EDEP
1ـ اَلأدَبُ أحَدُ الْحَسَبَيْنِ/ 1621.
1- Edep iki ölçüden biridir. /1621
2ـ اَلأدبُ في الإنْسانِ كَشَجَرَةٍ أصْلُها العَقلُ/ 2004.
2- İnsanda edep ağaca benzer; kökü ise akıldır. /2004
3ـ أشْرفُ حَسَبٍ حُسْنُ الأدبِ/ 2949.
3- En güzel ölçü iyi edeptir. /2949
4ـ أفْضلُ الأدبِ حِفْظُ المُرُوءَةِ/ 2987.
4- Mertliği korumak en üstün edeptir. /2987
5ـ أفْضلُ الأدبِ ما بَدَأْتَ بِهِ نَفْسَكَ/ 3115.
5- En üstün edep, onunla kendini öne atmandır. /3115
6ـ أفضلُ الأدبِ أنْ يَقِفَ الإنسانُ عِندَ حَدِّهِ وَلا يَتَعدَّى قَدْرَهُ/ 3241.
6- En üstün edep, sınırları gözetmek ve haddi aşmamaktır. /3241
7ـ أحسنُ الآدابِ ما كَفَّكَ عَنِ المَحارِمِ/ 3298.
7- En güzel edep, seni haramlardan sakındırandır. /3298
8ـ أكرَمُ حَسَبٍ حُسْنُ الأدَبِ/ 3319.
8- En güzel ölçü, güzel edeptir. /3319
9ـ إنَّ بِذَوي العُقُولِ مِنَ الحاجَةِ الَى الأدبِ، كَما يَظْمَأُ الزَّرْعُ الَى المَطَرِ/ 3475.
9- Akıl sahiplerinin edebe olan ihtiyacı, ekinin yağmura olan ihtiyacına benzer. /3475
10ـ إنَّ النَّاسَ إلى صالحِ الأدبِ أحْوَجُ مِنْهُمْ إلى الفِضَّةِ وَالذَّهَبِ/ 3590.
10- İnsanların güzel edebe olan ihtiyacı, altına ve gümüşe olan ihtiyaçlarından daha fazladır. /3590
11ـ الأدبُ أفْضَلُ حَسَبٍ/ 286.
11- Edep, en üstün haseptir. /286
12ـ الآدابُ حُلَلٌ مُجَدَّدَةٌ/ 534.
12- Edepler, yeni giysilerdir. /534
13ـ الأدبُ أحسنُ سَجِيَّةٍ/ 967.
13- Edep, en güzel huydur. /967
14ـ الأدبُ صُورَةُ العَقلِ/ 996.
14- Edep, aklın göstergesidir. /996
15ـ الأدبُ كَمالُ الرَّجُلِ/ 998
15- Edep, erkeğin kemalidir. /998
16ـ إنَّكَ مُقَوَّمٌ بِأدَبِكَ، فَزَيِّنْهُ بِالحِلْمِ/ 3813.
16- Şüphesiz, edebinle değer kazanırsın; öyleyse onu sabırla süsle. /3813
17ـ إنَّكُمْ إلى اكْتِسابِ الأدَبِ أحْوَجُ مِنْكُم الَى اكْتِسابِ الفِضَّةِ وَالذَّهبِ/ 3835.
17- Sizin edebe olan ihtiyacınız, altına ve gümüşe olan ihtiyacınızdan daha fazladır. /3835
18ـ بِالأدَبِ تُشْحَذُ الفِطَنُ/ 4333.
18- Zekâ, edeple sivrilir. /4333
19ـ بِئسَ النَّسَبُ سُوءُ الأدَبِ/ 4411.
19- Ne kötü şeydir kötü edep! /4411
20ـ ثَمَرةُ الأدبِ حُسْنُ الخُلْقِ/ 4603.
20- Edebin meyvesi güzel ahlaktır. /4603
21ـ حُسْنُ الأدَبِ يَستُرُ قُبْحُ النَّسَبِ/ 4813.
21- Güzel edep, nesebin çirkinliğini örter. /4813
22ـ حُسنُ الأدبِ خَيْرُ مُوازرٍ وَأفضلُ قَرينٍ/ 4815.
22- Güzel edep, en iyi arkadaş ve en üstün birlikteliktir. /4815
23ـ حُسنُ الأدب ِأفْضلُ نَسَبٍ وَأشرَفُ سَببٍ/ 4853.
23- Güzel edep, en üstün nesep ve en değerli vesiledir. /4853
24ـ حَسَبُ الأدبِ أشرَفُ مِنْ حَسَبِ النَّسَبِ/ 4893.
24- Edep üstünlüğü, nesep üstünlüğünden daha değerlidir. /4893
25ـ خَيْرُ مَا وَرَّثَ الآباءُ الأبناءَ الأدبُ/ 5036.
25- Babanın çocuğuna bıraktığı en hayırlı miras, edeptir. /5036
26ـ سَبَبُ تَزْكِيَةِ الأخلاقِ حُسْنُ الأدَبِ/ 5520.
26- Güzel edep, ahlâk temizliğinin nedenidir. /5520
27ـ طالبُ الأدَبِ أحزَمُ مِنْ طالِبِ الذَّهَبِ/ 6006.
27- Edep isteyen altın isteyenden daha basiretlidir. /6006
28ـ طَلَبُ الأدَبِ جَمالُ الحَسَبِ/ 6007.
28- Edebe talip olmak, hasebin güzelliğidir. /6007
29ـ علَيكَ بِالأدبِ فإنَّهُ زَيْنُ الحَسَبِ/ 6096.
29- Edebe riayet et; zira edep, hasebin süsüdür. /6096
30ـ قليلُ الأدَبِ خيْرٌ مِن كَثِيرِ النَّسَبِ/ 6734.
30- Az edep, çok nesepten daha iyidir. /6734
31ـ كُلُّ شَيْءٍ يَحْتاجُ إلى العَقْلِ، والعَقلُ يَحتاجُ الى الأدبِ/ 6911.
31- Her şey akla; akıl ise edebe muhtaçtır. /6911
32ـ كُلُّ الحَسَبِ مُتَناهٍ إلاّ العَقْلَ وَالأدَبَ/ 6912.
32- Her faziletin bir sonu vardır; ancak, akıl ve edep müstesna. /6912
33ـ كَفاكَ مُؤدِّباً لِنَفْسِكَ تَجَنُّبُ ما كَرِهْتَهُ مِنْ غَيْرِكَ/ 7077.
33- Başkalarında görüp de hoşlanmadığın şeyden kaçınman, edep olarak sana yeter. /7077
34ـ لَنْ يَنْجَعَ الأدَبُ حَتّى يُقارِنَهُ العَقْلُ/ 7412.
34- Aklı olmayana edep fayda vermez. /7412
35ـ مَنْ قَلَّ أدَبُهُ كَثُرَتْ مَساوِيهِ/ 8089.
35- Edebi az olanın kötülüğü çok olur. /8089
36ـ مَنْ وَضَعَهُ دَناءَةُ أدَبِهِ لَمْ يَرْفَعْهُ شَرَفُ حَسَبِهِ/ 8142.
36- Kötü edebin düşürdüğü kimseyi hasebinin üstünlüğü kaldırmaz. /8142
37ـ مَنْ ساءَ أدَبُهُ شانَ حَسَبَهُ/ 8167.
37- Edebi kötü olanın hasebi de kötü olur. /8157
38ـ مَنْ قَعَدَ بِه حَسَبُهُ نَهَضَ بِهِ أدَبُهُ/ 8167.
38- Hasebin oturttuğu kimseyi edep kaldırır. /8167
39ـ مَنْ أخَّرَهُ عَدَمُ أدَبِهِ لَمْ يُقَدِّمْهُ كَثافَةُ حَسَبِهِ/ 8168.
39- Edebin geri ittiği kimseyi hasebinin ağırlığı öne geçirmez. /8168
40ـ مَنْ كَلَفَ بِالأدَبِ قَلَّتْ مَساوِيهِ/ 8271.
40- Edebe düşkün olanın kötülükleri azalır. /8271
41ـ مَنِ اسْتُهْتِرَ بالأدَبِ فَقَدْ زانَ نَفْسَهُ/ 8278.
41- Edebe düşkün olan, kendini süslemiştir. /8278
42ـ مَنْ زادَ أدَبُهُ على عَقْلِهِ كانَ كالرَّاعي بَيْنَ غَنَمٍ كَثيرَةٍ/ 8886.
42- Edebi aklından çok olan kimse, koyun sürüsü içindeki çobana benzer. /8886
43ـ مَنْ لَمْ يَكُنْ أفْضَلَ خِلالِهِ أدبُهُ كانَ أهْوَنَ أحوالِهِ عَطَبُهُ/ 8981.
43- En güzel huyu edep olmayanın en kolay hâli, helak olmaktır. /8981
44ـ مَنْ لَمْ يَصْلُحْ على ادَبِ اللهِ لَمْ يَصْلُحْ على أدَبِ نَفْسِهِ/ 9001.
44- Allah'ın edebiyle ıslah olmayan, kendi edebiyle ıslah olmaz. /9001
45ـ نِعمَ قَرينُ العَقْلِ الأدَبُ/ 9894.
45- Edep, akla ne de güzel dosttur. /9894
46ـ نِعْمَ النَسَّبُ حُسْنُ الأدَبِ/ 9895.
46- Ne iyi neseptir, güzel edep. /9895
47ـ لا حَسَبَ كالأدبِ/ 10462.
47- Edep gibi hasep yoktur. /10462
48ـ لا زينَةَ كالآدابِ/ 10466.
48- Edep gibi süs yoktur. /10466
49ـ لا مِيراثَ كالأدَبِ/ 10480.
49- Edep gibi miras yoktur. 10480
50ـ لا حُلَلَ كالآدابِ/ 10491.
50- Edep gibi elbise yoktur. /10491
51ـ لا شرَفَ مَعَ سُوءِ أدَبٍ/ 10530.
51- Kötü edeple şeref olmaz. /10530
52ـ لا أدبَ لِسَيّءِ النُّطْقِ/ 10596.
52- Kötü konuşanın edebi olmaz. /10596
53ـ لا حَسَبَ أرفَعُ مِنَ الأدَبِ/ 10616.
53- Edepten daha üstün hasep yoktur. /10616
54ـ لا عَقْلَ لِمَن لا أدَبَ لَهُ/ 10769.
54- Edebi olmayanın aklı da olmaz. /10769
55ـ لا يُرَأَّسُ مَنْ خَلا عَنِ الأدَبِ وَصَبا إلى اللَّعَبِ/ 10875.
55- Edebi olmayan ve boş eğlencelere dalan kimseden lider olmaz. /10875
56ـ ثلاثٌ لَيْسَ عَلَيْهِنَّ مُسْتَزادٌ: حُسْنُ الادَبِ ومُجانَبَةُ الرَّيبِ، والكَفُّ عَنْ المَحارِمِ/ 4659.
56- Üç şey vardır ki, onlardan da öteye bir şey istenmez: Güzel edep, şüpheden kaçınmak ve haramdan sakınmak. /4659
Dostları ilə paylaş: |