Alulbeyt Yayınları: 07



Yüklə 10,66 Mb.
səhifə38/84
tarix03.08.2018
ölçüsü10,66 Mb.
#66726
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   84

DİNLEMEK


1ـ رَحِمَ اللهُ عَبْداً سَمِعَ حُكْماً فَوَعى، وَدُعِيَ إلى رَشادٍ فَدَنَى، وَأخَذَ بِحُجْزَةِ هادٍ فَنَجا/ 5213.

1- Bir hükmü duyduğunda onu koruyana (ona amel edene), doğru yola davet edildiğinde ona yaklaşıp, kaçmaya çalışmayana; hidayete yapışıp, böylelikle kurtulana Allah rahmet etsin!. /5213

2ـ لا يُؤْتَى العِلْمُ الاّ مِنْ سُوءِ فَهْمِ السّامِعِ/ 10559.

2- Dinleyenin kötü anlaması olmazsa ilmin başına bir şey gelmez. /10559

3ـ اِسْمَعْ تَعْلَمْ، وَاصْمُتْ تَسْلَمْ/ 2299.

3- Dinle, öğren; sus ve sağlam kal! /2299

4ـ مَنْ أحْسَنَ الاِسْتِماعَ تَعَجَّلَ الاِنْتِفاعَ/ 9243.

4- Güzel bir şekilde dinleyen, kazançta acele etmiştir. /9243

5ـ لا تَطْمَعْ في كُلِّ ما تَسْمَعُ، فَكَفى بِذلِكَ غِرَّةً (خُرْقاً)/ 10194.

5- Her duyduğuna tamah etme; bunun kendisi gaflet için yeterlidir. /10194

6ـ عَوِّدْ أُذُنَكَ حُسْنَ الاِسْتِماعِ، وَلا تُصْغِ إلى ما لا يَزيدُ في صَلاحِكَ اِسْتِماعُهُ، فَإنَّ ذلِكَ يُصْدِئُ القُلُوبَ وَيُوجِبُ المَذامَّ/ 6234.

6- Kulaklarını güzel bir şekilde dinlemeye alıştır; dinlediğinde çıkarını çoğaltmayacak şeylere kulak verme, zira bu, kalpleri karartır ve azarlanmaya neden olur. /6234

7ـ السَّامِعُ شَريكُ القائِلِ/ 518.

7- Dinleyen, anlatanın ortağıdır. /518


DİRENÇ


1ـ التّأيّدُ حَزْمٌ/155.

1-     Direnmek basiretliliktir. /155


DİRİ / CANLI / HAYATTA OLAN / HAYAT


1ـ الحيُّ لا يَكْتَفي/ 641.

1- Canlı, yetinmez (yani daima çaba halindedir). /641

2ـ ثَمرةُ الطُولِ الْحَياةِ السُّقمُ والْهَرَمُ/ 4623.

2- Uzun ömrün meyvesi hastalık ve ihtiyarlıktır. /4623

3ـ غايةُ الحياةِ الموتُ/ 6354.

3- Hayatın sonu ölümdür. /6354

4ـ ما أقْرَبَ الحياةَ مِنَ الموتِ/ 9487.

4- Hayat ölüme ne de yakındır. /9487

5ـ ما أقْرَبَ الْحَيَّ مِنَ الميِّتِ لِلِحاقِهِ بِهِ/ 9598.

5- Dirinin ölüye katılması ne de yakındır. /9598

6ـ ما أبْعَدَ الميِّتَ مِنَ الحَيِّ لانْقِطاعِهِ عَنهُ/ 9599.

6- Ölüyü diriden ayırıp uzaklaştıran şey nedir? /9599


DOĞRU / HAK YOL


1ـ الصَّوابُ أسَدُّ الفِعْلِ/ 537.

1- Doğru dürüst (yapılan) iş, en sağlam iştir. /597

2ـ الصَّوابُ مِنْ فُروعِ الرَّويَّةِ/ 1187.

2- Doğru yola gitmek fikrin dallarındandır. /1187

3ـ كَثْرَةُ الصَّوابِ تُنْبِئُ عَنْ وُفُورِ العَقْلِ/ 7091.

3- Doğru yolda gitmenin çokluğu, aklın çokluğunu gösterir. /7091

4ـ مَنْ تَوَخَّي الصَّوابَ أنْجَحَ/ 7873.

4- Doğru yolun peşinden giden zafere ulaşır. 7873

5ـ إذَا ازْدَحَمَ الجَوابُ نُفِيَ الصَّوابُ/ 4026.

5- Cevap üst üste yığıldığı zaman doğru yol uzaklaşır. /4026


DOĞRULUK


1ـ اَلصِّدْقُ أقْوى دَعائِم الإيمانِ/ 1579.

1- Doğruluk, iman direklerinin en sağlamıdır. /1579

2ـ اَلصِّدْقُ عِمادُ الإٍسْلامِ وَدَعامَةُ الإيمانِ/ 1754.

2- Doğruluk İslam’ın direği, imanın hâmisidir. /1754

3ـ اَلصِّدْقُ رَأسُ الإيمانِ، وَزَيْنُ الإنْسانِ/ 1993.

3- Doğruluk imanın başı, insanın ziynetidir. /1993

4ـ اَلصِّدْقُ جَمالُ الإنْسانِ، وَدَعامَةُ الإيمانِ/ 2120.

4- Doğruluk insanın güzelliği ve imanın direğidir. /2120

5ـ اُصْدُقْ تُنْجِحْ/ 2244.

5- Doğru ol, kurtul. /2244

6ـ اِلْزَمِ الصِّدْقَ وَالأمانَةَ، فَإنَّهُما سَجِيَّةُ الأبْرارِ/ 2325.

6- Emanet ve doğruluktan ayrılma; bunlar, iyi insanların özelliğidir. /2325

7ـ اِلْزَمِ الصِّدْقَ وَإنْ خِفْتَ ضُرَّهُ فَإنَّهُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الكِذْبِ المَرْجُوِّ نَفْعُهُ/ 2353.

7- Eğer zararından korksan da doğruluktan ayrılma; zira o, hayrına ümit bağladığın yalandan daha iyidir. /2353

8ـ اِغْتَنِمِ الصِّدْقَ في كُلِّ مَوْطِنٍ تَغْنَمْ، وَاجْتَنِبِ الشَّرَّ وَالكِذْبَ تَسْلَمْ/ 2353.

8- Doğruluğu ganimet bil ki kazançlı çıkasın; kötülük ve yalandan uzak dur ki sağlam kalasın. /2427

9ـ اُصْدُقُوا في أقْوالِكُمْ، وَأخْلِصُوا في أعْمالِكُمْ، وَتَزَكُّوا بِالوَرَعِ/ 2541.

9- Sözlerinizde doğru konuşun, amellerinizde ihlaslı olun, dindarlıkla temizlenin. /2541

10ـ أجَلُّ شَيْءٍ اَلصِّدْقُ/ 2850.

10- En büyük şey doğruluktur. /2850

11ـ أفْضَلُ الصِّدْقِ اَلوَفاءُ بِالعُهُودِ/ 3020.

11- En faziletli doğruluk ahitlere vefa etmektir. /3020

12ـ أحْسَنُ الصِّدْقِ الَوَفاءُ بِالعَهْدِ، وأفْضَلُ الجُودِ بَذْلُ الجَهْدِ/ 3327.

12- En güzel doğruluk ahde vefa, en faziletli bahşiş son gücüne kadar çalışmaktır. /3327

13ـ اَلصِّدْقُ وَسيلَةٌ/ 7.

13- Doğruluk saadete ulaşma vesilesidir. /7

14ـ اَلصِّدْقُ أمانَةٌ، اَلكِذْبُ خيانَةٌ/ 15.

14- Doğruluk emanet, yalancılık ihanettir. /15

15ـ اَلصِّدْقُ يُنْجي/ 20.

15- Doğruluk kurtarır. /20

16ـ اَلصِّدْقُ فَضيلَةٌ، اَلكِذْبُ رَذيلةٌ/ 79.

16- Doğruluk fazilet, yalancılık rezilliktir. /79

17ـ اَلصِّدْقُ نَجاحٌ، اَلكِذْبُ فَضَّاحٌ/ 91.

17- Doğruluk kurtuluş, yalancılık rezil edendir. /81

18ـ اَلصِّدْقُ مَرْفَعَةٌ/ 168.

18- Doğruluk yücelik sebebidir. /168

19ـ اَلصِّدْقُ أمانَةُ اللِّسانِ/ 253.

19- Doğruluk dilin emanetidir. /253

20ـ اَلصِّدْقُ أخُو العَدْلِ/ 265.

20- Doğruluk adaletin kardeşidir. /265

21ـ اَلصِّدْقُ لِسانُ الحَقِّ/ 275.

21- Doğruluk hakkın dilidir. /275

22ـ اَلصِّدْقُ خَيْرُ القَوْلِ/ 304.

22- Doğruluk en güzel sözdür. /304

23ـ اَلصِّدْقُ حَياةُ التَّقْوى (الدَّعْوى)/ 354.

23- Doğruluk takvanın hayatıdır. /354

24ـ اَلصِّدْقُ رُوحُ الكَلامِ/ 387.

24- Doğruluk kelamın canıdır. /387

25ـ اَلصِّدْقُ لِباسُ الدِّينِ/ 458.

25- Doğruluk dinin elbisesidir. /458

26ـ اَلصِّدْقُ لِباسُ اليَقينِ (المُتّقينِ)/ 488.

26- Doğruluk yakinin elbisesidir. /488

27ـ اَلصِّدْقُ رَأْسُ الدّينِ/ 517.

27- Doğruluk dinin başıdır. /517

28ـ اَلصِّدْقُ مَنْجاةٌ (نَجاةٌ) وَكَرامَةٌ/ 682.

28- Doğruluk kurtarır (veya keramettir). /682

29ـ اَلصِّدْقُ أنْجَحُ دليلٍ/ 746.

29- Doğruluk en başarılı kılavuzdur. /746

30ـ اَلنِّجاةُ مَعَ الصِّدْقِ/ 799.

30- Kurtuluş doğruluk ile birliktedir. /799

31ـ اَلصِّدْقُ حَقٌّ صادِعٌ/ 825.

31- Doğruluk apaçık haktır. /825

32ـ اَلصِّدْقُ أشْرَفُ (أفْضَلُ) رِوايَةٍ/ 847.

32- Doğruluk en güzel nakil ve rivayettir. /842

33ـ الَصِّدْقُ لِباسُ (لِسانُ) الحَقِّ/ 956.

33- Doğruluk hakkın elbisesidir. /956

34ـ اَلصِّدْقُ خَيْرُ مَبْنِيٍّ (مُنْبِئٍ)/ 1034.

34- Doğruluk en sağlam güzel temeldir. /1034

35ـ اَلصِّدْقُ كَمالُ النُّبْلِ/ 1056.

35- Doğruluk soyluluğun kemalidir. /1056

36ـ اَلصِّدْقُ صَلاحُ كُلِّ شَيْءٍ/ 1115.

36- Doğruluk her şeyin silahıdır. /1115

37ـ اَلصِّدْقُ أشْرَفُ خَلائِقِ المُوقِنِ/ 1253.

37- Doğruluk yakin (ehlinin) en belirgin üstün hasletidir. /1253

38ـ اَلصِّدْقُ أفْضَلُ عُدَّةٍ/ 1361.

38- Doğruluk en değerli teçhizattır. /1361

39ـ اَلصِّدْقُ أمانَةُ اللِّسانِ وَحِلْيَةُ الإيمانِ/ 1451.

39- Doğruluk dilin emaneti ve imanın ziynetidir. /1451

40ـ اَلصِّدْقِ مُطَابَقَةُ المَنْطِقِ لِلْوَضْعِ الإلهيّ/ 1552.

40- Doğruluk ilahi kılınan (kanun) ile sözün birbirini tutmasıdır. /1552

41ـ بِالصِّدْقِ تَكُونُ النَّجاةُ/ 4221.

41- Kurtuluş doğruluk ile olur. /4221

42ـ بِالصِّدْقِ تِكْمُلُ الْمُرُوءَةُ/ 4224.

42- Doğruluk ile mürüvvet kâmil olur. /4224

43ـ بِالصِّدْقِ تَزَيَّنُ الأقْوالُ/ 4257.

43- Doğruluk ile sözler ziynetlenir. /4257

44ـ بِالصِّدْقِ والوَفاءِ تَكْمُلُ المُرُوءَةُ لأهْلِها/ 4307.

44- Doğruluk ve vefa ile mürüvvet kendi ehli için kâmil olur. /4307

45ـ رَأْسُ الإيمانِ (لُزُومُ) الصِّدْقُ/ 5265.

45- İmanı başı doğruluktur. /5265

46ـ شَيْئانِ هُما مِلاكُ الدِّينِ: الصِّدْقُ واليَقينُ/ 5770.

46- İki şey dinin ölçüsüdür; doğruluk ve yakin. /5770

47ـ صِدْقُ الرَّجُلِ عَلى قَدْر مُرُوءتِهِ/ 5859.

47- Kişinin doğruluğu, yiğitliği miktarıncadır. /5859

48ـ عَلَيْكَ بِالصَّدْقِ فَإنَّهُ خَيْرُ مَبْنيٍّ (مُنْبِئٍ)/ 6104.

48- Doğruluktan ayrılma; zira o en sağlam temeldir. /6104

49ـ عَلَيْكَ بِالصِّدْقِ فَمَنْ صَدَقَ في أقْوالِهِ جَلَّ قَدْرُهُ/ 6139.

49- Doğruluktan ayrılma; zira sözünde doğru konuşan kimsenin kadri kıymeti yücedir. /6139

50ـ عاقِبَةُ الصِّدْقِ نَجاةٌ وَسَلامَةٌ/ 6333.

50- Doğruluğun neticesi kurtuluş ve selamettir. /6333

51ـ غاضَ الصِّدْقُ فِي النّاسِ، وَفاضَ الكِذْبُ وَاسْتُعْمِلَتِ المَوَدَّةُ بِاللِّسانِ، وِتَشاحَنُوا بِالقُلُوبِ/ 6438.

51- Doğruluk halk arasında azaldı, yalancılık çoğaldı, dostluk dillerde kaldı, düşman olanlar kalplerde birbirlerini öldürdü. /6438

52ـ لِكُلِّ شَيْءٍ حيلَةٌ (حِلْيَةٌ وحِلْيَةُ)، وَحِيلَةُ المَنْطِقِ الصِّدْقُ/ 7295.

52- Her şeyin bir çaresi vardır; sözün çaresi ise doğru konuşmaktır. /7295

53ـ لِلْصِّدقِ نُجْعَةٌ/ 7322.

53- Doğruluk için rahatlık vardır. /7322

54ـ لِيَكُنْ أوْثَقُ النّاسِ لَدَيْكَ أنْطَقَهُمْ بِالصِّدْقِ/ 7376.

54- Halk içinden senin katında en itimat edip güveneceğin kimse, en doğru konuşanı olmalıdır. /7376

55ـ لِيَكُنْ مَرْجِعُكَ إلَى الصِّدْقِ، فَإنَّ الصِّدْقَ خَيْرُ قَرينٍ/ 7382.

55- Dönüşün doğruluğa olmalıdır; zira doğruluk, en güzel arkadaştır. /7382

56ـ لَوْ تَمَيَّزَتِ الأشْياءُ لَكانَ الصِّدْقُ مَعَ الشَّجاعَةِ وَكانَ الجُبْنُ مَعَ الكِذْبِ/ 7597.

56- Eğer her şey ayrılsaydı doğruluk cesaret ile, korkaklık da yalancılık ile birlikte olurdu. /7597

57ـ لِسانُ الصِّدْقِ خَيْرٌ للْمَرْءِ مِنَ المالِ يُوَرِّثُهُ مَنْ لا يَحْمَدُهُ/ 7615.

57- Doğru konuşmak, insanın kendisini övmediği kimseye bıraktığı mirastan daha iyidir. /7615

58ـ مَنْ قالَ بِالصِّدْقِ أنْجَحَ/ 7810.

58- Doğru konuşan kazanır, hedefe ulaşır. /7810

59ـ مَنْ عُرِفَ بِالصِّدْقِ جازَ كِذْبُهُ/ 8009.

59- Doğruluğu ile tanınan kimsenin yalanı kabul edilir ve etkilidir. /8009

60ـ مَنْ جارَ عَنِ الصِّدْقِ ضاقَ مَذْهَبُهُ/ 8323.

60- Doğruluktan ayrılan kimsenin yolu daralır. /8323

61ـ مَنْ صَدَقَ مَقالُهُ زادَ جَلالُهُ/ 8349.

61- Sözü doğru olanın büyüklüğü artar. /8349

62ـ ما أصْدَقَ المَرْءَ عَلى نَفْسِهِ، وَأيُّ شاهِدٍ عَلَيْهِ كَفِعْلِهِ، وَلا يُعْرَفُ الرَّجُلُ إلا بِعِلْمِهِ، كَما لا يُعْرَفُ الغَريبُ مِنَ الشَّجَرِ إلاّ عِنْدَ حُضُورِ الثَّمَرِ، فَتَدُلُّ الأثْمَارُ عَلى أُصُولِها، ويُعْرَفُ لِكُلِّ ذي فَضْلٍ فَضْلُهُ كَذلِكَ يَشْرُفُ الكَريمُ بِآدابِهِ، وَيَفْتَضِحُ اللَّئيمُ بِرَذائِلِهِ/ 9694.

62- İnsan kendi nefsine karşı ne de dürüsttür. Hangi şahit işi gibi olabilir, insan ameli gibi bir şey ile (daha iyi) tanınamaz. Nasıl ki yeni/tanınmayan ağaç meyve verdiği zaman ancak bilinir. Öyleyse meyveleri (ağacın) köküne yönlendirir/tanıtır ve her fazilet sahibinin fazileti tanınır; aynı şekilde, değerli insan konuşması ile yücelir ve aşağılık insan rezilliğinden dolayı rezil olur. /9694

63ـ لا تَصْدُقْ مَنْ يُقابِلُ صِدْقَكَ بِتَكْذيبِهِ/ 10174.

63- Senin doğru konuşmanı, kendi yalanı ile eşit tutana karşı doğru konuşma. /10174

64ـ لا تُرْجُمانَ أوْضَحُ مِنَ الصِّدْقِ/ 10628.

64- Doğruluktan daha açık/iyi tercüman yoktur. /10628

65ـ لا مُخْبَرَ أفْضَلُ مِنَ الصِّدْقِ/ 10641.

65- Doğruluktan daha iyi haber verilen bir şey yoktur. /10641

66ـ لا سَبيلَ أنْجى مِنَ الصِّدْقِ/ 10666.

66- Doğruluktan daha güzel kurtarıcı yol yoktur. /10666

67ـ لا يُغْلَبُ مَنْ يَحْتَجُّ بِالصِّدْقِ/ 10703.

67- Doğru bir şekilde doğruluk ile delil getiren kimse mağlup olmaz. /10703

68ـ الصِّدقُ أفْضَلُ رِوايَةٍ/ 1022.

68- Doğruluk en faziletli rivayettir. /1022

69ـ اَلصِّدْقُ يُنْجِيكَ وَإنْ خِفْتَهُ/ 1118.

69- Doğruluktan korksan dahi o seni kurtarır. /1118

70ـ أقَلُّ شَيْءٍ الصِّدْقُ وَالأمانَةُ/ 3168.

70- En az bulunan şey doğruluk ve güvendir. /3168

71ـ اَلاِسْتِقامَةُ سَلامَةٌ / 245.

71- (Doğru yolda) direnmek selamettir. /245

72ـ لا سَبيلَ أشْرَفُ مِنَ الاِسْتِقامَةِ / 5131.

72- Doğruluktan daha değerli bir yol yoktur. /10556

73ـ لا مَسْلَكَ أسْلَمُ مِنَ الاِسْتِقامَةِ / 10636.

73- Doğruluktan daha sağlam kat edebilecek yol yoktur. /10636

74ـ كَيْفَ يَسْتَقيمُ قَلْبُ مَنْ لَمْ يَسْتَقِمْ دينُهُ / 6994.

74- Dini doğru olmayanın kalbi nasıl doğru olur? /6994

75ـ مَنْ لَزِمَ الاِسْتِقامَةَ لَمْ يَعدَمِ السَّلامَةَ / 8117.

75- Doğrulukta ayrılmayan sıhhatini kaybetmez. /8117



Yüklə 10,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin