1ـ إنَّ أكْرَمَ الْمَوتِ القَتْلُ، وَ الَّذي نَفْسي بِيَدِهِ لألْفُ ضَرْبَةٍ بِالسَّيْفِ أهْوَنُ (عَلَيَّ) مِنْ ميتَةٍ عَلَي الفِراشِ / 3629.
1- Şüphesiz en değerli ölüm, (Allah yolunda) öldürülmektir. Canım elinde olan Allah'a ant olsun ki bin kılıç darbesiyle ölmek, yataktaki ölümden daha kolaydır. /3629
ALLAH’A ÜMİT BAĞLAMAK
1ـ اِجْعِلُوا كُلَّ رَجائِكُمْ لِلّهِ سُبْحانَهُ، وَلا تَرْجُوا أحَداً سِواهُ فَإنَّهُ ما رَجا أحدٌ غَيْرَ اللهِ تعالى إلاّ خابَ/ 2511.
1- Tüm ümitlerinizi Allah’tan yana kılın ve ondan başkasından ümit etmeyin. Zira Allah’tan başkasına umutlu olan ümitsizliğe kapılır. /2511
2ـ أعْظَمُ البَلاءِ اِنْقِطاعُ الرَّجاءِ/ 2860.
2- Belaların en büyüğü ümidi kesmektir. /2860
3ـ الرَّجاءُ لِرَحْمَةِ اللهِ أنْجَحُ/ 1321.
3- Allah’ın rahmetine umutlu olmak, zafere daha yakın olmak demektir. /1321
4ـ إنَّكُمْ إنْ رَجَوْتُمُ اللهَ بَلَغْتُمْ آمالَكُمْ، وَإنْ رَجَوْتُمْ غَيرَ اللهِ خابَتْ أمانيُّكم وآمالُكُم/ 3854.
4- Şüphesiz Allah’a karşı umutlu olsanız arzularınıza ulaşırsınız; ama ondan başkasına umutlu olursanız hem arzularınız, hem de umutlarınız suya düşer. /3854
5ـ رُبَّ رَجاءٍ يُؤَدّي إلى حِرْمانٍ/ 5307.
5- Nice umutlar vardır ki ümitsizliğe dönüşür. /5307
6ـ رُبَّ رَجاءٍ خائِبٍ لأمَلٍ كاذِبٍ/ 5312.
6- Nice ümitsiz edici umutlar vardır ki yalancı arzular içindir. /5312
7ـ كُنْ لِما لا تَرجُو أقْرَبُ مِنْكَ لِما تَرْجُوا/ 7151.
7- Umutlu olmadığın şeye ümit ettiğin şeyden daha yakın ol. /7151
8ـ لِكُلِّ غَيْبَةُ إيابٌ/ 7272.
8- Her gidenin/ yitenin bir dönüşü vardır. /7272
9ـ لَرُبَّما قَرُبَ البَعيدُ وَبَعُدَ القَريبُ/ 7400.
9- Uzak olan yakın, yakın olan da uzak olabilir. /7400
10ـ مَنْ رَجاكَ فَلا تُخَيِّبْ أمَلَهُ/ 8067.
10- Sana umudu olanı ümitsiz etme. /8067
11ـ مَنْ لَمْ تَعْرِفِ الكَرَمَ مِنْ طَبْعِهِ فَلا تَرْجُهُ/ 8975.
11- Fazlını ve keremini huyundan çıkaramadığın kimseye umutlu olma. /8975
12ـ مَنْ ذَا الَّذي يَرْجُو فَضْلَكَ إذا قَطَعْتَ ذَوي رَحِمِكَ/ 9058.
12- Yakınlarınla irtibatını kestiğin halde senden üstünlük bekleyen kimdir? /9058
13ـ مَنْ جَعَلَ اللهَ سُبْحانَهُ مُؤْئِلَ رَجائِهِ كَفاهُ أمْرَ دينِهِ وَدُنياهُ/ 9070.
13- Kim Allah’ı umudunun dönüş yeri olarak görürse bu dünyasına da, ahiretine de yeter. /9070
14ـ مَنْ هانَتْ عَلَيهِ نَفْسُهُ فَلا تَرْجُ خَيْرَهُ/ 9087.
14- Nefsi, aleyhine ihanet eden kimseden hayrını umma! /9087
15ـ مَنْ كَفَّ شَرَّهُ فَارْجُ خَيْرَهُ/ 9198.
15- Kötülüğünü kontrol eden kimsenin hayrına ümitli ol. /9198
16ـ لا تَرْجُ إلاّ رَبَّكَ/ 10162.
16- Allah’tan başkasına ümit etme. /10162
17ـ لا تَرْجُ مَا تُعَنَّفُ بِرَجائِكَ/ 10180.
17- Ümit etmekle kınandığın şeyi ümit etme. /10180
18ـ لا تُخاطِرْ بِشَيْءٍ رَجاءَ أكْثَرَ مِنْهُ/ 10202.
18- Ümidi, ondan daha fazla bir şeyle tehlikeye atma. /10202
19ـ لا تَرْجُوَنَّ فَضْلَ مَنَّانٍ، وَلا تَأتَمِنِ الأحْمَقَ وَالخَوَّانَ/ 10206.
19- Sakın iyiliğinden dolayı minnet edene umutlu olma, ahmağa ve çokça hıyanet edene de güvenme! /10206
20ـ يَا أبا ذَرّ إنَّكَ (إنْ) غُضِبْتَ لِلّهِ فَارْجُ مَنْ غُضِبْتَ لَهُ، إنَّ القَوْمَ خافُوكَ على دُنْياهُمْ، وَخِفْتَهُم على دينِكَ، فَاتْرُكْ في أيْديهِمْ ما خافُوكَ عَلَيْهِ، وَاهْرُبْ مِنْهُمْ بِما خِفْتَهُمْ عَلَيْهِ، فَما أحْوَجَهُمْ إلى ما مَنَعْتَهُمْ، وَما أغْناكَ عَمَّا مَنَعُوكَ، وَلَوْ أنَّ السَّماواتِ وَالأرضَ كانَتا على عَبْد رَتْقاً ثُمَّ اتَّقَى اللهَ لَجَعَلَ لَهُ مِنْهُما مَخْرَجاً، فلا يُؤْنِسَنَّكَ إلاَّ الحَقُّ، وَلا يُوحِشَنَّكَ إلاَّ الباطِلُ، فَلَو قَبِلْتَ دُنياهُمْ لأَحَبُّوكَ، وَلَوْ قَرَضْتَ مِنْها لأَمِنُوكَ/ 11002.
20- Ey Ebu Zer! Şüphesiz sen Allah için gazap ettin; o halde kimin için gazap etmişsen ona umutlu ol! Şüphesiz bu kavim (3. halife Osman ve taraftarları) dünyalarından ötürü senden korktular ve sen de dininden ötürü onlardan korktun; öyleyse neden ötürü senden korkmuşlarsa bırak onlarda kalsın ve neden ötürü onlardan korktuysan onunla kaç onlardan. Nasıl da muhtaçtır onlar senin men ettiğin şeye; nasıl da meyilsizsin onların seni men ettikleri şeye! Gökler ve yerler bir kula kapansa, ve o kul sadece Allah’tan korkup çekinse Allah da bir çıkış yolu gösterir, kurtarır onu oradan. O halde (bilesin ki) seninle dost olan, ülfet kuran ancak ve ancak Hak’tır; çekinmen gereken, seni korkutan biri varsa o da bâtıldır. Onların dünyasını kabul etseydin muhakkak severlerdi seni; onların dünyasından kendine bir pay ayırsaydın emin olurlar, sana aman verirlerdi. /11002
ALLAH’IN HİLESİ
1ـ مَنْ أمِنَ مَكْرَ اللهِ هَلَكَ / 8375.
1- Kendisini Allah'ın hilesinden emniyette gören helak olmuştur. /8375
2ـ مَنْ أمِنَ الْمَكْرَ لَقِيَ الشَّرَّ / 8373.
2- Kendisini (Allah'ın) hilesinden emniyette gören şerle karşılaşır. /8773
ALLAH’IN YARDIM ETTİĞİ KİMSE
1ـ مَنْ يَكُنِ اللهُ نَصِيرَهُ يَغْلِبُ خَصْمَهُ وَ يَكُنْ لَهُ حِزْباً / 8818.
1- Allah'ın yardım ettiği kimse, düşmanına galip gelir ve bir orduya sahip olur. /8818
ALLAH’TAN YARDIM DİLEME/ALLAH’A SARILMA
1ـ مَنِ اعْتَصَمَ بِاللهِ نَجّاهُ /7826.
1- Allah’a sarılanı Allah kurtarır. /7826
2ـ مَنِ اعْتَصَمَ بِاللهِ لَمْ يَضُرَّهُ شَيْطانٌ /8035.
2- Allah’a sarılana şeytan zarar veremez. /8035
3ـ مَنِ اعْتَصَمَ بِاللهِ عَزَّ مَطْلَبُهُ /8324.
3- Allah’a sarılan dileğine ulaşır. /8324
4ـ اَلْجِئْ نَفْسَكَ فِي الأُمُورِ كُلِّها إلى إلهِكَ, فَإنَّكَ تُلْجِئُها إلى كَهْفٍ حَريزٍ /2389.
4- Bütün işlerinde nefsini Allah’a sığınmaya mecbur kıl; zira kendini sağlam bir sığınakla korumuş olursun. /2389
5ـ اِعْتَصِمْ في أحْوالِكَ كُلِّها بِاللهِ, فَإنَّكَ تَعْتَصِمُ مِنْهُ سُبْحانَهُ بِمانِعٍ عَزيزٍ /2390.
5- Her durumda Allah’a sarıl! Zira sen ondan yardım istiyorsun; Allah ise alıkoyan, galip gelendir. /2390
6ـ عَلَيْكَ بِالاِعْتِصامِ بِاللهِ في كُلِّ أُمُورِكَ , فَإنَّها عِصْمَةٌ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ /6125.
6- Bütün işlerinde Allah’a sarıl! Zira o, (insanı) her şeyden koruyandır. /6125
Dostları ilə paylaş: |