Ak parti genel merkez diş İLİŞKİler başkanliğI İçindekiler TÜRKİye gündemi 1


Türkiye-İsrail ilişkilerinde normalleşme zarureti – Rasim Ozan Kütahyalı – Sabah Gazetesi



Yüklə 170,41 Kb.
səhifə3/7
tarix27.12.2017
ölçüsü170,41 Kb.
#36110
1   2   3   4   5   6   7

Türkiye-İsrail ilişkilerinde normalleşme zarureti – Rasim Ozan Kütahyalı – Sabah Gazetesi


İçinde yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasındaki kritik meselelerden biri de Türkiye-İsrail ilişkileridir. 2010'daki Mavi Marmara saldırısından beri Ortadoğu'nun bu iki önemli ülkesinin arasında ciddi bir problem olduğu açıktır. Türkiye- İsrail ilişkileri normal seyrinde yürümemektedir. Bu anormal durumdan en çok istifade edenlerin, İsrail'e yanaşma, Türkiye'ye saldırma politikaları yürüten paralel örgüt olduğu açıktır. Geçen iki yazıda anlattığımız gibi son mahkeme kararı da paralel örgüt tezgâhıdır. Türkiye'nin de İsrail'in de ilişkilerin normalleşmesine ihtiyacı vardır. Türkiye -İsrail arasında normal ilişkiler tesis edilmesi iki ülkenin huzuru açısından da zarurettir. Türkiye- İsrail ilişkilerindeki son durumu ve bu meselenin paralel örgütle yakın ilişkisini analiz etmeden önce bu iki ülkenin arasındaki ilişkilerin tarihine bir göz atalım.
Türkiye, 14 Mayıs 1948'te kurulan İsrail devletini ilk tanıyan devletler arasında (28 Mart 1949) yer almış, İsrail'le de karşılıklı çıkarlar temelinde ikili ilişkiler tesis etmiştir. İki ülke arasında 28 Mart 1949 tarihini takiben başlatılan çalışmalar neticesinde Türkiye'nin İsrail nezdindeki ilk diplomatik temsilciliği, ilk misyon şefi Seyfullah Esin'in 7 Ocak 1950'de güven mektubunu İsrail Cumhurbaşkanı Hayim Weisman'a sunmasıyla resmen açılmıştır. 1950'de Elçilik olarak açılan Türk temsilciliği, Süveyş Kanalı savaşı sonrasında 26 Kasım 1956'da maslahatgüzarlık seviyesine indirilmiş, bilahare ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelere paralel olarak Temmuz 1963'te yeniden Elçilik, 1 Ocak 1980 itibariyle Büyükelçilik seviyesine yükseltilmiştir. Ancak 1980'de İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ve Kudüs'ü ebedi başkent ilan etmesi üzerine, 30 Kasım 1980'de temsil bu defa İkinci Kâtip seviyesine düşürülmüştür.
1990'ların ilk yarısında İsrail- Filistin sorununda Madrid Konferansı'yla oluşmaya başlayan olumlu tablonun da etkisiyle 1991'de diplomatik ilişkiler yeniden Büyükelçi seviyesine yükseltilmiş; Büyükelçi Ekrem Güvendiren güven mektubunu İsrail Cumhurbaşkanı Haim Herzog'a 23 Mart 1992'de sunmuştur.
Söz konusu dönemden itibaren Türkiye- İsrail ilişkileri olumlu yönde seyretmiştir. İki ülke işbirliğinin yasal çerçevesi bir dizi anlaşmayla sağlanmış ve birçok üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir. 10. Türk Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 6-7 Haziran 2006'da İsrail'i, İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ise 11-13 Kasım 2007'de Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Devlet Başkanı Peres söz konusu ziyareti vesilesiyle TBMM'ye hitap eden ilk İsrail Devlet Başkanı olmuştur. AK Parti hükümetinin ilk yıllarında da Türkiye- İsrail ilişkileri son derece olumlu seyretmiştir. Hatta Türk muhalefet partileri Erdoğan'a İsrail'in adamı gibi sıfatlar bile takmıştır, bu iyi ilişkiler yüzünden. Özellikle Erdoğan'ın 2004'te aldığı Anti-Defamation League ödülü CHP ve MHP tarafından aleyhine kullanılmıştır.
Başbakan Tayyip Erdoğan Mayıs 2005'te İsrail ve Filistin'i ziyaret etmiş, İsrail Başbakanı Ehud Olmert de Şubat 2007'de Türkiye'ye gelmiştir. İsrail Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni Mayıs 2006'da Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Ortadoğu bölgesine gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında 7-8 Ekim 2007'de İsrail'i ziyaret etmiştir. İsrail Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Ehud Barak, 12-13 Şubat 2008'de Türkiye'yi, Savunma Bakanımız Vecdi Gönül 28-30 Ekim 2008'de İsrail'i, İsrail Başbakanı Olmert 22 Aralık 2008'de Türkiye'yi ziyaret etmişlerdir. Son olarak, İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Ben-Eliezer 23-24 Kasım 2009'da, Savunma Bakanı Barak ise 17 Ocak 2010'da Türkiye'ye ziyaretlerde bulunmuştur.

ORTADOĞU GÜNDEMİ

Oy verme işlemleri meşruiyet tartışmaları gölgesinde sürüyor


AA

Suriye'de "Beşşar Esed'in devlet başkanlığı seçimi" için rejimin elinde bulunan bölgelerdeki oy verme işlemleri meşruiyet tartışmaları gölgesinde devam ediyor.Suriye İnsan Hakları Ağı, ülkede bulunan Suriyelilerin yüzde 40'ının Esed rejimin kontrolü dışında bulunan bölgelerde yaşadığını ve bu insanların seçimlerde oy kullanma imkanı bulunmadığını belirtti.

Suriye İçişleri Bakanlığı verilerine göre, oy kullanma hakkına sahip Suriye içinde ve dışında toplam 15 milyon 845 bin 575 bin seçmen bulunuyor. Ancak insan hakları örgütleri 6,5 milyon Suriyelinin evlerini terk ettiğini, ülke dışına çıkan Suriyelilerin sayısının ise 3,5 milyon olduğunu, bunun da halkın yarısının yaşadığı yerlerde bulunmadığı anlamına geldiğini ifade ediyor. BM ve batılı ülkeler, Suriye rejiminin yapılmasında ısrar ettiği seçimlerin "maskaralık" olduğunu ve ülkede üç yılı aşkın süredir devam eden krize çözüm bulmayacağını kaydediyor.
Memur ve öğrencilere "sandıklara gidin" talimatı

Esed rejimi, devlet dairelerindeki tüm görevlilere ve üniversite öğrencilerine oy vermek için sandık başına gitmeleri yönünde talimat verdi.

Lübnan sınırına yoğun güvenlik önlemleri altında sandıklar konularak, ülkeden çıkmadan önce bütün yolcuların oy kullanmaları istendi. 

Suriye seçimleri maskaralık


AA

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesiSuriyeseçimlerine ilişkin soruyu yanıtladı.

Seçimlerin hiçbir uluslararası standarda uymadığını belirten Rasmussen, "Seçimler özgür, adil ve şeffaf değil. Müttefiklerin hiçbirinin sözde seçimlerden çıkacak sonucu tanımayacağına eminim" dedi.

Suriye’de yaşanan krize yönelik doğrudan devreye girmeyen NATO, tehdit algılamasının artması üzerine Türkiye’ye Patriot füze savunma sistemleri gönderme kararı almıştı.


Irak'ta 47 IŞİD militanı öldürüldü


AA

Irak'ın Felluce kentinde düzenlenen operasyonlarda, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü mensubu 47 militanın öldürüldüğü bildirildi.

Operasyonları yürüten birliklerin komutanı Tuğgeneral Reşid Felih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Felluce'nin es-Saklaviyye bölgesinde IŞİD'in ana karargahı olarak bilinen 2 binayı ordu birliklerinin top ateşine tuttuğunu söyledi.

Felih, operasyonda IŞİD'e mensup 47 militanın hayatını kaybettiğini belirterek, "IŞİD militanlarının bulunduğu Saklaviyye bölgesinin farklı yerlerinde ordu büyük ilerleme kaydetti" dedi.

Irak ordusu, Felluce'nin bağlı olduğu Enbar ve çevresinde,"Aşiret Devrimcileri" adıyla anılan silahlı gruplarla IŞİD terör örgütü unsurları bulunduğu gerekçesiyle, yaklaşık 5 aydan bu yana operasyon düzenliyor.


Yüklə 170,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin