M. Pickthall (English)
|
If ye help him not, still Allah helped him when those who disbelieve drove him forth, the second of two; when they two were in the cave, when he said unto his comrade: Grieve not. Lo! Allah is with us. Then Allah caused His peace of reassurance to descend upon him and supported him with hosts ye cannot see, and made the word of those who disbelieved the nethermost, while Allah's word it was that became the uppermost. Allah is Mighty, Wise.
|
Tevbe Suresi
60
إِنَّمَا
şüphesiz ancak
|
الصَّدَقَاتُ
sadakalar (zekatlar)
|
لِلْفُقَرَاءِ
fakirlere mahsustur
|
وَالْمَسَاكِينِ
ve düşkünlere
|
وَالْعَامِلِينَ
ve çalışan memurlara
|
عَلَيْهَا
onlar üzerinde
|
وَالْمُؤَلَّفَةِ
ve ısındırılacak olanlara
|
قُلُوبُهُمْ
kalbleri
|
وَفِي الرِّقَابِ
ve kölelere
|
وَالْغَارِمِينَ
ve borçlulara
|
وَفِي سَبِيلِ
ve yoluna
|
اللَّهِ
Allah
|
وَابْنِ السَّبِيلِۖ
ve yolcuya
|
فَرِيضَةً
bir farz olarak
|
مِنَ اللَّهِۗ
Allah'tan
|
وَاللَّهُ
Allah
|
عَلِيمٌ
bilendir
|
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
|
|
|
|
|
|
|
Türkçe Transcript (*)
|
İnnemâ-ssadekâtu lilfukarâ-i velmesâkîni vel’âmilîne ‘aleyhâ velmu-ellefeti kulûbuhum vefî-rrikâbi velġârimîne vefî sebîli(A)llâhi vebni-ssebîl(i)(s) ferîdaten mina(A)llâh(i)(k) va(A)llâhu ‘alîmun hakîm(un)
|
Ali Bulaç Meali
|
Sadakalar, -Allah'tan bir farz olarakyalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalbleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
|
Edip Yüksel Meali
|
Sadakalar, ALLAH'tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefei kulûb (kalbleri İslâm'a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Sadakalar, (zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, onlar üzerinde çalışan (zekat toplayan) memurlara, kalbleri (İslam'a) ısındırılacak olanlara, kölelik altında bulunanlara, borçlulara, Allah yoluna ve yolcuya mahsustur (toplanan zekat, ancak bu sayılanlara verilir). Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
|
|
Dostları ilə paylaş: |