 1984'te İstanbul'da öldü.
Küçük yaştan itibaren hikâye, roman ve şiirle meşgul olan Akıncı'nın genellikle dinî ve millî konulan işlediği kırktan fazla eseri vardır. Kitaplarının birçoğunda olduğu gibi. Hz. Âdem'den başlayıp bütün peygamberlerin hayatını geniş hayal dünyasında şekillendirdiği olaylarla süsleyerek kaleme aldığı “Kabe'ye Doğru” serisinde de onlann yaşadığı devirleri canlandırırken kesin ifadelerle zikrettiği bazı hadiselerde Ahd-i Atîk'i kaynak alan İsrâiliyat türü eserlere dayandığı anlaşılmaktadır. Ele aldığı bazı olayları bir taraftan âyet meâlleriyle desteklerken diğer taraftan pek muteber sayılmayan kaynaklardan nakiller yapmıştır. Rahmet Müjdecisi Hz. Muhammed'in Hususiyetleri adlı eserinde, “Ümmî Değildi” başlığı altında, Hz. Peygamberin okuma yazma bildiğini iddia ederken bu konudaki rivayetleri te'vil etmekte ve kendine göre yeni yorumlar getirmektedir. Aynca eserlerinde rastlanan bazı ifadelerde yerleşmiş dinî hassasiyete pek dikkat etmediği de görülmektedir. Tarihî romanlardaki üslûbun dinî temaları işlediği romanlarına nisbetle daha başarılı olduğu söylenebilir. Buna rağmen Akıncı, romanlarındaki olayların örgüsü ve anlatımın kolay anlaşılır, akıcı ve açık oluşuyla eserlerinin zevkle okunmasını sağlamış, özellikle gençler ve geniş halk kitleleri üzerinde etkili olmasını bilmiştir.
Eserleri. Dinî Romanları: Kabe'ye Doğru. “Büyük Kısas-ı Enbiya” ve “Peygamberler Tarihi” adlarıyla da anılan bu seri Hz. Âdemden başlayarak Hz. Müsâya kadar bütün peygamberlerin her biri bir kitapta olmak üzere anlatıldığı yirmi yedi cilt halinde ve yaklaşık 5500 sayfa hacmindedir. 309; Kabe'den Fışkıran Nûr. “Sevgili Peygamberimiz” yan başlığını da taşıyan eser on beş cilttir 310; Rahmet Müjdecisi Hazret-i Muhammed'in Hususiyetleri 311; Hazreti Ebûbekir 312; Hazreti Ömer 313; Hazreti Osman 314; Hazreti Ali 315; Hazreti Hatice 316, Halîlü'r-Rahman Hazreti İbrahim 317; Hazreti Peygamberin Savaşları 318; Sabır Çağlayanı Peygamber Hazreti Eyyûb 319; Hızır'ı Arayan Peygamber 320; Hazreti Aişe 321; Hazreti Fâtıma 322; Hazreti Amine 323; Hazreti Hamza 324; Mihmandâr-ı Resul Hâlid Bin Zeyd Ebû Eyyüb el-Ensâri325; Halid Bin Velid 326; Hazreti Bilâl-i Habeşî 327; Hazret-i Veysei Karânî 328; Ashab-ı Kehf 329; Son Mucize 330; Dinî Hikâyeler 331; Lokman Hekim 332; Gir Cennetime 333; Cinler Âlemi 334
Millî Romanları: Asil Düşman 335; Hilâllerin Gölgesinde 336; Mehmetçikle 30 Yıl 337; Selçuk Kartalı Aldoğan Malazgirt'e 338; Elit Sultan 339; Yaylanın Derdi 340; Yüzbaşı Muraf 341
Bibliyografya
1) Maddenin yazımında ailesinden elde edilen bilgilerle, Akıncı'nın bazı eserlerinden faydalanılmıştır. 342
AKİDE
Bk. Akaid.343
AKÎDETÜ İBN DAKİK1'L-ÎD
Şafiî âlimlerinden Takıyyüddin Muhammed b. Ali b. Dakîku'lîd'in (ö. 702/1302) akaide dair risalesi.
Kâtip Çelebi tarafından İbn Dakikulıd'e nisbet edilen 344 risale ilâhiyyât nübüvvât sem'iyyât ve imamet konularından oluşur. Âlemin yaratılışı bahsi ile başlayan ilâhiyyât kısmında, hudûs delili açıklandıktan sonra Allah'ın sıfatları, yön ve mekândan tenzihi, istiva, irade hürriyeti, Allah'ın görülmesi (rü'yetullah), kulların fiilleri ve Allah hakkında mecburiyet (vücûb' alellah) fikrinin reddi gibi konular anlatılır. Nübüvvât kısmında, peygamberliğin mucize ile ispatı, Hz. Muhammed'in nübüvveti ve Kur'anın İ'câz yönleri kısaca zikredilir. Risale, nasların bildirdiği ve aklın mümkün gördüğü sem'iyyât konularını sıraladıktan sonra ilk dört halifenin fazilet sırası ve imametin şartları bahsiyle sona erer. Eserin bugüne kadar rastlanan tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'ndedir. 345
Sekiz varaktan oluşan risalenin büyük bir kısmı Allah'ın sıfatlan konusuyla ilgilidir. Ehl-i sünnet akidesini işleyen bu küçük risalenin bilinen tek şerhi İbrahim b. Ebû Şerîf el-Kudsînin el-İkdun-nazîd adlı eseridir. 346
Bibliyografya
1) İbn Daklku'l-İd. 'Akide, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1803/3, vr. 60 vd.;
2) Keşfü'z-zunûn, II, 1157;
3) Hediyyetü’l'arifin, I, 25. 347
Dostları ilə paylaş: |