HİKMET / İLİM
1ـ الحِكْمَةُ رَوْضَةُ العُقَلاءِ، وَنُزْهَةُ النّبَلاءِ/ 1715.
1- Hikmet akıl sahiplerinin bahçesi, soyluların dinlence yurdudur. /1715
2ـ الحِكْمَةُ لا تَحِلُّ قَلْبَ الْمُنافِقِ إلاّ وَهِيَ علَى ارْتِحالٍ/ 1922.
2- Hikmet münafığın kalbine girmez; (girse de) çıkar, kalmaz. /1922
3ـ الحِكْمَةُ ضالَّةُ كُلِّ مُؤْمِنٍ، فَخُذُوها وَلَوْ مِنْ أفْواهِ الْمُنافِقينَ/ 1829.
3- Hikmet her müminin (arayadurduğu) kaybıdır. Öyleyse onu münafıkların ağzında da olsa alın. /1829
4ـ الحِكْمَةُ شَجَرَةٌ تَنْبُتُ في الْقَلْبِ، وتُثْمِرُ عَلى اللِّسانِ/ 1992.
4- Hikmet kalpte büyüyen ağaçtır; meyvesi ise dilde yetişir. /1992
5ـ اسْتَشْعِرِ الحِكْمَةَ، وَتَجَلْبَبِ السَّكينَةَ، فَإنّها حِلْيَةُ الأبْرارِ/ 2324.
5- Hikmeti şiar, huzuru gömlek edin. Çünkü bu ikisi, iyilerin süsüdür. /2324
6ـ أوَّلُ الحِكْمَةِ تَرْكُ اللَّذّاتِ، وَآخِرُها مَقْتُ الفانِياتِ/ 3052.
6- Hikmetin başı lezzetleri terk etmek, sonu ise fani olan şeyleri düşman saymaktır. /3052
7ـ أفْضَلُ الحِكْمَةِ مَعْرِفَةُ الإنْسانِ نَفْسَهُ، وَ وُقُوفُهُ عِنْدَ قَدْرِهِ/ 3105.
7- En üstün hikmet, insanın kendini tanıması ve değerine göre davranmasıdır. /3105
8ـ الحِكْمَةُ تُرْشِدُ/ 5.
8- Hikmet, (insanı) ilerletir. /5
9ـ الحِكْمَةُ عِصْمَةٌ/ 12.
9- Hikmet, korunmuşluktur. /12
10ـ الحِكَمُ رِياضُ النُّبَلاءِ/ 992.
10- Hikmetler, soyluların bahçeleridir. /992
11ـ إذا ضَلَلْتَ عَنْ حِكْمَةِ اللهِ فَقِفْ عِنْدَ قُدْرَتِهِ، فإنّكَ إنْ فاتَكَ مِنْ حِكْمَتِهِ ما يَشْفيكَ فَلَنْ يَفُوتَكَ مِنْ قُدْرَتِهِ ما يَكْفيكَ/ 4086.
11- Allah’ın hikmetinden mahrum olduğun zaman kudretinin yanında dur. Çünkü onun hikmetinden sana şifa verecek şeyi kaybedersen, kudretinden sana yeterli olacak şeyi asla kaybetmezsin. /4086
12ـ بالحِكْمَةِ يُكْشَفُ غِطاءُ العِلْمِ/ 4273.
12- İlim perdeleri hikmetle kaldırılır. /4273
13ـ ثَمَرَةُ الحِكْمَةِ الفَوْزُ/ 4645.
13- Hikmetin meyvesi kurtuluştur. /4645
14ـ ثَمَرَةُ الحِكْمَةِ التَّنَـزُّهُ عَنِ الدّنيا، والوَلَهُ بِجَنَّةِ الْمَأوى/ 4653.
14- Hikmetin meyvesi dünyadan yana beri olmak ve Me'va Cenneti'ne sevgi duymaktır. /4653
15ـ جَمالُ الحِكْمَةِ الرِّفْقُ، وحُسْنُ الْمُداراةِ/ 4794.
15- Hikmetin güzelliği, yumuşaklık ve halkla iyi geçinmektir. /4794
16ـ حَدُّ الحِكْمَةِ الإعْراضُ عَنْ دارِ الفَناءِ، والتَّوَلُّهُ بدارِ البَقاءِ/ 4900.
16- Hikmetin ölçüsü, fani dünyadan yüz çevirmek ve kalıcı dünyayı sevmektir. /4900
17ـ حِكْمَةُ الدَّنِيِّ تَرْفَعُهُ، وَجَهْلُ الشَّريفِ يَضَعُهُ/ 4927.
17- Aşağılık kimsenin hikmeti onu yüceltir; yüce insanın cahilliği ise onu aşağılık eder. /4927
18ـ خُذِ الحِكْمَةَ أنّى كانَتْ، فإنّ الحِكْمَةَ ضالَّةُ كُلِّ مُؤْمِنٍ/ 5043.
18- Nerede olursa olsun alın hikmeti; çünkü hikmet, müminlerin kayıp malıdır. /5043
19ـ خُذِ الحِكْمَةَ مِمَّن أتاكَ بِهَا، وانْظُرْ الى ما قالَ، ولا تَنْظُرْهُ[57] إلى مَنْ قالَ/ 5048.
19- Sana hikmeti getiren kimseden onu al; ne söylediğine bak, kimin söylediğine değil. /5048
20ـ زَيْنُ الحِكْمَةِ الزُّهْدِ في الدُّنيا/ 5470.
20- Hikmetin süsü dünyaya rağbet etmemektir. /5470
21ـ ضالّةُ العاقِل الحِكمَةُ، فَهُو أحقُّ بِها حيثُ كانَتْ/ 5896.
21- Akıllının kaybı hikmettir; o halde nerede olursa olsun akıllı ona en layık kimsedir. /5896
22ـ ضالَّةُ الْحَكيمِ الحِكْمَةُ، فَهُوَ يَطْلُبُها حَيْثُ كانَتْ/ 5897.
22- Hekimin kaybı hikmettir; hikmet neredeyse o da peşindedir. /5897
23ـ عَلَيْكَ بالحِكْمَةِ فَإنّها الحِلْيَةُ الفاخِرَةُ/ 6081.
23- Hikmetten ayrılma; çünkü hikmet, iftihar edilecek bir süstür. /6081
24ـ غَنيمَةُ الأكْياسِ مُدارَسَةُ الحِكْمَةِ/ 6441.
24- Zeki kimselerin ganimeti, hikmet öğrenmektir. /6441
25ـ قَدْ يَقُولُ الحِكْمَةَ غَيرُ الْحَكيمِ/ 6655.
25- Bazen hekim olmayan da hikmeti söyler. /6655
26ـ قُرِنَتِ الْحِكْمَةُ بالعِصْمَةِ/ 6712.
26- Hikmet, (günahlardan) uzak olmakla iç içedir. /6712
27ـ كُلُّ شَيْءٍ يُمِلُّ ما خَلا طَرائِفَ الحِكَمِ/ 6896.
27- Yeni hikmetlerin dışında her şey insanı yorar. /6896
28ـ كَيْفَ يَصْبِرُ عَلى مُبايَنَةِ الأضْدادِ مَنْ لَمْ تُعِنْهُ الحِكْمَةُ/ 6991.
28- Hikmetin kendisine yardım etmediği kimse, aksi huylardan uzak durmaya nasıl da sabır gösteriyor? /6991
29ـ كُلَّما قَوِيَتِ الحِكْمَةُ ضَعُفَتْ الشَّهْوَةُ/ 7205.
29- Hikmet güçlendikçe şehvet zayıflar. /7205
30ـ كَسْبُ الحِكْمَةِ إجْمالُ النُّطْقِ، واسْتِعْمالُ الرِّفْقِ/ 7223.
30- Güzel konuşmak ve yumuşak davranmak hikmeti kazandırır. /7223
31ـ مَنْ تَفَكَّهَ بالحِكَمِ لَمْ يَعْدِمِ اللَّذّةَ/ 8127.
31- Hikmetten hisse alan, lezzeti elden vermez. /8127
32ـ مَنْ لَهِجَ بِالحِكْمَةِ فَقَدْ شَرَّفَ نَفْسَهُ/ 8279.
32- Hikmete düşkün olan şüphesiz kendi nefsini yüceltmiştir. /8279
33ـ مَنْ عُرِفَ بِالحِكْمَةِ لاحَظَتْهُ العُيُونُ بِالْوَقارِ/ 8581.
33- Hikmetle tanınan kimseyi gözler vakarlı görür. /8518
34ـ مَنْ ثَبَتَتْ لَهُ الْحِكْمَةُ عَرَفَ الْعِبْرَةَ/ 8706.
34- Hikmeti elde eden kimse neden ibret alınacağını bilir. /8706
35ـ مِنْ خَزائنِ الغَيْبِ تَظْهَرُ الحِكْمَةُ/ 9254.
35- Hikmetin zahir olması gaybın hazinelerdendir. /9254
36ـ مِنَ الحِكْمَةِ طاعَتُكَ لِمَنْ فَوْقَكَ وإجْلالُكَ مَنْ في طَبَقَتِكَ، وإنْصافُكَ لِمَنْ دُونَكَ/ 9422.
36- Senden yukarıda olana itaat etmen, seninle aynı mertebede olanı yüceltmen ve senden aşağıda olana insaflı davranman hikmettendir. /9422
37ـ مِنَ الحِكْمَةِ أنْ لا تُنازِعَ مَنْ فَوْقَكَ، ولا تَستَدِلَّ منْ دونكَ، ولا تتعاطى ما ليسَ في قُدرتكَ، ولا يُخالِفَ لِسانُكَ قَلْبَكَ، ولا قُوْلُكَ فِعْلَكَ، ولا تَتَكَلَّمَ فيمَا لا تَعْلَمُ، ولا تَتْرُكَ الأمْرَ عِنْدَ الإقْبالِ وتَطْلُبَهُ عِنْدَ الإدْبارِ/ 9450.
37- Senden yukarıda olanla kavga etmemen; aşağıda olanı zelil etmemen; gücün yetmediği şeyin sorumluluğunu almaman; dilinin kalbinle, sözünün amelinle ters olmaması; bilmediğin şey hakkında konuşmaman; ikbalin açıldığında işini terk etmemen ve sırt döndüğünde onu istememen hikmettendir. /9450
38ـ مَجْلِسُ الحِكْمَةِ غَرْسُ (عُرْسُ) الفُضَلاءِ/ 9754.
38- Hikmet meclisi, fazilet sahiplerinin fidan dikimidir.[58] /9754
39ـ لا تَجْتَمِعُ الشَّهْوَةِ والحِكْمَةُ/ 10573.
39- Hikmet ile şehvet bir arada toplanmaz. /10373
40ـ لا تَسْكُنُ الحِكْمَةُ قَلْباً مَعَ شَهْوَةٍ/ 10915.
40- Şehvetin olduğu kalpte hikmet barınmaz. /10915
41ـ لا حِكْمَةَ إلاّ بِعِصْمَةٍ/ 10916.
41- (Günahlardan) uzak durma olmadan hikmet olmaz. /10916
Dostları ilə paylaş: |