ALLAH'IN EVİ
1ـ زِيارَةُ بَيْتِ اللهِ أمْنٌ مِنْ عَذابِ جَهَنَّمَ/ 5473.
1- Allah'ın evini (Kâbe'yi) ziyaret etmek, cehennem azabından güvende olmak demektir. /5473
ALLAH'IN ORDUSU
1ـ أيَسُرّكَ أنَ تَكونَ مِنْ حِزْبِ اللهِ الغالِبينَ: اِتَّقِ اللهَ سُبْحانَهُ، وَأحْسِنْ في كُلِّ أمُورِكَ، فَإنَّ اللهَ معَ الّذينَ اتَّقَوْا والَّذينَ هُمْ مُحْسِنُونَ/ 2828.
1- Allah’ın galip ordusundan olmak seni sevindiriyor mu? Öyleyse Allah’tan çekin de bütün işlerinde iyilik yap; Zira Allah, çekinenler ve iyilik edenlerle beraberdir. /2828
ALLAH'TAN KOPMAK
1ـ مَنِ انْقَطَعَ إلي غَيْرِ اللهِ شَقِيَ وَ تَعَنّي / 8424.
1- Allah'tan kopup başkasına yüz çeviren zelil olur ve zahmete düşer. /8424
AMELLER / İŞLER
1ـ اَلْعَمَلُ بِلا عِلْمٍ ضَلالٌ /1588.
1- İlimsiz amel sapıklıktır. /1588
2ـ اَلْعَمَلُ الصَّالِحُ أفْضَلُ الزّادَيْنِ /1655.
2- Salih amel, iki azıktan en üstünüdür. /1655
3ـ اَلْعَمَلُ بِطاعَةِ اللهِ أرْبَحُ , وَلِسانُ الصِّدْقِ أزْيَنُ وَ أنْجَحُ /1862.
3- Allah’a itaat etmek, en karlı kazanç; doğru sözlü olmak, en güzel ziynet ve en üstün başarıdır. /1862
4ـ أعْمالُ العِبادِ فِي الدُّنيا نَصْبُ أعْيُنِهمْ فِي الآخِرةِ /1886.
4- Kulların dünyadaki amelleri kıyamette gözlerinin önüne dikilecektir. /1886
5ـ ألشَّرفُ عِنْدَ اللهِ سُبْحانَهُ بِحُسْنِ الأعْمالِ , لا بِحُسْنِ الأقْوالِ /1981.
5- Allah katında saygınlık, sözlerin güzelliğinde değil, amellerin güzelliğindedir. /1924
6ـ اَلتَّقْصِيرُ فِي العَمَلِ لِمَنْ وَثِقَ بِالثَّوابِ عَلَيْهِ غَبْنٌ /1981.
6- Amelin sevabına itimat edip inanan kimsenin, kusur etmesi zarardır. /1981
7ـ اِشْتِغالُ النَّفْسِ بِما لا يَصْحَبُها بَعْدَ المَوْتِ مِنْ أكْثَرِ الوَهْنِ /1982.
7- Nefsin, ölümden sonra kendisine yoldaşlık etmeyecek şeylerle meşgul olması, en büyük zayıflıktır. /1982
8ـ اَلْعَمَلُ بِالعِلْمِ مِنْ تَمامِ النِّعْمَةِ /20157.
8- İlme amel etmek, nimetin kemalindendir. /2052
9ـ اَلأقاويلُ مَحْفُوظَةٌ , وَ السَّرائِرُ مَبْلُوَّةٌ , وَكُلُّ نَفْسٍ بِما كَسَبَتْ رَهِينَةٌ /2137.
9- Sözler saklanmış, gizlilikler denenmiş, her nefis kazandığı şeyden sorumludur. /2137
10ـ اَلقَرينُ الصّالِحُ هُوَ اَلْعَمَلُ الصّالِحُ /2157.
10- İyi amel, iyi dosttur . /2157
11ـ اِعْمَلْ تَدَّخِرْ /2236.
11- Amel et, biriktirirsin. /2236
12ـ اِعْمَلْ بِالعِلْمِ تُدْرِكْ غُنْماً /2277.
12- İlmine amel et, ganimete ulaşırsın. /2277
13ـ اِجْعَلْ رَفيقَكَ عَمَلَكَ, وَ عَدُوَّكَ أمَلَكَ /2302.
13- Ameli dost, arzunu düşman edin. /2302
14ـ اِعْمَلْ عَمَلَ مَنْ يَعْلَمُ أنَّ اللهَ مُجازيِهِ بِإسائَتِهِ وَ إحْسانِهِ /2352.
14- Allah’ın iyiliğinin ve kötülüğünün karşılığını vereceğini bilen gibi amel et. /2352
15ـ اِسْعَ في كَدْحِكَ, وَ لا تكُنْ خازِناً لِغَيْرِكَ /2401.
15- Kendi işinde çalışkan ol, başkasının haznedarı olma. /2401
16ـ اِعْمَلُوا بِالعِلْمِ تَسْعَدُوا /2479.
16- İlminize amel edin ki saadete eresiniz. /2479
17ـ اِعْمَلُوا إذا عَلِمْتُمْ /2481.
17- Öğrendiğiniz zaman amel edin. /2481
18ـ اِعْمَلُوا, وَ اَلْعَمَلُ يَنْفَعُ, وَ الدُّعاءُ يُسْمَعُ, وَ التَّوْبَةُ تُرْفَعُ /2540.
18- Amel edin, çünkü amel faydalıdır. Dua kabul edilir, tövbe yükselir. /2540
19ـ اِعْرِضُوا عَنْ كُلِّ عَمَلٍ بِكُمْ غِنىً عَنْهُ, وَ اشْغَلُوا أنْفُسَكُمْ مِنْ أمْرِ الآخِرَةِ بِما لا بُدَّ لَكُمْ عَنْهُ /2558
19- İhtiyacınız olmayan şeyi yapmayın, ahiretiniz için mutlaka yapmanız gereken şeylerle meşgul olun. /2558
20ـ اِعْمَلُوا لِيَوْمٍ تُذْخَرُ لَهُ الذَّخائِرُ, وَ تُبْلى فيهِ السَّرائِرُ /2574.
20- Biriktirdiğiniz şeylerin saklandığı ve sırların aşikâr olduğu gün için amel edin. /2574
21ـ اِعْمَلُوا وَ أنْتُمْ في آوِنَةِ البَقاءِ, وَ الصُّحُفُ مَنْشُورةٌ, وَ التَّوْبَةُ مَبْسُوطَةٌ, وَ الْمُدْبِرُ يُدْعى, وَ الْمُسِيءُ يُرْجى قَبْلَ أنْ يَخْمُدَ اَلْعَمَلُ, وَ يَنْقَطِعَ المَهَلُ, وَتَنْقَضِيَ الْمُدَّةُ, وَ يُسَدَّ بابُ التَّوْبَةِ /2571.
21- Dünyada olduğunuz müddetçe sayfalar (amel defteri) açık, tövbe ve dönüş yaygındır. Yüz çevirip dönen çağırılır. Günahkâr; ameller sönmeden, mühlet bitmeden, müddet elden gitmeden ve tövbe kapısı kapanmadan umutludur. /2571
22ـ اِحْذَرْ كُلُّ عَمَلٍ إذا سُئِلَ عَنْهُ صاحِبُهُ, اِسْتَحْيى مِنْهُ وَ أنْكَرَهُ /2590.
22- Sahibinden sorulduğunda utanıp veya inkâr ettiği amelden kaçın. /2590
23ـ اِحْذَرْ مِنْ كُلِّ عَمَلٍ يُعْمَلُ فِي السِّرِّ وَ يُسْتَحْيى مِنْهُ فِي العَلانِيَةِ /2594.
23- Gizlide yapılıp aşikârda yapılmasından utanılan amelden uzak durun. /2594
24ـ اِحْذَرْ كُلَّ عَمَلٍ يَرْضاهُ عامِلُهُ لِنَفْسهِ, وَ يَكْرَهُهُ لِعامَّةِ الْمُسْلِمينَ /2596.
24- Nefsin yapmasından razı olduğu ama Müslümanların rahatsız olduğu amelden uzak dur. /2596
25ـ اِحْذَرُوا سُوءَ الأعْمالِ, وَ غُرُورَ الآمال, وَ نَفادَ الأمَلِ, وَ هُجُومَ الأجَلِ /2630.
25- Çirkin işlerden, arzuların aldatmasından, ümidin kesilmesinden ve ecelin saldırılarından uzak durun. /2630
26ـ إيّاكَ وَ فِعْلَ القَبِيحِ, فَإنَّهُ يُقَبِّحُ ذِكْرَكَ, وَ يُكَثِّرَ وِزْرَكَ /2631.
26- Çirkin işten uzak dur. Çünkü bu iş kötü anılmana ve günahlarının çoğalmasına neden olur. /2631
27ـ إيّاكَ وَ كُلُّ عَمَلٍ يُنَفِّرُ عَنْكَ حُرّاً, أوْ يُذِلُّ لَكَ قَدْراً أوْ يَجْلِبُ عَلَيْكَ شَرّاً, أوْ تَحْمِلُ بِهِ إلَى القِيامَةِ وِزْراً /2727.
27- Her hür insanı senden nefret ettiren, değerini düşüren, sana zarar getiren veya kıyamete günah taşımana neden olan amelden uzak dur. /2727
28ـ ألا عامِلٌ لِنَفْسِهِ قَبْلَ يَوْمِ بُؤْسِِهِ /2753.
28- Zor gününden önce kendisi için çalışacak yok mu? /2753
29ـ ألا فَاعْمَلُوا وَ الألْسُنُ مُطْلَقَةٌ, وَ الأبْدانُ صَحيحَةٌ, وَ الأعْضاءُ لُدْنَهٌ, وَ المُنْقَلَبُ فَسيِحٌ وَ المَجالُ عَريضٌ, قَبْلَ إزْهاقِ الفَوْتِ, وَ حُلُولِ الْمَوْتِ, فَحَقِّقُوا عَلَيْكُمْ حُلُولَهُ, وَ لاتَنْتَظِرُوا قُدُومَهُ /2789.
29- Duyun-bilin ki diller özgür, bedenler sağlam, uzuvlar esnek, ahiret hayatı ferah ve fırsat varken; mühlet bitmeden, ölüm gelip çatmadan amel edin ve ölümün gelmesini beklemeyin. /2789
30ـ ألا فَاعْمَلُوا عِبادَ اللهِ, وَ الخَناقُ مُهْمَلٌ, وَ الرُّوحُ مُرْسَلٌ في فِينَةِ الإرْشادِ, وَ راحَةِ الأجسادِ, وَ مَهَلِ البَقيَّةِ وَ أُنُفِ المَشِيَّةِ, وَ إنْظار التَّوبَةِ, وَ إنْفِساحِ الحَوْبَةِ, قَبْلَ الضَّنْكِ وَ المَضيقِ, وَ الرَّدْعِ, وَ الزُّهُوقِ, قَبْلَ قُدُومِ الغائِبِ المُنْتَظَرِ وَ أخْذَهِ العَزيزِ المُقْتَدِرِ /2792.
30- Ey Allah’ın kulları! Bilesiniz ki boğaz sıkılmadan, ruh reşadet saatlerinde ve bedenin rahatlığında bedende akıcıdır. Mühlet verilmiş kalan ömürde, irade yerinde ve tövbe yolu açık günaha fırsat verilmişken dar ve darlığa düşüp amelden alıkoyulmadan, beklenen gelmeden, aziz ve kudretli olan almadan (amel edin). /2792
31ـ ألا وَ إنَّكُمْ في أيَّامِ أمَلٍ مِنْ وَرائِهِ أجَلٌ, فَمَنْ عَمِلَ في أيّامٍ أمَلِهِ قَبْلَ حُضُورِ أجَلِهِ, نَفَعَهُ عَمَلُهُ, وَ لَم يَضْرُرْهُ أجَلُهُ /2772.
31- Bilesiniz ki şüphesiz sizler, ümit günlerindesiniz ki ondan sonra ecel vardır. Öyleyse ümit günlerinde ecel gelmeden amel edene ameli fayda verir ve ecel ona zarar vermez. /2772
32ـ أيْنَ الَّذينَ اخْلَصُوا أعْمالَهُمْ لِلّهِ, وَ طَهَّرُوا قُلُوبَهُمْ بِمَواضِعِ ذِكْرِ (نَظَرِ) اللهِ /2822.
32- Nerededir? Amellerini Allah için ihlaslı kılıp Allah’ın zikredildiği yerlerde kalplerini temizleyenler? /2822
33ـ أشْرَفُ الأعْمالِ الطّاعَةُ /2919.
33- Amellerin en üstün Allah’a itaattir. /2919
34ـ أفْضَلُ الْعَمَلِ ما أخْلِصَ فيهِ /2934.
34- En faziletli amel ihlaslı olanıdır. /2934
35ـ أفْضَلُ الْعَمَلِ ما أُرِيدَ بِهِ وَجْهُ اللهِ /2958.
35- En faziletli amel, Allah’ın veçhi kastedilen ameldir. /2958
36ـ أنْفَعُ الذَّخائِرِ صالِحُ الأعْمالِ /3025.
36- En faydalı birikim salih amellerdir. /3025
37ـ أقْرَبُ النّاسِ مِنَ الأنْبِياءِ أعْمَلُهُمْ بِما أمَرُوا بِِهِ /3057.
37- Peygamberlere halkın en yakını, onların getirdiğine en iyi amel edendir. /3057
38ـ أحْسَنُ الفِعْلِ الكَفُّ عَنِ القَبِيحِ /03204
38- En güzel iş, çirkin şeylerden el çekmektir. /3204
39ـ أصْدَقُ المَقالِ ما نَطَقَ بِهِ لِسانُ الحالِ /3302
39- En doğru söz, hareket (amel) dilinin söylediğidir. /3302
40ـ أحْسَنُ المَقالِ ما صَدَّقَهُ حُسْنُ الفِعالِ /03303
40- En güzel söz, güzel amelin tasdik ettiği sözdür. /3303
41ـ أفْضَلُ الأعمالِ لُزُومُ الحَقِّ /3322
41- Amellerin en faziletlisi doğrudan ayrı olmayandır. /3322
42ـ أحْسَنُ الأفْعالِ ما وافَقَ الْحَقَّ وَ أفْضَلُ المَقالِ ما طابَقَ الصِّدْقَ /3324.
42- İşlerin en güzeli hakka uygun olan, sözlerin en faziletlisi ise doğruluk ile mutabık olandır. /3324
43ـ اَلْعَمَلُ عُنْوانُ الطَّوِيَّةِ /299.
43- Amel, saklı niyetlerin alametidir. /299
44ـ اَلْعَمَلُ شِعارُ المُؤْمِنِ /408.
44- Amel müminin şiarıdır. /408
45ـ اَلْعَمَلُ أكْمَلُ خَلَفٍ /482.
45- Amel en kâmil veliahttır. /482
46ـ اَلْعَمَلُ (اَلوَرَعُ عَمَلٌ راجِحٌ) وَرَعٌ راجِحٌ /551.
46- Amel tercih edilmiş dindarlıktır. /551
47ـ اَلْعَمَلُ رَفيقُ المُوقِنِ /975.
47- Amel yakin sahibinin arkadaşıdır. /975
48ـ اَلْمَرْءُ لا يَصْحَبُهُ إلاّ اَلْعَمَلُ /999.
48- Amel her zaman insanla beraberdir. /999
49ـ اَلأعْمالُ فِي الدُّنيا تِجارَةُ الآخِرَةِ /1307.
49- Dünyada amel ahiret ticaretidir. /1307
50ـ اَلْعَمَلُ بِطاعَةِ اللهِ أرْبَحُ /1320.
50- Allah’a itaat için yapılan amel, en kazançlı olanıdır. /1320
51ـ اَلفِعْلُ الجَمِيلُ يُنْبِئُ عَنْ عُلُوِّ الهِمَّةِ /1388.
51- İyi amel, himmetin büyüklüğünden haber verir. /1388
52ـ اَلْعَمَلُ كُلُّهُ هَباءٌ إلاّ ما أُخْلِصَ فيهِ /1400.
52- İhlasla yapılan amellerin dışında bütün ameller boştur. /1400
53ـ إنْ كُنْتُمْ عامِلينَ فَاعْمَلُوا لِما يُنْجيكُمْ يَوْمَ العَرْضِ /3737.
53- Amel ehliyseniz, kıyamette sizi kurtuluşa erdirecek amelleri yapın. /3737
54ـ إنَّكَ لَنْ يُتَقَبَّلَ مِنْ عَمَلِكَ إلاّ ما أخْلَصْتَ فيهِ, وَ لَمْ تَشُبْهُ بِالْهَوى, وَأسْبابِ الدُّنيا /3787.
54- İhlasla yaptığın, nefsi isteklerinle ve dünya vesileleriyle karıştırmadığın amellerinin dışındakiler kabul edilmez. /3787
55ـ إنَّكَ لَنْ يُغْنِيَ عَنْكَ بَعْدَ الْمَوْتِ إلاّ صالِحُ عَمَلٍ قَدَّمْتَهُ, فَتَزَوَّدْ مِنْ صالِحِ اَلْعَمَلِ /3815.
55- Öldükten sonra; göndermiş olduğun salim amelden başkası seni kurtarmayacaktır. Öyleyse salih amelden kendine azık hazırla. /3815
56ـ إنَّكَ لَنْ تَحْمِلَ إلَى الآخِرَةِ عَمَلاً أنْفَعُ لَكَ مِنَ الصَّبْرِ, وَ الرِّضا, وَ الْخَوْفِ, وَ الرَّجاءِ /3819.
56- Şüphesiz ahrete; sabırdan, rızadan, korku ve ümitten daha hayırlı amel taşımazsın. /3819
57ـ إنَّكُمْ بِأعْمالِكُمْ مُجازُونَ, وَبِها مُرْتَهنُِونَ /3820.
57- Şüphesiz amellerinizin karşılığında hak edilen verilecektir ve amelleriniz karşılığında rehinsiniz. /3820
58ـ إنَّكُمْ مَدينُونَ بِما قَدَّمْتُمْ, وَ مُرْتَهَنُونَ بِما أسْلَفْتُمْ /3824.
58- Şüphesiz önceden göndermiş olduğunuz amel karşılığında hak ettiğiniz verilecektir ve önceden yaptıklarınıza karşı rehinsiniz. /3824
59ـ إنَّكُمْ إلَى اَلْعَمَلِ بِما عَلِمْتُمْ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى تَعَلُّمِ ما لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ /2826.
59- Şüphesiz sizler bilmediğinizi öğrenmekten daha çok bildiğinize amel etmeye muhtaçsınız. /2826
60ـ إنَّكُمْ إلى إعْرابِ الأعْمالِ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى إعْرابِ الأقْوالِ /3828.
60- Şüphesiz sözlerinizi tashih edip düzeltmeye, mal toplayıp kazanmaktan daha çok ihtiyacınız vardır. /3829
61ـ إنَّكُمْ إلَى اكْتِسابِ صالِحِ الأعْمالِ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى مَكاسِبِ الأمْوالِ /3829.
61- Şüphesiz salih amel işlemeye, mal toplayıp kazanmaktan daha çok ihtiyacınız var. /3829
62ـ إنَّكُمْ إلَى الاِهْتِمامِ بِما يَصْحَبُكُمْ إلَى الآخِرَةِ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى كُلِّ ما يَصْحَبُكُمْ مِنَ الدُّنيا /3830.
62- Ahirette sizinle birlikte olacak şeye karşı gayret göstermeye, dünyada sizinle birlikte olana gayret göstermekten daha çok ihtiyacınız var. /3830
63ـ إنَّكُمْ مُجازَوْنَ بِأفْعالِكُمْ فَلا تَفْعَلُوا إلاّ بِرّاً /3838.
63- Şüphesiz amelleriniz ile hesaba çekilip mükâfat alacaksınız. Öyleyse iyilikten başka bir şey yapmayın. /3838
64ـ إنَّكُمْ إنِ اغْتَنَمْتُمْ صالِحَ الأعْمالِ, نِلْتُمْ مِنَ الآخِرَةِ نِهايَةَ الآمالِ /3842.
64- Şüphesiz eğer salih amelleri ganimet saysanız, ahirette arzularınızın doruğuna ulaşırsınız. /3842
65ـ إنَّما المَرْءُ مَجْزِيٌّ بِما أسْلَفَ, وَ قادِمٌ عَلى ما قَدَّمَ /3893.
65- Şüphesiz insana önceden gönderdiği (amel)in karşılığı verilir. Önceden gönderdiğinize doğru gider. /3893
66ـ آفَةُ اَلْعَمَلِ تَرْكُ الإخْلاصِ /3949.
66- Amelin afeti ihlası terk etmektir. /3949
67ـ آفَةُ الأعْمالِ عَجْزُ العُمّالِ /3958.
67- Amellerin afeti amel edenlerin acizliğidir. /3958
68ـ آفَةُ اَلْعَمَلِ البِطالَةُ /3967.
68- Amellerin afeti işsizlik, boş kalmaktır. /3967
69ـ إذا ارْتَأيْتَ فَافْعَلْ /3997.
69- Ne zaman düşünsen amel et. /3997
70ـ بِحُسْنِ الأفْعالِ يَحْسُنُ الثَّناءُ /4241.
70- İyi işler ile övgüler güzel olur. /4241
71ـ بِالصَّالِحاتِ يُسْتَدَلُّ عَلى حُسْنِ الإيمانِ /4285.
71- İyi ameller ile imanın güzelliğine delil getirilir. /4285
72ـ بِالعَمَلِ يَحْصُلُ الثَّوابُ لا بِالكَسَلِ /4295.
72- Tembellik ile değil, amel ile sevap kazanılır. /4295
73ـ بِحُسْنِ اَلْعَمَلِ تُجْنى ثَمَرَةُ العِلْمِ لا بِحُسْنِ القَوْلِ /3296.
73- İyi sözle değil, iyi amel ile ilmin meyvesi toplanır. /4296
74ـ بِالعَمَلِ تَحْصُلُ الجَنَّةُ لا بِالأمَلِ /4297.
74- Cennet arzuyla değil, amelle kazanılır. /4297
75ـ بالأعْمالِ الصَّالِحاتِ تُرْفَعُ الدَّرَجاتُ /4301.
75- Salih amellerle makamlar yükselir. /4301
76ـ تَأْخِيرُ اَلْعَمَلِ عُنْوانُ الكَسَلِ /4471.
76- Ameli ertelemek tembelliği gösterir. /4471
77ـ تَصْفِيَةُ اَلْعَمَلِ أشَدُّ مِنَ اَلْعَمَلِ /4472.
77- Ameli saf ihlaslı kılmak, amel etmekten daha zordur. /4472
78ـ تَبادَرُوا إلى مَحامِدِ الأفْعالِ و فَضائِل الخِلالِ وَتَنافَسُوا فِي صِدْقِ الأقْوالِ وَ بَذْلِ الأمْوالِ /4559.
78- Övülmüş ve üstün amellere koşun; doğru konuşmakta ve malı infak etmekte yarışın. /4559
79ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ الأجْرُ عَلَيْهِ /4625.
79- Amelin meyvesi onun mükâfatıdır. /4625
80ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ الصّالِحِ كَأصْلِهِ /4649.
80- Salih amelin meyvesi aslı gibidir. /4649
81ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ السَّيِّءِ كَأصْلِهِ /4650.
81- Kötü amelin meyvesi aslı gibidir. /4650
82ـ ثَوابُ عَمَلِكَ أفْضَلُ مِنْ عَمَلِكَ /4688.
82- Amelinin mükâfatı amelinin özünden daha üstündür. /4688
83ـ ثَوابُ اَلْعَمَلِ عَلى قَدْرِ المَشَقَّةِ فيهِ /4690.
83- Amelin sevabı, onda çekilen zorluk kadardır. /4690
84ـ ثَوبُ اَلْعَمَلِ (العِلْمِ ) يُخَلِّدُكَ وَلا يَبْلى وَيُبْقيكَ وَلا يَفْنى /4701.
84- Amel[13] elbisesi seni ebedi kılar, eskimez; baki yapar, fani olmaz. /4701
85ـ ثابِرُوا عَلَى اغْتِنامِ عَمَلٍ لا يَفْنى ثَوابُهُ /4710.
85- mükafatı yok olmayacak ameli kazanmak için azimli ve sabırlı olun. /4710
86ـ ثابِرُوا عَلَى الأعْمالِ المُوجِبَةِ لَكُمُ الخَلاصَ مِنَ النّارِ وَ الفَوْزَ بِالجَنَّةِ /4711.
86- Ateşten kurtulup cennete gitmenize sebep olan amellerde azimli olun. /4711
87ـ ثَوابُ اَلْعَمَلِ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ /4714.
87- Amelin sevabı, onun meyvesidir. /4714
88ـ جَميلُ الفِعْل يُنْبِئُ عَنْ طيبِ الأصْلِ /4777.
88- Amelin güzelliği asaletin temiz oluşunun habercisidir. /4777
89ـ جَعَلَ اللهُ لِكُلِّ عَمَلٍ ثَواباً, وَ لِكُلِّ شَيْءٍ حِساباً, وَ لِكُلِّ أجَلٍ كِتاباً /4779.
89- Allah her amel için sevap, her şey için hesap ve her ecel için bir kitap (müddet) karar kılmıştır. /4779
90ـ حُسْنُ اَلْعَمَلِ خَيْرُ ذُخْرِ, وَ أفْضَلُ عُدَّةٍ /4865.
90- İyi amel en hayırlı birikim ve en faziletli teçhizattır. /4865
91ـ حُسْنُ الأفْعالِ مِصْداقُ حُسْنِ الأقْوالِ /4909.
91- İyi ameller iyi sözlerin ölçüsüdür. /4909
92ـ خَيْرُ أعْمالِكَ ما قَضى فَرْضَكَ /4957.
92- Amellerinin en iyisi farzlarını yerine getirdiğindir. /4957
93ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما اكْتَسَبَ شُكْراً /4959.
93- Amellerin en hayırlısı şükrü kazanandır. /4959
94ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما أصْلَحَ الدّينَ /4966.
94- Amellerin en hayırlısı dini ıslah edendir. /4966
95ـ خَيْرُ العَمَلِ ما صَحِبَهُ الإخْلاصُ /4971.
95- En üstün amel ihlasla birlikte olandır. /4971
96ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما زانَهُ الرِّفْقُ /4992.
96- En iyi amel, yumuşak huyla süslenendir. /4992
97ـ خَيْرُ الأعمالِ ما قَضَى اللَّوازِمَ /4992.
97- En hayırlı amel, gerekli olanları yerine getirmektir. /4994
98ـ خَيْرُ عَمِلكَ ما أصْلَحْتَ بِهِ يَوْمَكَ, وَ شَرُّهُ ما أفْسَدْتَ (اِسْتَفْسَدْتَ) بِهِ قَوْمَكَ /5024.
98- En hayırlı amel günlük işlerini düzelttiğin, en kötü amel ise kavmini mahvettiğin ameldir. /5024
99ـ خَيْرُ الأعْمالِ اِعْتِدالُ الرَّجاءِ وَ الخَوْفِ /5055.
99- En üstün amel, ümit ile korkunun eşit olduğu ameldir. /5055
100ـ رَحِمَ اللهُ امْرَءاً بادَرَ الأجَلَ, وَ أْحْسَنَ اَلْعَمَلَ لِدارِ إقامَتِهِ وَ مَحَلِّ كَرامَتِهِ /5209.
100- Allah ecelinden öne geçip ebedi kalacağı ve aziz olacağı yer için güzel amel işleyen kişiye rahmet etsin. /5209
101ـ رُبَّ عَمَلٍ أفْسَدَتْهُ النِّيَّةُ /5295.
101- Nice ameller vardır ki niyet onları bozar. /5295
102ـ رُبَّ صَغيرٍ مِنْ عَمَلِكَ تَسْتَكْبِرُهُ /5346.
102- Nice küçük ameller vardır ki sen onları büyük sayarsın. /5346
103ـ زيادَةُ الفِعْلِ عَلَى القَوْلِ أحْسَنُ فَضيلَةٍ, وَ نَقْصُ الفِعْلِ عَنِ القَوْلِ أقْبَحُ رَذيلَةٍ /5459.
103- İşin sözden çok olması en güzel fazilettir, işin sözden az olası ise en çirkin rezilliktir. /5459
104ـ سُوءُ الفِعْلِ دَليلُ لُؤْمِ الأصْلِ /5569.
104- Çirkin iş asaletin bozuk olmasına delildir. /5569
105ـ شَرُّ الأفْعالِ ما جَلَبَ الآثامَ /5672.
105- En kötü amel, günahları çekendir. /5672
106ـ شَرُّ الأفْعالِ ما هَدَمَ الصَّنِيعَةَ /5675.
106- En kötü amel, kazanılan menfaati mahvedendir. /5675
107ـ شَتّانَ بَيْنَ عَمَلٍ تَذْهَبُ لَذَّتُهُ وَ تَبْقى تَبِعَتُهُ, وَ بَيْنَ عَمَلٍ تَذْهَبُ مَؤُنَتُهُ وَ تَبْقى مَثُوبَتُهُ /5762.
107- Lezzetinin gidip azabının kaldığı amel ile zahmetinin gidip mükâfatının kaldığı amel arasında dağlar kadar fark vardır? /5762
108ـ صَلاحُ العَمَلِ بِصَلاحِ النِّيِّةِ /5792.
108- Amelin doğruluğu niyetin doğruluğu iledir. /5792
109ـ صَوابُ الفِعْلِ يُزَيِّنُ الرَّجُلَ /5818.
109- İşin güzelliği insana ziynet verir. /5818
110ـ صِفَتانِ لا يَقْبَلُ اللهُ سُبْحانَهُ الأعْمالَ إلاّ بِهِما: التُّقى, وَ الإخْلاصُ /5887.
110- İki sıfat olmadan yüce Allah amelleri kabul etmez: Takva ve ihlas. /5887
111ـ طَلَبُ الْمَراتِبِ وَ الدَّرَجاتِ بِغَيْرِ عَمَلٍ جَهْلٌ /5997.
111- Amel olmadan makam istemek cahilliktir. /5997
112ـ عَلَيْكَ بِصالِحِ العَمَلِ فَإنَّهُ الزّادُ إلَى الجَنَّةِ /6107.
112- Salih amel yap; çünkü o, cennet azığıdır. /6107
113ـ عَلَيْكَ بِإدْمانِ العَمَلِ فِي النِّشاطِ وَ الكَسَلِ /6117.
113- İstekli ve tembel durumlarında amele düşkün ol. /6117
114ـ عَلَيْكُمْ بِأعْمالِ الخَيْرِ فَتَبادَرُوها, وَلا يَكُنْ غَيْرُكُمْ أحَقَّ بِها مِنْكُمْ /6151.
114- İyi amelleri yapıp öne geçin, sizden başkası onu yapmaya daha layık değildir. /6151
115ـ عَجِبْتُ لِمَنْ يَعْلَمُ أنَّ لِلأعْمالِ جَزاءً كَيْفَ لا يُحْسِنُ عَمَلَهُ /6273.
115- Ameli için mükâfatı olduğunu bilip de amelini güzelleştirmeyen kimseye şaşarım. /6273
116ـ عَمَلُ الجاهِلِ وَبالٌ , وَ عِلْمُهُ ضَلالٌ /6327.
116- Cahilin ameli yük, ilmi ise sapıklıktır. /6327
117ـ فِي العَمَلِ لِدارِ البَقاءِ إدْراكُ الفَلاحِ /6450.
117- Ebedi diyar için amel etmede kurtuluş idraki vardır. /6450
118ـ فَضيلَةُ العَمَلِ اَلإخْلاصُ فيهِ /6577.
118- Amelin fazileti onda olan ihlastır. /6577
119ـ كُلٌّ يًحْصُدُ ما زَرَعَ, وَ يُجْزى بِما صَنَعَ /6905.
119- Herkes ektiğini biçer, yaptığının karşılığını alır. /6905
120ـ كُلُّ امْرِءٍ يَلْقى ما عَمِلَ, وَ يُجْزى بِما صَنَعَ /6918.
120- Herkes ameliyle buluşur, yaptığının karşılığını alır. /6918
121ـ كَفى بِفِعْلِ الخَيْرِ حُسْنُ عادَةٍ /7043.
121- İyiliği yapmaya güzel adet yeterlidir. /7043
122ـ كُلَّما أخْلَصْتَ عَمَلاً بَلَغْتَ مِنَ الآخِرَةِ أمَلاً /7196.
122- Amelini ihlaslı kılarsan ahiret arzusuna ulaşırsın. /7196
123ـ كَما تَدينُ تُدانُ /7208.
123- Nasıl verirsen öyle alırsın. /7208
124ـ لِكُلِّ عَمَلٍ جَزاءٌ, فَاجْعلُوا عَمَلَكُمْ لِما يَبْقى وَ ذَرُوا ما يَفْنى /7310.
124- Her amelin bir karşılığı vardır; öyleyse kalıcı şeyler için amel edin, geçici olanları bırakın. /7310
125ـ لِيَكُنْ أوْثَقُ الذَّخائِرِ عِنْدَكَ اَلْعَمَلَ الصَّالِحَ /7385.
125- Yanında biriktirilmiş en muteber şey, salih amel olmalıdır. /7385
126ـ لَنْ يَصْفُوَ العَمَلُ حَتّى يَصِحَّ العِلْمُ /7410.
126- Doğru ilim olmadan amel saf olmaz. /7410
127ـ لَنْ يَزْكُوَ العَمَلُ حَتّى يُقارِنَهُ العِلْمُ /7447.
127- İlimle birlikte olmayan amel asla güçlenip büyümez (veya arınmaz). /7447
128ـ مَنْ عَمِلَ اِشْتاقَ /7729.
128- Amel eden onu arzular. /7729
129ـ مَنْ يَعْمَلْ يَزْدَدْ قُوَّةً /7990.
129- Amel edenin gücü artar. /7990
130ـ مَنْ يُقَصِّرْ فِي العَمَلِ يَزْدَدْ فَتْرَةً /7991.
130- Amelde kusur edenin tembelliği çoğalır. /7991
131ـ مَنْ عَمِلَ لِلْمَعادِ ظَفِرَ بِالسَّدادِ /8044.
131- Ahireti için amel eden kurtuluşa erer. /8044
132ـ مَنْ فَعَلَ ما شاءَ لَقِيَ ما ساءَ /8052.
132- Her istediğini yapan, her türlü kötülükle karşılaşır. /8052
133ـ مَنْ أبْطَأ بِهِ عَمَلُهُ لَمْ يُسْرِعْ بِهِ نَسَبُهُ /8141.
133- Amelinin yavaşlattığı kimseyi nesebi hızlandırmaz. /8141
134ـ مَن أخْلَصَ العَمَلَ لَمْ يَعْدِمِ المَأْمُولَ /8149.
134- Amelini ihlasla yapan arzularını kaybetmez. /8149
135ـ مَنْ عَمِلَ بِطاعَةِ اللهِ كانَ مَرْضِيّاً /8286.
135- Allah’a itaat üzere amel edenden (Allah) razı olur. /8286
136ـ مَنْ أحْسَنَ عَمَلَهُ بَلَغَ أمَلَهُ /8287.
136- Amelini güzelleştiren arzusuna ulaşır. /8287
137ـ مَنْ نَصَحَ فِي العَمَلِ نَصَحَتْهُ المُجازاةُ /8343.
137- Ameli halis olanın mükâfatı da halis olur. /8342
138ـ مَنْ أحْسَنَ العَمَلَ حَسُنَتْ لَهُ الْمُكافاةُ /8343.
138- Ameli güzel yapanın mükâfatı da güzel olur. /8343
139ـ مَنْ عَمِلَ بِأوامِرِ اللهِ أحْرَزَ الأجْرَ /8372.
139- Allah’ın emirlerine uyan mükâfatı kazanır. /8372
140ـ مَنْ عَمِلَ بِطاعَةِ اللهِ مَلَكَ /8374.
140- Allah’a itaat üzere amel eden malik olur. /8374
141ـ مَنْ أحْسَنَ أفْعالَهُ أعْرَبَ عَنْ وُفُورِ عَقْلِهِ /8418.
141- İşlerini güzelleştiren aklının çokluğunu izhar etmiştir. /8418
142ـ مَنْ أهْمَلَ اَلْعَمَلَ بِطاعَةِ اللهِ ظَلَمَ نَفْسَهُ /8541.
142- Allah’ın itaatinde ihmalkârlık eden kendine zulmetmiştir. /8541
143ـ مَنْ أنِفَ مِنْ عَمَلِهِ اِضْطَرَّهُ ذلِكَ إلى عَمَلٍ خَيْرٍ مِنْهُ /8619.
143- Amelini küçük görmek insanı daha hayırlı amele mecbur kılar. /8619
144ـ مَنْ حَسُنَ عَمَلُهُ بَلَغَ مِنَ اللهِ أمَلَهُ /8826.
144- Ameli güzel olanı Allah arzusuna ulaştırır. /8826
145ـ مَنْ سَلِمَ مِنَ الْمَعاصي عَمَلُهُ بَلَغَ مِنَ الآخِرَةِ أمَلَهُ /8834.
145- Amelini günahtan koruyanı Allah, ahirette arzusuna kavuşturur. /8834
146ـ مَنْ عَجَزَ عَنْ أعْمالِهِ أدْبَرَ في أحْوالِهِ /8952.
146- Amelleri (yerine getirmekten) aciz olan kendi durumu sırt çevirmiştir. /8952
147ـ مَنْ قَصَّرَ فِي اَلْعَمَلِ اِبْتَلاهُ اللهُ سُبْحانَهُ بِالهَمِّ, وَ لا حاجَةَ لِلّهِ فيمَنْ لَيْسَ لَهُ في نَفْسِهِ وَ مالِهِ نَصيبٌ /9026.
147- Amelde kusur edeni Allah dert ve hüzne duçar eder. Nefsinde ve malında nasibi olmayana Allah’ın ihtiyacı yoktur. /9026
148ـ مِنْ كَمالِ العَمَلِ الإخْلاصُ فيهِ /9258.
148- İhlas amelin kemalindendir. /9258
149ـ مِن أفْضَلِ الأعْمالِ ما أوْجَبَ الجَنَّةَ وَأنْجا مِنْ النّارِ /9439.
149- Cenneti kazandırıp ateşten kurtaran amel, en faziletli amellerdendir. /9439
150ـ ما أحْسَنَ مَنْ أساءَ عَمَلَهُ /9514.
150- Amelini kötüleştiren iyi iş yapmamıştır. /9514
151ـ ما أصْدَقَ الإنْسانَ عَلى نَفْسِهِ وَأيَّ دَليلٍ عَلَيْهِ كَفِعْلِهِ /9645.
151- Nefsi hakkında insanın kendisinden daha doğru sözlü kimse ve aleyhine kendi fiilinden daha büyük delil olmaz. /9645
152ـ ما وَلَدْتُمْ فَلِلتُّرابِ وَما بَنَيْنُتْم فَلِلْخَرابِ وَما جَمَعْتُمْ فَلِلذِّهابِ وَ ما عَمِلْتُمْ فَفي كِتابٍ مُدَّخَرٍ لِيَوْمِ الْحِسابِ /9688.
152- Doğduklarınız toprak içindir, bina ettikleriniz harap olmak, topladıklarınız elden gitmek içindir. Amel ettikleriniz ise hesap günü için kitapta toplanmıştır. /9688
153ـ مِلاكُ العَمَلِ الإخْلاصُ فيهِ /9725.
153- Amelin değeri ihlasındadır. /9725
154ـ نِعْمَ الزّادُ حُسْنُ العَمَلِ /9904.
154- Ne güzel azıktır güzel iş ve amel. /9904
155ـ نِعْمَ الاِعْتِدادُ العَمَلُ لِلْمَعادِ /9911.
155- Kıyamet için yapılan amel ne güzel hazırlıktır. /9911
156ـ نالَ الْمُنى مَنْ عَمِلَ لِدارِ البَقاءِ /9952.
156- Sonsuz diyar için amel edip çalışan arzusuna ulaşır. /9951
157ـ لا تَفْعَلَنَّ ما يَعُرُّكَ مَعابُهُ /10156.
157- Ayıbı seni lekeleyen işi kesinlikle yapma. /10156
158ـ لا تَفْعَلْ ما يَشينُ العِرْضَ وَالإسْمَ /10227.
158- Adını ve iffetini zedeleyen işi yapma. /10227
159ـ لا تَرْمِ سَهْماً يُعْجِزُكَ رَدُّهُ /10259.
159- Dönüşü seni aciz bırakacak oku atma. /10259
160ـ لا تَحُلَّنَّ عَقْداً يُعْجِزُكَ إيثاقُهُ /10261.
160- Açamayacağın düğümü çözmeye uğraşma. /10259
161ـ لا تِجارَةَ كَالعَمَلِ الصّالِحِ /10545.
161- İyi amel gibi ticaret yoktur. /10545
162ـ لا ذُخْرَ أنْفَعُ مِنْ صالِحِ العَمَلِ /10615.
162- Salih amelden daha kazançlı azık yoktur. /10615
163ـ لا خَيْرَ في عَمَلٍ بِلا عِلْمٍ /10683.
163- İlimsiz amelde hayır yoktur. /10683
164ـ لا خَيْرَ فِي العَمَلِ إلاّ مَعَ العِلْمِ /10708.
164- Sadece ilimle olan amel hayırlıdır. /10708
165ـ لا ثَوابَ لِمَنْ لا عَمَلَ لَهُ /10770.
165- Ameli olmayanın sevabı yoktur. /10770
166ـ لا يَكْمُلُ صالِحُ العَمَلِ إلاّ بِصالِحِ النِّيَّةِ /10799.
166- Salih amel, salih niyet olmadan kemale ermez. /10799
167ـ لا يَقِلُّ عَملٌ مَعَ تَقْوىً , وَ كيْفَ يَقِلُّ ما يُتَقَبَّلُ /10805.
167- Takva üzere yapılan amel az değildir, kabul olmuş amel nasıl az olur? /10805
168ـ لا يَسْتَغْنِى الْمَرْءُ إلى حينِ مُفارَقَةِ رُوحِهِ جَسَدَهُ عَنْ صالِحِ العَمَلِ /10845.
168- Ruh kişinin bedeninden çıkıncaya kadar salih amele ihtiyacı vardır. /10845
169ـ لا يَتْرُكُ العَمَلَ بِالعِلْمِ إلاّ مَنْ شَكَّ فِي الثَّوابِ عَلَيْهِ /10869.
169- İlim ile amel etmeyi sevabında şek edenden başkası terk etmez.
170ـ لا يَعْمَلُ بِالعِلْمِ إلاّ مَنْ أيْقَنَ بِفَضْلِ الأجْرِ فيهِ /10870.
170- Mükâfatın büyüklüğüne yakin etmeyenden başkası ilim üzere amel etmez. /10870
171ـ لا يَسْتَغْني عامِلٌ عَنِ الاِسْتِزادَةِ مِنْ عَمَلٍ صالِحِ /10877.
171- Hiçbir amel eden salih ameli çoğaltmaktan ihtiyaçsız değildir. /10877
172ـ لا خَيْرَ في عَمَلٍ إلاّ مَعَ اليَقينِ, وَ الوَرَعِ /10914.
172- Yakinsiz ve takvasız yapılan amelde hayır yoktur. /10914
173ـ يَنْبَغي أنْ تكُونَ أفْعالُ الرَّجُلِ أحْسَنَ مِنْ أقْوالِهِ وَ لا تكُونَ أقْوالُهُ أحْسَنَ مِنْ أفْعالِهِ /10943.
173- İnsana yakışan, sözlerinin amellerinden değil, amellerinin sözlerinden daha güzel olmasıdır. /10943
174ـ يُمْتَحَنُ الرَّجُلُ بِفِعْلِهِ لا بِقَوْلِهِ /11026.
174- İnsan fiilleri ile imtihan olur, sözleri ile değil. /11026
175ـ يَقْبُحُ بِالرَّجُلِ أنْ يَقْصُرَ عَمَلُهُ عَنْ عِلْمِهِ, وَ يَعْجِزَ فِعْلُهُ عَنْ قَوْلِهِ /11050.
175- İnsanın amelinin ilminden az olması ve fiilinin sözünü karşı aciz olması ayıptır. /11050
176ـ اَلتَّارِكُ لِلْعَمَلِ غَيْرُ مُوقِنٍ بِالثَّوابِ عَلَيْهِ /1545.
176- Ameli terk edenin sevaba yakini yoktur. /1545
177ـ مَنْ زَرَعَ شَيْئاً حَصَدَهُ /9213.
177- Kim ne ekerse onu biçer. /9213
178ـ لِسانُ الحالِ أصْدَقُ مِنْ لِسانِ المَقالِ /7636.
178- Amellerin dili konuşan dilden daha doğrudur. /7636
179ـ اَلعامِلُ بِجَهْلٍ كَالسّائِرِ عَلى غَيرِ طَرِيْقٍ فَلا يَزيدُهُ جِدُّهُ فِي السَّرِّ إلاّ بُعْداً عَنْ حاجَتِهِ /1847.
179- Cahillik üzere amel eden yolun dışında hareket eden gibidir, gayreti hedeften uzaklaştırmaktan başka bir şey kazandırmaz. /1847
180ـ أسْعَدُ النّاسِ بِالخَيْرِ العامِلُ بِهِ /3267.
180- Halkın en saadetlisi hayra amel edendir. /3267
181ـ اَلْعامِلُ بِالعِلْمِ كَالسّائِرِ عَلَى الطَّريقِ الواضِحِ /1535.
181- İlimle amel eden, açık bir yolda giden gibidir. /1535
182ـ عامِلُ الدّينِ لِلدُّنْيا جَزاؤُهُ عِنْدَ اللهِ النّارُ /6341.
182- Dünya için amel edenin Allah katında mükâfatı ateştir. /6341
183ـ إنَّكُمْ إلى مَكارِمِ الأفْعالِ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى بَلاغَةِ الأقْوالِ /3839.
183- Şüphesiz sizlerin etkin konuşmaktan çok, güzel işlere ihtiyacınız daha fazladır. /3839
184ـ ثَقِّلُوا مَوازِينَكُمْ بِالعَمَلِ الصَّالِحِ /4699.
184- Terazilerinizi iyi amelle ağırlaştırın. /4699
185ـ أفْضَلُ الأعْمالِ ما أُكرِهَتِ النُّفُوسُ عَلَيْها /3065.
185- En faziletli amel, nefsin istemediği, kerahet ettiği ameldir. /3065
186ـ شَرُّ اَلْعَمَلِ ما أفْسَدْتَ بِهِ مَعادَكَ /5695.
186- En kötü amel ahiretini bozan ameldir. /3065
187ـ أعْلَى الأعْمالِ إخْلاصُ الإيمانِ, وَ صِدْقُ الوَرَعِ وَالإيقانِ /3372.
187- Amellerin en üstünü imanın ihlası, dindarlık ve yakinin doğruluğudur. /3372
188ـ إنَّ الْمُؤْمِنَ يُرى يَقينُهُ في عَمَلِهِ, وَ إنَّ المُنافِقَ يُرى شَكُّهُ في عَمَلِهِ /3551.
188- Şüphesiz mümin amelinde yakini, münafık ise amelinde şüphesi görünendir. /3551
189ـ لا يَنْفَعُ العَمَلُ لِلآخِرَةِ مَعَ الرَّغْبَةِ فيِ الدُّنيا /10829.
189- Dünyaya rağbetle yapılan amelin ahirete faydası yoktur. /10829
190ـ الأعْمالُ بِالْخُبْرَةِ /37.
190- Ameller bilgiyledir. /37
191ـ الأعْمالُ ثِمارُ النِّيّاتِ /292.
191- Ameller niyetlerin meyveleridir. /292
Dostları ilə paylaş: |