Mehdi, Resulullah'ın (s.a.a) Ehlibeyti'ndendir
Sünen-i İbn Mâce, "Cihad" bölümünde Ebu Hüreyre'den Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu rivayet edilir: Dünyanın ömründen bir günden fazla kalmasa dahi Allah Tealâ o günü Ehlibeyt'imden bir kişi hükümete geçip Deylem ve Kostanteniyye'ye hükümet edinceye kadar uzatır. Sünen-i İbn Mâce, "Fiten" bölümünün "Hurucu'l-Mehdi" kısmında, Müsned-i Ahmed'de ve diğer kaynaklarda Ali b. Ebu Talib (a.s) kanalıyla Resulullah'tan (s.a.a) şöyle rivayet ediliyor: Mehdi biz Ehlibeyt'tendir. Allah Tealâ bir gecede onu kıyama hazırlayacaktır. Bu hadisi diğerleri de kaydetmişlerdir.[463]
Müstedreku's-Sahiheyn'de de Ebu Said Hudrî kanalıyla Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu rivayet edilir: Kartal burunlu ve yüksek alınlı Mehdi, biz Ehlibeyt'tendir; o yeryüzünü zulüm ve sitemle dolduktan sonra adaletle dolduracaktır. Daha sonra Resulullah (s.a.a) sol elinin parmaklarıyla sağ
elinin iki parmağını açarak, "O, bu kadar (yedi yıl) hükümet edecektir." buyurdu. Hâkim ise buna şöyle ekler: Bu hadis Müslim'in şartına göre sahihtir, ama Buharî ve Müslim bunu kaydetmemişlerdir. Yine Ebu Davud Teyalasî bu hadisi kendi Müsned'inde nakletmiştir.[464]
Mehdi, Fâtıma'nın (s.a) Evlâtlarındandır
Ebu Davud'un kendi Sünen'inde Ümmü Seleme'den şöyle rivayet edilir: Resulullah'ın (s.a.a), "Mehdi benim itretimden, Fâtıma' nın evlâtların-dandır." buyurduğunu duydum.[465] Kenzü'l-Ummal'da Hz. Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğu geçer: Mehdi bizden bir kişidir, Fâtıma'nın evlâtlarındadır.[466]
Mehdi, İmam Hüseyin'in (a.s) Soyundan
Zehairu'l-Ukba kitabında Ebu Eyyub Ensarî'den Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu rivayet edilir: Bu ümmetin Mehdisi o ikisinden (Hasan ve Hüseyin'den) doğacaktır.[467] Yine bu kitapta Huzeyfe'den Resul-i Ekrem'in (s.a.a) şöyle buyurduğu nakledilir: Dünyanın ömründen bir günden fazla kalmamış bile olsa, Allah Tealâ benimle aynı isimde olan benim evlâtlarından bir kişiyi hükümete geçirinceye kadar o günü uzatır. Selman, "Hangi evlâdınızdan ya Resulullah?!" diye sorunca mübarek eliyle Hüseyin'in (a.s) omzunu okşayarak, "Bu oğlumdan." buyurdu.
* * *
Resulullah (s.a.a) kendi hadislerinde birinci imam Ali b. Ebu Talib'in imametini diğer Ehlibeyt İmamları'ndan daha fazla vurgulamış, onların sonuncusu olan Hz. Mehdi'nin (a.s) kıyamını müjdelerken bu alanda birçok hadisler buyurmuş ve Ehlibeyt İmamları'nın sayısının on iki olduğunu vurgulamıştır. Burada Ehlibeyt İmamları'nın ilkini, sonuncusunu ve onların sayısını belirttikten sonra artık ilki Hz. Ali (a.s) ve sonuncusu ise Mehdi olan imamlar (selâmullahi aleyhim ecmain) hakkında hiçbir şüphe kalmıyor.
EHLİBEYT'İN İMAMETİ KONUSUNDAKİ NASLAR
Resulullah'tan (s.a.a) sonra Ehlibeyt'in imameti konusunda rivayet edilen nasların sayısı oldukça fazladır. Bu naslardan bir kısmı Ehlibeyt'in hepsinin, bazıları ise onlardan bazılarının imametini içermektedir. Ehlibeyt'in hepsinin imametini içeren naslar şunlardır:
Sekaleyn Hadisi
a) Veda Haccı'nda
Tirmizî, Cabir b. Abdullah'tan şöyle nakleder: Resulullah'ın (s.a.a) Veda Haccı'nda Arefe günü, kulağının ucu kesilmiş bir devenin üzerinde durup halka şöyle hitap ettiğini gördüm: Ey insanlar! Ben sizin aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki eğer onlara sımsıkı sarılacak olursanız asla sapmaz-sınız: (Onlar) Allah'ın Kitabı ve itretim, Ehlibeytim(dir). Tirmizî bunu Menakıb-ı Ehlibeyt'te Ebu Said Hudri, Zeyd b. Erkam ve Huzeyfe b. Useyd'den nakleder.[468]
b) Gadir-i Hum'da
Sahih-i Müslim, Müsned-i Ahmed, Sünen-i Daremî, Beyhakî ve diğer kaynaklarda Zeyd b. Erkam'dan şöyle nakledilir: Resulullah (s.a.a) Mekke ve Medine arasında, "Hum" denilen su alma yerinde bir konuşma yaparak konuşmasında buyurdu ki: Ey insanlar! Ben de sizler gibi bir beşerim. Yakında Allah'ın elçisi gelecek ve ben de ona icabet edeceğim. Ben sizin arasızda iki değerli emanet bırakıyorum. Onların biri içinde nur ve hidayet olan Allah'ın Kitabıdır. O hâlde Allah'ın Kitabını elinize alarak ona sarılın... Diğeri ise benim Ehlibeyt'imdir...[469] Sünen-i Tirmizî, Müsned-i Ahmed b. Hanbel'de kaydedilen diğer bir hadiste de şöyle geçer (biz Tirmizî'den naklediyoruz): Ben sizin aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sarılacak
olursanız benden sonra asla sapmazsınız. Onlardan biri diğerinden daha büyüktür. Onlardan biri gökten yere uzanan bir ip olan Allah'ın Kitabı, diğeri ise İtretim, Ehlibeyt'imdir. Bu ikisi, Kevser havuzunun başında bana ulaşıncaya kadar birbirlerinden asla ayrılmazlar. O hâlde benden sonra bu ikisine nasıl davranacağınıza dikkat edin.[470] Müstedreku's-Sahiheyn'de de şöyle geçer: Sanki çağrıldım da, çağrıya icabet ettim. (Ölümüm ulaştı
demek isteniyor.) Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onların biri diğerinden daha büyüktür: (Onlar) Allah'ın Kitabı ve İtretim(dir). O hâlde benden sonra bu ikisine nasıl davranacağınıza dikkat edin. O ikisi Kevser havuzunun başında bana dönünceye kadar asla birbirinden ayrılmazlar...[471] Diğer bir rivayete göre de: Ey insanlar! Ben sizin aranızda iki şey bırakıyorum; o ikisini izleyecek olursanız asla sapmazsınız. Onlar, Allah'ın Kitabı ve benim İtretim, Ehlibeyt'imdir... Hâkim bu hadisin sonunda der ki: "Bu hadis Buharî ve Müslim'in şartına göre sahihtir."[472]
Bu hadis farklı tabirlerle Müsned-i Ahmed, Ebu Nuaym'ın Hilyetu'l-Evliyâ'sında ve diğer kaynaklarda da Zeyd b. Sabit'ten gelmiştir.[473]
* * *
Yukarıdaki hadiste, Resulullah (s.a.a) hayatının son yılında kendisinin de bir beşer olduğunu ve yakında Allah'ın elçisinin gelip kendisini çağıracağını ve kendisinin de onun çağrısına icabet ederek Rabbine kavuşacağını bildiriyor. Dolayısıyla şöyle buyuruyor: Ben sizin aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sarılacak olursanız benden sonra asla sapmazsınız. Onlardan biri diğerinden daha büyüktür: Gökten yere uzanan Allah'ın Kitabı
ve İtretim, Ehlibeytim. Bu ikisi Kevser havuzu başında bana gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmazlar. O hâlde benden sonra bunlara nasıl davranacağınıza bakın. Bunları Resulullah (s.a.a) bir kere Arafat'ta ve bir kere de Gadir-i Hum'da bütün ashabına duyurmuştur. Bu ise kendisinden sonra ümmetin müracaat edeceği mercileri belirten Resulullah'tan (s.a.a) sarih ve açık bir nas olup İtretten olan bütün imamları kapsamaktadır.
Aşağıdaki rivayetlerde, Resulullah (s.a.a) kendisinden sonraki imamların sayısını da açıkça belirtmiştir.
Dostları ilə paylaş: |