CÖMERTLİK, BAĞIŞ
1ـ الجُودُ في اللهِ عِبادَةُ الُمقرَّبينَ/ 1756.
1- Allah yolunda cömertlik etmek, (O'nun dergâhına) yakın olanların ibadetidir. /1756
2ـ الجُودُ مِنْ غَير خَوْفٍ ولا رَجاءِ مُكافاةٍ، حَقيقَةُ الجُودِ/ 2073.
2- Asıl cömertlik, çekinmeden ve karşılık beklemeden yapılan cömertliktir. /2073
3ـ اسْمَحْ تُكْرَمْ/ 2224.
3- Cömertlik et, değer kazan. /2224
4ـ أسْمَحُكُمْ أرْبَحُكُمْ/ 3840.
4- En cömerdiniz en kârlı olanınızdır. /3840
5ـ أحْسَنُ المَكارِمِ الجودُ/ 2930.
5- En güzel büyüklük cömertliktir. /2930
6ـ أحْسَنُ الجُودِ عَفْوٌ بَعْدَ مَقْدُرَةٍ/ 2972.
6- En güzel cömertlik, (intikam alma) kudreti varken affetmektir. /2972
7ـ أفْضَلُ الجُودِ بَذْلُ الْمَوْجُودِ/ 3019.
7- En üstün cömertlik, olanı bağışlamaktır. /3019
8ـ أفْضَلُ الجُودِ إيصالُ الحُقُوقِ إلى أهْلِها/ 3153.
8- En üstün cömertlik, hak sahiplerine haklarını ulaştırmaktır. /3153
9ـ أفْضَلُ الجُودِ ما كانَ عَن عُسْرَةٍ/ 3185.
9- En üstün cömertlik, sıkıntıdayken yapılan cömertliktir. /3185
10ـ الجُودُ رِياسَةٌ، الْمُلْكُ سِياسَةٌ/ 17.
10- Cömertlik, liderlik; saltanat, siyasettir. /17
11ـ الجُودُ عِزٌّ مَوْجُودٌ/ 330.
11- Cömertlik, var olan izzettir. /330
12ـ الجُودُ حارِسُ الأعْراضِ/ 333.
12- Cömertlik, onurların bekçisidir. /333
13ـ آفَةُ الْجُودِ الفَقْرُ/ 3951.
13- Cömertliğin âfeti fakirliktir. /3951
14ـ آفَةُ الْجُودِ التَّبْذيرُ/ 3964.
14- Cömertliğin âfeti israftır. /3964
15ـ بِالْجُودِ تَكونُ السِّيادَةُ/ 4197.
15- Efendilik cömertlikle olur. /4197
16ـ الجُودُ مِنْ كَرَمِ الطَّبيعَةِ/ 509.
16- Cömertlik, (insan) tabiatının değerini gösterir. /509
17ـ بِالْجُودِ تَسُودُ الرِّجالُ/ 4260.
17- Kişiler cömertlikle efendi olur. /4260
18ـ بِالْجُودِ يُبْتَنى الْمَجْدُ وَيُجْتَلَبُ الْحَمْدُ/ 4335.
18- Cömertlikle büyüklük inşa edilir, övgü kazanılır. /4335
19ـ جُدْ بِما تَجِدُ تُحْمَدْ/ 4716.
19- Eline geçen şeyle cömertlik et ki övülesin. /4716
20ـ جُدْ تَسُدْ، وَاصْبِرْ تَظْفُرْ/ 4724.
20- Cömertlik et ki efendi olasın; sabret ki zafere ulaşasın. /4724
21ـ جُودُ الفَقيِر أفْضَلُ الْجُودِ/ 4726.
21- Fakirin cömertliği en üstün cömertliktir. /4726
22ـ جُودُوا بِالْمَوْجُودِ، وَأنْجِزُوا الوُعُودَ، وَأوْفُوا بِالعُهُودِ/ 4727.
22- Elinizde olanları bağışlayın; vaatlerinizi yerine getirin ve ahdinize karşı vefalı olun. 4722
23ـ جُودُ الفَقيِر يُجِلُّهُ، وَبُخْلُ الغَنِيّ يُذِلُّهُ/ 4728.
23- Fakirin cömertliği onu yüceltir, zenginin cimriliği ise onu alçaltır. /4728
24ـ جُودُوا بِما يَفْنى تَعْتاضُوا عَنْهُ بِما يَبْقى/ 4732.
24- Fâni olan şeyleri bağışlayın ki karşılığında kalıcı şeyler alasınız. /4732
25ـ جوُدُوا في اللهِ وَجاهِدُوا أنْفُسَكُمْ عَلى طاعَتِهِ يُعْظِمْ لَكُمُ الْجَزاءَ وَيُحْسِنْ لَكُمُ الْحَباءَ/ 4733.
25- Allah yolunda bağış yapın ve Allah'a itaat uğrunda nefislerinizle mücadele edin ki ödülünüzü artırsın, mükâfatınızı güzel kılsın. /4733
26ـ سُنَّةُ الْكِرامِ الجُودُ/ 5558.
26- Cömertlik, büyük insanların âdetidir. /5558
27ـ غايَةُ الجُودِ بَذْلُ الْمَوْجُودِ/ 6372.
27- Asıl cömertlik, elde olanı bağışlamaktır. /6372
28ـ مَنْ جادَ اصْطَنَعَ/ 7725
28- Cömertlik eden iyilik etmiştir. /7725
29ـ مَنْ جادَ سادَ/ 7732.
29- Cömertlik eden efendilik bulur. /7732
30ـ مَنْ لَمْ يَجِدْ لَمْ يُحْمَدْ/ 8212.
30- Cömertlik etmeyen övülmez. /8212
31ـ ما أحْسَنَ الجودَ معَ الإعسَارِ/ 9538.
31- Darda olunduğu halde cömertlik etmek ne de güzeldir! /9538
32ـ مَنْ لَمْ يَسْمَحْ وَهُوَ مَحْمُودٌ سَمَحَ وَهُوَ مَلومٌ/ 8204.
32- Övülürken cömertlik etmeyen, kınanırken cömertlik eder. /8204
33ـ مَنْ لَمْ يَسْمَحْ لَمْ يَسُدْ/ 8213.
33- Cömertlik etmeyen saygınlık kazanmaz. /8213
34ـ جُودُ الرَّجلِ يُحَبِّبُهُ إلى أضْدادِهِ، وَبُخْلُهُ يُبَغِّضُهُ إلى أوْلادِهِ/ 4729.
34- Kişinin cömertliği onu düşmanlarına sevimli, cimriliği ise, evlatlarına düşman kılar. /4729
35ـ اَلفُتُوَّةُ نائِلُ مَبْذُلٌ، وَ أذيً مَكْفُوفٌ / 2170.
35- Cömertlik inayet olunmuş bir bağış, önü alınmış bir eziyettir. /2170
36ـ ما تَزَيَّنَ الإنْسانُ بِزِينَةٍ أجْمَلَ مِنَ الفُتُوَّةِ / 9659.
36- İnsan cömertlikten daha güzel bir süsle süslenmemiştir. /9659
37ـ نِظامُ الفُتُوَّةِ اِحْتِمالُ عَثَراتِ الإخْوانِ، وَ حُسْنُ تَعَهُّدِ الجيرانِ / 9999.
37- Gerçek cömertlik, (din) kardeşlerinin hatalarına tahammül etmek ve komşularla iyi geçinmektir. /9999
Ç
ÇABA / CİDDİYET
1ـ خَيْرُ الإجْتِهادِ ما قارَنَهُ التَّوفيقُ/ 5000.
1- En hayırlı çaba, başarıya yakın olandır. /5000
2ـ عَلَيْكَ بِالْجِدِّ وَإنْ لَمْ يُساعِدِ الْجَدُّ/ 6149.
2- Emeğin yardım etmese de ciddiyetle çalış, çaba göster. /6149
3ـ قَدْ سَعِدَ مَنْ جَدَّ/ 6629.
3- Ciddiyet gösteren saadete erer. /6629
4ـ قُرِنَ الاجْتِهادُ بِالوِجْدانِ/ 6715.
4- Çaba, başarıya yakındır. /6715
5ـ مَنْ ضَعُفَ جِدُّهُ قَوِيَ ضِدُّهُ/ 8031.
5- Çabası zayıf olanın düşmanı güçlü olur. /8031
6ـ مَنْ رَكِبَ جِدَّهُ قَهَرَ ضِدَّهُ/ 8032.
6- Çaba bineğine binen düşmanını alt eder. /8032
7ـ مَنْ أعْمَلَ اجْتِهادَهُ بَلَغَ مُرادَهُ/ 8058.
7- Çalışıp çabalayan muradına erer. /8058
8ـ مَنْ بَذَلَ جُهْدَ طاقَتِهِ بَلَغَ كُنْهَ إرادَتِهِ/ 8785.
8- Gücü yettiğince çalışıp çaba gösteren iradesinin künhüne varmıştır. /8785
9ـ لا يَنْفَعُ اجْتِهادٌ بِغَيْرِ تَحْقيقٍ/ 10681.
9- Araştırma yapmadan çaba göstermek fayda vermez. /10681
10ـ لا يَنْفَعُ اجْتِهادٌ بِغَيْرِ تَوْفيقٍ/ 10803.
10- İlahî tevfik olmadıkça çalışıp çabalamak fayda etmez. /10803
ÇALIŞMAK
1ـ التَّشَمُّرُ لِلْجِدِّ مِنْ سَعادَةِ الجِدِّ/ 2194.
1- Çalışmak için kolları sıvamak saadettendir. /2194
2ـ أُطْلُبْ تَجِدْ/ 2258.
2- İste ulaşırsın. /2258
3ـ عَلَيْكَ بِالسَّعي وَلَيْسَ عَلَيْكَ بِالنُّجْحِ/ 6148.
3- Vazifen çalışmaktır ama başarıya ulaşmak senin elinde değil. /6148
4ـ لَنْ يَضيعَ مِنْ سَعْيِكَ ما أصْلَحَكَ وَأكْسَبَكَ الأجْرَ/ 7434.
4- Çalışman sonucu ele gelen iyi şeyler ve kazancın zayi olmaz. /7434
5ـ مَنْ أسْرَعَ المَسيرَ أدْرَكَ المَقيلَ/ 7954.
5- Gittiği mesiri sürat ile giden kimse rahat bir uykuya (ahiret rahatlığına) ulaşacaktır. /7954
6ـ مَنْ حَسُنَتْ مَساعِيه طابَتْ مَراعِيه/ 8309.
6- Çalışması çaba ve gayreti iyi olan iyi bir yaşama (cennete) ulaşacaktır. /8309
7ـ اِسْعَوْا في فِكاكِ رِقابِكُمْ قَبْلَ أنْ تُغْلَقَ رَهائِنُها/ 2518.
7- Rehin alınmadan (köle edilmeden) önce boyunlarınızı kurtarmaya (özgür olmaya) çalışın. /2518
8ـ مَنْ أسْرَعَ إلَى النّاسِ بِما يَكْرَهُونَ قالُوا فيهِ مَا لا يَعْلَمُونَ/ 8839.
8- Milletin hoşlanmadığı işleri yapan kimsenin hakkında millet bilmedikleri şeyleri söylerler. /8839
9ـ رُبَّ ساعٍ فيما يَضُرُّهُ/ 5288.
9- Bazen insan kendisine zararlı olacak şeyler üzerine çalışır. /5288
10ـ رُبَّ سَاهِرٍ لِراقِدٍ/ 5271.
10- Bazen uyanık olan uyuyan kimse için çalışır. /5271
11ـ رُبَّ ساعٍ لِقاعِدٍ/ 5270.
11- Bazen çalışmak oturan kimse için olur. ( Yani; bazen Allah oturan kimse için birilerini görevlendirir, onlar çalışıp oturanın rızkını getirirler.) /5270
Dostları ilə paylaş: |