Allame murtaza askerî ehl-i BEYT VE ehl-i SÜnnet ekolleri Mütercim: Cafer bendiderya ismail bendiderya



Yüklə 1,44 Mb.
səhifə26/70
tarix29.10.2017
ölçüsü1,44 Mb.
#19784
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   70

Ebu Bekir'e Biat Etmeyenler


1- Ferve b. Amr: Zübeyir b. Bekkar el-Muvaffakiyyat adlı kitabında şöyle yazar: Ferve b. Amr Ebu Bekir'e biat etmedi. Ferve, Resulullah'ın (s.a.a) emrinde savaşlara katılmıştı. Savaşlarda bir ata kendisi biner, bir atı da İslâm savaşçıları binsin diye Allah rızası için beraberinde getirirdi. Ferve, kendi kavminin ileri gelenlerinden olup zengin ve sorumluluğunu bilen bir kişiydi. O her yıl hurmalıklarından bin vasak[333] hurma sadaka verirdi. O, Emirü'l-Müminin Ali b. Ebu Talib'in ashabından olup Cemel Savaşı'nda Hz. Ali'nin emrinde savaşmıştır.[334] Zübeyir b. Bekkar, bu sözlerinden sonra Ferve'nin Ebu Bekir'e biat alınmasında yardımcı olan bazı ensara öfkelenmesinden bahsetmiştir.

2- Halid b. Said el-Emevî[335]

Halid b. Said, Resulullah (s.a.a) tarafından Yemen'in San'a bölgesinin valiliğine atanmıştır. Resulullah (s.a.a) vefat edince Halid,

Eban ve Ömer adlı kardeşleriyle birlikte görev bölgesini terk ederek Medine'ye geldi. Ebu Bekir ona: "Niçin görev bölgeni terk ettin?! Valiliğe,

hiç kimse Resulullah'ın (s.a.a) seçmiş olduğu şahıslardan daha lâyık değildir; işinin başına dön." dediğinde, onlar şöyle cevap verdiler: "Biz Uheyha Oğulları Resulullah'tan (s.a.a) sonra hiç kimse için çalışmayız." Halid ve kardeşi bir müddet Ebu Bekir'e biat etmediler. Halid bir konuşmasında Hâşimoğulları'na demişti ki: "Siz (Resulullah'ın Ehlibeyti) sağlam, güçlü ve iyi meyveli ağaçsınız; biz sizin izleyicileriniziz."[336] Halid, iki ay Ebu Bekir'e biat etmedi. O diyordu ki: "Resulullah (s.a.a) beni valiliğe atadı ve hayatta olduğu müddetçe o makamdan almadı." Halid, Ali b. Ebu Talib ve Osman b. Affan'la görüşerek onlara dedi ki: "Ey Abdumenafoğulları! Hükümet ve liderlikten diğerleri ona ulaşsın diye mi el çektiniz?"Halid'in bu sözünü Ebu Bekir'e ulaştırdıklarında, Ebu Bekir bunu önemsemedi; ama Ömer Halid'e karşı içinde bir kin besledi.[337] Bir gün Halid, İmam Ali'nin huzurunu çıkarak, "İzin ver de sana biat edeyim." dedi, "Vallahi bu insanların arasında hiç kimse Resulullah'ın (s.a.a) hilâfetine senden daha lâyık değildir."[338] dedi. Sonunda Hâşimoğulları Ebu Bekir'e biat edince, Halid de Ebu Bekir'e biat etti. Ebu Bekir Şam'a ordu gönderince ordunun dörtte birine kumandan ettiği ilk kişi Halid b. Said'di. Ama Ömer bunu kabul etmeyerek Ebu Bekir'in bu seçimine itiraz etti ve "O, falan işleri yapıp filan sözleri söylediği hâlde onu orduya kumandan mı ediyorsun?"[339] dedi. Ömer'in bu sözleri sonucu Ebu Bekir fikrini değiştirdi ve onu ordunun kumandanlığından alarak yerine Yezid b. Ebu Süfyan'ı tayin etti![340]

3- Sa'd b. Ubâde[341]

Sakife olayından sonra Sa'd b. Ubâde'yi birkaç gün kendi hâline bıraktılar, daha sonra, "Akrabaların da dahil herkes, Ebu Bekir'e biat etti, gel sen de biat et." diye peşine adam gönderdiler. Sa'd ise şöyle cevap verdi: Vallahi okluğumdaki bütün oklarımı size atıp mızrağımın ucunu sizin kanınıza boyamadıkça size biat etmem. Ne sandınız? Kılıcımın kabzası elimde olduğu müddetçe sizin başınıza indiririm; akrabalarım ve kavmimden bana itaat edenlerin yardımıyla var gücümle savaşırım, ama size biat etmem. Vallahi bütün insanlar ve cinler sizin hükümetinizi kabul etseler bile, ilâhî adalette hesap verinceye kadar ben size baş eğmem ve sizi resmen tanımam.[342] Sa'd'ın bu sözleri Ebu Bekir'e ulaşınca Ömer, "Biat almadıkça onu bırakma." dedi. Ama Beşir b. Sa'd dedi ki: O inat etmiştir, onu öldürseniz bile size biat etmesi mümkün değil. Bütün oğullarını ve ailesini, akrabalarından bir grubu öldürmedikçe onu öldürmek de imkânsızdır. Onu kendi hâline bırakın; onu kendi hâline bırakmanızın size bir zararı olmaz; çünkü o şimdilik tek kalmıştır. Beşir'in bu sözlerinden sonra onu kendi hâline bıraktılar.[343] Sa'd onların hiçbir toplantılarına iştirak etmiyor, onların cuma ve cemaat

namazlarına katılmıyordu. Onlarla birlikte hac yapmıyordu... Bu durum Ebu Bekir'in ölümüyle hilâfete Ömer geçinceye kadar devam etti. Ömer hilâfete geçince bir gün Sa'd b. Ubâde'yi Medine sokaklarından birinde görüp ona şöyle seslendi: "Hey Sa'd!" Sa'd da hemen, "Hey Ömer!" diye cevap verdi. Ömer: "Filan işleri yapan sen değil miydin?!" dedi. Sa'd, "Evet, bendim; şimdi bu hükümeti sana mı bıraktılar?! Vallahi arkadaşını senden daha çok seviyordum. Vallahi, seninle komşu olmaktan rahatsızım." dedi. Ömer, "Komşusundan hoşlanmayan evini değiştirir!" dedi. Bunun üzerine Sa'd, "Bundan gafil değilim; yakında senden daha iyi olan birine komşu olacağım." dedi. Sa'd, çok geçmeden Ömer'in hilâfetinin başlarında Şam'a gitti...[344] Belazurî Ensabu'l-Eşraf adlı kitabında şöyle yazar: Sa'd b. Ubâde Ebu Bekir'e biat etmeyerek Şam'a gitti. Ömer bir adamı görevlendirerek ona, "Ne pahasına olursa olsun Sa'd'dan biat al; kabul etmediği takdirde Allah'ın yardımıyla onu öldür." dedi! O adam Şam'a giderek Halep yakınındaki Hevareyn kasabasında Sa'd'la karşılaştı. Hemen Sa'd'dan Ömer'e biat etmesini istedi. Bunun üzerine Sa'd, Ömer'in elçisine dedi ki: "Kureyş'ten olan birine biat etmem." Elçi, "Biat etmezsen öldürürüm seni." dedi. Sa'd, "Beni öldürsen bile biat etmem." dedi. Ömer'in elçisi Sa'd'ın direndiğini görünce, "Sen bu ümmetin kabul ettiği şeyin dışında mısın?!" dedi. Sa'd, "Biat konusunda evet, ben onların dışındayım!" dedi. Ömer'in elçisi Sa'd'ın bu kesin cevabını duyunca kalbine sapladığı bir okla  onu öldürdü![345] Tabsiretu'l-Avam kitabında şöyle geçer: Onlar bu işe Muhammed b. Mesleme el-Ensarî'yi görevlendirdiler. Muhammed de Şam'a giderek bir okla Sa'd'ı öldürdü. Yine demişlerdi ki: O sırada Şam'da olan Halid b. Velid, Sa'd'ı öldürmek için Muhammed b. Mesleme'ye yardım etti.[346] Mes'udî Murucu'z-Zeheb'de der ki: Sa'd b. Ubâde, biat etmeyerek Medine'den çıkıp Şam'a gitti ve hicretin on beşinde orada öldürüldü.[347] Yine İbn Abdurabbih şöyle der: Sa'd b. Ubâde'yi kalbine saplanan bir ok sonucu ölü buldular.

Cinler ona ağladılar ve bu şiiri okuyarak Sa'd'ı öldürmenin sorumluluğunu üzerlerine aldılar: Hazrec kabilesinin reisi Sa'd b. Ubâde'yi biz öldürdük. / Kalbine sapladığımız iki okla onu yere serdik.[348] İbn Sa'd da, Tabakat'ta şöyle yazar: Sa'd b. Ubâde bir çukurda oturmuş idrar yaparken suikasta uğradı ve oracıkta can verdi. Sa'd'ın cenazesini (zehirli ok sebebiyle) yeşile dönmüş bir hâlde buldular. [349]Yine Usdu'l-Gâbe'de şöyle geçer: Sa'd b. Ubâde ne Ebu Bekir'e ve ne de Ömer'e biat etti. O,  Şam'a giderek Havareyn denilen yerde ikamet etti ve sonunda hicretin on beşinde orada öldürüldü. Sa'd, bir tuvalet kenarında, taharet için oturduğu sırada öldürüldü. Cesedi bulunduğunda bedeninin yeşil renge büründüğü konusunda ihtilâf yoktur. Sa'd'ın akrabalarının onun öldürüldüğünden haberleri yoktu. Nihayet bir su kuyusunun başında ölüm haberinin şiir şeklinde okunduğunu duyduklarında onun öldüğünü öğrendiler. Ama kuyuya baktıklarında orada hiç kimseyi bulamadılar![350]

Böylece Sa'd b. Ubâde'nin hayat defteri kapatıldı. Ancak böyle inatçı ve korkusuz bir şahsiyetin, zamanın hükümeti tarafından öldürülmesi zihinlerde soru işareti yarattı. Bu olay, tarihçilerin anlatmaktan hoşlanmadıkları olaylardan olduğu için bazıları önemsemeyerek böyle büyük bir olayı görmezlikten gelirken, bazıları da onun öldürülüşünü hurafelerle karıştırmış ve onun öldürülmesinden cinleri sorumlu tutmuşlardır.[351] Ama bu kişiler böyle bir hurafeyi söz konusu ederken cinlerin Sa'd'a karşı kin ve düşmanlığının sebebinin ne olduğunu ve muhacir ve ensardan oluşan o kadar ashabın arasında oklarının niçin Sa'd'ın kalbini hedef aldığını söylememişlerdir. Bu kişiler masallarını tamamlamak için muteber kaynaklarında -meselâ- "Sa'd b. Ubâde'nin Ebu Bekir ve Ömer'e biat etmeye yanaşmaması, cinlerin önderini rahatsız ettiği için onu ortadan kaldırmaya karar verdiler; dolayısıyla zehirli oklarını sonuna kadar onun kalbine gömerek öteki dünyaya gönderdiler." demiş olsalardı, bu masalda belirsiz bir nokta kalmazdı. Sa'd'ın Biat Etmediğini Rivayet Edenler: Aşağıdaki kişiler Sa'd'ın Ebu Bekir ve Ömer'e biat etmeyişini kendi kitaplarında genişçe veya kapalı olarak ve özetle kaydetmişlerdir: 1- Muhammed b. Cerir Taberî Tarih'inde; 2- İbn Sa'd Tabakat'ında; 3- Belazurî Ensabu'l-Eşraf adlı kitabının birinci cildinde; 4- İbn Abdulbir İsti'ab adlı kitabında; 5- İbn Abdurabbih Ikdu'l-Ferid adlı kitabında; 6- İbn Kuteybe el-İmamet-u ve's-Siyase'de, c.1, s.9; 7- Mes'udî Murucu'z-Zeheb'de; 8- İbn Hâcer Askalanî İsabe'de, c.2, s.28; 9- Muhibbuddin Taberî Riyazu'n-Nazira'de; 10- İbn Esîr Usdu'l- Gâbe'de, c.3, s.222; 11- Diyarbekrî Tarih-i Hamis'de, Ali b. Burhanuddin Sire-i Halebiyye'de, c.3, s.396-397; Ebu Bekir Cevherî



Sakife'de İbn Ebi'l-Hadid'den naklen.

Buraya kadar özetle Ebu Bekir'in nasıl hilâfete ulaştığını ve ona nasıl biat edildiğini anlatmaya çalıştık. Bu konuyu Abdullah b. Saba kitabının birinci cildinde özetle bulabilirsiniz. Şimdi ise Ömer'in nasıl hilâfete geçtiğini ve ona nasıl biat edildiğini inceleyelim:



Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   70




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin