Alulbeyt Yayınları: 07



Yüklə 10,66 Mb.
səhifə39/84
tarix03.08.2018
ölçüsü10,66 Mb.
#66726
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   84

DOĞRU YOL / RÜŞD


1ـ لَقَدْ أخْطَأَ العاقِلُ اللاَّهي الرُّشْدَ، وَأصابَهُ ذُو الاِجْتِهادِ والجِدَّ/ 7401.

1- Doğrusu eğlence düşkünü, aklı-başı yerinde kimse de doğru yolu bulmada hata yapar ve çalışıp çabalayan, ciddiyet sahibi biri, (gün gelir) ona çatar. /7401

2ـ لَنْ تَعْرِفُوا الرُّشْدَ حتّى تَعْرِفُوا الَّذي تَرَكَهُ/ 74041.

2- Doğru yolu terk edeni tanımadıkça doğru yolu asla tanıyamazsınız. /74041

3ـ مَنِ اسْتَرشَدَ عَلِمَ/ 7672.

3- Doğru yolu arayan bilgi sahibi olur. /7672

4ـ مَنِ اسْتَرشَدَ غَوِيّاً ضَلَّ/ 7903.

4- Doğruluğu, yoldan çıkan kimsede arayan sapar. /7903

5ـ مَنْ خالفَ رُشْدَهُ تَبِعَ هَواهُ/ 8353.

5- Doğru inancıyla muhalefet eden, ihtirasına kapılmıştır. /8353

6ـ أفْضَلُ السُّبُلِ الرُّشْدُ/ 2916.

6- Yolların en üstünü doğru yoldur. /2916

7ـ قدْ أصابَ المُسْترْشِدُ/ 6627.

7- Doğru yolu arayan, muhakkak ona ulaşır. /6627

8ـ مَنْ أصْدَقَكَ في نَفْسِكَ فَقَدْ أرْشَدَكَ/ 7768.

8- Kendin hakkında seni doğrulayan (hatalarını yüzüne söyleyen), gerçekte seni doğru yola iletmiştir. /7768

9ـ لا ضَلالَ مَعَ إرشادٍ/ 10535.

9- Sapıklıkla irşat birlikte olmaz. /10535

10ـ مَنْ وُفِّقَ لِرَشادِهِ تَزَوَّدَ لِمَعادِهِ/ 8059.

10- Doğru yoluna ulaşmayı başaran, ahireti için azığını toplamıştır. /8059


DOĞU VE BATI


1ـ وَسُئِلَ (ع) عَنْ مَسافَةِ ما بَيْنَ الْمَشْرِقِ والْمَغْرِبِ؟ فَقالَ: مَسيرُ يَوْمٍ لِلشَّمْسِ/ 9874.

1- Hz. Ali (a.s)’dan doğu ile batı arasındaki mesafe sorulduğunda şöyle buyurdu: Güneşin bir günlük seyir süresi kadardır. /9874


DOSTLAR


1ـ فَقْدُ الأحِبَّةِ غُرْبَةٌ/ 6533.

1- Dostların kaybı gurbetliktir. /6533

2ـ مَنْ أحَبَّكَ نَهاكَ/ 7718.

2- Seni seven seni sakındıran kimsedir. /7718

3ـ مَنْ أحَبَّ شّيْئاً لَهِجَ بِذِكْرِهِ/ 7851.

3- Bir şeyi seven, daima onu anar. /7851

4ـ إنّما يُحِبُّكَ مَنْ لا يَتمَلَّقُك وَيُثني عَليكَ مَنْ لا يُسمعُكَ/ 3875.

4- Şüphesiz seni seven, sana karşı dalkavukluk etmez ve sana işittirmeyecek kimseye karşı seni över. /3875

5ـ لِيَكُنْ أحَبَّ النّاسِ إلَيْكَ وأحْظاهُمْ لَدَيْكَ أكْثَرهُمْ سَعْياً في مَنافِعِ النّاسِ/ 7377.

5- Senin yanında en sevimli ve yararlı kimse, halkın hayrı için en çok çalışan kimse olmalıdır. /7377

6ـ لِيَكُنْ أحَبَّ النّاسِ إليْكَ المُشْفِقُ النّاصِحُ/ 7386.

6- Senin katında en sevimli kimse, sana şefkatle öğüt veren kimse olmalıdır. /7386


DOSTLUK / ARKADAŞLIK / İÇLİ DIŞLI OLMA


1ـ مُعاشَرَةُ ذَوِي الفَضائِلِ حَياةُ القُلُوبِ /9769.

1- Fazilet sahibi insanlarla dost olmak kalplerin hayat kaynağıdır. /8769

2ـ لا يَكُنْ أهْلُكَ وَذُو وُدِّكَ (ذَوُوكَ) أشْقَى النّاسِ بِكَ /10199.

2- Dost ve arkadaşlarının senin sebebinle halkın en talihsiz insanları olmasına neden olma! /10199

3ـ لا تُوحِشَنَّ أمْرَءً يَسُوءُكَ فِراقُهُ /10262.

3- Senden kopmasını istemediğin kimseyi (kendin) koparma. /10262

4ـ يُبْتَلى مُخالِطُ النّاسِ بِقَرينِ السُّوءِ, وَمداجاةِ العَدُوِّ /11017.

4- Halkla iç içe olan kimse kötü dostla oturmaya ve düşmanla dostça geçinmeye müptela olur. /11017

5ـ أبْقِ يُبْقَ عَلَيْكَ /2269.

5- Bırak ki, sana da bırakılsın. /2269

6ـ اِخْلِطِ الشِدَّةَ بِرِفْقٍ, وَارْفُقْ ما كانَ الرِّفْقُ أوْفَقَ /2385.

6- Hiddeti şefkatle yoğur, uygun olduğu sürece de şefkatli ol. /2385

7ـ أَشْعِرْ قَلْبَكَ الرَّحْمَةَ لَجَميعِ النّاسِ وَ الإحْسانَ إلَيْهِمْ, وَلا تُنِلْهُمْ حَيْفاً ,وَلا تَكُنْ عَلَيْهِمْ سَيْفاً /2392.

7- Bütün halk için şefkati ve ihsanı kalbinde şiar edin; onların hakkını çiğneme ve başlarında kılıç olma. /2392

8ـ اُذْكُرْ أخاكَ إذا غابَ بِالَّذي تُحِبُّ أنْ يَذْكُرَكَ بِهِ وَ إيّا كَ وَما يَكْرَهُ, وَدَعْهُ مِمّا تُحِبُّ أنْ يَدَعَكَ مِنْهُ /2392.

8- Dostunun olmadığı (yerde) onun seni nasıl anmasını istersen sen de onu öyle an. Sevmediği şeyi (yapma), onun senin için bırakmasını (söylemesini) istemediğin şeyi, sen de onun hakkında bırakma (söyleme). /2393

9ـ اسْتَقْبِحْ مِنْ نَفْسِكَ ما تَسْتَقْبِحُهُ مِنْ غَيْرِكَ, وَارْضَ لِلنّاسِ بِما تَرْضاهُ لِنَفْسِكَ /2399.

9- Başkası için kötü bildiğin şeyi kendi nefsin içi de kötü bil. Kendin için razı olduğun şeyi halk için de iste. /2399

10ـ قِلَّةُ الخُلْطَةِ تَصُونُ الدّينَ, وَ تُريحُ مِنْ مُقارَنَةِ الأشْرارِ /6771.

10- Az dostluk dini korur; kötülerin yakınlaşmasından rahatlatır. /6771

11ـ أنْصِفِ النّاسِ مِنْ نَفْسِكَ, وَ أهْلِكَ , وَخاصَّتِكَ, ومَنْ لَكَ فيهِ هَوىً, وَأعْدِلْ فِي العَدُوِّ وَ الصَّدِيقِ /2403.

11- Kendinden ehlinden, yakınlarından ve sevdiklerinden daha fazla halkın hakkını gözet, dost ve düşmana karşı adil ol. /2403

12ـ أجْمِلْ إدْلالَ مَنْ أدَلَّ عَلَيْكَ, وَ أقْبَلْ عُذْرَ مَنِ اعْتَذَرَ إلَيْكَ, وَأحْسِنْ إلى مَنْ أساءَ إلَيْكَ /2410.

12- Sana küstahlık edene güzel davran, özür dileyenin özrünü kabul et, kötülük edene karşı ihsan et. //2410

13ـ أحْسِن رِعايَةَ الحُرُماتِ, وَأقْبِلْ عَلى أهْلِ الْمُرُوءاتِ, فَإنَّ رِعايَةَ الْحُرُماتِ تَدُلُّ عَلى كَرَمِ الشِّيمَةِ, وَالإقبالَ عَلى ذَوِي الْمُرُوءاتِ يُعْرِبُ عَنْ شَرَفِ الهِمَّةِ /2417.

13- Haramlardan kaçınmaya özen göster, mürüvvet sahiplerine yönel; zira haramlardan kaçınmak iyi huyun, mürüvvet sahiplerine yönelmek himmetin yüceliğinin göstergesidir. /2417

14ـ اِرْحَمْ مَنْ دُونَكَ يَرْحَمْكَ مَنْ فَوْقَكَ وَقِسْ سَهْوَهُ بِسَهْوِكَ وَمَعْصِيَتَهُ لَكَ بِمَعْصِيَتِكَ لِرَبِّكَ وَفَقْرَهُ إلى رَحْمَتِكَ بِفَقْرِكَ إلى رَحْمَةِ رَبِّكَ /2422.

14- Senden aşağı olana merhamet et ki senden yukarıda olan da sana rahmet etsin. Gafletini kendi gafletinle, itaatsizliğini senin Rabb’ine olan itaatsizliğinle, rahmetine olan ihtiyacını senin Rabb’inin rahmetine olan ihtiyacınla kıyasla. /2422

15ـ اِلْصَقْ بِأهْلِ الخَيْرِ وَ الوَرَعِ, وَرَضِّهِمْ عَلى أنْ لا يُطْرُوكَ, فَإنَّ كَثْرَةَ الإطْراءِ تُدْني مِنَ الغِرَّةِ, وَالرِّضا بِذلِكَ يُوجِبُ مِنَ اللهِ المَقْتَ /2425.

15- Hayır ehline ve dindarlara yapış, methinde mübalağa etmeyecekleri kadar onları razı et; zira çok mübalağa, insanı inanmaya yakınlaştırır, aldatır; böyle bir işe razı olmak Allah’ın düşmanlığına sebep olur. /2425

16ـ اِجْعَلْ نَفْسَكَ ميزاناً بَيْنَكَ وَبَيْنَ غَيْرِكَ, وَ أحِبَّ لَهُ ما تُحِبُّ لِنَفْسِكَ, وَأكْرَهْ لَهُ ما تَكْرَهُ لَها, وَ أحْسِنْ كَما تُحِبُّ أنْ يُحْسَنَ إلَيْكَ, وَ لاتَظْلِمْ كَما تُحِبُّ أنْ لا تُظْلَمَ /2426.

16- Nefsini kendin ve diğerleri arasında terazi kıl, kendin için sevdiğini başkası için de sev, sevmediğin şeyi diğeri için de sevme; sana ihsan edilmesini istediğin gibi, sen de ona ihsan et; sana zulmedilmesini istemediğin gibi sende zulmetme. /2426

17ـ اصْحَبِ النّاسِ بِما تُحِبُّ أنْ يَصْحَبُوكَ تَأمَنْهُمْ وَيَأمَنُوكَ /2455.

17- Seninle nasıl dostluk, arkadaşlık edilmesini istiyorsan halkla da öyle dost ol; böylece sen onlardan güvende olduğun gibi onlar da senden güvende olurlar. /2455

18ـ إيّاكَ وَ مُعاشَرَةَ الأشْرارِ, فَإنَّهُمْ كَالنّارِ مُباشَرَتُها تُحْرِقُ /2641.

18- Kötü insanlarla haşır neşir olmaktan kaçın; onlar ateş gibidir yakınlık kurmak seni yakar. /2641

19ـ إيّاكَ وَمُعاشَرَةَ مُتَتَبِّعي عُيُوبِ (الذُّنُوبِ) النّاسِ, فَإنَّهُ لَمْ يَسْلَمْ مُصاحِبُهُمْ مِنْهُمْ /2649.

19- Halkın ayıplarını arayanlarla dostluk kurma; zira onların yanında olan, onlardan salim kalmaz. /2649

20ـ إيّاكَ وَ ما يُسْخِطُ رَبَّكَ, وَ يُوحِشُ النّاسَ مِنْكَ, فَمَنْ أسْخَطَ رَبَّهُ تَعَرَّضَ لِلْمَنِيَّةِ , وَمَنْ أوْحَشَ النّاسَ تَبَرَّأ مِنَ الْحُرِّيَّةِ /2728.

20- Rabb’ini öfkelendiren ve halkı senden uzaklaştıran şeyden kaçın! Zira kim Rabb’ini öfkelendirirse kendisini ölümle karşı karşıya bırakmış ve halkı kendinden uzaklaştıran ise özgürlükten ayrılmıştır. /2727

21ـ إيّاكُمْ وَالتَّدابُرَ, وَالتَّقاطُعَ, وَتَرْكَ الأمْرِ بِالْمَعْرُوفِ, وَالنَّهيِ عَنِ الْمُنْكَرِ /2737.

21- Birbirinize sırt dönüp ilişkilerinizi kesmeyi ve iyiyi emredip kötüden nehy etmeyi terk etmeyin. /2737

22ـ أوْلى مَنْ أحْبَبْتَ مَنْ لا يَقْلاكَ /3071.

22- Sevdiğin insanların en iyisi, seni terk etmeyendir. /3071

23ـ أعْدَلُ السيرَةِ أنْ تُعامِلَ النّاسَ بِما تُجِبُّ أنْ يُعامِلُوكَ بِهِ /3170.

23- En doğru tavır, halkın seninle nasıl muamele etmesini istiyorsan senin de onlara karşı aynı muameleyi etmendir. /3170

24ـ أجْوَرُ السِّيرَةِ أنْ تَنْتَصِفَ مِنَ النّاسِ وَلا تُعامِلَهُمْ بِهِ /3170.

24- En çirkin tavır, halktan insaf ve adalet beklerken senin onlara karşı kötü davranmandır. /3171

25ـ أحَقُّ مَنْ أحْبَبْتَهُ مَنْ نَفْعُهُ لَكَ وَضَرُّهُ لِغَيْرِكَ /3374.

25- Sevilmeyi en fazla hak eden faydası sana, zararı başkasına olandır. /3374

26ـ إنَّ أحْسَنَ الزِّيِّ ما خَلَطَكَ بِالنَّاسِ, وَجَمَّلَكَ بَيْنَهُمْ, وَكَفَّ ألْسِنَتَهُمْ عَنْكَ /3470.

26- Gerçekten de seni halkla kaynaştıran, onların arasında güzelleştiren ve aleyhinde konuşmalarını engelleyen tavır, en güzel tavırdır. /3470

27ـ أقِمِ الرَّغْبَةَ إلَيْكَ مَقامَ الحُرْمَةِ بِكَ.

27- Sana hürmet edilmesi yerine sana rağbet edilmesini sağla.

28ـ اَلْمَرْءُ اِبْنُ ساعَتِهِ /447.

28- Her insan kendi döneminin evladıdır.[35] /447

29ـ بِحُسْنِ العِشْرَةِ تَدُومُ المَوَدَّةُ /4200.

29- Dostluk iyi geçinmekle daimileşir. /4200

30ـ بِحُسْنِ العِشْرَةِ تَأْنَسُ الرِّفاقُ /4232.

30- İyi geçinmek dostları birbirine yakınlaştırır. /4232

31ـ بِحُسْنِ العِشْرَةِ تَدُومُ الوُصْلَةُ (الصُحْبَةُ) /4270.

31- İyi geçinmekle bağlar (veya dostluklar) daimileşir. /4270

32ـ بِئسَ العَشيرُ الحَقُودُ /4401.

32- Kinci ne de kötü arkadaştır! /4401

33ـ حُسْنُ العِِشْرَةِ يَسْتَديمُ المَوَدَّةَ /4811.

33- İyi ilişki dostluğu devamlı kılar. /4811

34ـ خالِقُوا النّاسِ بِأخْلاقِهِمْ وَزايِلُوهُمْ فِي الأعْمالِ /5068.

34- Halkla kendi ahlakları ile muamele edin, amellerde ise onlardan ayrılın. /5068

35ـ خالِطُوا النّاسَ مُخالَطَةً, إنْ مِتُّمْ بَكَوْا عَلَيْكُمْ وَإنْ غِبْتُمْ حَنُّوا إلَيْكُمْ /5070.

35- Halkla öyle geçin ki öldüğünde arkandan ağlasınlar, yokluğunda şevkle seni beklemeye koyulsunlar. /5070

36ـ خالِطُوا النّاسَ بِألْسِنَتِكُمْ وَ أجْسادِكُمْ, وَ زايِلُوهُمْ بِقُلُوبِكُمْ وَأعْمالِكُمْ /5071.

36- Halkla diliniz ve bedenlerinizle irtibat sağlayın, kalbiniz ve amellerinizle onlardan ayrılın. /5071

37ـ رُبَّ عَشيرٍ غَيْرُ حَبيبٍ /5335.

37- Nice arkadaşlar vardır ki, (gerçek) dost değillerdir. /5335

38ـ عِنْدَ الاِمْتِحانِ يُكْرَمُ الرَّجُلُ أَوْ يُهانُ /6206.

38- İmtihan edildiğinde insan ya değer kazanır veya rezil olur. /6206

39ـ عاشِرْ أهْلَ الفَضْلِ تَسْعَدْ وَتَنْبُلْ /6312.

39- Fazilet ehliyle ilişki içerisinde ol ki, bahtın açık, aklın bol olsun./6312

40ـ عِمارَةُ القُلُوبِ في مُعاشَرَةِ ذَوِي العُقُولِ /6313.

40- Kalplerin canlılığı akıllı insanlarla dostluk kurmadadır. /6313

41ـ قَطيعَةُ الجاهِلِ تَعْدِلُ صِلَةَ العاقِلِ /6786.

41- Cahilden ayrılmak, akıllı ile bağlantı kurmakla aynıdır. /6786

42ـ قَطيعَةُ العاقِلِ لَكَ بَعْدَ نَفاذِ الحيلَةِ  فيكَ /6788.

42- Akıllı insanın senden ayrılması, sana ulaşmak için yol bulamadığındandır. /6788

43ـ قارِبِ النّاسَ في أخْلاقِهِمْ تَأمَنْ غَوائِلَهُمْ /6801.

43- Halka kendi ahlaklarıyla yaklaş ki, zararlarından güvende olasın. /6801

44ـ كَثْرَةُ المَعارِفِ مِحْنَةٌ, وَخُلْطَةُ النّاسِ فِتْنَةٌ /7124.

44- Tanışların çokluğu zorluk, halkla karışmak fitnedir. /7124

45ـ مَنْ كَثُرَتْ خُلْطَتُهُ قَلَّتْ تَقِيَّتُهُ (ثِقَتُهُ) /7998.

45- İlişkisi çok olanın itimadı az olur. /7998

46ـ مَنْ خالَطَ النّاسَ نالَهُ مَكْرُهُمْ /8150.

46- Halkla iç içe olana onların hilesi ulaşır. /8150

47ـ مَنْ خالَطَ النّاسَ قَلَّ وَرَعُهُ /8159.

47- Halkla haşır neşir olanın dindarlığı azalır. /8159

48ـ مَنْ حَسُنَتْ عِشْرَتُهُ كَثُرَ إخْوانُهُ /8392.

48- Diyalogu güzel olanın kardeşi çok olur. /8392

49ـ مَنْ عامَلَ النَّاسَ بِالْمُسامَحَةِ اِسْتَمْتَعَ بِصُحْبَتِهمْ /8861.

49- Halka karşı hoşgörülü olan onların dostluğundan faydalanır. /8861

50ـ مَنْ لَمْ تَنْفَعْكَ حَياتُهُ فَعُدَّهُ فِي الْمَوْتى /9078.

50- Hayatı sana fayda vermeyeni ölülerden say. /9078

51ـ أحْسِنِ العِشْرَةَ, وَ اصْبِرْ عَلَى العُسْرَةِ, وَ أنْصِفْ مَعَ القُدْرَةِ /2286.

51- Diyalagunu güzelleştir, zorluklara karşı sabret, kudretliyken insaflı ol! /2282

52ـ اِرْضَ للنّاسِ بِما تَرْضاهُ لِنَفْسِكَ, تكُنْ مُسْلِماً /2329.

52- Kendin için razı olduğun şeye halk için de razı ol ki Müslüman olasın. /2329



Yüklə 10,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin